Ahmet Rasim Hayatı ve Eserleri

30.06.2011

Ahmet Rasim Hayatı ve Eserleri




Ahmet Rasim (1865- 1932)

(d. 1864 - İstanbul ö. 21 Eylül 1932 İstanbul) 1865'te İstanbul'da doğdu, 1932'de İstanbul Heybeliada'daki evinde yaşamını yitiren yazar ve gazeteci

AİLESİ VE HAYATI

Menteşeoğulları'ndan Kıbrıslı Bahaeddin Efendi'nin oğludur. Babası  Bahâeddin Efendi, Kıbrıs’tan Ermenek’e yerleşen bir aileye mensuptur. Bir posta memuru olan babası Bahaeddin Efendi, posta ve telgraf memuru olduğu için sık sık yer değiştiren, her gittiği yerde evlenen,  başka yere giderken de eşini ve çocuklarını terk eden bir adamdır. Bu nedenle henüz Ahmet Rasim doğmadan annesini boşayarak İstanbul’dan ayrıldığı için, küçük Ahmet Rasim, annesi tarafından zorluklar içinde büyütülmüştür. [1] Yazar bu şartlar içinde 1864’te İstanbul Fatih’in Sarıgüzel mahallesinde dünyaya gelmiştir. Annesi  Nevbahar Hanım onu tek başına yetiştirir.[2]

Ahmed Râsim ilk tahsilini Sofular’daki mahalle mektebinde almıştır.  Daha sonra sırasıyla Kırkçeşme’de Tezgâhçılar, Haydar’da Çukurçeşme, Sarıgüzel’de Hâfız Paşa mekteplerinde okur. Eniştesi miralay Mehmed Bey, onu konağına alıp himaye etmeye başlayınca Yâkub Hoca adındaki bir muallim ona Arapça dersleri vermeye başlar.  (ŞERİF AKTAŞ, NURİ ÖZCAN, https://islamansiklopedisi.org.tr/ahmed-rasim)

İlkokuldan sonra yoksul ve yetim ama başarılı öğrencilere parasız eğitim hizmeti veren Darüşşafaka’ya girer. 1875 yılında başladığı Darüşşafaka'da edebiyatla tanışır. Bu yıllarda kendi devrinin usta şair ve yazarlarını okumak fırsatı bulur. O yıllarda, Namık Kemal ,  İbrahim Şinasi,   Ziya Paşa  ve Ahmet Mithat Efendi  ona örnek olmuşlardır. Bu okulda iken müziğe de büyük alaka duymuştur.  Bestekâr Mehmet Zekai Dede’den müzik dersleri almış, kendi çabasıyla Fransızcayı da öğrenmiştir. Öğrencilik yıllarında özellikle Namık Kemal ,etkisiyle olsa gerek saltanata karşı çıkan şair ve yazarlara özenerek şiirler yazmaya başlamıştır.

 

Bu çabalar içinde Darüşşafaka’yı 1883 yılında birincilikle bitirir. Ahmet Rasim okul yıllarını ve okul yıllarındaki anılarını “ Falaka ve Gecelerim” adlı eserinde teferruatlı olarak anlatmıştır.

Darüşşafaka’yı bitirdikten sonra Posta ve Telgraf Nezareti'nde kısa bir süre kâtiplik yapmaya başlar.  Anılarında bu yıllara değinmiş olan Ahmet Rasim “ Beş vakit namazını kılan biri iken Ermeni bir berberin onu eğlence ve hovardalık âlemlerine götürdüğünden”  söz etmektedir. [3] Memuriyet hayatının ilk aylarında Sadberk Hanım ile evlenmiştir. Eşi Sadberk Hanım’ın 1902’de ölümüne kadar süren bu evlilikten dört oğlu, iki kızı doğmuştur.

Fakat daha okul sıralarındayken yazarlık yapmaya duyduğu heves nedeniyle memuriyette bir yıldan fazla kalamayarak görevinden istifa etmiş ve gazeteciliğe başlamıştır.  Fransızcadan çevirdiği eserleri Ahmet Mithat Efendi  ’ye götürür ve Ahmet Mithat’ın teveccühünü kazanınca memuriyetten ayrılarak yazarlığa başlamıştır. Ahmet Rasim’in ilk yazısı olan “Yolcu” başlıklı bir tercüme yazısı Ahmet Mithat Efendi’nin Tercüman-ı Hakikat gazetesinde yayımlanır. [4] Bu yazısının ilgi görmesinden sonra Baba Tahir vasıtasıyla Ceride-i Havadis’te fenni konularla ilgili yazı ve tercümeler yayımlamaya başlamıştır. [5] [6]

Bu yıllarda Ahmet Mithat Efendi  ‘den gördüğü teşvik sayesinde 1885'ten sonra yazarlık, gazetecilik ve öğretmenlikle geçimini sağlamaya başlayacaktır. Bir yandan çeşitli okullarda öğretmenlik yaparken diğer yandan Ahmet Mithat Efendi ‘nin yayınladığı Tercüman-ı Hakikat gazetesinde yazılar yazmaya başlar

Servet-i Fünun dergisinde fen konularındaki yazılarının yanında, tefrik halinde romanlarını da çıkarma imkânı bulmaya başlamıştır. Akabinde bu dergide Leyal-i Izdırap, Meşak-ı Hayat ve Afife’yi yayınlamış, ama Servet-i Fünun Edebiyatı Şair ve Yazarlarının ve Edebiyatı Cedide topluluğu üyelerinin genel edebi çizgisini benimsememişti. Servet-i Fünun Dergisi nde yazıyor ama topluluğun dışında hatta onlara muhalif bir edebi anlayış içinde kalıyordu. Ahmet Rasim, Servet-i Fununculardan farklı bir düşünce içindeydi ve Ahmet Cevdet Paşa ile Ahmet Mithat Efendi’nin doğu ve batı edebiyatının olumlu yanlarını sentez haline getirmeyi amaçlayan edebi anlayışının izinden gidiyordu. [7] Servet-i Fünun dergisinde de yazı ve öyküleri yayınlansa da,  Servet-i Fünun Topluluğuğunun dışında kaldı.

Servet-i Funun dergisinin dışında: Tercüman-ı Hakikat, Ceride-i Havadis, Malumat, Sabah, Sebat, Güneş, Maarif, Resimli Gazete, Mecmuai Ebüzziya, Türk Yurdu, Yeni Mecmua, Resimli Ay, İkdam, Boşboğaz, Basiret, Tasvir-i Efkar, Vakit, Akşam, Cumhuriyet gazete ve dergilerinde yazdı.  Sırasıyla, “ Tercüman-ı Hakikat” , “Saadet” , “İkdam” , “Sabah” , “Malûmat” , “Servet” , “Servet-i Fünun” , “Tanin” , “Hak” , “Tasvir-i Efkâr” gazetelerinde çalıştı. Bu arada değişik mecmualara da şiir, makale, tercüme yazılar yazdı. [8] [9] [10]Ayrıca, çeşitli konular üzerinde, kendi incelemelerine ve görgülerine dayanan kitaplar da yayınladı. Yazıları ile edebiyat dünyasında belli bir yer edinen Ahmet Rasim buna rağmen okul yıllarında başladığı şiir yazma hevesini hiçbir zaman terk etmedi. . Muallim Naci etkisindeki şiirlerini “Leyla Feride” takma ismiyle Musavver Malumat dergisinde yayınlamış siyasetten uzak durarak edebiyat ve siyasi tartışmaların dışında kalmayı tercih etti.

 

Ciddi yazılarının yanında o zaman için gayet büyük bir zevkle okunan mizah yazıları da yazıyordu. Onun mizahi yönü ile ilgilenen ve mizahi üslubu seven Hüseyin Rahmi ile birlikte bir mizah dergisi çıkarmayı tasarladılar. Hüseyin Rahmi ile birlikte “Boşboğaz ile Güllâbi” adlı bir mizah gazetesi çıkarmaya başladılar. Boşboğaz ile Güllâbi” adlı bir mizah gazetesi 1908’de yayın hayatına başlayarak 37 sayı boyunca devam etmişti.

Okullar için ders kitapları da yazmaya başlamıştı.  İmla, tarih, dilbilgisi ve aritmetik konularında ders kitapları yazdı. Menâkıb-ı İslâm adlı kitabı dolayısıyla II. Abdülhamit'ten Mecîdî nişanı aldı.[11]

 1898'de Malûmat gazetesi tarafından Suriye'ye, 1916'da da Sabah gazetesince harp muhabiri olarak Romanya cephesine gönderildi.  Romanya Cephesi'ndeki Osmanlı Ordusu'nun başarılarını kutlamak ve askere tütün vs. hediyeler dağıtmak için Tasvir-i Efkâr gazetesinin yazarı olarak cephede görev yaptı.

 “Müzik alanında da eserler veren sanatçı, besteleri de kendisine ait olan pek çok şarkı sözü yazdı. Yakın dostu müzisyen Tatyos Efendi’nin bestelediği uşşak makamındaki “Bu akşam gün batarken / Sakın geç kalma, erken gel” dizeleri ile başlayan güftesi günümüze kadar gelen eserlerindendir.” [12]

1927’de Atatürk’ün yönlendirmesi ile İstanbul milletvekili oldu ve TBMM'nin üçüncü ve dördüncü dönemlerinde milletvekilliği yaptı. . Bu görevi ölümüne kadar sürdürdü Ancak sağlığı bozulmuştu. Artık TBMM nin oturumlarına dahi katılmaz hale gelmişti. 1932 yılının 23 Eylül’ünde Heybeliada’daki evinde hayata veda etti ve Heybeliada'daki Abbaspaşa Mezarlığı’na mezarlığına gömüldü. Adını yaşatmak amacıyla Karagümrük Ortaokulu'nun adı 1965-1966'da Ahmet Rasim Ortaokulu olarak değiştirildi. 

Edebi Kişiliği 

Sayısız makalelerinden, şiirlerinden başka kitap şeklinde çıkmış yüzden fazla eseri vardı. “Şehir Mektupları” onun mizah sahasındaki kabiliyetine en güzel örnektir. Okullar için yazdığı, 4 ciltlik “Osmanlı Tarihi” devrinin en faydalı tarih eserlerinden biri olmuştur. Ahmet Rasim’in 20 kadar ders kitabından başka her çeşit, bilgi alanına ait çeşitli eserleri vardır. Ayrıca, şiirlerinden bir kısmını kendisi bestelemiştir ki bugün hâlâ alaturka musikinin en güzel parçalarından olarak çalınır ve söylenir, bunlar 65 kadardır. [13]

Müşahede, anı, inceleme, roman ve hikâye türünde eserler yazdı. Sohbet ve Fıkra türünün edebiyatımızdaki ilk temsilcilerinden biri oldu. En büyük özelliği, yazılarını bir sohbet havası içinde yazıyor olmasıydı. Dönemindeki siyasi çatışmaların ve edebi tartışmaların dışında kalarak hiçbir edebi akıma veya topluluğa dâhil olmayarak kendi çizgisi içinde yazılarını yayımladı. Kendine özgü bir üslup ve mizahi yönü olan tatlı bir İstanbul Türkçesi ile sohbet havasında yazılar yayımladı. Okurla sıcak ilişkiler kuran canlı bir dille ve ironiyle yazdığı yazılar ile sevildi. Aynı zamanda bestekâr ve güfte kar olan Ahmet Rasim altmış kadar da şarkı besteleyen  [14]bir müzik adamıydı. Bestekâr Nihat Akın onun torunudur.

Ahmet Rasim de bu roman ve hikâyelerinde Ahmed Mithat Efendi’nin yolundan gitmiş, onun gibi vakayı bölerek gibi okuyucuya bilgi vermiş, okurla diyaloglara giren bir anlatım tercih etmiştir. Bu bakımdan onun romanlarında meddah anlatıcıdan izler bulunmaktadır. Şiirleri divan şiir biçimleri ve anlayışı ile yazılmıştır. Şarkı ve gazellerinde, Nedim’in tesiri vardır. Fıkra ve hatıralarında İstanbul’un halini ve çeşitli insan tiplerini tasvir etmiştir. Dünyayı ve insanları hoş ve gülünç tarafları ile ele alan Ahmet Rasim’in eserlerinde yaşama sevinci ve zevki ağır basmaktadır. Olaylara iyimse ve sıcak bir gözle bakmış tatlı ve sevecen bir dille yazılar yazmıştır.  Eserlerinde ele aldığı kişilerin geleneklerinden, göreneklerinden, inançlarından sohbet havası içinde söz etmiştir.
Eserlerinde yaşadığı döneme ait ayrıntılı bilgiler veren Ahmet Rasim, Kadın-erkek ilişkileri üzerinde duran yazılar da çıkarmıştır.

Ahmet Rasim döneminin bağımsız sanatçılarındandır. Bilim ve tarih konularında kitaplar yazmış çeviriler yapmış, hayatını daha çok gazetecilik yaparak kazanmıştır. Halk dilini canlı ve kısa cümlelerle kullanmış, renkli, canlı bir anlatımla çocukluk, ilk, orta öğrenim hayatını, İstanbul’un günlük hayatını yansıtan fıkra, makalelerinde ve anılarında dile getirmiştir. Edebiyatımızın hatırat türünde eser veren ilk yazarlarından biridir. Ahmet Rasim, Batı’dan gelen yeniliklere soğuk durmayan ama geleneksel edebiyatımızdan da kopmayan her ikisi arasında uyum ve denge bulmaya çalışan bir kalem olmuştur. Batılı ürünleri yerli ve milli bir zevkle birleştirmeyi başarmış bir sanatçıdır.

Ahmet Mithat Efendi ile başlayıp Hüseyin Rahmi Gürpınar ile devam eden halkçı edebiyat anlayışın bir gazeteci, bir halk yazarı olarak sürdürmeyi tercih etmiştir. Yüze yakın eseri bulunmaktadır.  İlk fıkra yazarımız olan Ahmet Rasim,  köşe yazılarının yerleşmesini sağlayan ilk yazarlardan da biridir.

ESERLERİ:

·         ROMAN-ÖYKÜ:

·         İlk Sevgili (1891)

·         Afife (1894)

·         Güzel Eleni (1893)

·         Meyl-i Dil (1897)

·         Bir Sefilenin Evrak-ı Metrukesi (1893)

·         Sevda-yı Sermedi (1897)

·         Gam-ı Hicran (1898)

·         Ülfet (1900)

·         Hamamcı Ülfet (1922)

·         İki Günahkâr (1922)


ANI-FIKRA-BİYOGRAFİ-MEKTUP:

·         Eşkâl-i Zaman (fıkra, 1918)

·         Gülüp Ağladıklarım (anı, 1926)

·         Muharrir, Şair, Edip (Biyografiler 1924)

·         Cidd-ü Mizah (Biyografiler, 1920)

·         Şehir Mektupları (4 cilt, 1910-1911)

·         Falaka (Anı, 1927)

·         Fuhş-i Atik (Anı, 1922)

·         Gecelerim (Anı, 1896)

·         Ramazan Sohbetleri (Anı, 1913)

·         Ömr-i Edebi (4 cilt Anı, 1897-1900)

·         Romanya Mektupları (Anı-gezi, 1916)

·         İlk Büyük Muharrirlerden Şinasi (Biyografi, 1927)


TARİH:

·         Küçük Tarih-i İslam (1890)

·         Küçük Tarih-i Osmani (1891)

·         Resimli ve Haritalı Osmanlı Tarihi (4 cilt, 1910-1912)

·         İki Hatıra Üç Şahsiyet (1916)

·         İstibdattan Hakimiyet-i Milliyeye (2 cilt, 1926)

·          

İLGİLİ LİNKLERİMİZ

Ahmet Rasim Hayatı ve Eserleri

Şehir Mektupları Ahmet Rasim

Balıkesirli Ahmet Rasih Bey

İki Güzel Günahkâr Romanı Hakkında ve Özeti Ahmet Rasim


KAYNAKÇA 

·         [1] Serkan Kaya, ,Ahmet Rasim’in Hikâyeleri, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2005

·         [2] https://tr.wikipedia.org/wiki/Ahmet_Rasim

·         [3] ŞERİF AKTAŞ, NURİ ÖZCAN, https://islamansiklopedisi.org.tr/ahmed-rasim

·         [4] Metehen Yıldız, Ahmet Rasim’in Eserleri, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü YüksekLisans Tezi, İstanbul 2006

·         [5] https://tr.wikipedia.org/wiki/Ahmet_Rasim

·         [6] ŞERİF AKTAŞ, NURİ ÖZCAN, https://islamansiklopedisi.org.tr/ahmed-rasim

·         [7] Metehen Yıldız, Ahmet Rasim’in Eserleri, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü YüksekLisans Tezi, İstanbul 2006

·         [8] Metehen Yıldız, Ahmet Rasim’in Eserleri, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü YüksekLisans Tezi, İstanbul 2006

·         [9]  https://tr.wikipedia.org/wiki/Ahmet_Rasim

·         [10] Serkan Kaya, ,Ahmet Rasim’in Hikayeleri,Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2005

·         [11]  Dr Aslan Tekin Edebiyatımızda İsimler, Elips Yayınları, Ank. 2005, shf-23

·         [12] https://tr.wikipedia.org/wiki/Ahmet_Rasim

·         [13] https://tr.wikipedia.org/wiki/Ahmet_Rasim

·         [14] Dr Aslan Tekin Edebiyatımızda İsimler, Elips Yayınları, Ank. 2005, shf-23

 

 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar