Geda Muslu'nun yaşamıyla da ilgili kesin bilgiler yoktur. Hayatı hakkında bilinenler 16. yy. ikinci yarısında ve 17. yy. başlarında yaşamış olduğu ile sınırlıdır. Yeniçeri ve Levent bir şair olan Musli'nin bir çöğür şairi olduğu çöğür çaldığı, şiir söylediği Evliya Çelebi tarafından da dile getirilmiştir.
Âşık Geda Muslu'nun adı Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi 'nde Sun’i nin tekerlemesinde geçmekte fakat hayatı hakkında bir bilgi verilmemektedir. Evliya Çelebi’nin Geda Muslu’yu bizzat gördüğünü, onun şiirlerini dinlediğini, saz çalmakta mahir bir ozan olduğunu “ Acaip çöğür çalardı” sözünden anlıyoruz. [1]
Evliya Çelebi İtakî adlı bir şairi anlatırken “...ammâ acâib çöğür çalardı. Koroğlu ve Kuloğlu ve Kayıkçı Mustafâ ve Kayıkçılar Mustafâsı ve Gedik Süleymân ve Dişlen Süleymân ve Gedâ Musli ve Türabî ve Gedaî ve Kâtibî ve gayrılar bunun deprettiği çöğürü ve bunun söylediği âşıkâne pâkîze eş‘ârları birisi söylemeğe kâdir degildir...” [2]diyerek Gedâ Musli’den de söz eder. 17. yüzyıl şairlerinden Sun‘î de Tekerleme’sinde de onun adını anmaktadır.
Gedâ Musli Gedâ Ahmed Uşâkî
Gedâ Mahmûd Gedâ Âşık Firâkî
Serseri gezerdi ol Derviş Bâkî
Beğendim iğneci Abdullah’ı
16.yüzyılın büyük Türk denizcilerinden Gazi Murat Reis'in (1609 Rodos'ta ölmüş ve Orada gömülüdür) buyruğunda çalışan, Murat Reis'in yanında deniz seferlerine katılan "Magrip Ocakları"ndan yetişen hem bir halk ozanı, hem de bir deniz savaşçısı olduğu, ona ait olan şiirlerinden çıkarılan neticelerdir. Bu verilere göre Geda Muslu ya da Musli, cebeci, yeniçeri, levent Halk ozanlarımızdan birisidir.
Geda Muslu’yu Sadettin Nüzhet ERGUN, Bektaşî Şairleri ve Nefesleri adlı eserinde Bektaşi şairler arasında göstermiştir. Bunun için de birkaç şiirini örnek gösterir. Abdülbaki GÖLPINARLI da Alevî Bektâşî Nefesleri adlı eserinde Geda Muslu’yu Alevi Bektaşi şairler arasında almıştır. Buna Karşı Saim SAKAOĞLU, Gedâ Musli’nin garp ocakları şairlerinden olduğu kanısındadır. Bu farklı görüşlerin bir nedeni de şairin yeniçeri ocağından olmasından kaynaklanmış olma ihtimali yüksektir. Çünkü yeniçeriler Bektaşi geleneğine bağlı olan Hacı Bektaşi Veli’yi ocaklarının Piri olarak kabul ettikleri bilinmektedir. Geda Muslu’nun asker kökenli bir şair olduğu bilindiğine göre yeniçeri bir âşık olması da ihtimal dâhilindedir.
Geda Muslu’nun bazı şiirlerinde yaşadığı olaylara dair işaretler bulunmaktadır. "İspanya Cezayir'e Haber Göndermiş" ile "Gör İmdi Ne Demiş Cezayirli De" diye adlandırdığımız şiirlerinden yola çıktığımızda, Geda Muslu’nun Murat Reis komutasında Cezayir'deki Türk denizcilerinin, İspanya'ya giden bir kalyonu zapt etmeleri esnasında bu seferde bulunduğu, İspanya Kralı'nın akrabası olan Sicilya Yargıcının oğlunu tutsak alarak İstanbul'a 1. Sultan Ahmet'e gönderdiklerini anlıyoruz.
---
Önemli Halk Ozanlarımız ( İlgilendiğiniz isme tıklayınız )
Kayıkçı Kul Mustafa , Katib , Erzurumlu Emrah , Erzurumlu Aşık Sümmani , Divriğili Deli Derviş Feryadi , Aşık Yemini Derviş Muhammet ( Malatya- Arguvan) , Aşık Ferrahi , Kağızmanlı Hıfzı , Musa Merdanoğlu , Posoflu Aşık Müdami , Deliktaşlı Ruhsati , Âşık Zülali, Âşık Şenlik, Ercişli Emrah , Âşık Ardanuçlu Efkari, Şarkışlalı Âşık Şarkışlalı Talibi Çoşkun ,Kaygusuz Abdal , Kul Himmet Üstadım , Arapgirli Aşık Fehmi Gür
Gör imdi ne demiş Cezâyirli de
Vermeziz oğlunu bilmiş ol senin
Biz anı gönderdik Sultan Ahmed’e
Kara haberlerin almış ol senin
Yürütmeziz Akdeniz’de gemini
Hakk’ı koyup puta tuttun yönünü
Çevir İslâm’a şol kâfir dinini
Gel yezid Müslüman olmuş ol senin
Yine büktük İspanya’nın belini
On dört beyzadeyle aldık malını
Hoş eğlenir idin Mısır yolunu
Hele ettiklerin bulmuş ol senin
Gedâ Muslî eydür gördüm cûşunu
Gece gündüz ağla salma yaşını
Kilisenin taşlarna sür başını
Yürü, var bir zaman çalmış ol senin
Sakaoğlu, Saim (1989). “Türk Saz Şiiri”. Türk Dili/Türk Şiiri Özel Sayısı III (Halk Şiiri), 445-450: 118.
Koşma
Şol fenâ mülkinün vefâsı yoktur
Konan göçtü nöbet bizim yol bizim
Belâsı kazâsı mihneti çoktur
Murad bizim istek bizim hâl bizim
Din Muhammed dini girdik gideriz
Tarikate ikrârımız güderiz
Katarımız Hakk’a doğru yederiz
Katar bizim yeden bizim mal bizim
Biz dâneyiz dâne gibi biteriz
Tebdil olup aslımızı yeteriz
Aşk ehliyiz gülistanda öteriz
Bülbül bizim gülzar bizim gül bizim
Gedâ Musli eydür niçün ölürüz
Evvel âhır bunu böyle biliriz
Gâh göçeriz gâh bu mülke geliriz
Meyyit bizim göt’ren bizim sal bizim
Elçin, Şükrü (1988). Akdeniz’de ve Cezâyir’de Türk Halk Şâirleri. Ankara: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yay. 12.
NEFES
Diñle sana bir pend-nāme déyeyim16
Gördügün ört görmedigin söyleme
Gördügünle görmedigin farķı ne
Gördügün ört görmedigin söyleme
Gördüm déyenleri oda yaķarlar
Yaķarlar da temāşāya baķarlar
Ķav ile çaķmaġı ana çaķarlar
Gördügün ört görmedigin söyleme
Çünki bilirin yalan sözden şer çıķar
Cebrā’ilüñ ķanadından ter çıkar
Gerçek ‘āşıķ böyle sözden fer çıķar
Gördügün ört görmedigin söyleme
Söyleme ġıybeti uyma yalana
Tā ziyān degmesün díne ímāna
Bu bir ulu naŝíģatdür alana
Gördügün ört görmedigin söyleme
Gedā Muŝli Gedā Muŝli’m sözün remz ile söyler
Añlayana ġāyet āşikār eyler
Bunda söz çok ammā muģtaŝar söyler
Ört gördügün görmedigin söyleme
Ömer ZÜLFE, GEDÂ MUSLİ VE BİR ŞİİRİ, https://turkoloji.cu.edu.tr/HALK%20EDEBIYATI/omer_zulfe_geda_musli_ve_bir_siiri.pd
KAYNAKÇA
[1] ZÜLFE, Ömer: “Gedâ Muslî ve Bir Şiiri”; İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi: İstanbul 2005, XXXIII. C., 283-287. s.
[2] EVLİYÂ ÇELEBÎ: Seyahat-nâme: Evliya Çelebi Seyahatnamesi Topkapı Sarayı Bağdat 307 Yazmasının Transkripsiyonu Dizini: 5. Kitap, 143. s.