27.05.2011
Kâtibi hayatı hakkında çok az şey bilinen Halk Ozanlarımızdan biridir.
Doğum ve ölümüne dair belli bir kanıtımızın olmadığı gibi nereli olduğuna dair de söylenebilecek pek bir bilgi yoktur. Halk Ozanlarımızın pek çoğunun hiç olmazsa nerede doğduğunu bilebilmemize rağmen maalesef Kâtibi’nin doğum yeri veya memleketi hakkında bir şey söylemek zordur. Bir şiirindeki "Halin nedir desen Kâtip Osman’a" dizesinden asıl adının "Osman" olduğu anlaşılır.
Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinde Halk Ozanlarından ve çöğür şairlerin birisi olarak iki defa ve iki yerde adı geçer. Evliye Çelebi’nin bu eserinde Kayıkçı Kul Mustafa ve Kuloğlu adlı şairlerle birlikte çöğür şairi olarak adı anılmıştır. Bu nedenle V. Murat’ın Bağdat seferinde bulunan Kayıkçı Kul Mustafa ve Kuloğlu ile aynı asırda yaşamış olduğu belki de tanışmış oldukları tahmin edilebilir.
Bu ise hayatı hakkında hiçbir şey bilmesek de yaşadığı dönemde bir hayli ün kazandığını göstermektedir. Evliya Çelebi' onun hakkında” Celeb Kâtibî" diye söz etmiş bu yüzden onun canlı hayvan alım satımıyla uğraştığı zannedilmiştir. [1] Ancak, sonraları Kapıkulu sınıfına asker yetiştiren "Acemi Ocağı"nda yazıcı olduğu, mahlasını ve "Celeb" lakabının buradan aldığı ileri sürülmüştür. Kâtibi mahlasını takınmış olması Kâtibi’nin okuryazar bir saz şairi olduğunu düşünmemize neden olmaktadır
Evliya Çelebi’nin ondan söz etmiş olması Bağdat seferini öğen şiirlerinin olması Kâtibi’nin 17 Yüzyılda yaşadığı kanısını uyandırır. Doğumu ve ölümü hakkında hiçbir bilgi olmamasına rağmen bu saz şairimizin XVII’nci asrın İlk yarısında yaşamış olması kuvvetle muhtemeldir.
IV.Murat'ın, Bağdat Seferi üzerine bir övgü şiiri yazan Kâtibi’nin, KAYIKÇI KUL MUSTAFA- , Kuloğlu, vb. Halk Ozanlarıyla çağdaş olduğu bu şiirinden dolayı ileri sürülebilmektedir. Bağdat seferine katılmış olma ihtimali bu şiirlerindeki ifadelerden dolayı ortaya çıkmaktadır. Ayrıca bu şiirindeki ifadeler onun yeniçeri veya asker-ozan olabileceği ihtimalini ortaya çıkarmaktadır.
Bunun söylenebilmesinin iki nedeni vardır. Bunlardan birincisi IV. Murat’ın Bağdat Seferi’ne (1638) katılmış olduğunu belli eden bir şiiri, diğeri ise Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde Katibi’den söz etmiş olmasıdır.
Âşık Ömer'in "Şairname" adlı destanında "Evvel Kâtibî'den idelüm âğaz" diye âşıkları anmaya onunla başlaması [2] ününün o devirde oldukça yaygın olduğuna bir kanıttır.
ARUZ şiirine yakın duran deyişleri bu yöndeki düşünceleri destekleyen bir özellik taşır. Fakat aruzla yazmış olduğu şiirlerinin sayısı sınırlıdır.
Kâtibi, hem HECE ÖLÇÜSÜ, hem de ARUZ ÖLÇÜSÜ ile başarılı şiirler söylemiş, her iki edebiyatın nazım şekillerini de kullanmıştır. Koşma, semai ve destan türündeki eserlerinin temasını aşk, özlem ve kahramanlık teşkil eder. Çağdaşı olan halk şairleri ile kendinden sonra gelen Âşıklara tesir etmiştir.
ARUZ ÖLÇÜSÜNÜ de kullanan Kâtibi’nin asıl önemi Hece Ölçüsüyle söylediği şiirlerde ortaya çıkmaktadır. Aruz ölçüsü ile şiirler yazmış olması Arapça ve Farsça kelimeleri kullanması ve bilmesi adı ile örtüşen tahsilli bir şair olabileceği ihtimalini güçlendiren bir husustur.
.Köprülü’ye göre “ Kâtibî,17. yüzyılın ilk yarısındaki saz şairlerinin en meşhuru ve edebî bakımdan da en kıymetli” ozandır.[3] Şiirlerine bakılınca, duygusal yanı ağır basan lirik şiirleri ile öne çıkan bir Ozan olduğunu söyleyebilmek mümkün gözükmektedir
Kullandığı dilde, Âşık Ömer(17yy) 'in başlattığı Osmanlıcaya yatkın Divan Şairlerinin sanatına yaklaşan ifadeler bulunmaktadır. Kâtibi mahlasını kullanması, Divan Şiirinin geleneklerine yatkın söyleyiş özelliği, aruz veznini kullanabilecek kadar Divan Şiirine vakıf bir şair olduğunu gösteren belirtilerdir. “Halk edebiyatından aldığı unsurları adeta tazeleştirerek, şahsileştirerek büyük bir başarıyla kullanmıştır.”
Divan edebiyatı nazım şekillerini ve aruzu da kullanmış olan Kâtibi, tekniği kuvvetli bir şairdir. Koşma ve semailerinde âhenkli, hisli, lirik bir şair olduğunu belli eder. Didaktik konulara değinen şiirleri de olmasına rağmen özellikle aşk konulu şiirlerinde başarı göstermiş bir halk ozanıdır. “ Katibi’yi 17.asrın ilk yarısındaki saz şairlerinin en meşhuru, edebi bakımdan en çok şahsi olanı, kısaca en kıymetlisi saymak yanlış olmaz.”[4]
Kâtibi‘nin Gencine-i Adâlet adlı bir eseri de bulunmuştur. Katibi’nin bu eseri I. Ahmed Han’a takdim edilmiştir. Bu eser siyer ve ahlâk-ı müluk özelliklerine sahip siyasetname niteliği ile öne çıkan bir telif eserdir. Eser hakkında Topkapı Sarayı Müzesi Türkçe Yazmalar Kataloğunda bilgi mevcuttur. [5] Bu eserden yola çıkarsak Katibi’nin oldukça iti bir eğitim gördüğü ortaya çıkar. Aruz ölçüsüne vakıf, Arapça ve Farsçaya hâkim biri olduğu böylece anlaşılmış da olur. Ancak aynı zamanda da halk ozanı vasfında oluşu yaşadığı devre göre şaşırtıcı bir durumdur.
Gencine-i Adalet, Topkapı Sarayı Müzesi, I. Ahmed Yazma Eserler Kitaplığı’nda Bağdat 348 envanter numarasıyla kayıtlıdır (Karpuz- Aydemir 2011:75-76).[6]
Katibi’nin şiirlerini Sadettin Nüzhet derleyip 1933′de yayımlamıştır. Sadeddin Nüzhet Ergun'un 1933'te yayınlanan "XVII. Asır Saz Şairlerinden "Kâtibî" adlı kitabında şiirlerinden örnekler ve yaşamıyla ilgili bilgiler de yer alır. [7]
Önemli Halk Ozanlarımız ( İlgilendiğiniz isme tıklayınız )
Kayıkçı Kul Mustafa , Katib , Erzurumlu Emrah , Erzurumlu Aşık Sümmani , Divriğili Deli Derviş Feryadi , Aşık Yemini Derviş Muhammet ( Malatya- Arguvan) , Aşık Ferrahi , Kağızmanlı Hıfzı , Musa Merdanoğlu , Posoflu Aşık Müdami , Deliktaşlı Ruhsati , Âşık Zülali, Âşık Şenlik, Ercişli Emrah , Âşık Ardanuçlu Efkari, Şarkışlalı Âşık Şarkışlalı Talibi Çoşkun , Kaygusuz Abdal , Kul Himmet Üstadım , Arapgirli Aşık Fehmi Gür
KAYNAKÇA
[1] Ergun, S. Nüzhet (1933). XVII nci Asır Saz Şairlerinden Kâtibî. Ankara: Semih Lütfi Sühulet Kütüphanesi.
[2] DOÇ. DR. FATMA AHSEN TURAN, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/katibi
[3] Köprülü, Fuad (1962). Türk Saz Şairleri, Türk Edebiyatında Âşık Tarzının Menşe ve Tekamülü-XVI ve XVII Asır Sazşairleri. Ankara: Millî Kültür Yay.
[4] Köprülü, Fuad (1962). Türk Saz Şairleri, Türk Edebiyatında Âşık Tarzının Menşe ve Tekamülü-XVI ve XVII Asır Sazşairleri. Ankara: Millî Kültür Yay.
[5] DOÇ. DR. FATMA AHSEN TURAN, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/katibi
[6] Karpuz, H. Ömer, Özgür Kasım Aydemir (2011). "Kātibî ve Gencine-i Adaleti", Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature And History Of Turkish Or Turkic. 6/1: 75-86.
[7] Ergun, S. Nüzhet (1933). XVII nci Asır Saz Şairlerinden Kâtibî. Ankara: Semih Lütfi Sühulet Kütüphanesi.
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın