Seyf Nedir Şiirlerimizde Şemşir Kılıç Pala

29.10.2022

 

Seyf Kökeni 

Seyf , Arapça kökenli bir sözcüktür. Arapça’da “ syf “ süslasi ( üçlü)  kökünden gelir ve sayf سيف  "kılıç, pala" anlamında sözcüklerin kökenini oluşturur. Kılıca dair, kılıç biçimi anlamına gelen “Seyfiye “ sözcüğü de “syf “ kökünden türemiştir.

Seyf sözcüğünün Türkçedeki anlamca karşılığı kılıçtır.  Seyf ve kılıç sözcüklerinin Farsça karşılığı şimşir veya şemşîrdir.  شمشير  . Osmanlıcada kılıç sözcüğü için şemşir, seyf, kılıç, tığ, gamgam,  samsam, dımışkî ve pala sözcükleri de kullanılmıştır. ( bkz OSMANLI KILIÇLARI, CENGIZ DAMAR ) Arapçada keskin kılıç,  anlamlarına gelen berk, şimşek, kıvılcım benzetmeleri ile kullanılan ” samsam” sözcüğü  ile yine Arapçada kullanılan keskin kılıç anlamlarındaki seyf-i bürrân- seyf-ü sârim de kılıç ile ilgili tabirlerdir. ( bkz GAMGAM TIG-I GAMGAM ŞEMŞIR-I GAMGAM VE RÜSTEM-I GAMGAM NEDI

Osmanlı devrinde kılıç (eslah-i cariha) kesici silah sınıfındadır.  Türk kültüründe kılıcın çok eski bir süreci vardır. Türk kılıçları özellikle namlularının yapımı ile öne çıkmış çok eskiden beri çifte su verilmiş çok sağlam kılıçlar yapılmıştır. Türk madencilik sanatı tarihinde kılıç yapımı her zaman öne çıkmıştır. Hunlardan beri Türk kılıçları her devirde meşhur olmuş Osmanlı devrinde de bu süreç devam etmiştir.

Osmanlı devrinde Şam’da, Şam çeliği, kılıç yumurtası diye adlandırılan has çelik kılıçlar( Dımışki ) ve Yatağan’da yapıldığı için yatağan adını alan kılıçlar pek meşhurdur.  Türk kılıçları çok hafif, keskin ve çok dayanıklı olmakla ve şekil özellikleri ile öne çıkmıştır.

Divan, halk ve ozan şiirlerimizde ve edebiyatımızda kılıç çok geniş bir yer tutar. Şiirlerimizde kılıç kullanma mahareti kabza tutmak ve kılıç çalmak talimleri de dâhil olmak üzere, kılıcın keskinliği, kılıç çalmak; kılıç kullanmak, kılıç ustası olmak vb den çok söz edilir.

Edebiyatımızda sık sık adı geçen meşhur kılıçlar da vardır.  Bunların en başında Hz Ali’nin çift başlı kılıcı olan Zülfikâr’dır. Keskin kılıç anlamına gelen “ Samsâm, “sözcüğü pek çok kahramanın kılıcının özel adı gibi de kullanılmıştır.  Edebiyatta adı geçen meşhur kılıçlardan birisi Rüstem -i Zal tarafından mağlup edilebilen efsanevi bir destan karakteri olan Kahraman veya Kahramân –ı Katil’in Şemşir-i Gamgam adlı kılıcıdır.  Gamgan adlı kılıç şiirlerimizde bazen  ŞEMŞIR-I GAMGAM veya  Rüstem-i Zal’ın kılıcı olarak da geçer. Gamgam,  İran ve Hint destanlarında “karanlıkta mehtap gibi parlayan, elmastan yapılmış bir kılıç” olarak tasvir edilir.

Hükümdar Adalet ve Cengaverler ile Kılıç

Seyf, şemşir veya kılıç, ebetteki kahramanların, hükümdarların, din ve devlet ulularının elinde olacaktır. Bu nedenle, kahramanlar, cengâverler, hükümdarlar kılıçla birlikte anılırlar. Kılıç ve seyf adaletin de timsalidir. Adil olabilmek kudretin timsali kılıç ve hakkın timsali olan terazi ile birlikte betimlenir. Kılıç, seyf, tığ, gamgam ve samsam adlarına övgüler dizilen hükümdarların gücü, adalet timsali, kudreti olarak gösterilir.

Adlin katında cevr ü sitem dâd-ı Keykubâd

Hışmın yanında lutf u kerem kahr-ı Kahramân         Bâkî

Sevgili İle Kılıç

Seyf , kılıç, gamgan vb  sevgilinin kaşlarına, emredici bakışlarına, gaddarlığına, zalimliğine  vb örnek olarak da ifade edilir. Kılıç sevgili için kullanıldığında adı edebiyat tarihine geçmiş olan meşhur kılıçlardan çok daha keskin çok daha kudretlidir.

Saldı hirâs gamzelerüñ Kahramân’a dekGitdi müjeñ haberleri Cingîz Hân’a dek     MUVAKKİT-ZÂDE MUHAMMED PERTEV

Çekdikçe çeşmi hışm ile şimşîr-i gamzesin

Uşşâka dehşet-i gazâb-ı Kahraman verir         Nefî

Çeşm-i mest-i sihr-kâruñ Kahramân-ı rûzgâr

Gamze-i câdû-keşüñ sâhib-kırân-ı rüzgâr     BEYÂNÎ - Enfî Ahmed Efendi Şiirleri

Kâbil mi zahm-ı gamzeñ ola merhem-âşinâ

Ey Kahramân-ı çeşm ü nigeh Rüstem-âşinâ   NÂMÎ - AHMET NÂMÎ (17. Yy)

Kılıç , seyf, tuğ ve diğer eşanlamlıları  bir çok farklı amaçlar ile de karşımıza çıkar.

Cism-i ‘uşşāķ[a] yine Rüstem-i pür-zūr gibi

Tìġ-ı ġamġam çeküben iki biçer ġamzelerüñ     (Vesìm: Dìvān: G. 152/4)

Berk-i samsâm cila-dâde-i rûşen güheri

Ser-i bed- hâhına ta haşr yağardı samsâm   Sami

Benem ol Kahramān-ı pür-hüner kimElimde ĥāmedür şemşìr-i ġamġam  (Ŝabrì: Dìvān: K. 14/24)

Eğer gazabı sam yeli gibi olsaydı parlak demirden yapılmış cilalı kılıcı haşre dek kötü emelli kimselerin başına yağardı.

Seyf i meslûl-i celâlet ki dem-i şemşîri

Zafere âb-ı beka fitneye berg-i hırmen  Nedîm

Zülfikar u Kamber ileAli dünyaya bir geldi

Hak ana arslanım dediVeli dünyaya bir geldi   Aşık Seyrani

Bu meydanda kılıç çalıp kan döken

Din kardaşı ehli imandır bugün

Erkek kuzu emrolunmuş bıçağa

Can kurban olacak zamandır bugün Kağızmanlı Hıfzı

Hazreti Eyyub da kılıç kuşandı

Gittiği yollara kumaş döşendi

Kızılbaş da korktu kendi usandı

Sultan Murat geldi açılın dağlar  Kayıkçı Kul Mustafa

DAL KILIÇ- DAL TABAN- DAL- I ARAK ÇIN-, DAL- TAÇ

KILIÇ EDEBIYATTA TÎĞ DIMIŞK ŞEMŞIR

KILIÇLI HATIP KILIÇLA HUTBE OKUMAK

SAMSÂM NEDIR KESKIN KILIÇ

OSMANLI KILIÇLARI, CENGIZ DAMAR

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar