YENİLER- LİMAN GRUBU
Devlet Güzel Sanatlar Akademisi, 1937’lerde Burhan Toprak’ın müdürlüğündeyken Sanayi-i Nefise Mekteb-i Âlisi’nin lise kısmına ilaveten Akademiyi daha da geliştirerek orta ve yüksek devreli bir sanat eğitimi kurumu haline getirilmişti. Akademinin eğitim kadrosu genişletilerek mimari bölümüne Forhölzer; resim bölümünde Leopold Levy, heykel bölümünde de Louis Süe gibi Avrupa’ca tanınmış ‘uzmanlar’ göreve getirilmişti.
Leopold Levy bölüm başkanı olduğu sıralarda İbrahim Çallı, Feyhaman Duran , Hikmet Onat gibi eski hocalar akademilerinde ki atölyelerinde çalışmalarını sürdürüyorlar öğrencilerini yetiştirmeye devam ediyorlardı. Leopold Levy bölüm başkanı olunca okulda beklendiğinin aksine mevcut düzeni bozmadan yenileştirme çabalarına girişti. " Levy, çok yerinde bir kararla, öğrencileri eski hocaların elinden almamış, Atölyelerini kapattırmamış, sadece genç ressamlardan seçilen kimi elemanları kendine yardımcı seçmişti. Böylece Zeki Faik İzer ‘; Nurullah Berk , , Elif Naci , Cemal Tollu , ,Bedri Rahmi Eyuboğlu akademinin öğretim kadrosuna alınmışlardı." (1)
Levy, modern resmin çoğu eğilimleri kabul etmiyor, gelip geçici moda resim akımları olduklarına dair kanısını öğrencilerden ve akademideki ressam hocalardan gizlemiyordu. Levy 1937-1949 yılları arasında Güzel Sanatlar Akademisi’nde resim bölümü başkanlığı yapmış, resimde akademik kuralların kesin hâkimiyetine karşı çıkan, çağdaş resim akımlarının pek çoğunun gelip geçici bir moda olduğuna inanan görüşleriyle öğrencileri üzerinde etkili olmuştu. Levy atölyesinde çalışan ve Lewvy'in görüşleriyle yetişen genç kuşak Türk ressamı gençlerden birkaçı 1940’larda ‘Yeniler Grubu’ adıyla toplanarak sanat hayatına atıldılar. Levy'in düşünceleri, telkinleri ve resim öğretileri ile yetişen bu genç ressamlar kendilerinden önce kurulan ve popüler olan 1933–1947 tarihleri arasında etkinlik göstermiş olan ‘D Grubu’ na karşı bir tavır ortaya koymaya başladılar. ( Bkz https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/d-grubu-resmi-ve-ressamlari-feray-serbetci/112631 ) D Grubunu eski olarak nitelendirmeye yeltenen bu genç kuşak ressamlar kendilerine YENİLER adını takmayı uygun görmüştü.
Bu ressamlar kendilerine Yeniler adını verirken 1939 yılında Edebiyatta da bir hareket başlamıştı. Bu edebi hareket, Orhan Veli , Melih Cevdet ve Oktay Rıfat tarafından başlatılmış, bu edebi harekete de " I. Yeni" veya Garip hareketi denilmeye başlanmıştı.
1940’larda edebiyat alanında da etkisini göstermiş olan toplumcu ya da toplumsal gerçekçi eğilimler ile resim sanatımızda da kendi insanımıza, toprağımıza ve yaşantımıza dönülmesi gereğini savunan genç sanatçıların “Yeniler” grubunu oluşturmasına zemin hazırlamıştı. Edebiyattaki, sosyal gerçekçilik hareketleri resim sanatında da bir karşılık bulmaya başlamıştı.
" “D” grubu ressamlarının amacı, Batıdaki sanat gelişmelerini daha yakından izlemek yeniliklere uyum sağlamak, aynı zamanda da kişilik değeri ağır basan çalışmalara yönelmekti. " (2) Yeniler ise 1940’da akademinin yüksek resim bölümünün faaliyete geçmesiyle, toplum yaşamına ağırlık veren yeni bir resim anlayışı oluşturmaktı. “Yeniler” ya da “Liman Ressamları” grubu olarak adlandırılan grubun amacı, toplumla ilişkisi zayıflamış olan sanatı, toplumsal yaşamdan aldığı konulara ağırlık vermek suretiyle, insan ve çevre temeli üzerinde geliştirmekti.
Yeniler Grubu II. Dünya Savaşı’nın bütün şiddetiyle sürdüğü, savaşa katılmayan ülkeleri de derinden etkilediği bir dönemde kurulmuştu. Savaş tüm şiddetiyle dünyayı kasıp kavuruyordu. Türkiye savaşa katılmamış olsa da, her an savaşa katılma ihtimalinin gerginliği içinde yaşıyordu.
Aynı dönemde “D” grubu “ sanatta ihtilal yaratmak istiyordu. Kübik resimlerin eskisi gibi itibar görmediğini anlayan D Grubu, aşırı gittiklerini söyleyerek halka doğru dönmek arzusunu gütmeye başladılar. Kilimlerin heybelerin resimlerini yaptılar. Fakat yine de bunlarda bir Paris yapımı kokusu vardı. İçten ziyade dıştan gelen örnekler, gelenekleşmeğe yüz tutan sanatımızın havasına karıştı. Bu suretle hazır elbise gibi Fransız ekolü kendi biçimimize uydurulmaya çalışıldı. “ ( 1)
1940’lı yıllarda Türkiye’nin kültür ortamı edebiyatta Beş Hececiler, Toplumsal Gerçekçiler sayesinde sosyal hayatla sıkı sıkıya bağlı ve Memleketçilik anlayışını öne çıkaran anlayışlar içindeydi. “İşte böyle bir ortamda “milli sanat” sloganı yazılı basında geniş yer almaktaydı.” (1) Kökeni kültürümüze ait olmayan yabancı kökenli sanat ve Edebiyat anlayışlarına karşı çıkmak kamuoyunun, yazılı basının, edipler ve sanatçıların ortak bir görüşü olmaya başlamıştı.
Yeniler veya Liman Grubu olarak adlandırılan resim topluluğu da İşte bu tartışma ortamında, ortaya çıkıyordu. Yeniler Grubu resim sanatında toplumsal gerçekçi anlayışı savunan ilk resim topluluğu olarak kurulmuş oldu. Kendi insanımıza, toprağımıza ve yaşantımıza dönülmesi gereğini savunan genç sanatçılar “Yeniler” grubunu oluşturarak sanat hayatımıza girmeye başladılar. Böylelikle Türkiye’de 1940’larda etkinlik göstermeye başlayan “Yeniler Grubu” sanatçıları toplumsal hayattan sahneleri canlandıran, doğallığı önde tutan resimler yapmaya başladılar. “ Grubun kurucuları, Kemal Sönmezler, Nuri T Selim Turan, Mümtaz Yener, Turgut Malay, Ferruh Başağa, Agop Arad, Haşmet Akal ve Avni Arbaş, Lévy’nin öğrencileriydi. Grup üyelerinin ortakça belirledikleri ilk konu «Liman»dı; İstanbul Limanları’ndaki yaşamı tuvale aktarmayı kararlaştırarak çalışmaya koyuldular ve 1940 yılında ilk sergilerini açtılar.” (3)
Yeniler grubu her resim sergisinde farklı bir tema ortaya koyarak sergi açmış olmaları ile dikkat çeken bir topluluktur. “1940’lı yılların başlangıcında kentin yoksul yaşam kesitlerine, özellikle bir liman kenti olan İstanbul’da yaşam mücadelesini denizde veren insanlara karşı sanatçı çevrelerinde ilgi uyanmış ve “Yeniler” adıyla oluşturulan bir grup, 1941’de liman konusunu ele alan toplumsal içerikli bir sergi düzenlemiştir. “ Görüldüğü gibi her yıl farklı bir temayı toplumculuk yönlerinden ele alarak açmak istemişlerdir.
Bu grupta yer alan bazı sanatçılar; Mehmet Yücetürk, Edip Hakkı Köseoğlu, Nuri İyem, Mümtaz Yener, Neşet Günal, Hüseyin Bilişik, Nedim Günsur, Zeki Kıral, Salih Zeki, İsmail Avcı, Neşe Erdok, Nedret Sekban ve Alev Ermiş Mavitan’dır. ( bkz : Nuri İyem , Agop Arad , Selim Turan, Fethi Karakaş, Ferruh Başağa ve Mümtaz Yener , Ressam Avni Arbaş )
“Yeniler “ veya “Liman Grubu “ Türk resim sanatında kurulmuş ressam birliklerinin beşincisidir. “1940’ta kurulan gruptaki sanatçıların amacı, belirledikleri ortak bir konu çevresinde resim yapmak ve bunları halka tanıtmaktı. Yeniler, resimde toplumsal bir konuyu, bir temayı veya içeriği ortak bir anlayışla ve Özgür bireysel üsluplarıyla resimlemenin gereğine inanmışlardı.” (3)
Grubun öncülerinden Nuri İyem 1933’te akademinin orta bölümünü Ragıp Gökcan ile birinciliği paylaşarak bitirmiştir. 1935’lerde arkadaşlarıyla toplumsal-gerçekçi resim üzerine tartıştıklarını, aynı anlayıştaki şair ve yazarların eserlerinin etkileriyle “yeni bir resim” anlayışından söz etmeye başlamış ve “ toplumsal gerçekçi resimler yapan “ bir resim topluluğu kurmak fikrini yakın arkadaşları ile paylaşmaya başlamıştı.
Nuri İyem,1944’te TURGUT ATALAY, Selim Turan', Avni Arbaş ve Mümtaz Yener ‘le yeni topluluğun amaçlarını, çalışma yöntemini saptayarak topluluğun sanat anlayışını şekillendiren bir program üzerinde anlaşmışlardı. Bir araya gelen bu ressamlar bu görüşlerine uygun olarak yaptıkları resimlerini 1940’ta Gazeteciler Cemiyeti’nin Beyoğlu Lokalinde sergileyerek sanat camiası ile paylaşmış oldu.(1)
İlk sergilerinde Agop Arad heykeltıraş Faruk Marel ve afişçi Yusuf Karaçay gibi isimler de yer almıştı. Topluluk II. sergisini hemen bir yıl sonra 1941’de açtı. “Yeniler, Abidin Dino’nun önerisiyle ikinci sergilerinin konusunu “kadın” olarak saptamış ve bu temayı işleyen önemli bir sergi daha açmışlardır.” (1942) (3) Fakat topluluk üyeleri II. Sergide Abidin Dino’yu gruptan çıkardılar (1) Bunun yerine de Fethi Karakaş, Mümtaz Yener, Haşmet Akal ve Ferruh Başağa’yı gruba aldılar. “Nuri İyem,’in belirttiğine göre, bu sergiden sonra toplumcu-gerçekçi resim anlayışı kendi yaşıtları sanatçılarca oldukça benimsenmiştir.” (1) Bu sergilerden sonra akademi çevrelerinden ve sanat eleştirmenlerinden olumlu tepkiler alamaya başlamışlardır. Örneğin, Hilmi Ziya Ülken. “Resim ve Cemiyet” adlı kitabında “milli resmin can damarına basmış kişiler” olarak bu grubu destekler. “Grubun resimlerini sahtelikten ve “ekol” hastalığından kurtulma çabası olarak değerlendirirken, bu resimlerin vaidlerle dolu olduğunu, karşılık dekor içinde ay ışıklı olmasına rağmen, aydınlık bir ufuk gösterdiklerini..” Belirterek Yenileri desteklemiştir.
Hilmi Ziya Ülken’e Yeniler Grubunun manifestosu sayılan kitabında Yeniler Grubunun yapmak istediklerini şu şekilde dile getirmeyi sürdürmüştür. “ yaşanmadan dile getirilmiş ülke bunalımları ve acıları yapay bir edebiyattır, milli olmaktan uzaktır. ”Yeniler” bu ülkenin balıkçısını, liman amelesini resme konu yapmakla, onların sorunlarına sahip çıktıklarını göstermektedir” (1)
Yeniler Grubunun tam bir topluluk özelliği göstermesinin ikinci sergilerinden sonra gerçekleştiği söylenebilir. “Yeniler Grubu sanatçıları 2.plastik sanatlar sergisinde ortaya atılan şu cümle altında karşı çıktıkları sanatçılarla birleşmişlerdir. “Gayemiz her nesil ve üslubu değerlendirmek şartıyla, sanatkârlar arasında birlik ve beraberlik kurarak, milli bünyemize tam uyacak şekilde ulaşmaktır” Bu birlik ve beraberlik ruhu beş yılda on defa sergi açmalarına olanak sağlayacaktır. Bazı yazarlar örneğin Peyami Safa bile bu grubun çalışmalarını heyecanla izlemiş onları destekler mahiyette yazılar da yazmıştır. Fakat gruptaki kimi ressamlar topluluğun ortak hedeflerine ve görüşlerine uygun resimler yapmakta zorlanmaktadır. Kişisel hevesler ve yönelmeler de topluluğun aynı heyecanı sürdürebilmesine engel olmaktadır.
“Yeniler” gurubu ilk dört yıl içinde yoğun bir etkinlik göstermiştir. İlk dört sergiden sonra Grubun etkinliği gittikçe azalan bir eğilime girmiş olsa da Yeniler Grubunun etkisi 1940 ve 1950 yılları arasında oldukça etkin olmuştur. İstanbul limanını ve orada çalışanları, gerçekçi bir gözlemin ışığı altında inceleyerek tablolarına aktaran, kendilerini, içinde yaşadıkları toplumun bir parçası olarak gören bu ressamlar, klasik ve alışılmış konuların dışına çıkmaya ve toplumla diyalog kurmaya çalışmışlar, sanatımıza toplumsal gerçekçi bir görüşü egemen kılmak isteyen topluluğun da ömrü çok uzun olmayacaktır. (4)
1950 ye kadar, gruptan ayrılanlar da gruba yeni katılanlar da olmuş her şeye rağmen grup kendi anlayışını 1950 ye kadar sürdürmeyi başarmıştır. Grubun varlığı 1952’de alınan dağılma kararına kadar sürer. Dağılan grubun üyeleri “Türkiye Ressamları Cemiyeti”ne katılır (1) “Yeniler” grubunda da 1950’den sonra soyut resme yönelme eğilimi ortaya çıkmıştır.” (1) Toplumcu resim sözleriyle kurulmuş olan grup giderek toplumcu resim anlayıştan uzaklaşmıştır.
Yeniler” veya Liman Grubu ressamları Türk kültürüne özgü bir resim sanatı gerçekleştirmek istemişler birçok resimlerinden minyatürleri modern resim sanatında bağdaştırmak çabası içinde olmuşlar diyebileceğimiz özgün bir resim anlayışı oluşturmaya gayret etmişlerdir. Fakat nedense sanat tarihçileri özellikle Nuri iyem de belirginleşen bu arayışları değerlendirmek için fazla mesai harcamış sayılamaz. Buna rağmen bu grubun kendi anlayışlarına uygun yöresel konuları işlerken, teknik ve yöntem açısından Batılı Resmin tamamen dışında resim yaptıkları da söylenemez. Onların be resim anlayışı bir anlamda geleneksel resim anlayışlarımızla modern batı resminin bir çeşit sentezi gibidir.
Kaynakça
1. https://turkresmi.com/klasorler/yeniler_liman/index.htm
2. https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/osmanlidan-gunumuze-resim-ve-sanat-topluluklari/112674
3. SezerTansug, SANAT ALANLARI felsefeekibi.com/sanat/sanatalanlari/ yeniler.html
4. https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/mustakil-ressamlar-ve-heykeltraslar-birligi/112609
5. https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/d-grubu-resmi-ve-ressamlari-feray-serbetci/112631