Hüsrevani Nedir

20.02.2017

 

Hüsrevani

 hüsrevânî :  خسروانی

Sözcük birçok anlama gelir ve edebiyatta da birçok anlamda kullanılır

Kullanıldığı anlamlarının bazıları şunlardır: “1)Hükümdara lâyık. 2) çok iyi, âlâ, birinci derece. 3)[1] bir çeşit şarap. 4)  Hüsrev’e dua edenler 5)  Bir çeşit altın para 6) Hüsrev gibi büyük şah, hükümdar 7) Hüsrev gibi tavırlar gösteren şah ( şahane hükümdar )”, iri şarap küpü, [2]define saklanan büyük, küp, iri küp, içinde defineler olan büyük küp…( bkz Hum ve Hum Hane ( Şiir Dünyamızda Küp )

Bu anlamlarının bazılarının Sasani İmparatorluğu'nun 590–628 yılları arasındaki hükümdarı olan Hüsrev-i Perviz  IV. Hürmüz'ün (579–590) oğlu ve I. Hüsrev'in (531–579) torunu olan  Husrev-i Perviz  ile alakalı olduğu ortadadır.  ( bkz Husrev-i Perviz ve Kendi Gelen Hazine )[3]

Nitekim Hüsrevani kelimesinin büyük ulu, şahane anlamlarını da çağrıştırdığı bu nedenle Hum-i hüsrevânî: sultanî küp, çok büyük şarap küpü  ( bkz Hum ve Hum Hane ( Şiir Dünyamızda Küp )  anlamlarına gelen terkiplerin de oluştuğu görülür. Bunlardan bir diğeri de Hüsrev’in Genc-i Hüsrev: Hüsrev’in sekiz büyük hazinesi ve    Genc-i Bâd- Âver  ( kendi gelen ) hazinesidir.  ( bkz Husrev-i Perviz ve Kendi Gelen Hazine )[4]

 Hüsravani kelimesinin diğer kelimelerle   büyük şahane, görkemli  manasına gelen  bir sıfat şeklinde kullanıldığı anlaşılır. Efsanevi acem  bestekârı  Barbed 'in   yaptığı besteleri Hüsrev adına yapmış olduğundan da bu bestelere de Hüsrevani denmiştir.[5]

Örneğin simat-ı husrevani şahane sofra, ,   nevbet-i hüsrevani , büyük mehter takımı, Nâme-i Hümâyûn-ı Husrevânî ,  kûs-ı hüsrevânî , sürûd-ı Hüsrevânî makamı ,  Hüsrevani-i mülk-i , tâc-ı husrevânî. gibi . Nitekim Hüsrev’in efsanevi nevbet takımına işaret eden ve günde beş kez icra yapan ordusunun mehter takımı Nevbet-i Hüsrevani olarak yaşamaya devam etmiş büyük mehter takımına Nevbet-i Husrevani denmiştir. [6]

Hüsrevani penç  nevbet çaldırdı her iklimde
Nûh kubabın yankılandırdı  sipihrin mihr-i aşk    BAKİ 

 Aşkın hükümdari yedi iklimde günde beş kez nevbet çaldırıp yedi kat gökte yankılar yaptırdı.

Reh güzarı bağa sertâba dökülmüş  berg-i rez
Sandım altın tepsiler konmuş simât-ı hüsravanı     Baki

Bağın yollarını baştanbaşa sarı üzüm yapraklarının döşendiğini görünce onları içine altın tepsiler konmuş şahane bir sofra zannettim.

Altın üsküflü simin sak sakiler
Şarab-ı erguvanı bezm-i hüsrevani içinde   Mevlana

Sözi anda eyle şîrîn idesin yâd
Ki Hüsrev anı işitse ola Ferhâd  düzesin anı

Ol şeh-süvâr-ı memleket-i 'adl ü dâd kim
Atı öñince olsa revâ husrevân revân          Baki

Kenz-i ‘aşkuñ dilde genc-i Husrevânîdür baña
Mâye-i nakd-i hayât-ı kâm-rânîdür baña          BEYÂNÎ - Enfî Ahmed Efendi ( - Şuhut- Ö. 1665 İstanbul)

“Ben ki Sultan-i salâtin-i zaman burhân-i havakın-i avân tâc-bahs-i husrevân-i cihan zillullâhi'l-meliki'l-mennân Akdeniz'in ve Karadeniz'in ve …….”  Kanuni

 

 Kaynakça

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar