Ani- Kars'ta bulunan Şahmaran Kabartması
Mâr Nedir Yılan Sevgili Hazine Tılsım ilişkileri
Osmanlıca yazılışı: mâr: مار
Mâr, Farsça kökenli bir kelimedir. Dilimizdeki karşılığı ise yılandır. Hemen her kültürde yılan ile ilgili çok çeşitli efsaneler ve inanışlar bulunmaktadır. Görüntüsü, dili ve zehri nedeni ile yılan edebiyatta da çok sık karşımıza çıkan bir hayvandır. Şairler, yazarlar ve halkların hayal dünyasında yılandan çok daha korkunç yılana benzetilen hayali yaratıklar, ejderhalar, şahmeranlar, uçan yılanlar, ejderler vb oluşmuştur. (Define Gömü Şiirlerde Genc Hazine ve Tılsım- Define Tılsımlı Hazine) Yılan tasavvuru Şahmeran’a, ejderlere, ejderi Perranlara, dragonlara, griffon lara, evranlara, ateşin içinde yaşayan evrenlere, ejderhalara, yarasa kanatlı, dikenli kuyruklu, derisi pullu, ağzından ateş saçan, dört ayaklı veya iki ayaklı, bazen yedi başlı dev kertenkele ya da yılan biçimli efsanevi canavarlara kadar ulaşır. ( bkzCâmasbnâmeler Abdî 'nin Camasbanme ve Şahmaran Eserleri) Hatta çoğu kez, mâr sözcüğü bu nedenle, ejder kelimesi ile eş anlamlı hale gelir. ( bkz. Ejderha Ejder ve Evren )
Mısır, Babil, Akad, Sümer, Yunan, Hint, Antik Çin medeniyetlerinde yılanla ilgili pek çok inanış ve mitoloji bulunmaktadır.
Örneğin Türk mitolojisinde yer altının kötülüklerin tanrısı Erlik’in şaman davulları üzerindeki betimleri “vücudu yılanlarla sarılı elinde kırbaç yerine yılan tutan bir varlık” [1] olarak temsil edilmiştir.
Mâr, yılan tasavvuru Türk efsanelerinde kâinata, evrene kadar genişler. Türk mitolojisinde evren aslında devasa bir kanatlı yılan gibidir. Türk mitolojisinde dünyanın bir ya da daha fazla ejderha tarafından döndürüldüğü "evirildiği" düşünülmüş, bu ejderhaya da "eviren" “ Evran veya Evren “ adı verilmiştir. [2]
Nice Evren ki ne dem eylese pertâb-ı bülend
Sanki reftâre gelir hışm ile bir ejderhâ Tului
( O nasıl bir Evrendir ki – yani ejder- ne zaman sıçrasa bir ejderhanın hışm ile ilerlemeye başladığı sanılır.)
Uçup perrende evren gibi şikâr eyler
Fezada nerre şir’i kuhta derrende kaplanı Sabr-i Şakir. [3]
Uçan bir ejderha gibi göğe çıkıp avlanır. Gökyüzünde erkek aslan dağda bir yırtıcı kaplan gibi
Ürkütücü görüntüsü, zehirli oluşu, daha çok yer altında, harabelerde, oyuklarda vb yaşaması, yılan ile define, hazine arasında irtibatlar oluşturulmasına da zemin hazırlamıştır. Eskiden beri gelen tasavvurlara göre definleri yılanlar, şahmeranlar, ( bkz Ceyhan Yılankale ve Şahmaran Efsaneleri) tılsımlı kılıçlar tuzaklar korumaktadır. Halk edebiyatında defineleri bekleyen yılan motifli çok sayıda efsane ve masal vardır. [4] ( bkz Define Gömü Şiirlerde Genc Hazine ve Tılsım)- (bkz Câmasbnâmeler Abdî 'nin Camasbanme ve Şahmaran Eserleri)
Yılan, ayakları olmayan, vücuduyla yay, daire, elips, spiral şekillere girebilen, s harfi şeklinde sürünen, sık sık deri değiştiren, hem toprak altında, hem de toprağın üstünde yaşayabilen, çatal dilli, parlak desenli, parlak pullu derili, zehirli, zehri öldürücü ama zehri deva olarak da kullanılan bir sürüngendir.
Yunan mitolojisindeki sihirli bakışları ile göreni donduran Medusa yılanlardan oluşan saçları ile büyüleyici bir kadındır. Divân şairleri de sevgilinin saçlarını şeklinden dolayı yılana benzetmişlerdir. Bu nedenle mâr veya yılan; divan şiirinde hazine, genç, define, sevgilinin saçları âşığın âhları imajları ile karşımıza çıkmaktadır.
Eski devrilerde yılanların uzun yaşadığı, “yüz yaşına değen yılanların Şahmeran veya ejder olduklarına” [5] “ senede bir defa nisan yağmurunun tanesini yutarak zehir elde ettiklerine” [6]de inanılırmış
Edebiyatta da yılanın tüm bu özellikleri karşımıza çıkmaktadır. Sevgilinin acı sözleri aşığa yılanın zehri gibi öldürücü tesir yapar. Sevgilinin saç telleri aşığı kement ve yılan yakalayan ya da kırbaçlayan bir nesne gibi gözükür. Sevgilinin zülüfleri define kadar kıymetli ve güzel olan sevgilinin yüzü, gözü vb üzerinde gezer. Bu durumda saçlar, saç telleri ve zülüfler hazineyi bekleyen şahmeranlara benzetilmiş olmaktadır. Sevgilin dili sihirli büyülü, tılsımlı oluşu nedeni ile hazine, tılsım ve bekçisi yılan tasavvuru dâhilinde işlenmiştir.
Özellikle saç ve zülüflerin yılan benzetilmesi tasavvuru âşık ve halk şiirimizde de gözükür. “Saçlar sevgilinin yüzünde kıvrım kıvrım / top top olmuş yılan gibi göreni öldürür. Sevgilinin saçının her bir teli üç başlı ejder”[7]e benzetilmiştir.
Zülfün ucundan gönüller düştüğün gören sanır
Ejderhadır kim ağzından nar- ı ateş saçdırır. Necati Bey
Nefs ejderi kim genc-i dilün oldı tılısmı
Her kim o tılısmı bozabildiyse velîdür Rûhî
Öykündü hadd ü zülf-i büt-i dilsitâne genç
Edindi mâr-ı heft-seri tâziyâııe gene Aşkî
Guyiya zevk-i sefa dahmesinde kaldı tılısım
Şah – maranı acep ol cisiri nurani Nedim
Osmanlıların meşhur kılıcı Yatağanın şeklinden ve öldürücü olduğundan dolayı olsa gerek, Divan şairleri yılanı bazen kılıça da benzetmişlerdir.
Üstine dîn düşmanı kâfirlerün odlar saçar
Sanki dîn gencînesi hıfzına ejderdür kılıç Hayreti
Define Gömü Şiirlerde Genc Hazine ve Tılsım
Genc ve Genc-i Hızır - Hazine ve Hızır
Mûy Nedir Şiirlerde Sevgilinin Saçları
Kâkül Gisu Perçem Nedir Edebiyatta Sevgilinin Saçları
Dâr ve Berdâr Nedir Darağacı Sevgilinin Zülüfleri
Gülâle Nedir Örgülü Kıvrımlı Saç
Kemend Kırbaç Şiirlerde Sevgilinin Saçları
Kılların Canlanması Şiirlerde Yılan Saç ve Zülüf
Mâr Nedir ve Mâr ile Sevgili Hazine Tılsım ilişkileri
KAYNAKÇA
[1] Birsel ÇAĞLAR ABİHA, NECÂTİ BEG ŞİİRİNDE MİTOLOJİK BİR SEMBOL: YILAN, https://turkoloji.cu.edu.tr/pdf/birsel_caglar_abiha_necati_beg_siiri_mitolojik_sembol.pdf
[2] Şahamettin Kuzucular, https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/ejderha-ejder-ve-evren/86059
[3] A. Talat Onay, Edebiyatımzıda Mazmunlar, MEB Yaınları 1996- shf 136
[4] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/define-gomu-siirlerde-genc-hazine-ve-tilsim/85526
[5] Hayriye DURKAYA, FEHÎM- İKADÎM DİVANI’NDA HAYVANLAR ÜZERİNE BİR İNCELEME, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi Volume: 3 Issue: 15
[6] İskender Pala, Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü , s.309
[7] Dr. Doğan KAYA, DİVAN ŞİİRİ ve XIX. YÜZYIL HALK ŞİİRİNDE GÜZEL TASVİRİ, https://dogankaya.com/fotograf/divan_ve_halk_siirinde_guzel_tasviri.pdf.