Koçak Nebi Hikayesi Türküleri ve Varyantları

03.11.2012

 

 

 KAÇAK NEBİ HİKÂYESİ HAKKINDA DEĞERLENDİRMELER

 

Azerbaycan ve Kuzey doğu Anadolu yöresinde sıkça anlatılan bir kahramanlık hikâyesidir. 

 

Hikâyenin daha ziyade, Kars, Arpaçay, Çıldır yöresinde olması, bu Halk Hikâyemizin daha çok Karapapaklı veya Terekeme Türkleri denilen kesim tarafından bilindiği ve anlatıldığı dikkati çeker. Terekeme veya Kara papaklardan derlenen Halk Hikâyelerimizin genellikle kahramanlık konusu olmasıyla da bu hikâyenin Terekeme Türklerince teşekkül ettirilirmiş olabileceğini düşünmek gerekir.

Hikâyenin anlatıcıları ve dinleyicileri hikâyenin 19 asırda teşekkül etmiş olduğuna dair bilgiler de ısrarlı davranmaktadır. Hatta hikâyenin kahramanı olan Koçak Nebi’nin veya Kaçak Nebi’nin yaşamış birisi olduğuna dair çalışmalar ve iddialar da mevcuttur. Ermeni, Türk ve Rus mücadelelerinin yoğun olduğu bu yüzyılda böyle bir hikâyenin oluşması akla yatkın gelmektedir. Hikâyenin konusu zaten Ermeni Türk ve Rus mücadelesine dayanır. 

Hikâyenin İran Azerbaycan’ı, Azerbaycan ve Doğu Anadolu ve Kars’ta oldukça yaygın olduğu hikâye konulu çok sayıda türkü ve varyantı olduğu bilinmektedir. Kaçak Nebi’nin yaşamış olduğu,  Erivan ve Tiflis arşivlerinde yaşadığına dair arşivler bulunduğu iddialar arasındadır. [1] Zengezur’un son Kadısı Behlul Behçet’in 1934-37’de kaleme aldığı 290 sayfalık araştırmasına göre Kaçak Nebi Yaşamış bir kişidir. 

Kaçak Nebi’yi Azerbaycan’da bir halk kahramanı ilan edilmiş hakkında pek çok türkü ve bu türkülerin varyantları da oluşmuş,  Kaçak Nebi hakkında kitaplar yazılmış ve filmi çekilmiştir.  1985’te çevrilen “Kanlı Tarla” Kaçak Nebi Hikâyesi üzerine kuruludur.

Bu hikâyenin  varyantlarında rastlanılan esasa göre Hikâye kahramanın Kaçak Nebi veya Kocak Nebi olarak anlatıldığı dikkati çeker. Koçak eski dilde yiğit ve kahraman anlamına gelen Türkçe bir kelimedir.  Hatta halk şiirimizdeki Koçaklama türü koçak kelimesinin anlamıyla ilişkilidir. Koçak Nebi Hikâyesi,  Köroğlu hikâyesi gibi kahramanlık konuludur. Öyküde gecen Saldat veya Saldar Rus askeri anlamındadır.  Öykünün ana hatlarında Ermeni Türk ve Türk Rus çekişmesi açıkça gözükmektedir.


 Kaçak Nebi hikâyesinin bir  varyantı ve  özeti : 

“ Nahçıvan beyleri Mahmudova köyünde Rüstemliler Ailesi’ne ait 30 hektarlık verimli toprağı ele geçirmek istiyorlardı. Lakin uzun yıllar boyu bu alanı ekip biçen Rüstemliler bunu vermek istemiyordu. Bu yüzden Nahçıvan beyleri Rüstemlileri korkutup bu araziyi ele geçirmek için bir dizi oyuna başvuruyordu. Bu beyler son dönemlerde Çar’ın komutanlarına Kaçak Nebi ile bu aile arasındaki dostluktan söz edip şikâyette bulunuyorlardı. Kaçak Nebi’nin isyanı bu beylerin otoritesini zayıflattığı için artık herkese istediklerini yapamıyorlardı. Bu otoritelerini yeniden elde edebilmek için de Rüstemli Ailesi’nin ileri gelenlerini öldürme planı yaptılar.

Bunun için bölgede hırsızlık ve cinayetlerle tanınan ve Nahçıvan zindanında bulunan Teymur ve çetesini rüşvet karşılığında çıkardılar. Onlara Rüstemli Ailesi’nden kim varsa hepsini öldürmeleri için para verirler. Bu çete bir-iki ay sonra Rüstemli Ailesi’nin ileri gelenlerinden Hacı Kerim’in evini kurşunlayarak onu ve üç çocuğunu öldürdü. Hükümet bu olayın üzerinde pek durmazken bazı yetkililer halka cinayeti işleyen çetenin olaydan sonra İran’a kaçtığını, bu yüzden de onları yakalamanın mümkün olmadığını söylerler. Olayları duyan Kaçak Nebi, Mahmudova’ya iner ve eski dostlarının yaslarına katılır. Orda halka seslenip bunu yapanlardan intikam alacağına söz verir.

Kaçak Nebi grubunu toplayarak İran tarafına geçer. Çetenin nerde olduğunu haber alır. Onların Mako’nun üst kesimlerindeki yerlerine bir baskın düzenler ve onları yakalar. Teymur ile Yunus’u öldürüp adamlarını dağıtır.

Nebi’nin Teymur’u İran’da cezalandırması kısa sürede her yerde duyulur. Halk bu olayı kulaktan kulağa anlatır ve herkes Kaçak Nebi’nin kahramanlıklarından söz eder. Bunun üzerine Nahçıvan beyleri ve Çar’ın askerleri korkuya kapılarak halka daha mülayim davranmaya başlarlar.”

Kaçak Nebi’nin hikâyeleri hakkında Kültür Bakanlığı Tarafından bir kitap yayımlanmıştır. KAÇAK NEBİ, CELAL BERGÜŞAT, Çeviren: OKTAY ALTUNBAY, KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI, ANKARA, 1987 [2]
Kaçak Nebi Hakkında Yrd Doç Dr. ŞİMŞEK, Esma, Kaçak Nebi Hikâyesindeki Motiflerin Diğer Halk Hikâyeleri ile Benzerlikleri, Azerbaycan, 38 (267), Ocak-Şubat-Mart 1989, ŞİMŞEK, Esma; Kaçak Nebi Hikâyesi Üzerinde Bir Çalışma, Erzurum 1986.adlı bir çalışmaları bulunmaktadır. 



KAÇAK NEBİ HİKAYESİ  ÇILDIR, AKÇİL KÖYÜ VARYANTI [3]

Çıldır`ın  Akçil köyü Varyantı: 
Derleme: Ressam Timur Taştekin

Zengin bir Ağanın Hacer isminde güzel bir kızı varmış. Hacer`in evlenme yaşı geliyor. Kırak Köylerden kasabalardan 8-10  delikanlı Hacerle evlenmek istiyor. Babası bu durumu Hacer’e bildirip, hangisi ile evleneceğini soruyor. 


Hacer de Babasına: 


-Her birine ayrı ayrı mektup yaz aynı gün için davet et. Ben hangisi ile evleneceğimi size bildiririm. 
Babası da 10 davetiye yazıp ayrı ayrı postaya veriyor. Bu delikanlılardan dokuzu geliyor, yalnız Nebi ismindeki delikanlı gelmiyor. 
Hacer: 
-Babacığım on delikanlı diyordun, birisi hani. 
Babası da kızım Nebi isimdeki delikanlı gelmedi. 
Baba, ben o delikanlı ile evleneceğim o çok gururlu birisi olmalı ki bizim ayağımıza gelmedi. 
Hacerin Baba`sı Nebi`ye ayriyeten bir mektup yazar. 

Nebi mektubu alır almaz, kır atını hazırlar heybesini kavgarır, Hacer`in köyüne doğru yola cıkar. Mevsimde ilkbahar zamanıymış. Köyün Mandasını bir Ermeni otlatıyomuş, bunlardan bir Türk Mandası ile Ermeni Mandası güreşiyormuş. Türk Mandası Ermeni Mandasını alt ediyormuş. Ermeni çoban bunu kabullenemiyor. Türk Mandasının burnuna elindeki değneği sokup kanatıyormuş 

Nebi, Ermeni`ye seslenerek, niye böyle yapıyorsun 
Ermeni: 
-Türk mandası Ermeni mandasını dövüyor ,bende onun için burnuna değnek sokuyorum. 
Nebi ile Ermeni arasında Manda yüzünden kavga cıkar. Nebi silahını çeKip orada Ermeni'yi öldürür, 

Akşam gelip durumu Hacer`e anlatır. Ve gece Hacer de kalır. 
Diğer taraftan olaydan Rus`lar haberdar olmuş, gece Hacer'in oturduğu evin etrafını bir manga Askerle kuşatmışlar. 
Sabahleyin Hacerle Nebi; pencereden dışarı baktıklarında evin etrafı Askerlerle çevrili olduğunu görürler. 
Hacer, Nebi`ye dönüp derki: 
Nebi. Köroğlu birse doksan dokuz da dubarası vardı. Şimdi bizde öğle yapacağız Nebi ne yapacağız? Diye Hacer`e soruyor. 

Hacer : 

Ruslar biliyor ki sabahları Müslimanlara su lazım olur.Sen su getirme bahanesi ile benim elbiselerimi giyeceksin. Kovaları çeşmede bırakıp arka Ormanlığa kaçıp kaybolacaksın. 
Nebi`de Hacer`in sözünü dinleyip Hacer`in elbiselerini giyerek çeşmeden su getirmek bahanesiyle evden ayrılıp Rusların içinden geçerek çeşmeye gider ve kovaları bırakıp ormanlıkta kaybolur. 

Çeşmeye giderken Hacer Nebi`ye der ki,papağını camın önünde bırak Ruslar senı evde zannetsin. 

Bir zaman geçtikten sonra Ruslar Nebin ve Hacer`in teslim olmasını ister, içeride kimse teslim olmadığını anladıkları vakit papağana doğru ateş ederler. Hacer`de ıcerden Aynalı tüfegi alıp Ruslara ateş eder. On iki saldat bir gamender öldürür. Kurşunu bittiğin de Ruslar Hacer’i teslim alıp, Tiflis`de Azamet kalesine götürüp orada hapis edeler. 


Aradan bir zaman geçer. Nebi; Hacer`in Tiflis`de hapiste olduğunu öğrenir. 
Hacer`i oradan kurtaracağını ant içer. 

Kıratına binip silahını kuşanıp Tiflis`e doğru yola çıkar. Hacer`de 
Nebi`nin geleceği haberini alır.  Pencereden hep Nebi`yi beklemektedir. 

Nebi bir gece Azamet önüne yaklaşmaktadır, hava parcalı bulutlu ay bulutlara bir batıp bir çıkıyor.  Hacer Nebiyi tanıyor. 
Ve türküyü söylüyor: 

Ay Nebi`im geler Saractı’nın elinden 
Aynalı elinde şaşğa belinden 
Ay Nebim kurtar beni sarı saldat elinden 

Gel Ay Nebim gelesen gele beni bu zindandan alasan 
Aynadan Nebim Dağları yerinden oynadan Nebim. 

Nebi bu sözleri işitip buna karşılık veriyor ve düşünüyor kırata çok iş düşeçek. 

Kırat seni çeperden çeperlere bağlarım 
Belini de mahmuz çulla çullarım 
Eğer beni bu kavgadan kurtarsan 
Ant içerim ayağını da kızıl nalla nallaram 

Ay kaçak Nebi`m Hacer`i kendinden ay koçak Nebi`m 

Hacer Nebi`i kaçarken on iki saltad öldürdüğünü Nebi`ye anlatmak ıster. 

Aynalıyı ben direkten indirdim 
İndiriben kol üstüne bindirdim 
On iki saltada bir gamender öldürdüm 

Gel ay Nebi`m gelesen 
Gele beni bu zindandan alasan 

Aynadan Nebi`m dağları yerinden oynatan Nebi`m 

Nebi`m bıyığı eşme eşmedi 
Nebi`min papağı gülleden delik desmedı 
Nebi`m in atını hıc bı at gecmedı 

Gel ay Nebi`m gelesen 
Gele benı bu zindandan alasan 

Nebi seslenir 

Ayda kalktı gun ortanın yerine 
Hacer Hanım cilve vermiş hem zilfinin teline 
Hacer Hanım gel bin sende kıratın beline 

Ay kaçak Nebi`m Hacer`ı kendinden çok koçak Nebi`m 


Rıvayet odur kı Nebi Hacer`ı Azamet kalesinden kurtarır ve atını alıp gider.

Nebi'm gelir Gazaklı'nın elinde
Aynalı tüfeği gama belinde
Neler çektim bu saldatın elinde

Gelesen gelesen ay kaçak Nebi
Haceri özünden çok Koçak Nebi
Gelesen gelesen ay nadan Nebi
Divanı yerinden oynadan Nebi



YÖREDE DERLENEN KOÇAK NEBİ TÜRKÜLERİ VE VARYANTLARI
(deyin mene)
Gazamat ismidir ay zalım yatabilmirem
Kollarım bağlıdır açabilmirem
Önümde saldat var gaçabilmirem

Nebi'min bıyığı eşme eşmedi
Nebi'min atını bir at geçmedi
Nebi'min papagını gülle deşmedi
Gelesen gelesen ay Koçak Nebi
 
Derleme: Yöresi Azerbaycan [4]


TEBRİZ VE AZERBAYCAN da söylenen bir Kaçak Nebi türküsü

Derleme: Azerbaycan Tebriz/ Kazım Eşkiriz , Mehmet Özbek 


Boz at seni ser tövlede  bağlaram

Boz at seni ser tövlede  bağlaram
And içerem seni mehmer çullaram
Eğer meni bu daveden gurtarsan
Gızıldan gümüşten seni nallaram

Nebi’nin buğları eşme eşmedi
Papağı gülleden deşme deşmedi
Goy sene desinler Ay nadan Nebi
Divanı havada oynadan Nebi

Gün gelipdi gün ortanın yerine
Hacer hanım galhıp atın beline
Eşref’i Mirvan’ı düzüp teline
Goy sene desinler ay Kaçak Nebi

( Hacer’i özünden Ay Kacak Nebi ) 

Dağların başları dumandı duman
Nebi’den çekirler zalımlar aman
Koç Köroğlu kimin Nebi Kahraman
Goy sene desinler ay Kaçak Nebi

( Hacer’i özünden Ay Kacak Nebi )[5]


Kaçak Nebi Türküsü Diğer Bir Varyantı [6]

Bozat seni ser tövlede bağlaram
And içerem seni mehmer çullaram
Bozat meni bu davadan gurtarsan
Gızıldan gümüşten seni nallaram

Nebi`nin bığları eşme eşmedi
Papağı gülleden deşme deşmedi
Nebi`nin atını heç at geçmedi
Menim bu günümde gelesen Nebi
Gazamat dağını delesen Nebi

Gün geliptir günortanın yerine
Hecer hanım galktı atın beline
Eşrefi mirvarı düzüp teline
Goy mana desinler ay gaçak Nebi

Heceri özünden ay goçak Nebi

 

İlgili Linkler

 

 

KAYNAKÇA

 

[1] https://www.ozgur-gundem.com/index.php? Rahmi YAĞMUR, Küçük Kürdistan’ın ‘İnce Memedi’ Kaçak Nebi,

[2] https://www.nadirkitap.com/kacak-nebi-celal-bergusat-kitap1192754.html

[3] Alıntı: https://www.karskahvesi.com/forum/index.php?topic=362.0

[4] Com - Türkiye'nin Türkü Portalı )

[5] https://www.turkuler.com/sozler/turku_boz_at_seni_ser_tovlede_baglaram_.html

[6] https://www.turkuler.com/sozler/turku_boz_at_seni_ser_tovlede_baglaram_.html

 

Not: Geleneksel ve Güzel Sanatlarla ilgili, Tez, yazı, İnceleme, Resim,Tablo, kaligrafi, ebru, Fotoğraf, minyatür, hat, sedef, el işi, oya, bezeme, Telkari, kazaziye  benzeri çalışma  ve araştırmalarınızı, sitemize üye olarak ,  bize başvurarak ESA'da paylaşarak kültürümüze katkıda bulunabilir, kendinizi ve ürünlerinizi tanıtabilirisiniz.

 BAŞVURU İÇİN : ESA, İLETİŞİM  veya [email protected]

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar