Kevser ve Şarap
Kevser, Arapça ’da kelime manası ile “ çok hayır- bereket- çok büyük bir hayır, taşkın hayırlar ” anlamlarına gelir. Kevser kelimesi Havz-ı Kevser ( kevser havuzu ) şeklinde de karşımıza çıkar. "Doğrusu biz sana Kevser'i verdik" (el-Kevser,108/1) Havz, bir havuz; Kevser ise, bir Cennet ırmağıdır.
TDK sözlüğünde “Cennette bulunduğuna inanılan kutsal ırmak, havuz veya çeşme” olarak tarif edilmiştir. Kur'an-ı Kerim'in 3 ayetten oluşan 108. Suresine Kevser Suresi denir.
“
Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıylaŞüphesiz biz sana Kevseri verdik. 1 O Halde, Rabbin için namaz kıl, kurban kes. 2 Doğrusu sana buğzeden, soyu kesik olanın ta kendisidir. 3 ”
[1]
Kevser hakkında Kuran da başka bir bilgi verilmemiş,
[2] ama hadiselerden çıkarılan ve sahabelerden yapılan yorumlarla İslamiyet’te ve edebiyat dünyamızda geniş bir Kevser ırmağı veya Kevser havuzu tasavvuru ortaya çıkmıştır.
Bunlardan bazıları şunlardır.”
Havz'ın suyundan bir yudum içen, ebediyen susamayacaklar ve yüzleri de asla kararmayacaktır; içmeyenler ise, susuzluktan kurtulamayacaklardır.”
[3] Kevser havuzuna biri altın diğeri gümüş iki oluktan su aktığı tasavvuru da vardır.
Divan şairleri cennetteki Kevser ırmağını tatlı, saf ve temiz şarap manasında da kullanmışlardır
[4] Divan şairleri Kevser ırmağı veya Havz-ı Kevser ile Kevser Şarabını aynı şey olarak görmüşler “
Kevser şarabının tüm dertlere deva olacağına ve Kevser'i içenin bir daha susamayacağına ”
[5]inanmışlardır. Kevser veya kevser suyu bunlardan başka sevgilinin dudağı, memduhların ihsanları, Memduhların bereketli kalemlerine vb de benzetilmiştir. Kevser kelimesi ile kurulan çok sayıda tamlama vardır.
Ab-ı kevser ( kevser suyu ) şarab-ı kevser ( kevser şarabı) Havz-ı kevser, çeşme-i âb-ı Kevser , Saki-i kevser ( Kevser sakisi- mecazen Hz Ali ) …
Nûş eden cam-ı lebin ölmekten asla gam yemez
Kim humârı olmaz ey sâki şarab-ı kevserin Baki
Onun dudağının Kevser’inden içen ölür ise de gam yemez. Çünkü ey saki, Kevser şarabından içenin içki sonrasında çekilen baş ağrısı ( humar) olmaz.
Kemal-i lütfi ile leb-i teşnegâne rûz-ı ateş
Cenâb-ı sakî-i kevser sunar piyale –i mey
Kevser-i ateş- nihadın adı aşk
Düzah- ı cennet -nümanın adı aşk
Bir lügat gördüm cünun isminde ben
Anda hep cevr ü cefanın adı aşk
Şeyh Galip Şiirleri
Lüleden Tal’at akan târih-i cevher katresi
Âb-ı kevserdir olun ey dil-i teşne gân A.T. Onay
Hatt-ı nazm-ı pâki çemen –zâr –ı cennet
Elinde kalem çeşme-i âb-ı Kevser Baki
Baki bu şiirde memduhunun kalemini Kevser havuzuna su döken çeşme borularına benzetmiştir.
Kevserün aynı lebün câm-ı şarâbından mıdur
Her mübtelâ ki derdine ‘ışkı devâ bilür
Kevser ırmağı, Kevser suyu , Kevser Şarabı
Almak isterisen eğer bir murat
Bağlan pendi yare eyleme inat
Kimin abat eyler kimni berbat
Kevser ırmağında saki olan yar,
Bir bardak dem ikram etmez mi ola?
Sıratın yolunu iyi bilen yâr,
Kevser havzuna dalanlar,
Ölmezden öndün ölenler
Nefsini düşman bilenler,
Kevser Irmağında Saki Olan Yar
Bir Bardak Dem İkram Etmez Mi Ola
Sıratın Yolunu İyi Bilen Yar
Benim De Elimden Tutmaz mı Ola Anonim- Türkü
İLGİLİ SAYFALARIMIZ VE LİNKLERİ
KAYNAKÇA
[1] https://kuran.diyanet.gov.tr/mushaf/kuran-meal-2/kevser-suresi-108/ayet-1/diyanet-isleri-baskanligi-meali-1
[2] Zübeyr YETİK, HAVZ-I KEVSERhttps://sorularlaislamiyet.com/kaynak/havz-i-kevser
[3] Zübeyr YETİK, HAVZ-I KEVSERhttps://sorularlaislamiyet.com/kaynak/havz-i-kevser
[4] A.T.Onay, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar, MEB, 1996, s. 316
[5] Hakan YEKBAŞ, DİVAN ŞİİRİNDE KUR’ÂN, İstem • Yıl:8 • Sayı:16 • 2010 • s. 199 - 232