Son Dönem Türk Heykel Sanatı

21.08.2016

 Son Dönem Türk Heykelcileri

Cumhuriyet Döneminin ilk heykeli 30 ağustos 1924'te bizzat Mustafa Kemal tarafından açılan dumlupınar'daki sembolik Mehmetçik Anıtı'dır. Bu açılımı heykeltraş Heinrich Krippel'in döküm işlerini Viyana'da yaptırdığı ve İstanbul'da Sarayburnu'na dikilen bronz Atatürk heykeli'dir. 3 ekim 1926'da yapılan BU heykelde Mustafa Kemal sivil giysiler içinde, sol elini beline dayamış, sağ kolunu aşağı uzatmış, ileri doğru bakarken gösterilir. Bu heykeli, yine Krippel'in yaptığı iki anıt, Konya anıtı (1926) ile ankara Ulus'taki Zafer Anıtı(1927)  izler.

Türkiye'de heykel sanatının gelişmesinde önemli rolü olan ikinci yabancı asıllı heykeltraştan birisi de  1927'de ülkemize gelen italyan heykeltraş, Pietro Canonica'dır. Pietro Canonica Taksim meydanı'ndaki Cumhuriyet Anıtı'nı (1927), o yıllarda Ankara  Etnografya Müzesi önündeki Atatürk Heykeli'ni (1932), Ankara Sıhhıye'deki Zafer meydanı Atatürk Anıtı'nı ve İzmir Cumhuriyet meydanı'ndaki atlı Atatürk Heykeli'ni (1932) yapar. 1 Sıhhıye'deki Hıfzısıhha Enstitüsü'nün ön cephesindeKİ "hijyen" kabartması ise Avusturyalı heykeltraş Wilhelm Frass'ın eseridir 1928

Taksim Cumhuriyet Anıtı İtalyan heykeltraş Pietro Canonica ile iki genç Türk heykeltraş olan  Hadi (Bara) Bey ve Sabiha (Bengütaş) Hanım'in yardımlarıyla,  1928'de tamamlanmıştır. 8 Ağustos 1928'de açılan anıtın, kaide ve çevre düzeni mimar Giulio Mongeri tarafından yapılmıştır.

1930'larda Hanak ve Josef Thorak'a yaptırılan ve 1936'da açılan Ankara Güven Parkı Anıtı ise yabancı heykeltraşlara yaptırtılan son heykel örnekleri olmuştur. 1930 Yılından sonra yabancı heykelcilere sipariş verilmemeye , yerli heykelcilerimize önem verilmeye başlanır. Ali Hadi Bara adlı heykelcimizin  1928 yılında yaptığı "bedia'nın büstü" ve "havva" adlı çalışmaları  cumhuriyet döneminde ülkemizde yapılan ilk heykel örnekleri olarak kabul edilebilir.1929'da Nejat Sirel'in  İzmit'teki Atatürk Heykeli', 1930'da Ratip Aşir Acudoğlu Çorum ve Edirne'deki Atatürk heykelleri, 1932 yılında menemen'de öldürülen  Kubilay'ın heykeli Cumhuriyet'in ilk yıllarında yerli heykeltraşlarımız tarafından yapılmış ilk heykellerdir.

1932 yılında Zühtü Müridoğlu’nın Gülhane Parkı içindeki Alay Köşkü’nde açmış olduğu sergi ise ülkemizdeki ilk heykel sergisi olarak kabul edilmektedir.

Türk heykelciliğinin gelişmesinde 1937 yılında Devlet Güzel Sanatlar heykelcilik fakültesinin başına Alman heykelcisi Rudolf Belling'in getirilmesiyle oldukça etkili olmuştur Bu ünlü heykelci İstanbul Taşlık parkında ve Ankara Üniversitesi tarım fakültesinin bahçesinde İsmet İnönü anıtlarını yapmıştır. 

1937 yılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Heykel Atölyesi şefi olan Belling, Akademi’de görev yaptığı 1955 yılına kadar figüre dayalı klasik eğitim vermeyi tercih etmiştir. Belling’in öğrencisi olan bazı sanatçılar akademiden sonra eğitimlerini yurt dışında devam ettirmişler ve bu eğitimleri sırasında çağdaş akımlardan etkilenerek yurda dönmüşlerdir.

Böylelikle 1950’li yıllardan sonra heykel sanatımızın modern akımların etkisinde kaldığına tanık olmaktayız. Çağdaş akımların Akademi’de öğretilmesi ise 1950 yılında Ali Hadi Bara ve Zühtü Müridoğlu’nun atölye hocaları olarak görev almasıyla başlamış, Akademi’deki eğitimlerinden sonra gittikleri Paris’te soyut çalışmalardan etkilenen İlhan Koman ve Şadi Çalık’la bu dönem hız kazanmıştır.

Türk heykelcilerinin çaba ve gayretleri Kuzgun Acar'ın soyutlaşma stilinde yaptığı orijinal eserleri için ilk ödülü aldığı 1961 yılında düzenlenmiş olan Paris Sanat Festivali'nin çerçevesinde organize edilmiş heykelcilik yarışmasında ortaya çıkar.1960-70'li yılların sanat tartışılarında o dönemde Türkiye'de popüler olan pop-art ve diğer modern akıntılara karşı olan heykelcilikte gerçekçilik yönünün temsilcileri kendilerini göstermişlerdi. Onların arasında anıt heykel eserlerini meydana getiren Z. Müridoğlu, H. Gözer ve A. Bara vardır.

Dünyada en çok tanınmış Türk heykelcilerinin arasında Paris'teki 'Luvr okulu'nu bitiren, sonra da Stoklgolm'da çalışan ve eserlerinin Fransa'nın başkentinin, Bern, Surih, Brüsel ve İstanbul'un galerilerinde gösterildiği İlham Koman'ın ismi vardır. Tatyana Filippova,Modern Türk Sanatıyla Tanışma Tecrübesi

Cumhuriyet döneminde heykel sanatımızın gelişmesinde ve yaygınlaşmasında Hüseyin Özkan, Yavuz Görey, Zerrin Bölükbaşı, Hüseyin Gezer, Kuzgun Acar, Ali Teoman Germaner, Gürdal Duyar’ın yapmış oldukları çalışmalar da önemli yer tutmaktadır. 1961 Paris Gençler Bienali Heykel Dalı'nda birincilik ödülü alan Kuzgun Acar, soyut çalışmanın en ilginç örneklerini vermiştir. İstanbul Manifaturacılar Çarşısı'ndaki "Kuşlar" röliefi Kuzgun Acar'a aittir. Figüratif heykele yeni boyutlar getirmeye çalışan Mehmet Aksoy, maden, taş ve ağaç gibi gereçlerle soyut anlatımlara yönelen Ferit Özşen, Saim Bugay, Meriç Hızal, Remzi Savaş, Eyüp Öz ve Yunus Tonkuş, Yavuz Güney, Zerrin Bölükbaşı, Hüseyin Gezer, Haluk Tezonar uluslararası sergilerde iyi dereceler alarak Türk heykel sanatını tanıtan sanatçılardır.

 

Çağdaş Türk Heykel Sanatı’nın, başladığı noktadan itibaren hızlı bir gelişme göstermiş olduğu açıktır.

 

 İhsan Özsoy, İlhan Koman , Ali Hadi Bara, Nurullah Berk , Abidin Dino Zeki Faik İzer ,  İhsan Özso, İlhan Koma  ,  NUSRET SUMANNijad Sirel  Refik Epikma ,   Cevat Dereli  ,  Şeref Akdik , Mahmut Cûda,  Nurullah Berk  ,  Hale Asaf , Ressam Ali Avni ÇelebiZeki Kocamem , Muhittin SebatiRatip Aşir Acudoğlu

 

 

 

KAYNAKÇA

 

https://www.kultur.gov.tr/TR/belge/1-23908/cumhuriyet-donemi-turk-heykel-sanati.html

Anonim, TÜRK HEYKEL SANATI,https://www.gorselsanatlar.org/ 

Türk Heykel Sanatı, Sevay Okay,.hagayret.net/image-vp101108)

Tatyana Filippova,Modern Türk Sanatıyla Tanışma Tecrübesi,https://www.egitim.com.ua/akademikce

 https://www.definecim.com/index.php/heykelsanati/turkheykelsanati.html

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar