KategorilerEDEBİYATEdebiyat Terimleri MazmunlarKemha Kumaş ve Eski Şiirde Hanedan Kıyafetleri

Kemha Kumaş ve Eski Şiirde Hanedan Kıyafetleri

24.11.2015

 

Kemha Kumaş Eski Şiirde Hanedan Kıyafetleri

Osmanlı  saraylarında  Çatma ve kadifeyle beraber en fazla kullanılan kumaşlardan biridir. Çözgüsü ve atkısı ipek, üzeri hafif tüylü  olan bu kumaşlardan hanedan halkına elbiseler dikilmiş, sarayın döşemelik   kumaşları  kemhalardan dikilmiştir.

Kemha kumaşı  “çözgüsü ve atkısı ipek, deseni oluşturan talviye atkılar ise gümüş ve altın alaşımlı tellerden, çoğu zaman da  çözgü sateni zemin üzerine istenen desenlerle  dokunurdu. Kalın ve sık dokulu bir kumaş olduğu için genelde üst kaftan yapımında kullanılmıştı”  [1]

Yezd (iran) ve Frenk  sarayların vazgeçilmez kumaşı olan kemhalar   15 yy dan itibaren ilk önceleri Bursa da  tarihlerinde şehzadelere sancak törenlerinde verilen kumaşlar olarak Kemha-yı Güvezi Bursa, Kemhayı Kumaş  Amasya isimleriyle rastlanılmaya başlanmıştı. Kemha kumaş ile yapılan ilk kaftan ise Fatih Sultan Mehmed’e ait bir kaftan olarak karşımıza çıkmaktadır. Daha sonra  ise kemha atölyeleri ve ustalarının  İstanbul’a taşınarak   XVi. yy.da  sarayda kemha atölyelerinin  kurulmuş olduğu anlaşılmaktadır. 

XV-XVı' yy.larda, yekrenk, peşuri, müzehhep, dolablı, tabı' gilvez Bursa, kırmızı Amasya, gülüstani kemha gibi  sekiz tür kemha dokunuyordu.  [2] Kemha'nın çözgüsü ve atkısı ipek, deseni oluşturan takviye atkıları ipek ve gümüş ya da altın klaptandan yapılıyordu.  Üst sıra atkısı ayrıca altın veya gümüş kılabdanla takviyeliydi.  Kemhanın bir endeki toplam tel adedi 6000 ile 7000 arasında değişmekteydi. [3]  Koyu zeminli gülistani kemha, bu kumaş türü için en güzellerinden biriydi. (  Fikret Altay,  Enderun Defterleri,)  kemha, seraser, serenk ve zerbaftlar için kullanılan altın ve gümüş teller simkeşhane denilen  atölyelerde  çekiliyor, gümüş teller  önce cıva yardımıyla altınla yaldızlanıyor,  sonra da çekiliyordu.  Bu işlemlerden sonra telin dokuma için uygunluğunu belirlemek üzere kemhacıbaşı nezaretinde  kumaş dokunuyordu. [4] Kemha kumaşlarda bitkisel motifler rumiler, palmet, lotus gibi desenler kullanılıyordu.

Kemha, Seraser ve Zerbaft  kumaşların nasıl yapılacağı, içerisinde ne kadar altın ve sırma kullanılacağına dair nizamnameler vardı.  15 yy sonlarından itibaren sıradan halkın  zerbaft, seraser ve kemha kumaştan yapılmış elbiseler giymesi de  yasaklanmıştı.  Zerbaft, kemha   ve  seraser kumaşlar  sadece saray atölyelerinde üretiliyor, halka satışı da yasaklanıyordu.  Daha sonra bu yasaklar gevşediyse de 18 yy dan itibaren bu tür kumaşların kullanılması sarayda da yasaklanmıştı. Bu yüzden bu tür kumaşların yapımcılığı da tarihe karışmış oldu.

Hünkar, sultan saraylı  kıyafetleri olarak kemha, seraser, zerbaft ve serenkler divan şiirimizde sık sık kullanıldı. Bu kumaşlar ve bu kumaşlardan yapılmış giysiler içindeki güzeller veya bu kumaşların renk ve desenleri çeşitli benzetmeler, süslemeler, doğa tasvirleri için de karşımıza çıkmaktadır. Bu kumaşların desenleri, altın ve gümüşten yapılmış olmaları  vb. divan şairlerinin muhayyilesinde  çeşitli manzaraları betimlemek, nehirleri, güneşi, güzelleri   tasvir etmek ve  diğer   benzetmeler ve teşbihlerde bulunmak  amaçlı olarak kullanıldı.

Bu kumaşlardan yapılmış elbiseler  divan şiirinde kullanılan malzemeler olmuş,   bu kumaşlar  ve bir çok elbise adı da divan şiirimize  malzeme oldu. Bu sayede  divan şiirimizde  Kaba, zer niğar , müluki, asumani, abayi,  atlas-ı kebu renk, perniyani, gülgüli, kerrakeli, hareli, yeldari, kotuzi ,  fermayiş, pastav, yekrenk, peşuri, müzehhep, dolablı,  güvez-i  Bursa, kırmızı Amasya, gülüstani, savazi, selimiye,  canfes, tafta, bürümcük,   İstanbulkâri şukûfe nevzuhur dibâ, Hüseyni, hatayi, Şîb, serenk ,  telli ve nevzuhur hatayi, elvan ve sade hatayi, elvan atlas, taraklı atlas   gibi kumaş , renk ve elbise çeşitilerinin  cümbüşleri de oluştu.

Altun eyerli çevük atlar binen.
Kemha  giyerlerdi vü atlas ile  Şeyyad Hamza [5]

Şeyyad Hamza’nın bu şiirinde de görüldüğü gibi atlas  ve kemha kumaşlar 13 yy dan itibaren divan şiirimizde ve edebiyatımızda yer almaya başladı.  Divan şiirinde ve tasavvuf şiirinde bu değerli kumaşlar  ve  giysiler dünya nimetleri olarak da algılanıp dervişlik aba ve hırka ile de kıyaslandı.

Derun erbabı almaz bir pula zerbeft-i dibayı
Hakikat düşüni tezyin edüp sade abalara      Naşid

Kemha kumaşlarının badem renkli ve desenli olanlarının oldukça beğenildiği divan şairlerinin şiirlerine de yansımıştır.

Ol gözi bâdâmı Nev'î bâdemî kemhâ ile
Hep görenler didiler vallâhi gâyet yaraşur          Nev'î Dîvân

Bâdem çizgili/desenli yeşil bir elbise giyen güzelin boyunu, bâdem ağacına benzetmek vallahi yanlış olmayacak.

Çeşm-i bülbül gibi diksün eyâ ehl-i nazar
Yâre kemhâ yaraşur nakşı ola bâdâmî               Bâli [6]

Libasında değildir nakş- ı kemha pençe resminde
Benim desti ümidimdir ki  dameninde kalmıştır. 

Ol gözi âhû güzel kim müşgi kemhâlar giyer

Sâde-rûlar içre bir begdür ki karalar giyer    Revani ( 16 Yy) 

Kemha, Türk halk ve ozan şiirinde de  değerli bir giysi olarak karşımıza çıkar. Halk ozanlarının  kemhayı sevgilinin  giysisi olarak düşünmüşler, kemhaları  servi boylu  sevgililerine giydirme hayalleri kurmuşlardır. 

Bahçemizde bir gül olup açıldın,
Taze değdin on beşine seçildin,
O servi boyuna kemha kesildim,
Gey de beni diyâr diyâr gez dilber..    Summani

Yenice bir bağa bağıban oldum
Lebi sükker yanakları al çalar
Kemhalar giyinmiş servi boyuna
İnce bele lahuriden şal çalar               Ruhsati 

Soldurmasın kızlar elin kınasın
Çıkarmasın başlarının balasın
Diksin terzileri Hint'in kemhasın
Giysin salınsınlar ta ben gelende     Köroğlu 

Seçin ağalar da kötüyü seçin
Yiğitin üstüne kemhalar biçin
Yavuz at besleyen el malı için
Bölük bölük bölmemize ne kaldı       Dadaloğlu 

Sultan Enbiyanın salında kışlar
Çığrışır boz geyik heng eder kuşlar
Yaprağın açmış cümle ağaçlar
Yeşil kemha giymiş don Çiçek Dağı

İLGİLİ LİNKLER

 

Eski Edebiyatta Giysiler Aba Aseli Abani

Eski Edebiyatta Giysiler Ahmediye Alaca Asumani

Eski Edebiyatta Giysiler 4 Basma Beledi Biniş Cübbe

Eski Edebiyatta Giysiler Canfes Çatma Çuha

Eski Edebiyatta Giysiler Çitari ve Diba

Eski Edebiyatta Giysiler Futa-Harir ve İhram

Eski Edebiyatta Giysile

KAYNAKÇA 

 [1] Fikri SALMAN, https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/turk-kumaslari-ve-alfabetik-adlari-fikri-salman/78124

[2] ALTAY, fikret, K.aftanlar, istanbul, 1979 s. 14

[3] ALTAY, fikret, K.aftanlar, istanbul, 1979 s. 14

[4] H. Sahillioğlu, "XVII. Yüzyıl Ortalarında Sırmakeşlik ve Altın-Gümüş İşlemeli Kumaşlarımız" Belgelerle Türk Tarih Dergisi 16 (Ocak 1969), İstanbul, s. 48-54;

[5] Orhan Tavukcu Şeyyâd Hamza’nın Bilinmeyen Bir Şiiri Münasebetiyle, https://www.iacd.or.kr/pdf/journal/10_1/Binder13.pdf

[6] MEHMET FURKAN ÇELİK, Klâsik Şiirde Bâdem, Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi 14, İstanbul 2015, 47-66.

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da