Ateşgede Nedir Mecusi Mabedi Aşığın gönlü

22.07.2017

Ateş gede ( Mecusi Mabedi – Aşığın gönlü )

Osmanlıca yazılışı; âteş-gede : آتشگده

Ateş-gede Farsça bir bileşik sözcüktür. Sözlük anlamları ile ateşe tapanların yani Mecusilerin ibâdet ettikleri mabettir.

Sözlük anlamı ile de “ Ateş gede ateşe tapan Mecusilerin ibâdet ettikleri mabet şeklindedir.Zerdüştlerin, ateşe tapanların, Mecusilerin ibadet yeridir. Ateş-hane olarak da anılmıştır. Ateş gede ateşe tapanların ve mecusilerin kıblesi olarak kabul edilmiştir. Bu mazmun ile Hindu, Asmug, Zerdüşt,   külhan, fırın, tennur, ateş hane tabirleri ile beraber kullanılabilir.

Ateş gede, ateşin yandığı yer anlamı ile aslında ateşe tapan Zedüştlerin kutsal ateşlerinin yandığı ibadethaneyi de işaret eder.  Bu manası ile Zerdüt ateşin yandığı veya sürekli olarak yanar durumda tutulduğu mekânı ifade eder. Ateşe tapan Zerdüşler, içinde ateşler yakılan ve görevlileri sayesinde asla söndürülmeyen kutsal ataşelerinin yandığı yerdir

Zerdüştlere Mecusi – ATEŞE TAPANLAR DA - de denmiştir. Zerdüşt, MÖ. ( 628-551) yılları arasında yaşamış iyilik tanrısı Ahuramazda’nın kendisine görüldüğünü söyleyerek Vohu Manah isimli bir melekle kendisine vahiy indirildiğini ve Hürmüz’ün kendisine hakikati yayma görevini verdiğini söyleyerek eski İran dinini yeniden biçimlendirmeye çalışmış ve bu dini yaymıştır. Bu dinin kutsal kitabına “Avesta” adı verilir. Bu dine inanlara Mazdekiler ve bu dine ise “Mazdeizm” adı da verilir. [1]

Zerdüştler iki Tanrıı'nn olduğunu tasarlamışlar, Tanrı'nın birinin iyilik ve güzellik Tanrısı olan aydınlıklarda yaşayan Ahura Mazda ( Hürmüz ) diğerinin ise karanlıklarda yaşayan, ateşin kötülüğün, belanın ve zulmün tanrısı olan Ehrimen’in olduğuna inanmışlardır. 

Dolayısı ile ateşgedeler aslında Ehrimen ‘e tapınmak için kullanılan Zerdüştlerin tapınma alanlarıdır. Ateş gedeniin üstü açık özel bir yapı veya sürekli olarak yanmaya elverişli doğal bir mekân da olabilir. 

Divan şiirinde ateşgede sözlüklerdeki anlamı ile de kullanıldığı gibi aşığın gönlü, aşığın maşukuna olan bitmeyen aşkı, aşığın sürekli olarak yanan gönlünü ifade eder.

  • Derun’un Nabiyâ, âyine-i ruhsar- ı râz eyle
  • Dilin tennur ateş hane-i suz – gudaz eyle    ( Nabi)

Ey Nabi içindekileri aynanın yüzüne sır çektiği gibi sırlarını dışındakilere gösterme, o ateşi kalbinde sakla. Kalbini  - mecusilerin ölülerini yaktığı gibi - aşk ateşlenesinde yanan bir fırın gibi yakıp dur.

  • Şule-i aşk- ı hevayı dildir efzun eyleyen
  • Bâdzen bâl-i semenderdir bu ateşhaneye   ( Nedim)

Aşkın alevlerini büyüten aşkın iştiyakıdır. Gönlüm ise bu ateşhanede ateşin üzerinde yürüyen bir kertenkele ( semender) gibidir. ( Gönlüm de bu ateşi ister, yanmaktan şikâyet etmez)


İLGİLİ LİNKLERİMİZ


KAYNAKÇA 

[1] Şahamettin Kuzucular, https://www.edebiyatvesanatakademisi.com/post/ehrimen-ehremen-angra-menyu-zerdust-iblisi/85904

0

1

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar