Letâif-nâme
Letâif Osmanlıca yazılışı/ لطائف , sözcüğü lâtîf / لطيف kelimesinin çoğuludur.
Lâtife Osmanlıca yazılışı / لطيفه / لَط۪يفَه :
Latif: Hoş söz. Şaka. Mizah. Söz ile iltifat. Şaka. İnce duygu, hoş söz, nazik şaka. Anlamlarındadır. Letaifname sözcüğü ise latif sözcüğünden gelir. Bu nedenle letaif veya latifeler, güldürecek güzel sözler ve hikâyeler anlamına gelir.
Letâif-nâme ise latifeler kitabı anlamında eski edebiyatta latifeler içeren eserlerin adı olmuştur. Letaifnameler kelime anlamları ile latifelerin toplanıp yazıldığı mecmua manasına gelir. Letaifnameler Divan edebiyatında manzum ve nesir olarak ama daha ziyade mensur olarak yazılmış eserlerdir. Letâifnâmeler hezl ,hiciv, tehzil, mizah türünden eserler olarak kabul edilmişler; buna rağmen müstehcenlik sınırlarında da gezen gündelik ve sosyal konularda da yazılan eserlerin adları olmuşlardır.
Bu eserler hoş sohbet etmek edalı yazılmış güldürücü, eğlendirici, güzel ve nükteli sözler içere, derleme hikâye ve şakalardan oluşmuşlardır.
Bu eserler 16. yüzyıldan itibaren yaygınlık kazanmıştır. Mizah, bir şaka işidir. Gülünç olmadan güldürmek, kıvrak bir zekâ isteyen bir sanattır
Kelime anlamlarına karşılık, letaifnamelerde latife niteliğindeki kısımlardan ziyade müstehcenlik, hiciv ve hezliyat konuları öne çıkmıştır. Bu eserler derleme niteliği taşıyan latifler, kıssa, fıkra, söylencelerden vb oluşurlar.
Klasik tertiplerinde münacaat, naat, dört halifenin methi, tercüme-i kitap, mucizat ı nebi ve miraciye gibi bölümler de bulunur. Bu bölümlerden sonra aslı bölüm olan latif, hikâye, fıkralar, vb anlatıldığı bölüm gelir.
Genellikle yazıldığı çağın sosyal hayatını ele alan “ Letâifnâmeler; Melikler, Hâkimler, Edibler, Mektep ve Medreseler, Tabipler ve Hastalar ile ilgili çok çeşitli kısımlara ayrılmış” olarak da tertip edilebilirler. Manzum ve nesir olabildikleri gibi telif veya çeviri olanları da vardır. Bu eserlerde yakın yöreden, taşradan derlenmiş, fıkra benzeri latifeler, ders ve hikmet verici hikâyeler, kıssalarla birlikte dini hikâye ve menkıbelere de yer verebilir.
Türk Edebiyatında Letafinamelere 15. Yy dan itibaren rastlanılmaya başlanmış, bu eserler 19. yüzyılda fıkarât ismiyle anılmıştır
Letaifnamelerde ele alınan başlıca konular, gündelik hayatta rastlanılan, haller, çağın gelenek ve görenekleri, çeşitli meslek gruplarının halleri vb de anlatılır. Yazıldıkları dönemin, gündelik hayatı, sosyal sınıfları, hakkında bol bol doküman sunan bu eserlerde o çağda kullanılan deyim, terim ve kavramlar da yer alır. Yazıldıkları devrin sosyal tabakalarını, insan tiplemelerini ele alırlar. Bu sebeple bu eserler bir dil hazinesi ve devrin aynası haline gelmektedirler.
Bu eserler kendi çağlarındaki tipik insanların gülünç yönlerini Nasreddin Hoca , İncili Çavuş, Bekri Mustafa gibi belirli tiplerin fıkralarına da yer verirler. Letaifnamelerde adı tarihe geçen ünlü kişiler de yer verilir.
Bu eserler anlatım bakımından hikâye; mizahi yönlerden ise güldürücü fıkra özelliği taşırlar.
TÜRK EDEBİYATINDA LETAFİNAMELER
Hatipoğlu Mehmed, Bahri'l-hakayık Letaif-name FerahnameVahyi (yaz. 1496). Nasuhi' (XVI.yy. başları) Letaif'i (takvim şeklinde), Lamii (o. 1531) Mecmau'l Letaif, Zati (ol. 1546) Letaif'i (muneccim ahkamına gore yazılmış sosyal hayat latifeleri; bs. 1. bl., 1970, II. bl. 1977),Cinani (ol. 1595) Husam Şahraviyu'l Gulugi'nin (XVI.yy.) Harname'si (Eşekler hakkında hikayeler), Azmi'nin (XVI. yy.) Letaifnarne'si, Muneccimbaşı Derviş Ahmed Dede'nin (ol. 1701) Letaifname'si (Ubeyd-i Zekani'nin Dilkuşa adlı eserinden ceviri), Behri (XVI.yy.) Mutayebat'ı (manzum-mensur karışık), Tokat'lı Kani (ol. 1791) Letaif ve Hezliyyat'ı, Şemseddin Sami (ol. 1904) LetLiif'l (bs. 1882).
MİZAH İLE İLGİLİ BAŞLIKLAR VE LİNLERİMİZ
Nev'izade Atayi'nin Hamsesi Ve Hezliyat
Hezl Nedir Hezli Hezliye Hezliyat Tehzil Nedir ve Örnekleri
Şitâ’iyye-i Hezl-âmîz Berây-i Edrine
Şeyhi Harname Özeti Harnameden Bölümler
Meddah Nedir Meddah Oyunu ve Tüm Özellikleri