Şehnameci Talikizade Mehmet Suphi ile Nakkaş Hasan.
Şehnameci Talikizade Mehmet Suphi Hayatı ve Eserleri
Talikizade’nin doğum ve ölüm tarihleri kesin değildir. Ancak 16. yy. ın ikinci yarısından yaşadığı 1530' lu yıllar içinde doğduğu ve 1601 yılından sonra öldüğü söylenebilmektedir. Hayattı hakkında en önemli bilgiler kendi eserlerinden ve kendi yazdıklarından anlaşılmaktadır. Biyografisine ait bilgilerin pek çoğunu da hakkında Doktora tezi hazırlayan Vahit Çubuk’tan öğrenebilmekteyiz. Talikiza’denin eserlerini inceleyen Vahit Çubuk ve hakkında çeşitli incelemelerde bulunan Erhan Afyoncu’nun Talikizade ve biyografisi hakkında yaptıkları tespitlerin özeti de aşağıdaki gibidir.
Talikizade ünlü bir Osmanlı ailesi olan Fenarizdelere mensuptur. Künyesini bütün eserlerinde Mehemmed bin Mehemmed es Fenari eş şehir ba Talikizade şeklinde vermiştir. [1] Şemailname –i Al’i Osman adlı eserinde Cem Sultan ’ın nedimi Şehsuvar Fenari’nin amcazadesi olduğundan, Karakaş zade Piri Bey’in ise dayısının oğlu olduğundan söz eder.
Rıza tezkiresinde Talikizade’nin Denizlili olduğu yazmakta, şehnamesinin 61 b sayfasında da kendisinin Denizlili olduğunu açıkça ifade etmektedir. Talikizade Şehname adlı eserinde gençliğini Kütahya, Aydın ve Sakız’da geçtiğini yazmıştır. [2]
Teke Bey ile iyi ilişkileri olan Talikazde ve ailesinin Teke Bey’in Antalya Kalesini fethettikten sonra Antalya’da bulunan Ada karyesini aileye vakıf olarak vermiştir. Talikizade’nin Ada karyesi ve Antalya’da mülk edinen ailenin bu kolundan gelmiş olabileceği ihtimal dâhilindedir.
Doğum tarihi bilinmeyen Talikzade’nin hayatı hakkında ilk bilgi 1562 yılına rastlar. Bu tarihte Manisa sancakbeyi olan Şehzade Murad’ı himayesine girmiş bu görevinde 12 yıl kalmış, 1574 yılında III. Murad tahta çıkınca İstanbul’a gelerek III. Murad’ın divan kâtipliğine girmiştir. Saraydaki bu görevleri sırasında il yazıcılığı -vilayet tahriri - [3]hizmetlerinde de bulunmuş, önemli görevlere gelemediği için şikâyetçi olan Talikizade bu yıllarda kendini ilme vermiş, şiir, aruz, hesap, remel ve astronomi ilimlerine merak salmış ve bu ilimlerde çalışmalar yapmıştır.
Eserlerinde yedi yıllık saray hizmetinde umduğunu bulamadığından yakınan Talikizade bunun üzerine Ferhad Paşa’nın Gürcistan seferine divan kâtibi olarak yazıldığını görürüz. 1583 yılında Ferhad Paşa’nın serdarlığında ve Reisülküttap Lam Ali Paşa’nın mahiyetinde bu sefere katılır. Kendi anlatımı ile Erzurum ve Karaman askerleri ile birlikte Tomanis önlerinde yapılan savaş ile birçok muhabereye bizzat katıldığını yazmaktadır.Bu görevleri esnasında orduya tarih yazıcısı olan katılan Rahimizade İbrahim Çavuş ile Gelibolulu Mustafa Ali ile de tanışmış olması lazımdır.
1585 yılında Özdemiroğlu Osman Paşa’nın mahiyetine girmiş, onun divan kâtibi olmuş Tebriz Fetihnamesini kaleme almıştır. Sefer sonrasında ise ona senelik beş bin akçe gelir getiren bir tımar verilmiş [4]buna rağmen bu ödülden de hiç hoşnut olmayarak İstanbul’a dönmüştür. Erhan Afyoncu ise ilgili yazısında Dr. Vahit Çubuk’un verdiği bu bilginin aksine bu rakamın az olduğunu belirterek “Nitekim bu tarihten 6 yıl sonra, 55.000 akçelik bir zeamet tasarruf etmekteydi” [5] diyerek izahat getirmektedir. İstanbul’a döndükten sonra, divan kâtipliğine devam ettiği, Gürcistan Seferi Tarihçesi adlı eseri ile Tebriziye adlı eserini kaleme aldığı belli olmaktadır.
“Eserlerinden iyi bir mansıb elde edebilmek için defalarca padişaha müracaat ettiği anlaşılan, Talilkzade bu amacına 1591 'de ulaşabilmiştir. Talilkzade Mehmed Subhi, divan-ı hümayun kâtibi iken nazım ve nesirde kabiliyetli olduğunu belirterek Türkçe Hümayunname tarzında vakaları toplayarak kaleme almaya talip olmuştur. Bu işi yapmak için de yeni bir gelir kalemi istememiş, Hamid sancağındaki elli beş bin akçelik zeameti ile yetineceğini bildirmiştir. İnşaya kabiliyeti olması sebebiyle isteği kahul edilmiş ve vekayi'nüvis sıfatıyla Türkçe olarak hadiseleri yazması için görevlendirilmiş tir.”[6]
Şehnameci Seyyid Lokman Aşuri’nin ekibine katılması ise bu yıllarda gerçekleşmiştir. Seyyid Lokman Aşuri’nin yardımcısı olan Talikizade, Seyyid Lokman ve Nakkaş Osman ekibi ile de çalışmaya başlar. Seyyid Lokman’ın yardımcısı olduğu sıralarda Müteferrika ağalığı da yapmaktadır.
Erhan Afyoncu’ya göre Talikizade, Seyyid Lokman Aşuri ’ın yardımcısı olmamış, aksine Seyyid Lokmanla birlikte Şehnameci olmuştur. Afyoncu’ya göre Seyyid Lokman Farsça yazmakla görevlendirilen saray Şehnamecisi, Talikizade ise Türkçe Humayunname yazmakla görevlendirilen Saray Şehnamecisidir. Yani 1591' den sonra sarayda birisi Farsça diğeri Türkçe şehname yazmakla görevlendirilen iki tane şehnameci vardır. Kanaatimize göre Talikizade bu yılarda müstakil bir şehnameci değil Seyyid Lokman’ın yardımıcısıdr. Çünkü Gelibolulu Mustafa Âlî’ye göre de “ şehnâmeciliğinin son yılında Lokmân’ın iki yardımcısı vardı. Birisi Nutkî adında bir Acem Türkmeni, diğeri ise Tâlikîzâde Mehmed Subhi’dir.” [7]
1594 yılında Şehname adlı eserini padişaha teslim eder. Bu eser dilinin ağır olması nedeni ile padişah tarafından çok beğenilmemiştir. Bunun üzerine Talikizade bu defa Sinan Paşa ile birlikte Yanik seferine katılır bu sefer esnasında olan bitenleri kaleme almış, bu mensur eserine III. Murat’ın ölümü üzerine yerine geçen III. Mehmet’e bir kaside de eklemiştir. Bu kaside İle Yanik seferini anlatan vakayiname onun Şehnameci olmak hayalinin önünü açacaktır.
