28.11.2023
Tâk-ı Kisrâ Hakkında Detaylar Divan Şiirinde Nuşirevan Adaleti
Tâk-i Kisra adaletin, devlet, tac, adalet zinciri, güç, kudret, cömertlik, hoşgörü ve zenginliğin sembolü olarak gösterilen Sasani hükümdarı I.Hüsrev’in ( Nuşirevan-ı Adil) İran’ın, Meadin şehrinde yaptırdığı devasa eyvanlı sarayının adıdır.
Tâk: tâk (kemer)
Kisra : padişahlar padişahı)
Kisra, İran Sasani hükümdarlarına verilen bir unvandır ve bu unvan tarihte ilk defa 1. Hüsrev, Nûşirevân-ı Âdil - Enûşirvân için kullanılmıştı r.[1] (KİSRÂ NEDİR SASANİ KRALLARI ŞİİRLERDE KİSRA )- AYRICA I.Hüsrev , Nûşirevân-ı Âdil - Enûşirvân ( Anuşirvan- enûşegrüvânı) , Mazdeizm’i ve Mezdekleri ortadan kaldırmış, Romalıları mağlup ederek Antakya’ya kadar gelip şehri yağmalatmıştı. Ancak Nuşirevan Antakya’nın güzelliğine hayran kalmış ve İran, Cte-siphon’da (Ktesiphon’- Medâin) Andiök-Hüsrev (Antakya’dan daha güzel şehir) inşa ettirmiş, şehre de dillere destan bir saray yaptırmaya karar vermişti. [2]
Medain, Bağdat’ın 30 km kadar güneydoğusunda Dicle nehrinin her iki yakasında taş veya duba köprülerle birbirine bağlanmış eski İran hükümdarlarının saraylarının olduğu bir yerdi. Medain’de bu sarayların olduğu Destecird’, Ktesiphon, Espânbur gibi adlara sahip şehirler bulunuyordu. I. Hüsrev, Medain’de I. Şapur’un sarayının olduğu Espânbur’dan 5 km. uzakta Veh Antioh-ı Hüsrev denilen şehri
inşa ettirmiş ve Antakya’dan getirilen esirleri buraya yerleştirmişti. Bölgeye Roma’dan getirilen kişiler yerleştirildiğinden bu şehir Rûmegān veya Rûmiye olarak da bilinmeye başlamıştı. Dicle’nin sağ yakasında ise I. Erdeşîr’in (226-240) dairevî plan üzerine kurduğu, Veh Erdeşîr şehri ve sarayı vardı. Arapların Behüresîr (Behrasîr) dediği bu şehir o tarihlerde kısmen terk edilmişti.[3]
Nuşirevan, MS. 540 yılında Medain’de ,I. Erdeşîr’in (226-240) yaptırdığı sarayı genişleterek bir saray yaptırmuştı. Medain’de bulunan bu saray Bağdat’ın 35 km. kadar güneyinde Tîsfûn (Tizfun), Medâin veya Selmânı-pâk (Ktesifon) denen antik kent bölgesinde ve Dicle nehrinin kenarında[4] inşa edildi. Önce Selevkosların yaptırdığı, sonra I. Erdeşir’in tamir ettirdiği saray; Nuşirevan’ın Eyvân-ı Kisra denilen ihtişamlı ve yüksek kemer ve ilave yapılarla genişletilerek muazzam bir saray haline dönüşmüştü.
Günümüze sadece Eyvan’- Kisra denilen kemeri ile yanındaki bir iki yapının ulaşabildiği bu saraya Şahlar Şahının Kemerli Kulesi anlamına gelecek şekilde Tâk-i Kisra denmişti. Nuşirevan, yaptırdığı bu sarayın Tâk adı verilen kemerinin kubbesine “Adalet Çanı “ adı verilen büyük bir çan kondurtmuş, bu çana Adalet Zinciri denilen bir zincir bağlatarak sarayının dışına kadar uzattırmıştı. Şikâyeti olanlar k zinciri çekerek çanı çaldırır, kisrâ da şikâyeti dinlemek için sarayından çıkar, Eyvân-ı Kisra’nın tonozlarına yakın yükseklikte duran tahtına oturarak şikâyetleri dinlerdi.
Adaletsizliğe veya haksızlığa uğrayanlar, Tâk-ı Kisrâ veya Eyvân-ı Kisrâ, adı verilen sarayın üzerindeki zincir ile bağlı çanı çaldırıyorlar ve Hüsrev’e haber vermiş oluyorlardı. Rivayetlere göre I. Hüsrev ziyaretçileri bu büyük kemerin geniş avlusundaki eyvanın tonozuna kadar yükselen tahtında otururken [5] kabul ediyor, haksızlığa uğrayan kişiyi dinleyerek adaleti sağlıyordu.
Tâk-i Kisra sarayı, “Adalet Çanı” ve ( zencîr-i adl ) “Adalet Zinciri” ve efsaneleri divan şiirinde çok işlenmiş konular arasındadır. Şairlerimiz Tak-ı Kisra, adalet zinciri ve adalet çanı ile Nuşirevan’dan adalet, devlet, tac, güç, kudret, cömertlik, hoşgörü bağlamları içinde söz etmişlerdir.
Tâk-ı kisrâ, Eyvân-ı Kisrâ; adalet, zenginlik ve cömertlik sembolüdür.” Padişahların büyüklüğü ululuğu Kisrâ ile mukayese edilir. Kisrâ olarak anılan hükümdarlar övülen Osmanlı hükümdarına kıyasla zayıf ve güçsüz olarak gösterilir. Osmanlı Sultanlarının sarayları ile Kisraların sarayları da mukayese amaçlı kullanılır..”[6] ( BKZ Kisra Nedir İran Hükümdarları Kumaş ve Diğer Kisralar )
Serverâ bir bend-i lâkayddır kapında adl
TutamazdıAnı zencîre çekip Nûşîrevân Zati
Ham-ı ebrûlarınla ey lebi Nûşin-revan zülfün nedir
Zencîrdir kim ol asılmış Tâk-ı Kisrâ’dan Tâcîzâde Câfer Çelebi,
Kisrâ-yı hüsndür ki bugün kaşı tâkına
Zencîr-i müşg asar hâm-ı gîsûsı Kāsım’ın Ahmed Paşa
SehâsıHâtem'in tayy etdi nâmın yâd olunmaz hiç
Şükûh-ı devlet-i kisrâya el-hak kesr-i şâın verdi Fitnât
OlmasaydıTâk-ı Kisrâdan ferâğı lâlenün
Sahrâlar olmazdı yatağı lâlenün Revani - Edirne - Şiirleri
Tâk-ı Kisrâyı sorarsan yüri var hum-hâneye
Câm-ıCem sırrını bilmek ister isen iç şarâb Revani - Edirne - Şiirleri
Şüphesiz Nûşîrevân’ın tâcı başından düşer
BaksaTâk-ı ser-bülend-i kasr-ı izz ü şânına Nedim
İLGİLİ LİNKLERİMİZ
KAYNAKÇA
[1] Şahamettin Kuzucular,https://www.edebiyatvesanatakademisi.com/post/kisra-nedir-sasani-krallari-siirlerde-kisra/86339
[2] Şahamettin Kuzucular,https://www.edebiyatvesanatakademisi.com/post/kisra-nedir-sasani-krallari-siirlerde-kisra/86339
[3] CASİM AVCI, https://islamansiklopedisi.org.tr/medain
[4] VİLDAN S. COŞKUN, https://islamansiklopedisi.org.tr/tak-i-kisra
[5] VİLDAN S. COŞKUN, https://islamansiklopedisi.org.tr/tak-i-kisra
[6]https://www.edebiyatvesanatakademisi.com/post/kisra-nedir-sasani-krallari-siirlerde-kisra/86339
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın