19.10.2015
Duhter -i Rez - Şiirimizde Üzüm Kızı ve Şarap
Duhter, دختر Farsça da “ kız, kerime”, anlamına gelir. Rez - Osmanlıca yazılışı - “ رز” bağ kütüğü, asma üzümü, anlamına gelir. Duhter-i Rez tamlaması böylece asmanın kızı -üzüm kızı - (asma kızı) mecazi manada ise şarap anlamına gelmiş olur.
Rez kızıyla baş koşup boynuma olsun destime
Mest idüp ol sâki-i hunhâr ayagın almağa Gelibolulu Sun’î (1486- 1534) Hayatı..
Küpe bogmak gerek mey gibi sâkî
Şular kim rez kızı kûyın tolaşa Gelibolulu Sun’î (1486- 1534) Hayatı
Duhter -i Rez , ve Bintü'l inep ( Üzüm kızı ) , bint-i ineb, duhter rez, sözlerinden kasıt ise Şaraptır. Duhter -i Rez , ve Bintü'l inep ‘in üzüm kızı olması konusu bir efsaneye de dayanır. Divan şirinde şarabın mucidi olarak Cem kabul edilir. İran destanlarında: Hz. Âdem’in yedinci oğlu Geyûmers’in torunu olarak gösterilen Cem, Pîşdâdiyân sülalesinin dördüncü ve en büyük hükümdarıdır. [1] Esatirlere göre: Cem diğer adı ile Cemşid ü Hurşid, Zümrüd-ü Anka- Simurg) ya bir iyilik etmiş, Simurg da ona üzüm fidanlarını getirip hediye etmiştir. Üzümleri yetiştiren Cem daha sonra şarabı da bulacak tahta çıktığı Nevruz gününü bayram ilan edecek ve o gün şarap içilmesini serbest bırakacaktır. [2] Bu efsanelere göre şarap Cem’in kızı sembolik manasıyla Cem’in icat ettiği şarap anlamına telmih ve mecaz olur. ( Bkz - Bintü'l inep ( Üzüm kızı ) [3]
Bu efsanelere göre şarap Cem’in kızı sembolik manasıyla Cem’in icat ettiği şarap anlamına telmih ve mecaz olur. Bintü'l inep ( Üzüm kızı ) yerine duhter-i rez hatta duht-ı rez de denmiştir.
Sâkîyi harâb-ı cilve etmek
Duht-ı rez şîşe-bâze mahsus [4] Şeyh Galip( Şiirin tamamı:
Bu tertiplerinden hareketle yukarıdaki esatir telmih edilmiştir. Şarap sözcüğü veya mecazlar
Benzetmeler ve diğer mazmunlarla şarabın kastedilmesi tasavvufi veya tasavvuf dışı manaları ile divan şiirinde çok sık karşımıza çıkar.
Zannetme duhter-i rez bir rind ile gizlidir
Anunla şeyh efendi de babalı kızlıdır Nedim
Ben üzümüñ ṣuyın severem sōfī dānesin
Zira kimi kızın sever kimi ânesin Necati
( Ben üzümün kızını severim sofu ise danesini, Zira kimi kızını sever kimisi anasını )
Duhter-i rez gözleri hem dudağı bintü’l-inep
Biz deriz ümmü’l-gazel ol kim divân-ârâ gibi Koca Rağıp Paşa
Sen hürmet-i duhter-i rez bilmez misin âya
Etsen ne olur ey sofi helalinle kanaat. Pertev [5]
Alın serpuşunu cam –ı şarabın bezm-i işrette
Cemal –i dil firûz- ı duhter-i rezden nikap aldım. Sabri-i Şakir.
İçki meclisinde şarap şişesinin başını açın ( Kapağını açın, mantarını çıkarın) Üzüm kızının gönlü ferah eden cemalinden peçeyi kaldırdım. ( Gelin gelmiş üzüm kızının başından peçesini alıp, nikabına sahip oldum )
Rez asma kütüğü demek olduğundan asmadan üzüm olması üzümden de bade, dolu ve şarabın yapılması üzüm kızının doğurması, olarak tasavvur edilir. Şairler şarap ve üzüm kızı mazmunları üzerinde bir takım muziplikler tasavvur eder. Şarap, asma ve üzümün çocuğu olarak düşünülür. Şairler şarap içmeyi üzüm kızı ile nikâh yapmak şeklinde tasavvur etmektedirler. Örneklerde de görüldüğü gibi şarap bir kızı hatırlatır. Şarap içmek duhter-i rezle evlenmektir. Şarabın kapağını açmak ise kızın bakireliğini bozmaya benzetilir. Şarabı bırakmak ise üzüm kızından boşanmak şeklinde düşünülür.
Duhter-i rezle yeter akd-i nikah- u tezvic
Zevk i tecridi bulup bint-i inebten geçtim Müştak [6]
Üzüm kızıyla eğlenmek ve mest olmak artık kafidir. Ben hakikat yoluna girip tecrid zevkine geçip şarabı bıraktım.
Sen duhter-i rez zevki ile tazelenirsin
Ey pir-i mugan biz de güzel sevmede piriz Sünbülzade vehbi
Rez duhterinin kızlığı var elde gözükmez
Yaran – safa zevkin eder gizlice anın La Edri. [7]
Duhter-i rez deyü tavãìf ettiler Yahya meyi
Ben olaydım şahit-i maksûd derdim badeye Taşlıcalı Yahya
Şarâbı görse kaynar tende cânum yâr-ı cânumdur
Nihâl-i duhter-i rez hayliden hâtır-nişânumdur Bursalı Rahmi
Telh-kâm-ı ebed itse n’ola Ferhâd gamı
Duhter-i rez dahı öz başına bir Şîrîndür Semerkândî-i Âmidî Âgâh
Duhter-i rez perde-i ‘ismet-nişîn olsa ne gam
Haclegâh-ı dilde şâdîdür ne gün dâmâdımuzSemerkândî-i Âmidî Âgâh
Üzüm kızının kızlığı var ( kızlık kahtlık kelimesinden kıtlık yokluk anlamına gelecek şekilde değişmiştir. ) hiç ele geçmiyor fakat keyf ehli olanlar onu bulup gizlice safa ediyor. ( Şarab kıtlığının olduğunu ama bazılarının ele geçirip içemeye devam ettiği de izah edilmiş oluyor
İLGİLİ SAYFALARIMIZ VE LİNKLERİ
KAYNAKÇA
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın