Mazdek Nedir Mezdekiye ve İlk Marksizm

24.04.2019

Mezdek Mezdekiye Mazdek Nedir ( Marksizm’in ilk Tohumları )

 

Arapça kaynaklarda Mezdekiyye ve Mezâdika, Farsça’da Mezdekân, Batı dillerinde Mazdakisme (Fr.), Mazdakism (İng.)[1]

 

Osmanlıca yazılışı Mezdekiye : المزدكيّة

Mezdek: مزدك

 

Türkçe’de Mazdekiyye ve Mazdek dini olarak anılan bir dindir. Bu din, İran’da hüküm süren Sâsânî Şehinşah’ı Kubâd’ın (Kavâd) saltanatı sırasında (488-496 ) ortaya çıkmış olan bir dindir. Bu dini yayan kişi ise kendini bu dinin peygamberi olarak ilan eden Mezdek b. Bâmdâd’dır. Bu din adını da Mezdek. B. Hamdad’dan almıştır.

Madek dini esasında kendisinden iki asır önce ortaya çıkmış olan Zerdüştlüğün iki asır sonra ortaya çıkmış olan bir mezhebi şeklindedir. Zerdüşt dinini ortaya atan Zedüşt’ün kimliği hakkında çeşitli rivayetlerin olduğu gibi Mezdek’in hayatı hakkında da net bilgiler mevcut değildir.

Mezdek’in görüşlerinde Zerdüştlüğün etkisi görüldüğü gibi Manihaizm dini ile ( bkz Mâni Kimdir Ressam Nakkaş Mâniheizmin Kurucusu ) Mezdekilerin görüşleri arasında da önemli benzerlikler bulunmaktadır. ( Erjeng Engelyun Kitab-ı Erjeng ve Mani ) 

Mani dininin kurucusu olan “Mani, Budizm, Mecusilik ve Nasranilikten anladığını Erjeng adlı kitabına almış ve bu kitabını büyüleyici resimlerle süslemiş adına da "Kitab-ı Erjeng" demişti.  [2] Mazdek dini ise Hristiyanlık ile Zerdüştlük dininin karışımı bir din olan Mani Dini’nin kurucusu olan Mani’nin derisinin yüzülerek öldürülmesinden sonra İran’da kurulan ve Zerdüştlük ile Mani dinlerinden doğma kimilerine göre bir din veya Zerdüştlüğün bir kolu bir mezhebi olmaktadır.

Nûşirevân’m babası olan Kubâd zamanında peygamberlik iddiasında bulunan Mezdek, kısa sürede mezhebini güçlendirmiş görüşlerinin fakir ahaliye cazip gelmesi nedeni oldukça taraftar bulmuştu.

Mezdek, mülkün, eşyanın ve kadınların ortak kullanımını savunmuş, nur olarak nitelediği Zerdüşt Tanrısı Hürmüz ve Ahura Mazda ’yı ( Başlangıçta her şeyin üstünde yükselmiş olan Ahura Mazda’dır; en yüce bilgiyle, arılıkla (saflık) âlemin nuru içindeydi. Bu nur tacı, Ahura Mazda'nın oturduğu bu yer, ilk nur denilen yerdi. Ahura Mazda'nın eseri olan bu en yüce bilime, bu arılığa Yasa denilir” (Zend Avesta, cilt III, s. 343)[3] iyilik tanrısı kabul etmiş, zulmet olarak adlandırdığı Ehrimen ( Ehremen Angra Menyu-Zerdüşt İblisi[4]nin yenilmesi için gerekli olan şartları ortaya koymuştu. 

Mazdek, insanların birbirlerini kıskanmasına, aralarına nifak sokulmasına, rekabet etmelerine, neden olan engellerin ortadan kaldırılması ile insanların mutlu olacağını iddia eden görüşlere sahipti. ( bkz Zerdüşt Tanrısı Hürmüz ve Ahura Mazda )

Mezdek'e göre insanlar yaratılışta eşit olduklarına göre, mal ve mülkte oluşan eşitsizliklerin ortadan kaldırılması ile mutlu olacaklardı. Üretimin eşit dağıtılmasını sağlamak, yiyecekleri eşit tüketmek, kadınları ortak kullanmak, zenginden alıp fakire vermek gibi görüşlerle şekillenen Mezdekiler , “arzu, öfke, intikam, ihtiyaç ve aç gözlülük şeytanlarını yenebilmek için malların ve kadınların paylaşılmasını öğütlemişti. [5]

Asillerle asil olmayanların evliliğini engelleyen yerleşik İran adetlerini de karşı olan Mezdekiler, Kubad zamanında kerhen de olsa destek görmüş, fakat VI.yy.da Nûşirevân tarafından kurucusu Mezdek ile birlikte 80.000 taraftarı kılıçtan geçirilmişti.

Mal ve mülkün sahibinin olmaması gerektiğini savunan Mezdek, nimetlerin ayrım yapılmadan herkese eşit olarak dağıtılması gerektiğini düşünüyor, bu dine dayalı bir yönetim de önermiş oluyordu. Böylece insan hayatından kıskançlığı, aç gözlülüğü, arzudan kaynaklanan çekişmeleri ortadan kaldırmak istemişti. Bu düşünceler mülkiyet, mal, mülk edinme kavgasını bitirecek, insanlar arasındaki kavgaları da sona erdirmiş olacaktı. Ayrıca bu fikirleri ile bireyler olarak Mezdekilerin nasıl iman etmeleri gerektiğini ve nasıl düşünüp nasıl davranmalarının lazım geldiğini de ortaya koymuş oluyordu. Mezdekilere telkin edilen müminlik şekli de bu kıstasları ile belirlenmiş oluyordu. Böylece bir Mezdeki huzura ve cennete erebilmek için işini, aşını, eşini, mülkünü diğerleri ile paylaşmak, özel mal, mülk, varlık talebinde bulunmamalıdır. Mazdek böylece ortak üretim, ortak ve eşit tüketim, ortak yaşam da önermiş oluyordu.

Bu düşünceler netice olarak, özel mülkiyetin olmaması gerektiği fikrine götürmekte, sosyal adaletin eşit iş, eşit tüketim, eşit statü kavramlarına taşımaktaydı. Komün hayatını da beraber getiren bu fikirler 19. Asırda şekillenen Marksizmin ana düşüncelerine yön vermiş fikirlerdi. 

Fars ve İslam tarihine adil olmanın ve adaletin timsali olan Nuşirevan' ın Mezdek katliamına rağmen Mecusilerin ve Mezdekilerin varlığı İslami dönemde de devam etmiş hatta II. Murat zamanındaki Şeyh Bedrettin İsyanında dahi Torlak Kemal ve adamlarının Mezdekilere benzer görüşler ve hayat düzeni içinde oldukları da görülmüştü. 

Mezdekilerin savundukları eşitlik, mülkün ortak kullanımına dair görüşleri Marksizm ile yeniden canlanmıştı.

 

Batıl gorunur ehl-i basiret nazarında

Bedhahının endişesi ciin mezheb-i Mezdek    Nedîm[6]


İLGİLİ LİNKLERİMİZ

KAYNAKÇA 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar