Çitari- Çetari
Eski devrin dokuma türlerinden biri olan çitari kumaşların “ Bir tel ipek, üç tel pamuk ipliğiyle, bez ayağı örgüde dokunmuş bir yollu kumaş türü “ olduğu anlaşılır.
“ Genellikle çubukları sarı ve kırmızı olup daha çok Şam'da dokunurdu. Çubukları desenli olarak dokunmuş olanları, Kırk kalem, fındıklı, makaslı, aşağı çitari olarak adlandırılan çeşitleri de vardı” [1]Çubuk desenli dokunan bir kumaş türü olan çitarilerden daha çok çarşaf yapıldığı ortaya çıkmaktadır.
Fakat eski devirlere ait şiirlerden anladığımız kadarı ile çitari kumaşlardan elbiseler de yapılıp giyilmiştir.
Dilbere giydirecek sade midir hare midir
Rağbeti yoksa, çetariye mi yeldare midir. ? Şair Tırsi [2]
Diba
Eski devrin şiirlerinde diba adı sık sık geçer. Bu şiirlerden hareketle bile dibanın saraylı ve yüksek zümreye ait bir kumaş türü olduğu ortaya çıkmaktadır. Saltanat ahalisi ile saltanata yakın büyük devlet adamlarına özel yapılan elbiselerde kullanılan altın iplikler, ipek ve sırmalarla dokunan bir kumaş olduğu şiirlerden de bellidir
Bî-bakâdur bu kabâ-yı devlet-i dünyâ dirîg
Çâk olur ceyb-i libâs-ı atlas u dîbâ dirîg Nev’i
Dünyada rahat yoktur; dünyanın mutluluk elbisesinde beka yoktur. Eninde sonunda atlas ve diba da olsa bu kumaş yırtılacaktır.
Nitekim diba hakkında yazılan kaynaklara göre diba kumaş Canfes türü kumaşlardan daha kalın olarak dokunmuş pahalı bir kumaş olduğunu ortaya koymaktadır. Kaynaklar diba’yı şöyle tanımlar: “ Motif atkılarında kılaptan, sırma, sim gibi altın ve gümüş iplikler kullanılarak dokunmuş ipekli veya kadife bir kumaştır. Dlba kumaşların atkı ve çözgü iplikleri ipektendir. Genellikle saten örgü kullanılır. Ağır bir ipekli kumaş olan dibanın ilk kez Uzak Doğu ve Orta Asya'da dokunduğu sanılmaktadır. Yazılı kaynaklar Göktürk, Uygur ve Hazar Türklerinde bu kumaşın önemli bir yeri olduğunu ve çok kullanıldığını göstermektedir. Tarihi kaynaklarda Selçuklu sultanı Alaeddin Keykubad'ın, Osman Bey'e gönderdiği armağanlar arasında dlba-ı rimt adlı bir kumaşın da yer aldığı görülür.”[3]
Divan edebiyatının kaynaklarında dahi “gülli dibaların” adı geçer. Nitekim dibaların İstanbul’da ve Bursa’da dokundukları yerli dibalar arasında “telli diba” ve “güllü diba “ nın çok meşhur olduğu, diba-yı frengi, Venedik heftrenk sade dibası, Acem dibası ve Hint dibalarının [4]da olduğu kaynaklardan çıkmaktadır.
Güllü dîbâ giydin ammâ korkarım âzâr eder
Nazeninim sâye-i hâr-ı gül-i dîbâ seni (NEDİM . 154/3-35
“Nazeninim (nazik sevgilim) gül desenli ipek elbise giydin ama korkarım ki gül desenli ipek elbisedeki gülün dikeninin gölgesi seni incitir.”[5]
Nedim’in “ Gül yanaklı gülgüli kerrakeli mor hareli “ dizesinde geçen “gülgüli kerrake “ sözcüğünün güllü diba olması muhtemeldir.
Berây-ı ‘îd pây-endâz içün sultân-ı nev-rûza
Değil cûlar su dibâsı döşendi gülşene yer yer (Ş. Esat)
“Şair bahçedeki akarsuları, suyun üzerinde oluşan yakamozları diba kumaşına benzeterek nevruz sultanın bayram gezisi için döşendiğini belirtmektedir”[6]
Câme-i sebz ile her dem salın ey serv-i revân
Gün gibi yakma beni altunlu dîbâlar geyüp Yahyâ Bey (Çavuşoğlu 1977: 298)[7]
Gümüş renginde bir dîbâ biçinmiş cedvel-i sîmîn
Velîkin hâre gibi mevci var şeffaf u nûrânî (Nedim ) 11/59-50)
“Gümüşten yapılmış su kanalı gümüş rengi dîbâdan biçilmiş. Ancak hâre gibi şeffaf ve nurlu, aydınlık dalgası var.
Bu beyte göre gümüş simlerle de diba dokunduğu söylenebilir. [8]
Diba, atlas kumaş, canfes, çitari gibi giysiler halk ve tasavvuf şiirimize de yansımış, bu giysiler zenginlik ve dünya malına tamahın sembolleri olarak kabul edilmişlerdir.
Tamahım yok bu dünyanın malına
Atlasına dilbasına şalına
Ben de Mecnun gibi dostun yoluna
Terkettiğim namus ile ar olsun Aşık Gevheri
Aba da bir diba da da bir giyene
Güzel de bir çirkin de bir sevene ( Anonim)
Her gedânuñ kaddine geydürme ‘ışkuñ câmesin
Kim bu zîbâ hil‘atüñ bozduñ hemân endâzesin Ahi Benli Hasan,
İLGİLİ LİNKLER
Eski Edebiyatta Giysiler Aba Aseli Abani
Eski Edebiyatta Giysiler Ahmediye Alaca Asumani
Eski Edebiyatta Giysiler 4 Basma Beledi Biniş Cübbe
Eski Edebiyatta Giysiler Canfes Çatma Çuha
Eski Edebiyatta Giysiler Çitari ve Diba
Eski Edebiyatta Giysiler Futa-Harir ve İhram
KAYNAKÇA
[1] BÜYÜK LAROUSSE, Çltarl Mdd. C.6, s. 2685
[2] A. Talat Onay, Edebiyatımzda İismler MEB 1996 SHF. 205
[3] Fikri SALMAN,https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/turk-kumaslari-ve-alfabetik-adlari-fikri-salman/78124
[4] BÜYÜK LAROUSSc. Dlba Mad. C.6. S, 3 136
[5] BATİSLAM, H. Dilek, NEDİM DİVANI’NDAKİ GİYİM KUŞAM VE SÜSLENMEYLE İLGİLİ UNSURLAR, https://www.ayk.gov.tr/wp-content/uploads/2015/
[6] İrfan AYPAY, KLASİK TÜRK ŞİİRİNDE NEVRUZUN İŞLENİŞİ, https://www.aku.edu.tr/aku/dosyayonetimi/sosyalbi
[7] Şahamettin Kuzucular, https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/divan-siirinde-saray-giysileri-diba-canfes-kemha-seraser-zerbaft/85576
[8] BATİSLAM, H. Dilek, NEDİM DİVANI’NDAKİ GİYİM KUŞAM VE SÜSLENMEYLE İLGİLİ UNSURLAR, https://www.ayk.gov.tr/wp-content/uploads/2015/