Kâse Divan ve Halk Şiirinde

27.01.2018

Kâse Divan ve Halk  Şiirinde

Kökeni, Farsça olan bir kelimedir.  Dilimize de Farsçadan geçmiştir.

Sözlüklerdeki anlamı:  Cam, çini, toprak, seramik hatta kimisi de değerli madenlerden yapılmış olan sulu yiyecek ve içeceklerin konduğu kap.

Çorba kâsesi, yoğurt kâsesi gibi derin çanak.

Kâse divan şiirinde kadeh manasında da kullanılmış o nedenle şiir dünyamızda sık sık yer almıştır.  Divan şiirinde kâselerin kullanım alanlarının günümüzdekilere benzer olduğu, kâse ile çorba içildiği gibi kâseler bal konulduğu, kadeh olarak kullanıldığı meze tabağı niyetine de vb kullanıldığı ortaya çıkar.

Divan şiirinde çok çeşitli kâse tabirlerine rastlanılır. Çok kıymetli porselenden yapılan Çin işi yemek kaplarına  Çin-i Fağfur dendiği gibi çok kıymetli porselen kâselere de kâse- i fağfur dendiği bilinmektedir. Piyâle-i Fağfûr ise hem Çin işi kadeh, hem de Çin hakanının şarab içtiği kadeh mânasında kullanılmıştır. ( bkz Fağfur Nedir Kâse-i Fağfur ve Çin Hükümdarı )

Neşve tahsil ettiğin sagar da senden gamlıdır
Bir dokun bin ah işit kase-i fağfurdan                         Şair Ali Efendi.

Kâse, üçler, yediler,  kırklar Hızır, Pir vb nin de içine bade koyarak hak âşıklarına verdiği kadehin de adıdır.

Kırklar kâsesinden bade nuş ettim
Gönül mesken tuttu meyhanelerde
Dünyanın varını feramuş ettim
Sureta gezeriz gamhanelerde       Seyrani ( Everekli )

Kâse bazan içine zehir konulan bir eşyadır.  Bu defa kâse-i zehr olarak geçer


 Kâse-i zehr-i felâket başuma efser yeter
 Egnüme zillet libâsı câme-i zîver yeter     Benli Hasan- Ahi -Dilsiz Danişment

Kâse,  münakkaşların, zer nakkaşların,  tezhip ve süsleme sanatları ile uğraşanların içine altın suyu koyup, altın ezdikleri bir kaptır.  İş böyle olunca kâse ile çok çeşitli benzetmeler de ortaya çıkar. Örneğin kâse içinde altın ezilen kap manasında içinde renginden dolayı altına benzetilen Güneş’in konulduğu gökyüzü anlamına kadar genişler.


Bir lâciverdî kâsede her subh mihr altun ezer
 Vasf-ı cemâlün yazmaga cânâ gerekdür hall-i zer  Şeyhülislam Yahya Ş


Ne kadar olsa da pür kâse-i jengâr-ı felek
 Neş'e vermez bana peymâne-i ser-şâr-ı felek      Meşhuri Ahmet (d. Selânik 1783- –ö.1857)

Gelse yaz Ahmed eline kâsesin alsa kaçan
Şâh-i gülde gül tıbak olmuş sanur anı gören   Şeyhülislam Yahya

 

Çin'i Fağfur Kase-i Fağfur

Fağfur Nedir Kâse-i Fağfur ve Çin Hükümdarı

Kâse Kûze Kâse-i fağfur Nedir ve Çanak.

Kırklar Kâsesinden Bade Nuş Ettim

Fağfur Kâse-i Fağfur ve Çin Hükümdarı

Kâse-i zehr-i felâket başuma efser yeter

Bir lâciverdî kâsede her subh mihr altun ezer

Gelse yaz Ahmed eline kâsesin alsa kaçan

Yedim İki Üç Kâse Keşkül

Ne kadar olsa da pür kâse-i jengâr-ı felek

Kâse Kûze Kâse-i fağfur Nedir ve Çanak.

Kâse Divan ve Halk

 

 

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da
gulsumgulen575
Gülsüm Gülen7 yıl önce
Yazmak bilgi ve yetenek işi. yetenek ve birikime sahip şahsınızı kutluyorum.
esinkiremitci964
Esin Kiremitçi7 yıl önce
şahsen ihtiyaç duyduğum bir konuydu. Yazan kaleme afiyet dilerim.