Dr. Vahit Çubuk’a göre Seyyid Lokman’ın azli 1596 yılında olmuştur. Dr. Vahit Çubuk’a göre Talikizade 1596 yılında yapılan Eğri Seferi’ne Seyyid Lokman’ın yardımcısı olarak katılmış. III. Mehmet, sefer esnasında Seyyid Lokman’ın İstanbul’a göndererek sefer sonuna kadar Sultan III. Mehmet adına bir şehname tamamlamasını emretmiştir. Talikizade ise bu sefer esnasında seferin vakayinamesini hazırlamaktadır. Haçova’da Otağı humayun’nun yanında birebir savaşa da dâhil olan Talikizade bu seferin sonrasında Saray Şehnamecisi olacaktır. Çünkü Seyyid Lokman, Sultan III. Mehmet adına hazırlamakta olduğu şehnameyi o kısa süre içinde tamamlayamamış, buna kızan III. Mehmet Seyyid Lokman’ı görevden alarak yerine Talikizade’yi şehnameci tayin etmiştir. [8]
Diğer kaynaklara göre ise Seyyid Lokman’ın saray şehnameciliğinden azli ve Talikizade'nin onun yerine tayini 1595 Eylül ayında ve Eğri Seferinden önce gerçekleşmiştir. [9] “Bu tayin sırasında ona dergab ı all müteferrikalığı da verilmiştir. Tayin kaydında III. Murad zamanında sunduğu şehnarnenin beğenilmesi sebebiyle bu göreve müstakilen getirildiği belirtilmektedir.”[10][11]
Neticede Seyyid Lokman’ın yardımcısı olarak veya Türkçe Saray Şehnamecisi olarak Seyyid Lokman ile birlikte olan çalışmaları 1595 yılına kadar devam edecektir. 1595 yılında Seyyid Lokman Aşuri ve Nakkaş Osman’ın görevlerinden uzaklaştırıldıklarını ve yerlerine Talikizade ve ekibinin geldiği anlaşılmaktadır. [12]
Böylece Saray Şehnamecisi olan Talikizade’nin şehnamecilik devri başlar. Talikizade’ye III. Mehmet devrindeki olayları kaleme alınması emredilir. Bu görevi sırasında Talikizade, padışah III. Mehmed ile sık sık yüz yüze görüşme fırsatı bulmuş, Eğri Seferi konulu eserini bir yıl içinde tamamlayarak padışaha takdim etmiştir.
Fakat bu görevinin fazla uzun sürmediği yerine Hükmi Hasan Efendi’nin 1601 yılında tayin edilmesinden anlaşılır. Talikiza’denin bu görevden alındıktan sonra hangi görevlerde bulunduğu veya ne zaman öldüğü kesin değildir. Ancak ölüm tarihinin 1601 yılından sonra olduğu muhakaktır.
ESERLERİ
1. Gürcistan Seferi. Ferhad Paşa’nın 1584 Tomanis seferini ele alan eser (TSMK, Revan Köşkü, nr. 1300) yanlışlıkla Revâniyye şeklinde de bilinir.
2. Tebrîziyye. III. Murad devrinde 1585’te Özdemiroğlu Osman Paşa’nın Tebriz’i fethini anlatır . Bu eseri Ferhad Paşa ve Özdemiroğlu Osman paşaların yaptıkları ve kendisinin de bizzat katıldığı doğu seferini anlatmak için yazmıştır. Eserin yazma nüshası (TSMK, Revan Köşkü, nr. 1299) da kayıtlıdır. [13]
3. Şehnâme-i Hümâyun. Koca Sinan Paşa’nın 1593-1594’teki Yanıkkale seferine dair olan eser (TİEM, nr. 1963), Christine Woodhead tarafından doktora tezi olarak hazırlanmıştır (bk. bibl.).
4. Eğri Fethi Târihi (Fetihnâme-i Eğri, Şehnâme-i Sultan Mehmed). 1598’de tamamlanmış olup III. Mehmed’in Eğri’nin fethi ve 1596 Haçova zaferini ihtiva eder . Talikizade’nin bizzat katılmış olduğu Eğri Seferi ve Haçova Meydan muhaberesini anlattığı eseridir. Bu eser (TSMK, Hazine, nr. 1609) da kayıtlıdır. [14]
Vahit Çabuk eser üzerine Tâlîkîzâde Mehmed Subhî Efendi’nin Eğri Seferi Şehnâmesi adıyla bir doktora çalışması yapmıştır (1986, İÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü).
Tâlikîzâde’nin 1574’te III. Murad’a cülûsü münasebetiyle yazdığı Firâsetnâme ile (Paris Bibliothèque Nationale, Suppl., nr. 1055) 1592-1593’te kaleme aldığı, Osmanlı hanedanının yirmi belirgin özelliğinin anlatıldığı Şemâilnâme-i Âl-i Osmân (TSMK, III. Ahmed, nr. 3592) adlı iki eseri daha vardır. Onun eserleri Osmanlı inşâ sanatına uygun biçimde yazılmış, Eğri Fethi Tarihi’nde ise sade bir Türkçe tercih edilmiştir.
Talikizaden’in Tebrîziyye dışındaki eserleri minyatürlerle süslüdür. [15] Tebriziye dışındaki eserleri Nakkaş Osman ve Ekibi ile ondan sonraki saray nakkaşları tarafından süslenmiştir.
BAZI MİNYATÜR BAŞLIKLARIMIZ VE LİNKLERİ
Seyyid Lokman Aşuri ZÜBDET ÜT TEVARİH
Şehinşahname ve Minyatürleri Seyyid Lokman ve Nakkaş Osman
Seyyid Lokman Aşuri Hayatı ve Eserleri
Seyyid Lokman Aşuri ve Minyatür Eserleri
Şehinşahname ve Minyatürleri Seyyid Lokman ve Nakkaş Osman
Matrakçı Nasuh ve Nakkaş Osman
Nakkaş Osman'ın Hayatı ve Hakkında Tespitler
Şehnameci Talikizade Mehmet Suphi Hayatı ve Eserleri
Nakkaş Osman Şemailname ve Padışah Minyatürleri
KİTAB- I SİYER-İ NEBİ VE MİNYATÜRLERİ
Alaeddin Ali Çelebi'nin Minyatürlü Humayunname Nüshaları
Az Bilinen Selçuklu ve Osmanlı Minyatürcüleri İle Eserleri
ÇAĞDAŞ TÜRK MİNYATÜRÜ VE MİNYATÜRCÜLERİ
Hariri Makâmât Adlı Eseri ve Minyatürleri
İlhanlı Safevi Özbek ve Babür Devletlerinde Minyatür
Levni Hayatı Minyatürleri ve Şairliği
Minyatür Nedir . Doğu Batı Kültürlerinde Minyatür
Minyatür’ün Tarihçesi ve Osmanlı Minyatür
KAYNAKÇA
[1] Vahid Çabuk, Aynı· tez, s. 30-36; Saadet Şanlı, Şehndmeci Tlilfkl-ztide'ye Göre Osmanlı Padişahlarının Şair{ikleri-Taliki-zôde Şehnamesi (V. Hassa)'nın Edisyon Kritiği, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, İstanbul 1986
[2] Dr Vahit Çubuk, age. Shf- 25- 30
[3] Erhan AFYONCU, TALİKİZADE MEHMED SUBHİ'NİN HAYATI HAKKINDA NOTLAR, OSMANLI ARAŞTIRMALARI XXI, İstanbul - 200 1, shf. 285-317
[4] V. Çabuk, A)lnı eser, s. 6-7; C. Woodhead, Aynı makale, s. 64
[5] Erhan AFYONCU, agy. Shf 286
[6] Erhan AFYONCU, agy. Shf 286
[7] Christine Woodhead, ŞEHNÂMECİ , TDV İA cilt: 38; sayfa: 457
[8] Şahamettin Kuzucular, https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/seyyid-lokman-asuri-hayati-eserleri/80751
[9] Şahamettin Kuzucular, https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/seyyid-lokman-asuri-hayati-eserleri/80751
[10] Erhan AFYONCU, agy. Shf 286
[11] Bk. BOA. TRD, nr. 177, s. 326-327.
[12] Vahid Çabuk, Aynı· tez, s. 30-36;
[13] Mustafa Erkan, GAZAVATNÂME, TDV İA, cilt: 13; sayfa: 440
[14] F. Banu Mahir, ,MİNYATÜR, cilt: 30; sayfa: 122,
[15] Christine Woodhead, TÂLİKÎZÂDE MEHMED SUBHİ, TDV İA, cilt: 39; sayfa: 511