Fuzuli En Seçkin Şiirleri

17.06.2011

 

FUZULİ İLGİLİ BAŞLIKLAR VE LİNKLERİMİZ 

Fuzuli En Seçkin Şiirleri

Fuzuli Leyla İle Mecnun Mesnevisi

Fuzuli Beng ü Bade Hakkında ve Özeti

Fuzuli Arapça ve Farsça Divanları

Fuzuli Rind ü Zahid Hakkında Bilgiler ve Özeti

Fuzuli Matlau'l itikad Sıhhat ü Maraz Mektubat

Fuzuli Sakiname Hadis'i erbain Hadikat'üs Süeda

Fuzuli Türkçe Divanı ve Şiirlerinden Seçmeler

Fuzuli Hadikatü's Süeda Hakkında Bilgi Özet

Fuzuli'nin Bir Gazeli: İnceleme, Edebi Tenkit

FUZULİ'DEN BİR GAZEL VE AÇIKLAMA

Fuzuli Hakkında Kaynakça


GAZEL-  YAZMIŞLAR

Ezel kâtipleri uşşâk bahtın kare yazmışlar
Bu mazmûn ile hat ol safha-i ruhsâre yazmışlar

Havâs-ı hâk-i pâyun şerhini tahkîk edîp merdüm
Gubâr îlen beyâz-ı dîde-i hûnbûre yazmışlar
 

Girip büthâneye kılsan tekellüm cân bulur şeksiz
Musavvirler ne sûret kim der ü dîvâne yazmışlar

Muharrirler yazanda her kime âlemde bir rûzî
Bana her gün dil-i sad-pâreden bir pâre yazmışlar

Yazanda Vâmık u Ferhâd u Mecnûn vasfın ehl-i derd
Fuzûlî adını gördüm ser-i tumâre yazmışlar.


GAZEL:

Dost bi-perva felek bi-rahm, devran bi-sükun
Derd çok, hem-derd yok, düşmen kavi,tali' zebun

Saye-i ümmid za' il, afitab-i şevk germ
Rütbe-i idbar ali paye-i tedbir dun

Akl dun-himmet sada-yı ta' ne yer yerden bülend
Baht kem, şefkat bela-yı aşk gün günden füzun

Ben garib ü rah-i mülk-i vasl pür teşviş ü mekr
Ben harif-i sade-levh ü dehr pür nakş-i füsun

Çehre-i zerdin Fuzuli'nin tutupdur eşk-i al
Gör ana ne rengler geçmiş sipihr-i nil-gün

Gazel
Hâsılım yok ser-i kûyunda belâdan gayrı
Garazım yok reh-i aşkında fenâdan gayrı

Ney-i bezm-i gamem ey âh ne bulsan yele ver
Oda yanmış kuru cisminde hevâdan gayrı

Perde çek çehreme hicran günü ey kanlu sirişk
Ki gözüm görmeye ol mâhlikadan gayrı

Yetti bi-kesliğim ol gayete kim çevremde
Kimse yok çizgine gird-âb-ı belâdan gayrı

Bozma ey mevc gözüm yaşı habâbın ki bu seyl
Komadı hiç imâret bu binadan gayrı

Bezm-i aşk içre Fuzûli nice âh eylemeyem
Ne temettu' bulunur neyde sadâdab gayrı
 

 

GAZEL Çeşm-i Giryanim Görüp

Ol ki her sa'at gülerdi çeşm-i giryânım görüp 
Ağlar oldu hâlime bî-rahm cânânım görüp

Eyleyen ta'yin-i cezâ-yi müdâvâ derdime
Terk edip cem' etmedi hâl-i perîşânım görüp

Lâle-ruhlar göğsümün çâkine kılmazlar nazar
Hiç bir rahm eylemezler dâğ-i hicrânım görüp

Tut gözün ey dûd-i dil çerhin ki devrin terk edip
Kalmasın hayrette çeşm-i gevher efşânım görüp

Pertev-i hur-şîd sanmam yerde kim devr-i felek
Yere urmuş âf-tâbın mâh-i tâbânım görüp

Suda aks-i serv sanmam kim koparıp bağ-bân
Suya salmış servini serv-i hırâmânım görüp

Ey Fuzûlî bil ki ol gül-'ârızı görmiş değil
Kim ki ayb eyler benim çâk-i girîbânım görüp

GAZEL-FUZULİ 

Dostum alem senin çün ger olur düşmen bana
Gam degil zira yetersin dost ancak sen bana

Aşka saldım ben beni pend almayıp bir dosttan
Hiç düşmen eylemez anı kim ettim ben bana

Can ü ten oldukça benden derd ü gam eksik degil
Çıksa can hak olsa ten ne can gerek ne ten bana

Gamze tigin çekti ol mah olma gaafil ey gönül
Kim mukarrerdir bu gün ölmek sana şiven bana

Ey Fuzuli çıksa can çıkmam tarik-i aşktan
Reh-güzer-i ehl-i aşk üzre kılın medfen ban

GAZEL: Ya Râb Belâyı Aşk İle Kıl Aşina Beni

Ya râb belayı aşk ile kıl aşina beni
Bir dem belâ-yı aşktan etme cüdâ beni

Az eyleme inâyetini ehli derdden
Yani ki çok belâlara kıl mübtelâ beni

Oldukça ben götürme belâdan iradetim
Ben isterim belâyı çü ister belâ beni

Gittikçe hüsnün eyle ziyâde nigarımın
Geldikçe derdine beter et müptelâ beni

Öyle zaîf kıl tenimi firkatinde kim
Vaslına mümkün ola getürmek saba beni

Nahvet kılıp nasib fûzûlî gibi bana
Ya râb mukayyed eyleme mutlak bana beni

Perişan Halin Oldum (murabba)

Perişan halin oldum sormadın hal-i perişanım
Gamından derde düştüm kılmadın tedbir-i dermanım
Ne dersin rüzgarım böyle mi geçsin güzel hanım
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım

Esir-i dam-ı aşkın olalı senden vefa görmem
Seni her kanda görsem ehl-i derde aşina görmem
Vefa vü aşinalık resmini senden reva görmem
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım

Değer her dem vefasız çerh yayından bana bin ok
Kime şerh eyleyem kim mihnet ü enduh u derdim çok
Sana kaldı mürüvvet senden özge hiç kimsem yok
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım

Gözümden dembedem bağrım ezip yaşım gibi gitme
Seni terk eylemezem çün ben beni sen dahi terk eyleme
İgen hem zalim olma ben gibi mazlumu incitme 
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım

Katı gönlün neden bu zulm ile bidade ragıbtır
Güzeller sen tegi olmaz cefa senden vaciptir
Senin tek nazenine nazenin işler münasiptir
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım

Nazar kılmazsan ehl-i derd gözden akıdan seyle
Yamanlıktır işin uşşak ile yahşı mıdır böyle
Gel ALLAH (c.c.)'ı seversen bendene cevr eyleme lutf eyle
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım

Fuzuli şive-i ihsanın ister bir gedayındır
Dirildikçe seg-i kuyun ölende hak-i payındır
Gerek öldür gerek ko hükm hükmün ray rayındır
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım 

Gazel

Mende Mecnundan füzun aşıklık istedadı var
Aşık-ı sadık menem Mecnunun ancak adı var

Kıl tefahür kim senin hem var ben tek aşıkın
Leylanın Mecnunu Şirinin eğer Ferhadı var

Ehl-i temkinem beni benzetme ey gül bülbüle
Derde sabrı yok anın her lahza bin feryadı var

Öyle bed-halem ki ahvalim görende şad ol
Her kimin kim dehr cevrinden dil-i naşadı var

Gezme ey gönlüm kuşu gafil feza-yı aşkta
Kim bu sahranın güzer-gahında çok sayyadı var

Ey Fuzuli aşk men'in kılma nasihten kabul
Akıl tedbiridir ol sanma ki bir bünyadı var
  

 

GAZEL- Beni candan usandırdı

Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı
Felekler yandı âhımdan murâdım şem'i yanmaz mı

Kamu bîmârına cânân deva-yı derd eder ihsan
Niçün kılmaz bana derman beni bîmar sanmaz mı

Şeb-i hicran yanar cânım döker kan çeşm-i giryânım
Uyadır halkı efgânım gara bahtım uyanmaz mı

Gûl-i ruhsârına karşu gözümden kanlu akar su
Habîbim fasl-ı güldür bu akar sular bulanmaz mı

Gâmım pinhan tutardım ben dedîler yâre kıl rûşen
Desem ol bî-vefâ bilmen inanır mı inanmaz mı

Değildim ben sana mâil sen ettin aklımı zâil
Bana ta'n eyleyen gâfil seni görgeç utanmaz mı

Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır
Sorun kim bu ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı 

GAZEL : 

Ya Rab hemişe lutfunu kıl reh-nüma bana
Gösterme ol tariki ki yetmez sana bana

Kat' eyle aşinalığım andan ki gayrdır
Ancak öz aşinaların et aşina bana

Bir yerde sabit et kadem-i i'tibarımı
Ancak öz aşinaların et aşina bana

Yok bende bir amel sana şayeste ah eğer
A'malime göre vere adlin ceza bana

Havf ü hatada muztaribim var ümid kim
Lutfun vere beşaret-i afv-i ata bana

Ben bilmezem bana gereğin sen Hakim'sin
Men' eyle verme her ne gerekmez sana bana 

Habs-i hevada koyma Fuzuli-sıfat esir
Ya Rab hidayet eyle tarik-i fena bana


GAZEL : Benim tek hiç kim zar ü perişan olmasın ya Rab

Benim tek hiç kim zar ü perişan olmasın ya Rab
Esir-i derd-i aşk u dağ-i hicran olmasın ya Rab

Dem-a-dem cevrlerdir çekdiğim bi-rahm bütlerden
Bu kafirler esiri bir müselman olmasın ya Rab

Görüb endişe-i katlimde ol mahı budur derdim
Ki bu endişeden ol meh peşiman olmasın ya Rab

Çıharmak itseler tenden çeküb peykanı ol servin
Çıhan olsun dil-i mecruh peykan olmasın ya Rab

Cefa ü cevr ile mu 'tadım anlarsız n'olur halim
Cefasına had ü cevrine payan olmasın ya Rab

Demen kim adli yok ya zulmü çok her hal ile olsa
Gönül tahtına andan gayrı sultan olmasın ya Rab

Fuzuli buldu genc-i afiyet mey-hane küncünde
Mübarek mülkdür ol mülk viran olmasın ya Rab
 

GAZEL- Gönlüm açılır zülf-i perişanını görgeç

Gönlüm açılır zülf-i perişanını görgeç
Nutkum tutulur gonce-i handanını görgeç 

Ra'nalık ile kamet-i şimşadı kılan yad
Olmaz mı hacil serv-i hıramanını görgeç

Çok aşka heves edeni gördüm ki hevasın
Terk etti senin aşık-ı nalanını görgeç

Naziklik ile gonce-i handanı eden zikr
Etmez mi haya la'l-i dür-efşanını görgeç

Sen hal-i dilin söylemesen n'ola Fuzuli
El fehm kılar çak-i giribanını görgeç
 

GAZEL Ah eylediğim serv-i hıramanın içindir

Ah eylediğim serv-i hıramanın içindir
Kan ağladığım gonca-i handanın içindir

Sergeşteliğim kakul-i müşginin ucundan
Aşufteliğim zülf-i perişanın içindir

Bimar tenim nergis-i mestin eleminden
Hunin ciğerim la'l-i dür-efşanın içindir

Yaktım tenimi vasl günü şem teg amma
Bil kim bu tedarik şeb-i hicranın içindir

Kurtarmağa yağma-yı gamından dil ü canı
Sa'yim nazar-ı nergis-i fettanın içindir

Can ver gönül ol gamzeye kim bunca zamandır
Can içre seni sakladığım anın içindir

Vaiz bize dün düzahı vasfetti Fuzuli
Ol vasf senin külbe-i ahzanın içindir
 

GAZEL: EL ÇEK İLACIMDAN TABİP!..

Aşiyan-i mürg-i dil zülf-i perişanındadır
Kanda olsam ey peri gönlüm senin yanındadır

Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabib
Kılma derman kim helakim zehri dermanındadır

Çekme damen naz edip üftadelerden vehm kıl
Göklere açılmasın eller ki damanındadır

Bes ki hicranındadır hasiyyet-i kat'-i hayat 
Ol hayat ehline hayranem ki hicranındadır

Ey Fuzuli şem'-veş mutlak açılmaz yanmadan
Tablar kim sünbül rişte-i canındadır
 

 

 

GAZEL Baka mülkün dilersen

Baka mülkün dilersen varını yok eyle dünya teg
Etek çek gördüğünden afitab-i alem-ara teg

Ta'ulluk zulmetin tercidi hurşidine kıl matla'
Eger alemde bir gün görmek istersen Mesiha teg

Yeter tavus teg 'ucb kıl arayiş-i suret
Vücudundan geçib alemde bir ad eyle Anka teg

Güher teg kılma tağir-i tabiat delseler bağrın
Karar et her hevadan olma şur-engiz derya teg

Fuzuli kainat esbabının kıldın temaşasın
Nedametsiz tena 'um yok tasarufsuz temaşa teg
 

GAZEL- VAR İMİŞ

Bilmez idim bilmek ağzın sırrını düşvar imiş
Ağzını derlerdi yok dediklerince var imiş

Aciz olmuş yıkmağa ahıyla kuhu Kuh-ken
N'eylesin miskin anun aşkı hem ol mikdar imiş

Taşa çekmiş halk için Ferhad Şirin suretin
Arz kılmış halka mahbubun aceb bi-'ar imiş

Ömrlerdir eylerim ahval-i dünya imtihan
Nakd-i ömr ü hasıl-i dünya heman bir yar imiş 

Dün Fuzuli arızın görgeç revan tapşırdı can
Laf edip derdi ki canın var emanet-dar imiş
 

GAZEL-HALİN SENİN

Kıldı zülfün teg perişan halimi halin senin
Bir gün ey bi-derd sormazsın nedir halin senin

Gitdi başından gönül ol serv kaddin sayesi
Ağla kim idabara tebdil oldu ikbalin senin

Zinet için cism divarında etmezdim yerin
Çekmeseydi aşk levh-i cana timsalin senin

Dam-gah-ı aşkdan tut bir kenar ey mürg-i dil
Sınmadan seng-i melametden per ü balin senin

Saye-veş çoktan Fuzuli hak-i kuyun yastadır
Ol ümid ile ki bir gün ola pamalin senin
 

 

GAZEL- Yar rahm etti meğer nale vü efganımıza

Yar rahm etti meğer nale vü efganımıza
Ki kadem bastı bugün külbe-i ahzanımıza

Eşk baranı meğer kıldı meded kim nageh
Bitti bu şah-ı gül-i taze gülistanımıza

Bu visale yuhu ahvali demek mümkün idi 
Eğer olsaydı yuhu dide-i giryanımıza

Yar mihmanımız oldu gelin ey can u gönül
Kılalım sarf nemiz var ise mihmanımıza

Dilberin cana imiş kasdı Fuzuli gel kim
Can verip dilbere mihnet koyalım canımıza

GAZEL- Can verme sakın aşka aşk afeti candır

Can verme sakın aşka aşk afeti candır
Aşk afeti can olduğu meşhuru cihandır
 

Sakın isteme sevdayı gam aşkta her an
Kim istedi sevdayı gamlı aşk ziyandır


Her ebrulu güzel elinde bir hançeri honriz
Her zülfü siyah yanında bir zehirli yılandır
 

Yahşi görünür yüzleri güzellerin emma
Yahşi nazar ettikte sevdaları yamandır
 

Aşk içre azap olduğu bilirem kim
Her kimseki aşıktır işi ahü figandır
 

Yadetme güzel gözlülerin merdümi çeşmin 
Merdüm deyip aldanma kim içtikleri kandır
 

Gel derse Fuzuli ki güzellerde vefa var
Aldanmaki şair sözü elbette yalandır.



MURABBA: Gayr ile her dem nedir seyr-i gülistân ettiğin;

Gayr ile her dem nedir seyr-i gülistân ettiğin;
Bezm edip halvet kılıp yüz lütf-u ihsân ettiğin?
Ahd bünyadın mürüvvetdir mi virân ettiğin!
Hani ey zalim bizimle ahd-u peymân ettiğin?
 

Cürmümüz noldu ki bizden eyledin bizârlık
Biz gâmın çektik, sen ettin özgeye gâm-harlık
Sizde adet bu mudur, böyle olur mu yârlık!
Hani ey zalim, bizimle ahd-u peymân ettiğin?
 

GAZEL Gerçi ey dil yâr içün yüz verdi yüz mihnet sana

Gerçi ey dil yâr içün yüz verdi yüz mihnet sana
Zerrece kat’-ı mahabbet etmedün rahmet sana


Işk ehlin âteş-i hicrâna eylersen kebâb
Döne döne imtihân etdün budur âdet sana

Saklama nakd-i gam-ı ışkını ey cân zâhir et
Kim verem habs-i bedenden çıkmağa ruhsat sana

Çâre-i bihbûdumu sordum mu’âlicden dedi
Derd derd-i ışk ise mümkin degül sıhhat sana

Dutaram yarın kıyâmetde habîbüm dâmenün
Mest isen gaflet şarâbından bu gün möhlet sana


İncidür nâlem seni veh n’ola ger bir tîğ ile
Çeşm-i cellâdun ede ihsân mana minnet sana

Sende dün gördüm Fuzûlî meyl-i mihrâb-ı namâz
Terk-i ışk etmek mi istersen nedür niyyet sana
 

GAZEL Dostum alem seninçün ger olur düşmen bana

Dostum alem seninçün ger olur düşmen bana
Gam degil zira yetersin dost ancak sen bana

Aşka saldım ben beni pend almayıp bir dosttan
Hiç düşmen eylemez anı kim ettim ben bana

Can ü ten oldukça benden derd ü gam eksik degil
Çıksa can hak olsa ten ne can gerek ne ten bana

Gamze tigin çekti ol mah olma gaafil ey gönül
Kim mukarrerdir bu gün ölmek sana şiven bana

Ey Fuzuli çıksa can çıkmam tarik-i aşktan
Reh-güzer-i ehl-i aşk üzre kılın medfen bana
 

GAZEL Ey musavvir yâr timsâline sûret vermedün

Ey musavvir yâr timsâline sûret vermedün
Zülf ü ruh çekdün velî tâb u terâvet vermedün

Işk sevdâsından ey nâsih meni men’ eyledün
Yoh imiş aklın mana yahşi nasîhat vermedün

Dün ki fursat düşdü hâk-i dergehünden kâm alam
N’oldu ey göz yaşı göz açmağa fursat vermedün

Göz yumup âlemde isterdüm açam ruhsâruna
Cânum aldun göz yumup açınca möhlet vermedün

Bu mıdur rahmün ki hâlün eyler iken kasd-i cân
Çıhdı hattun kim anı men’e de ruhsât vermedün

Verme hüsn ehline yâ Rab kudret-i resm-i cefâ
Çün vefâ çekmekde ışk ehline tâkat vermedün

Ey Fuzûlî öldün efgân etmedün rahmet sana
Rahm kıldun halka efgânunla zahmet vermedün
 

GAZEL Zülfü gibi ayagın koymaz öpem nigarın

Zülfü gibi ayagın koymaz öpem nigarın
Yoktur anın yanında bir kılca i’tibarım

Bildi tamam alem kim derd-mend-i aşkım
Ya Rab henüz halim bilmez mi ola yarim

Vaslından ayrı kanım nola dökülse gül gül
Ben gülbün-i hazanem bu fasldır baharım

Tasvir eden vücudum yazmış elimde sagar
Ref’ olmaya bu suret yok elde ihtiyarım

Dür istemem zamani mey neş’esin başımdan
Toprag olanda ya Rab derd-i mey et gubarım

Rüsvalarından ol meh sanmaz beni Fuzuli
Divane olmayam mı dünyada yok mu arım
 

 


GAZEL Ezel kâtipleri uşşâk bahtın kare yazmışlar

Ezel kâtipleri uşşâk bahtın kare yazmışlar
Bu mazmûn ile hat ol safha-i ruhsâre yazmışlar
 

Havâs-ı hâk-i pâyun şerhini tahkîk edîp merdüm
Gubâr îlen beyâz-ı dîde-i hûnbûre yazmışlar

Girip büthâneye kılsan tekellüm cân bulur şeksiz
Musavvirler ne sûret kim der ü dîvâne yazmışlar

Muharrirler yazanda her kime âlemde bir rûzî
Bana her gün dil-i sad-pâreden bir pâre yazmışlar

Yazanda Vâmık u Ferhâd u Mecnûn vasfın ehl-i derd
Fuzûlî adını gördüm ser-i tumâre yazmışlar
 

GAZEL Dost bî-pervâ felek bî-rahm ü devran bî-sükûn

Dost bî-pervâ felek bî-rahm ü devran bî-sükûn
Derd çoh hem-derd yoh düşmen kavî tâli’ zebûn


Sâye-i ümmîd zâ’il âfitâb-ı şevk germ
Rütbe-i idbâr âlî pâye-i tedbîr dûn

Akl dun-himmet sadâ-yı tâ’ne yer yerden bülend
Baht kem-şefkat belâ-yı ışk gün günden füzûn

Men garîb ü râh-ı mülk-i vasl pür-teşvîş ü mekr
Men harîf-i sâde-levh ü dehr pür-nakş-ı füsûn

Her sehî-kad cilvesi bir seyl-i tûfân-ı belâ
Her hilâl-ebrû kaşı bir ser-hat-ı meşk-i cünûn

Yelde berg-i lâle tek temkîn-i dâniş bî-sebât
Suda aks-i serv tek te’sir-i devlet vâj-gûn

Ser-had-i matlûba pür-mihnet tarîk-i imtihân
Menzil-i maksûda pür-âsîb râh-ı âzmûn

Şâhid-i maksad nevâ-yı çeng tek perde-nişîn
Sâğar-ı işret habâb-ı sâf-ı sahbâ tek nigûn

Tefrika hâsıl tarîk-i mülk-i cem’iyyet mahûf
Ah bilmen neyleyem yoh bir muvâfık reh-nümûn

Çihre-i zerdin Fuzûlî’nün dutupdur eşk-i âl
Gör ana ne rengler geçmiş sipihr-i nîl-gûn
 

GAZEL

Dehenin derdüme dermân dediler cânânum
Bildiler derdümi yohdur dediler dermânun

Olsa mahbûblarun ışkı cehennem sebebi
Hûr u gılmânı kalur kendüsine Rıdvân’un

Geçdi meyhâneden il mest-i mey-i ışkun olup
Ne meleksen ki harâb etdün evin şeytânun

Urmazam sıhhat içün merhem ohun yarasına
İsterem çıhmaya zevk-i elem-i peykânun

Ne bilür ohumayan Mushaf-ı hüsnün şerhin
Yere gökden ne içün indügini Kur’ân’un

Yerden ey dil göge kovmuşdu sirişküm melegi
Anda hem koymayacakdur oları efgânum

Ey Fuzûlî oluben garka-i girdâb-ı cünûn
Gör ne kahrın çekerem döne döne devrânun
 

 

GAZEL : Batalı kana ohun dîde-i giryân içre


Batalı kana ohun dîde-i giryân içre
Bir elifdür sanasan kim yazılur cân içre


Yeridür sîne-i sûzânuma külhan deseler
Anca kim yandı ohun sîne-i sûzan içre

Cânı ten içre ne sahlardum eger bilse idüm
Ki degül gizlü gam-ı lâ’l-i lebün cân içre

Ala gör ohlarını dîdelerümden ey dil
Hayfdur olmaya nâ-geh ite müjgân içre

Çâk gönlüm yarasında yaraşur peykânun
Akd-i şebnem hoş olur gonca-i handân içre

Kaddüne serv demiş goncalarun ta’nından
Duramaz bâd-ı sabâ hîç gülistân içre

Ey Fuzûlî kime sûz-ı dilümi şerh edeyüm
Yoh menüm kimi yanan âteş-i hicrân içre
 

 

GAZEL Ey giyip gülgûn demâdem azm-i cevlân eyleyen

Ey giyip gülgûn demâdem azm-i cevlân eyleyen
Her taraf cevlân edip döndükçe yüz kan eyleyen

Ey beni mahrum edip bezm-i visâlinden müdâm
Gayri, hân-ı iltifatı üzre mihmân eyleyen!

Ey demadem reşk tiğiyle benim kanım döküp
Mey içip ağyâr ile seyr-i gülistân eyleyen.

Bunca kim efgaanımı ey mâh, işittin giceler
Dimedin bir gice; ”Kimdir bunca efgaan eyleyen.

Aşk derdiyle olur aşık mizâcı müstakîm
Düşmenimdir dostlar, bu derde derman eyleyen.

Derd-i hicrân, natüvan etmiş Fuzûlî hasteyi,
Yok mudur Yâ Rabb devâ-yı derd-i hicrân eyleyen
 

GAZEL Öyle ser-mestem ki idrâk etmezem dünyâ nedür

Öyle ser-mestem ki idrâk etmezem dünyâ nedür
Men kimem sâkî olan kimdür mey û sahbâ nedür

Gerçi cânândan dil-i şeydâ içün kâm isterem
Sorsa cânân bilmezem kâm-ı dil-i şeydâ nedür

Vasldan çün aşık-ı müstâğni eyler bir visal
Aşıka maşukdan her dem bu istiğnâ nedür

Hikmet-i dünyâ vü mâfiha bilen arif degül
Arif oldur bilmeye dünyâ vü mâfiha nedür

Ah u feryâdun Fuzûlî incidübdür âlemi
Ger belâ-yı ışk ile hoşnûd isen gavga nedür
 

GAZEL Cânı kim cânânı içün sevse cânânın sever

Cânı kim cânânı içün sevse cânânın sever
Cânı içün kim ki cânânın sever cânın sever

Her kimün âlemde mıkdârıncadur tab’ınde meyl
Men leb-i cânânumu Hızr Ab-ı Hayvânın sever

Başa dem düştükçe taksîr eylemez eyler meded
Ol sebebden muttasıl çeşmüm ciger kanın sever

Müşg-i Çîn âvâre olmuşdur vatandan men kimi
Hansı şûhun bilmezem zülf-i perîşânın sever

Şu ki ser-gerdân gezer başında vardur ki hevâ
Gâlibâ bir gül-ruhun serv-i hırâmânın sever


Akıbet rusvâ olub mey-tek düşer il ağzına
Kim ki bir ser-mest sâkî lâ’l-i handânın sever

N’olacakdur terk-i ışk etme Fuzûlî vehm edüb
Gâyeti derler ola bir bende sultânın sever
 


GAZEL
Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı

Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı
Felekler yandı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı

Kamu bîmârına cânân deva-yı derd eder ihsan
Niçün kılmaz bana derman beni bîmar sanmaz mı

Şeb-i hicran yanar cânım döker kan çeşm-i giryânım
Uyadır halkı efgânım gara bahtım uyanmaz mı

Gûl-i ruhsârına karşu gözümden kanlu akar su
Habîbim fasl-ı güldür bu akar sular bulanmaz mı

Gâmım pinhan tutardım ben dedîler yâre kıl rûşen
Desem ol bî-vefâ bilmen inanır mı inanmaz mı

Değildim ben sana mâil sen ettin aklımı zâil
Bana ta’n eyleyen gâfil seni görgeç utanmaz mı


Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır
Sorun kim bu ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı


Muhammes-i müzdevic [



Ten bozuldu eşk-i çeşm-i hûn-feşânumdan menüm
Köydi can gönlümdeki sûz-ı nihânumdan menüm
Tâ eser var cism ü cân-ı nâtüvânumdan menüm
Gâm kem etmez göz ü gönlüm cism ü canumdan menüm
Bu başumdan savulup ol gitse yanumdan menüm.

Meyl-i vasi eğmiş kadümi çeng-i bezm-i yâr tek
Reglerüm sızlar el ursam çeng üzre târ tek
Çeng ne mümkin kim ide zârlıg men zâr tek
Bes ki memlûyem hevâ-yı aşka mûsikâr tek
Min figân her dem çıkar her üstühânumdan menüm.

Ey hayâlün halveti nakd-ı revânum mahzeni
Gözyaşı olur revân her dem hayâl itsem seni
Lutf umup senden ser-i kuyunda tutdum meskeni
Gel gözüm nûru Fuzulî tek çok ağlatma meni
İncimez mi hâtırun munca figânımdan menüm.  (Fuzûlî)

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar