Kaydafe Kadifekale İskender’in Yenemediği Kadın Hükümdar

28.01.2018

Kaydafe Kimdir Kadifekale İskender’in Yenemediği Kadın Hükümdar

İzmir'i anlatan Evliya Çelebi bu günkü adı Kadifekale olan kaleyi “Kaydefe Kale” diye isimlendirmiş, Kaydafe’den  İskender ’in mağlup edemediği İstanbul ve İzmir’in kraliçesi olarak söz etmiştir.

Kaydafe,  Taberi tarihinde ve Firdevsî Tusi ve Şehname ‘sinde sözü edilen efsanevi bir kadın hükümdardır. Şehname ‘de anlatılan Kaydafe, İskender’in hakkında kötü niyetler taşıyan ona rakip olan, Endülüs kraliçesidir. Bunu duyan İskender, Kaydafa’nın ülkesini su altında bırakacak şekilde denizi kazdırmıştır. [1]

Kaydafe ,  Ahmedi’nin “İskendername ” adlı mesnevisinde de geçer.  Ahmedi bu eserinde Makedonyalı Büyük İskender (The Great Alexsandre), Kur’an’da Kehf sûresinde de ismi geçen çift boynuzlu “Zülkarneyn ” ‘in kimlikleri ile birleşmiş;   Feylekus (Philiphis) un oğlu İskender,   Hızır ‘la birlikte “âb-ı hayat”ı arayan ve Zülümat ülkesine kadar giden hem tarihi hem de efsanevi bir kimlik olarak anlatılmıştır. ( bkz  Hızır Kimdir Şiirlerimizde Hz. Hızır Tasavvuru )

 Ahmedi’nin  İskendername sinde bu olay şu şekilde anlatılır. Kaydafe’ye söz verip ükesine dönen İskender içine düştüğü bu durumdan çıkış yolu arar. Ancak dünyada fethedemediği bir ülkenin olması da onu çok düşündürmektedir. Sonunda bir yol bulur.. Kaydafa’nın ülkesi deniz seviyesinin altında “Rum yüksekte Mağrip alçaktadır” .Planlarını yapıp ülkedeki herkesi seferber eder. Gece gündüz çalışıp bir boğaz kazarlar ve Kaydafa’nın tüm ülkesi bir gecede sular altında kalır. Ülkede sağ kalan olmaz.

İskender Pala, Ansiklopedik Divan Şiiri Eserinin ilgili maddesinde  Kaydafe hakkında şunları not düşmüştür ."Kaydâfe, Marmara ülkesi kraliçesidir. İskender bu ülkeyi nasıl fethedeceğinin yollarını aramak için tebdîl-i kıyâfet ile bu ülkeyi dolaşır. Sonunda yakalanır. Kaydâfe kendisine ve ülkesine dokunmayacağına dair söz alıp onu serbest bırakır. İskender hem sözünde durmak, hem de o ülkeyi ortadan kaldırmak istemektedir".

Kaydafe ile İskender'in ikilemi işte bu şekillerde başlamış olur. 

Evliya Çelebi Kaydafe ile İskender’in olayını şu şekilde anlatmıştır.  " Onunla savaşmayacağına yemin ettiği için , Elbruz Dağındaki karargahına çekilen İskender vezirleri ile toplanıp bu konuyu görüşmüş bu sorununa bir çare aramaya başlamıştır. En sonunda Hızır imdadına koşar.  Hızır’ın da yardımıyla Bir göl halinde olan Karadeniz’i Makedonya dan keserek Kaydafe’nin 700 şehirden oluşan ülkesini sular altında bıraktırmış ve Kaydafe de dahil ülkesinden hiç kimse sağ kalmamıştır. Bu efsaneye göre de Kadife kale’nin adı Kaydafa’dan kalmıştır.”

Bu hikâyeye göre  İstanbul ve Çanakkale boğazları ile Marmara hatta ege denizin oluşması İskender ile Hızır'ın eşmesi ve Karadeniz’in sularını Akdeniz'e akıtmasıyla oluşmuş, İzmir bile sular altında kalmış ve Kaydafe'nin ülkesi de yok olmuştur. Şu halde Kaydafe ve ülkesi Marmara ve Ege'si suları altındadır. 

Ahmedi’nin mesnevisindeki “Kaydafa, bir yanıyla güçlü ve bilge bir hükümdar diğer yanıyla merhametli, duygusal ve anaç[2] bir kimlikle ve İskender’in en büyük rakibi bilge bir kadın hükümdar olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu anlatılanlara rağmen Kaydafe’nin ülkesi ve hangi şehrin hükümdarı olduğu konusu oldukça çelişkilidir. Birçok tarihi kaynak onu İzmir ve İstanbul’un melikesi, Magrip Sultanı vb olarak anlatılmasına rağmen bazı eski metinlerde daha farklı ülkelerin ve şehirlerin melikesi olarak da karşımıza çıkmaktadır. Örneğin Ahmet Talat Onay, başvurduğu eski kaynaklarda Kaydafe’nin ülkesini ve şehrini İran coğrafyasına taşımıştır. 

“Bir hatun adıdır ki melike-i Berda idi. İskender’le muharebe edip akıbet mağlup oldu.”[3]  , İran’ın Berda şehrinde bir müddet hükümdarlık yapmış olan Nuşâbe adıyla meşhur bir kadındır (A.T. ONAY, MEB 1996 309)[4]

A.T. Onay tarafından Kaydafe ile eş tutulan Nuşâbe kelimesinin anlamca Türkçe karşılığı ise Bengisu, abı- hayattır. Bu su ise İskender ile Zülumat ülkesine sefrer çıkan Hz Hızır’ın Zülümat ülkesinde bulduğu “İçene ölümsüzlük vereceğine inanılan su, bengi su, hayat suyudur. “

Divan edebiyatı nesir eserleri ve şiirlerinde özellikle kaleme alınmış mesnevilerde Kaydafe, bu özellikleri ile öne çıkan kadın bir hükümdardır.

  • Tac-ı Kaydafe gibi ayda kaldı lale
  • Çuylar kişver-i bağa edip istilayı        Faizi

Faizi’nin bu beytinde Kaydafe’nin ülkesinin sular altında kaldığına dair yapılan bir telmih vardır.

  • Seknder veş kesip ol seddi tufan saldı Mısr içre
  • Cihan-ı Kaydafe – veş gark oldu lîkin bahr-ı ihsana  Fehim- i Kadim 

İskenderin Kaydafe’nin ülkesini sular altında bırakması hadisesi Mısır’ın ihsan denizine boğulmasına benzetilip çok olumlu bir sonuca aktarılarak Msır’ı ihsanlara boğan memduh övülmüş oluyor

  • Hele deryadan aldı kişver-i Kaydafe’nin kinin
  • Şehinşâh-ı cihanın himmet-i Tevfik ünvanı Faizi

  • Kaydafe mülkü gibi tııfân-ı tiğa gark eder
  • Mülk-i Dârâ'ya havâle etse bir İskender'i      Yahyâ Bey

İgili Linklerimiz 

KAYNAKÇA

  • [1] Melike GÖKCAN TÜRKDOĞAN, AHMEDİ’NİN “İSKENDERNÂME”SİNDE KADIN HÜKÜMDAR MODELİ VE KRALİÇE KAYDAFA, https://turkishstudies.net/sayilar/sayi20/turkdogangokcanmelike
  • [2] Melike GÖKCAN TÜRKDOĞAN, AHMEDİ’NİN “İSKENDERNÂME”SİNDE KADIN HÜKÜMDAR MODELİ VE KRALİÇE KAYDAFA, https://turkishstudies.net/sayilar/sayi20/turkdogangokcanmelike
  • [3] A.T. ONAY, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar, ( Burhan-ı katı tercümesinden iktibas ile ) MEB 1996 309)
  • [4] (A.T. ONAY, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar, “ ( Ferheng-i Ziya’dan alıntı ile) , MEB 1996 309)

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar