Günlük Günce Ruzname
Dilimizde günlük veya günce adı verilen edebiyat türünün terimi olan kelimenin batı dillerindeki karşılığı Latince “dies ( gün ) sözcüğünden “diarium” ( günlük ) sözünden hareketle türemiştir. Almancası ise: Tegesbuc’dur.
Günlüğün eş anlamlısı güncedir. Günlük veya günce ise yazar veya sanatçının bir gün içinde geçen ( yaşanılan gün) kayda değer görülen olayları, gözlem, izlenim duygu, düşünce, hayal ve fikirlerini günü gününe yazdığı ve günün tarihini de belirttiği yazı türüdür. ( bkz Günlük Yazı Türü Özellikleri Tarihçesi Günce Örnekleri )
Günlük günü gününe yazılan bir yazıdır. Yazıldığı günün tarihi de atılır. Eğer günü gününe yazılmaz ve yazıldığı günün tarihi atılmazsa günlük olmaktan çıkar. Günlükler, günlüğü yazanların iç dünyasının ve gündelik hayatının ayrıntılılarını dile getiren, kişinin kendi geleceğinde okumak için yazdığı notlar halindedirler. Gündeki olaylara dair ve hemen birkaç gün sonra unutulacak olan izlenimleri de belirten bilgilerle dolmuş olur. Çünkü günlükler o gün içinde yaşanılan, düşünülen, hayal edilen, ayrıntıları neredeyse saat saat not alan yazılardır.
Önemli kişilerin tutukları bu notlar veya günceler ileriki zamanlarda çok önemli tarihsel belgeler haline gelebilmektedir. Çünkü kişiler günlüklerde kendi iç dünyalarındaki olaylar kadar gördükleri ve duyduklarını da dile getirirler. Gördükleri ve duydukları hakkında yorumlar yaparlar ve düşüncelerini ifade ederler. Tüm bunlar da günlüklerin birer belge haline gelmesine vesile olur. Bu nedenle ünlü askerlerin, siyaset adamlarının, şair, yazar ve sanatçılarının tuttukları günlükler devrilerindeki olayları anlatan, aktaran önemli belgeler haline gelirler.
Günlük en çok anıya benzer fakat günü gününe yazılması, her güne ait tarihi de atması ile anıdan çok uzaklaşır. Anı uzunca hatta beş on yıllık bir süreci üzerinden hayli bir zaman geçtikten sonra ve sadece o dönemle ilgi akılda aklanları anlatan bir yazıdır. Suut Kemal Yetkin’in anı ile günlük arasındaki farkı ifade eden “Günlük ileriye doğru, anı geriye doğru gider.” İfadesi anı ile günlüğü çok güzel ayrıştırmaktadır. Günlük bir iç konuşma niteliği taşıyan gün be gün yazılan bir yazıdır. Anı ise olaylar yaşandıktan sonra ve üzerinden uzun bir süre geçtikten sonra kaleme alınır.
Günce türü başlı başına bir yazı türdür. Fakat günce tekniği ile yazılmış, roman, hikâye, seyahatname hatta tiyatro örneklerine de rastlanılabilir.
BATI EDEBİYATINDA GÜNLÜK GÜNCE
Günlük Batı edebiyatında yukarıda izah edilen nedenlerle önemli bir tür olmuştur. Günlükleri Tarihte ilk defa Romalılar kullanıldığı bu günlüklerin ise kamu kuruluşlarında yapılan işlemleri not almak, savaşlar ve askeri hareketleri not etmek amacıyla amaçlı yazılan “commentary” adıyla anılan ve kelime anlamı “Yorum, açıklama, eleştiri, tefsir” anlamına gelen bu vesikaların devlet görevleri için yazılan evraklar olduğu bilinmektedir. Günlük Doğu edebiyatında da çok eskiden beri bilinmektedir. 935 yıllarında Japon yazarlar Tsurayuki ve Tosso Nikki’nin günlük yazdıkları bilinen bir gerçektir. [1]
1409 – 1431 yılları arasında yazılmış olan Fransız bir papanın tutuğu “ Parisli Bir Burjuvanın Günlüğü” VI Ve VII. Charles dönemi için mükemmel tarihi belgeler olmuşlardır. 1768-1840 yılları arasında yaşayan ve İngiltere Kraliçesinin nedimesi olan roman yazarı Fanny Burney’in saray dedikodularını ve kendi duygusal izlenimlerini kaleme aldığı günlük İngiliz edebiyatının en önemli günce eserleri arasındadır. [2]John Evelyn’in “Diary” ( günlük ) adlı günlüğü 17. Yüzyıl İngiltere’sinin toplumsal ve kültürel yapısına ışık tutan önemli bir günlüktür.
TÜRK EDEBİYATINDA GÜNCE
Divan edebiyatında padişahların gündelik işlerini ve savaşlar sırasındaki hadiseleri not alan “Ruznameler “ bir çeşit günlük örnekleridir. (günlük masrafların, hazineye girip çıkan eşya ya da paraların günlük işlendiği, askeri seferler sırasında olayların günlük olarak yazıldığı defterler) Savaştaki olayları günü gününe yazan Vakayinameler de bir çeşit günlük örnekleridir.
16 yy da Babürşah ’ın yazmış olduğu Baburname pek çok yönü ile günce, gezi ve hatıra örnekleri ile dolu bir eserdir. Babür şah bu eserinde saraydaki, savaştaki gezilerindeki veya avcılık hayatına dair bazı anılarını [3] günü güne yazmış gibi anlatmıştır. Evliya Çeleb ’nin “Evliya Çelebi Seyahatnamesi”nin bazı bölümleri de günlük özelliği göstermektedir.
Kara Mustafa Paşa’nın İkinci Viyana kuşatmasını günü gününe kaydettiği “Vakay-ı Beç “adlı eseri( Aslı Viyana Milli kütüphanesinde olup “Viyana Önlerinde Kara Mustafa Paşa “ ve “Viyana Kuşatması Günlüğü “ olarak Türkçeye çevrilmiş ) , Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran ve Mısır seferini anlatan “Haydar Çelebi Ruznamesi “ bu dönem ve olaylara ışık tutmuştur .
Türk edebiyatında modern günlük örnekleri Tanzimat ile görülür. Batılı anlamdaki ilk günlük Direktör Ali Bey ‘ in Seyahat Jurnali adlı eseridir. Bu eseri Nigâr Hanım ın (Binti Osman) “ Hayatımın Hikâyesi” ve Ömer Seyfettin’in “Ruzname” adlı güncesi izlemiştir.[4] “Türk edebiyatında “günlük” terimini ilk kez kullanan kişi Falih Rıfkı Atay olmuştur. “[5] Nurullah Ataç bu yazılarına başlık olarak “Günlük” yerine “Günce” kelimesini kullanmış, günce tabirini ilk kullanan kişi de Nurullah Ataç olmuştur.
Günce, Uçuş Günlüğü, Gazi Günlüğü Avusturya Günlüğü : Nurullah Ataç
Günlük, Kuşları Örtünmek, Nezleli Karga, Bay sessizlik, Aynalar Günlüğü : Salah Birsel
Yeryüzü Korkusu, Geçmişin Kuşları, Anılarda Görmek : Oktay Akba
“Kafkas Yollarında: Refik Ahmet Altınay
Yolculuk Defteri: Falh Rıfkı Atay
Gündökümü, Sesler, Yüzler, Sokaklar, Günlerin Tortusu: Tomris Uyar. Oğuz Atay ’ın günlüğü , Cemal Süreya ’nın “Günler”.
KAYNAKÇA