İbrâhim Edhem Destanı Hakkında ve Özeti

18.07.2015

 

 

Bu destan 13. 14 yy da Anadolu’da İslamiyet’i yaymak amaçlı oluşan şeyyadların fakihlerin veya müridlerin bildiği anlattığı dini destanlardan biridir. . Bu destanların bazıları Arap ve Acem edebiyatından edebiyatımıza yapılmış tercümeler halindedir. Bu destan da Arap Edebiyatından dilimize manzum veya nesir olarak çevrilen destanlardan biri olmaktadır. İbrahim Edhem, Veysel  Karani, Hz Ali, Hasan Hüseyin, Ebu Müslim gibi hayatı destanlaşmış  İslam ulularından biridir.

Bu uluların hayatları halka İslamı yaymak ve İslamı yüceltmektir.”  Horasan Erenleri'nin düşüncelerini benimseyen mürîdanı, Anadolu'nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasında önemli etkiye ve katkıya sahip olmuşlardır. Rol model olarak benimsendikleri için günümüzde dahi etkileri sürmeye devam etmekte dir” [1]

 

“İbrâhim b. Edhem’in hayatı ve kişiliği etrafında oluşan menkıbeler manzum-mensur edebî eserlere konu olmuş, “İbrâhim b. Edhem hikâyeleri”, “İbrâhim b. Edhem menkıbeleri” ve “İbrâhim Edhem destanı” gibi adlarla anılmışlardır. Türkçe İbrâhim Edhem destanlarında yer alan maceralar daha ziyade tasavvufî bir mahiyet arzeder.”[2]

 

“ibrâhim Edhem menkıbelerinin Türk edebiyatına Ferîdüddin Attâr’ın Tezkiretü’l-evliyâ adlı eserinden geçtiği sanılmaktadır. İlk mensur tercümeleriyle birlikte manzum şeklinin de XIV. yüzyıldan itibaren görülmeye başlandığı kanaati yaygındır”[3] V. Mahir ise Kesin bir dille bu menkıbenin Attar’ın adı geçen eserinden edebiyatımıza girdiğin ifade eder. [4]İbrâhim Edhem menkıbelerinde hem beyitlere hem de hece vezniyle yazılmış dörtlüklere rastlanmaktadır. Vasfi Mahir Kocatürk, kendi kütüphanesinde bulunan  manzum Dâstân-ı İbrâhim Edhem nüshasından alıntılara da yer vermiştir.  [5]

 

Bu destanın 14 yy da yazılmış ilk yazma nüshalarından bu yana çok sayıda   el yazma taş baskı ve matbu nüshaları vardır.  Konu hakkında bilimsel çalışmlar da yapılmıştır Bunlardan birisi: Nurcan Öznal Güder, İbrahim Edhem Destanı,  İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Yeni Türk Dili Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi 1992 dir. Mehmet Mahfuz Söylemez, de Destan-ı İbrahim Edhem, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları: 2007- adlı çalışması ile bu eseri yeniden yayınlamıştır.  “Eserin içerisinde "Dâstân-ı Fâtıma" ile "Dâstân-ı Hâtun" da yer almaktadır..”[6]

Eserin bazı yazama nüshaları Menâkıb-ı İbrâhim Edhem, Millet Ktp., Ali Emîrî, Şer‘iye, nr. 1132; Menâkıb-ı İbrâhim b. Edhem, Süleymaniye Ktp., Esad Ef., nr. 4696; Kıssa-i İbrâhim b. Edhem ve İnâbetuhû Rabbehû, Süleymaniye Ktp., Hacı Mahmud Efendi, nr. 6286, vr. 37a-41b; de kayıtlıdır. [7]

 

DESTAN’IN ÖZETİ [8] 

 

“ İbrâhim Edhem, tahtının üzerinde uyuya kaldığı bir gece rüyasında tavanın sallandığını hisseder. Orada kimin bulunduğunu sorunca, “Tanıdık biriyim, devemi kaybettim, onu arıyorum” cevabını alır. İbrâhim Edhem, damda deve aramanın şaşkınlık olduğunu söyleyince sesin sahibi ona, Allah’ı altın taht üzerinde ve atlas elbise içinde aramanın damda deve aramaktan daha büyük bir şaşkınlık olduğunu hatırlatır. Bunun üzerine İbrâhim Edhem düşünceye dalar

 

. Olaydan birkaç gün sonra devlet ileri gelenlerinin bulunduğu şölende bir adam korkusuzca muhafızları geçerek İbrâhim Edhem’in karşısına dikilir. İbrâhim Edhem ne istediğini sorunca adam şölenin verildiği handa kalmak istediğini belirtir. İbrâhim Edhem, buranın han değil kendisine ait bir konak olduğunu ve her önüne gelenin burada kalamayacağını söyler. Adam, konağın daha önce kimlerin olduğunu ve onların şimdi nerede bulunduğunu sorar; İbrâhim Edhem de önceki sahiplerinin öldüğünü belirtir. Adam, “Bu ne biçim konaktır ki biri gelmede, biri gitmede” der ve oradan uzaklaşır. Bundan etkilenen İbrâhim Edhem onun peşine düşer; kendisiyle konuşmak istediğini belirterek kim olduğunu sorunca “Hızır” cevabını alır. Ertesi gün ava çıkan İbrâhim Edhem atının üzerinde iken “uyan!” diye bir ses duyar. Üç defa tekrarlanan bu sese aldırış etmeyince aynı ses, “Başkaları seni uyandırmadan önce kendin uyan!” cümlesiyle yankılanır.

Ayrıca İbrâhim Edhem’in o esnada karşısına çıkan bir ceylân dile gelerek, “Ben seni avlamak için gönderildim; senin beni avlaman için değil. Bir bîçareye ok atıp avlamak için mi yaratıldın? Bundan başka işin yok mu?” der. Ardından aynı sözleri atının eyerinin kaşından ve kendi içinden de işiten İbrâhim Edhem âniden ruhî bir değişime uğrar, keşfi açılır. Allah’a tövbe eder ve “Rabbim! Beni koruduğun sürece bugünden itibaren sana âsi olmayacağım” diyerek üzerindeki kıymetli eşyaları, elbiselerini ve atını orada karşılaştığı çobanlarından birine verir, sürüyü de bağışlar ve çobanın elbiselerini giyip Belh’ten ayrılır.

 

İbrâhim Edhem’in tahtından vazgeçmesine sebep olan diğer bir olay ise şöyledir: Belh’te hükümdar iken avlamak için bir ceylanı takip eden İbrâhim Edhem, vadiye indiğinde eli ayağı bağlı bir kişiyi bir karganın beslediğini görür. Adamın eşkıyalar tarafından bu hale getirildiğini, karganın da Allah tarafından gönderildiğini öğrenince tahtından vazgeçer (Özön, s. 73; Levend, Divan Edebiyatı, s. 145).

 

Bundan sonra bir derviş gibi ibadet ve riyâzetle vakit geçiren, kendi el emeği ve alın teriyle geçinen İbrâhim Edhem memleketini terk edip Mekke’ye gider. Çölde tanımadığı biriyle arkadaşlık kurar, ondan ism-i a‘zam duasını öğrenir ve bu duayı okuyarak Hızır’la buluşur. Bu arada çocuk yaşta Belh’te bıraktığı, kendisinin ardından oraya hükümdar olan oğlu babasının Mekke’de olduğu haberini alınca buraya gelir ve onu alıp memleketine götürerek tekrar tahta çıkarmak niyetinde olduğunu söyler. Fakat Allah sevgisi içinde bütün varlığını yok eden İbrâhim Edhem, Allah’a dua ederek ya kendi canını ya da oğlunun canını almasını ister ve o anda oğlu ölür.”

 

 

 İLGİLİ LİNKLER 

 

Gazavat- ı Ali Ahtem Destanı

 


KAYNAKÇA

 

  • [1]Mehmet Mahfuz Söylemez, Destan-ı İbrahim Edhem, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları   : 2007- Önsöz
  • [2]Nurettin Albayrak , İBRÂHİM b. EDHEM, TDV İA cilt: 21; sayfa: 296
  • [3]Nurettin Albayrak , İBRÂHİM b. EDHEM, TDV İA cilt: 21; sayfa: 296
  • [4]Vasfi Mahir Kocatürk Türk Edebiyatı Tarihi,  Ank. 1970s. 160). 
  • [5]Vasfi Mahir Kocatürk Türk Edebiyatı Tarihi,  Ank. 1970s. 160). 
  • [6]Mehmet Mahfuz Söylemez, Destan-ı İbrahim Edhem, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları   : 2007- Önsöz
  • [7]Nurettin Albayrak , İBRÂHİM b. EDHEM, TDV İA cilt: 21; sayfa: 296
  • [8]Nurettin Albayrak , İBRÂHİM b. EDHEM, TDV İA cilt: 21; sayfa: 296

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar