Osmanlı Şehnamecileri ve Eserleri

05.07.2023

 

.

Şehnameci “ tarihe ait muharebeleri, tarihi olayları yazması için sultan veya devlet tarafından görevlendirilen yazar, şair” , devletin resmi tarih yazarı demektir.  

Şehnamecilere  şehnâme-nüvîs, şehnâme-hân’da denmiş,  şehnâme-gûy, şehnâme-hân tabiri daha ziyade Firdevsi’nin Şehnamesini ezbere okuyan anlamında kullanılmıştır.  Şehnâmeci ve Şehnâme-nüvîs, tabirleri daha ziyade tarihi olayları yazan anlamındadır.

Şehnamecilik Firdevsi’nin Şehnamesine özenmekten kaynaklanmış olsa da Osmanlılarda şehnamecilik tarih yazıcılığı ve vakanüvislik olarak anlaşılmış ve uygulanmıştır. Osmanlı şehnamecileri tarihi birebir anlatmaya yönelmiş şehnameciliği resmi tarih olarak anlamışlardır. Osmanlılardaki ilk şehnameler Firdevs’inin eseri örnek alınarak manzum ve mesnevi tarzında iken Seyyid Lokman döneminden sonra nesir tarzında ve Türkçe yazılmaya yönelmiştir.

 Şehnamecilik Kanûnî Sultan Süleyman zamanında ve 1550 yılında resmi bir makam hakine getirilir. Daimi ve maaşlı bir memuriyet haline getirilen   şehnâmecilerin görevi,   Osmanlı tarihinin yakın geçmişini edebî şekilde tasvir etmek anlatmak rapor etmek, nakkaşlar ekibi ile birlikte minyatürler ile de süslemektir.

Osmanlı şehnamecileri tarihi olayların aslına sadık kalmalarına rağmen padişahları , askerleri ve komutanları övmekte abartıya kaçmışlardır.

Osmanlı Şehnamecileri ve Eserleri

Osmanlı devrinde resmi şehnamecilik Fâtih Sultan Mehmed ve II. Bayezid dönemlerinde başlamıştır denilebilir.  Fâtih Sultan Mehmed ve II. Bayezid kendi zamanlarının tarihini anlatmaları için şehnameciler görevlendirmişler ancak bu yazarlar görevlerinin tamamlayamadan vefat etmişlerdir. II. Bayezid döneminde Farsça kaleme alınmış olan  Heşt Behişt, olup çok da önemli bir eser olamamıştır.

Kâşifî’nin Gazânâme-i Rûm adlı eseri Fâtih Sultan Mehmed’in 1451’e kadar olan hayatını konu alan ilk Osmanlı Şehnamesi örneği olmaktadır. Bu eseri Meâlî’nin 1473’e kadar Osmanlı tarihini anlatan Hünkârnâme adlı eseri de ilk örnekler arasındadır.

Osmanlı devrinde şehnameci vazifesi verilen ilk kişi Fatih’in görevlendirdiği Şehdi’dir. Lakin Şehdi bu vazifesini tamamlayamadan ölmüştür.

1550 yılında kanuni tarafından İlk resmi şehnameci olarak görevlendirilen  Ârifî Fethullah Çelebi(ö. 969/1561-62 ) Şehnâme-i Âl-i Osmân adlı eserini beş cilt olarak tasarlamış,  ancak bu eserini bitiremeden ölmüştür.  Bu eser Seyyid Lokman ve ekibi tarafından tamamlanır.  (23 Mart 1569)

SEYYID LOKMAN , Nakkaş Osman  ile birlikte  yirmi iki kişiden oluşan bir nakkaşlar, hattatlar ve müzehhepler ekibi ile I. Süleyman, III. Selim ve III. Murad dönemlerinde pek çok eser vücuda getirmiştir. [1] Seyyid Lokman ve Nakkaş Osman ekibinin hazırladığı eserler şunlardır:

Zafernâme: ( 1578)Şehzade Bayezid isyanının bastırılması, Malta, Sakız ve Sigetvar seferleriyle Kanûnî Sultan Süleyman’ın ölümü ve II. Selim’in cülûsu anlatılır.

Selîm Hânnâme:   (12 Ocak 1581) II. Selim devri olaylarını ihtiva eder

Şehinşahname : ( 1581)  3. Murad’ın tahta çıkışın 1574 den, 1581 yılına kadar olan dönemi Farsça anlatıp resimlendirmiştir. III. Murad için yazılan eser(1574-1581) yılları arasını III. Murad’ın tahta çıkışıyla başlayıp 1581 yılına kadar geçen başlıca olayları, özellikle Safevî devleti ile olan ilişkileri anlatır. Eser III. Murad zamanında  saray hattatları ve nakkaşları tarafından çoğaltılmış ve  Nakkaş hanedeki minyatür ustaları tarafından minyatürlerle süslenmiştir.

Hünername :   Arifî Fethullah Çelebi’nin başladığı  ama tamamlayamadığı   Eflâtûn-i Şirvânî’nin üç faslını yazabildiği  ama  Seyyid  Lokman tarafından bitirilen eserdir.

Oğuznâme.  “III. Mehmed dönemi (1599-1600). Kitap, Selçuklu tarihi özetidir ve Osman Bey’in ortaya çıkışına kadar gelir.

KİTAB- I SİYER-İ NEBİ:  III. Murad zamanında  Seyyid Lokman ve Nakkaş Osman ekibi tarafından hazırlanmıştır. İçerisinde 814 minyatürün bulunan eser 284.930 akçeye mal olmuştur. Topkapı Müzesinin bu altı ciltlik eserinin 3 cildi,  Mütareke Yıllarında çalınmıştır.

ZÜBDET ÜT TEVARİHTomar-ı Hümâyun, Mücmelü’t-tomar” adı ile de bilinir. Zübdet-üt-Tevarih üç nüshadan oluşmaktadır. Nüshalardan   1583 yılında yazılmış olanı Sultan III. Murad’a takdim edilmiştir. Eser  genel bir tarihtir ve Osmanlı tarihi ile ilgili olan kısmı III. Murad’ın cülûsu üzerine boğdurulan şehzadelerin defni olayı ile son bulmaktadır

Kıyafet-ül insanniye fi şemail-i Osmaniye Şemailname ( Padişah Minyatürleri)  1579 Bu eserde I. Osman’dan III. Murat’a kadar on iki Osmanlı padişahının Nakkaş Osman tarafından yapılmış portresi yer almaktadır.[2] Sekiz nüshası bulunan bu eser ve tıpkıbasım halinde yayımlanmıştır.

Şehnâme-i Âl-i Osmân: Arifi’nin başladığı ve bitiremeden öldüğü bu eseri Şirvani de tamamlayamamış bu eseri de bitirmek Seyyid Lokman ve ekibine düşmüştür.

İlk cildi peygamberlere, II. cildi İslâmiyet’in doğuşuna, III. cildi eski Türk devletleri ve Selçuklular’a, IV. cildi Osmanlı Devleti’nin kuruluşu Osman Gazi’den Yıldırım Bayezıd’a kadar padişahların zamanında meydana gelen önemli olayları anlatır.

Tâlikîzâde Mehmed Subhi ve Eserleri  

Farsça şehnâme yazma görevini yürüten Lokmân’ın azli üzerine  (20 Eylül 1595) sarayın dördüncü şehnamecisi - vekāyi‘nüvisi olan Tâlikîzâde Mehmed Subhi’nin eserleri şunlardır.

Gürcistan Seferi. Ferhad Paşa’nın 1584 Tomanis seferini ele alan eser (TSMK, Revan Köşkü, nr. 1300) yanlışlıkla Revâniyye şeklinde de bilinir.

Tebrîziyye: Eser Özdemiroğlu Osman Paşa’nın İran Azerbaycan ve Tebriz seferi ile Tebriz’in fethini anlatır 1585’te (TSMK, Revan Köşkü, nr. 1299)

Şehnâme-i Hümâyun: Koca Sinan Paşa’nın 1593-1594’teki Yanıkkale seferine dair olan eser (TİEM, nr. 1963), Christine Woodhead tarafından doktora tezi olarak hazırlanmıştır.[3]

Eğri Fethi Târihi (Fetihnâme-i Eğri, Şehnâme-i Sultan Mehmed).  Eser 1598’de tamamlanmıştır. Eser III. Mehmed ve Eğri’nin fethi ile 1596 yılındaki Haçova zaferini anlatır. (TSMK, Hazine, nr. 1609)[4]

Firâsetnâme ,1574, III. Murad’a cülûsü(Paris Bibliothèque Nationale, Suppl., nr. 1055)

Şemâilnâme-i Âl-i Osmân (TSMK, III. Ahmed, nr. 3592) Tâlikîzâde’nin ğı 1592-1593 Talikzade bu eserinde Osmanlı hânedanının yirmi belirgin özelliğinin anlatır.

Hasan Hükmî, 1601 Tâlikîzâde Mehmed’in yerine tayin edilmiş  [5] ancak görevi esnasında herhangi bir şehnâme veya diğer eser yazamamıştır.

Hasan Hükmî’nin azlinden sonra şehnamecilik memuriyeti kaldırılmış, Padişahlar şehnâme türü eserler hazırlatmak için geçici komisyonlar oluşturmaya başlamıştır. [6]

Genç Osman zamanında eski kazasker ve münşî Ganîzâde Mehmed Nâdirî’nin yazdığı Türkçe manzum bir şehnâme vardır. 1V. Murat, devrinin önemli münşisi olan Nergisi’den bir şehname yazılmasını istemiş ancak Nergisi’nin ömrü kifayet etmemiştir. Fakat “1V. Murat, devrinde Mülhemi Efendi bazı parçalar yazmaya teşebbüs etmiş anacak bu eser de bitmemiştir. Bu örneklerden bazı parçaları Harabat’ın I. Bezminde bulmak mümkündür[7]

 Bu tarihten sonra da Şehname yazma teşebbüsü de olmamıştır.

KAYNAKÇA 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar