KategorilerEDEBİYATDivan Şiiri ve ŞairlerOsmanzade Taib Hayatı ve Şairliği

Osmanzade Taib Hayatı ve Şairliği

18.12.2012

 

 

 Osmanzade Taib

( 1660-  İstanbul - 1724 Kahire )

 Osmanzade Taib on sekizinci asır divan şairlerinden. İstanbul 'da doğdu.  Şairin doğum tarihi belli ve kesin değildir. Buna rağmen çeşitli kaynaklar şairin doğum tarihini 1660 olarak gösterirler. [1]Kaynaklara göre Babası Süleymaniye Vakıf ruznamecisi Osman Efendi’dir.  Şairin asıl adı Ahmed olarak belirtilmektedir. Şairin oldukça iyi bir tahsil gördüğü devrinde müderrislik payesine kadar yükselmesinden dahi anlaşılabilir.  

Saray erkânı ile iyi ilişkiler kurmakta mahir olduğu anlaşılan  Divan Şairinin devrinin ileri gelen devlet adamlarından büyük yardımlar görmüş en sonunda da bizzat Padişah III. Ahmet tarafından büyük taltifler görerek devrindeki diğer çok önemli şairlere rağmen saray şairi olmayı başarmıştır.

Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’yı da tanıma fırsatı bulan şair onun idamı üzerine Hadiketül-Vezüra adlı eserinde şu notları düşmüştür.  “Dekaik-i ümur-u alema vakıf, akil, reşid, gayyur, fehim, kerim ve vakur bir vezir-i sahipşuur idi. Ancak tevhir-i male meyl ile meşhur idi. Rahmetullahi Teala.” (Din işlerinin inceliklerini iyi bilen, akıllı, doğru yoldan ayrılmayan, çabalı, anlayışlı, cömert, ağırbaşlı, bilinçli bir vezir idi. Ancak; dünya malına düşkünlüğü ile ünlü idi. Allah Rahmet Eylesiin” [2]

Çeşitli medreselerde müderrislik yapan şairin 1697’de Kemankeş Mehmed Paşa ile birlikte Şam'a giderek, paşanın vezir kethüdası olduğu, Sonra tekrar müderrisliğe döndüğü, 1717'de Halep kadılığına tayin edildiyse de bir süre sonra azledilip İstanbul'a döndüğü bilinmektedir.  İlmiye sınıfından ayrıldığı için adı müderrisler defterinden silinmiş[3] fakat bir müddet sonra tekrar müderris olarak atanmıştır. [4] Sultan Üçüncü Ahmed'in oğlu İbrahim'in doğumu üzerine düşürdüğü tarihin sultan tarafından beğenilmesi üzerine reis-i şairan yani şairlerin önderi unvanıyla taltif edildi. Osmanzade Tayyip , Seyyid Vehbi, Neylî,  Nedim , Nahifi vs. gibi ünlü şairle ile çağdaş bir şairdi. Buna rağmen o devirde "melikü"ş-şuara` unvanı padişah tarafından Osmanzâde Tâib"e uygun görülmüştür.  Devrinde çok ünlü şairlere rağmen bu unvanının ona verilmesi oldukça düşündürücüdür.  Osmanzâde Tâib de zamanın Şairlerinden bahsetmek üzere yazdığı kasidede Nedim’ in adını dahi anmamıştır. [5]

 1723'te Vezir İbrahim Paşanın yardımıyla Mısır kadılığına tayin edildi. Bu vazifedeyken Mısır valisi aleyhinde söylediği hiciv sebebiyle, 1724'te Mısır valisi tarafından zehirletilerek öldürüldü.[6][7]

Osmanzade Taib , hicivleri ve Kasideleriyle tanınmış bir divan şairidir. Önceleri Hamdi mahlası ile yazan şair hicivleri yüzünden çok sıkıntılara düşmüş daha sonra hiciv yazmaktan ppişman olup tövbe ederek, hiciv yazmayı bırakmıştır. Kaynaklara göre Taip mahlasını almasının nedeni de budur. Taib veya Tayyip tövbe eden anlamına gelmektedir. Şair bundan sonraki şiirlerini tövbe eden manasında Taib mahlası ile yazmağa başlamıştır.

 Osmanzade Ta'ib  ayrıca tarih, ahlak ve hadis alanlarında eserler yazmış, tercümeler yapmıştır Başkalarına ait tanınmış eserleri yeniden yazıp, derli toplu bir hale getirmiştir. Nesirlerinde sade bir dil kullanan şair nazımda ise, yangın, pahalılık dolayısıyla halkın çektiği sıkıntıları dile getiren şiirler de yazmıştır.

 

Kaynaklara göre şairin bir divanı olduğu bellidir. Fakat divanı kaybolduğu için bugüne kadar elimize ulaşmamıştır. Şairin bazı şiirleri dağınık şekillerde devrin  şiir mecmualarında bulunmaktadır. [8]
Eserleri:

1) Divan, 2) Münşeat: Özel mektuplarının bir araya getirilmesiyle meydana gelmiştir. 3) Hadikat-ül-Müluk: Diğer ismi İcmal-i Tevarih-i al-i Osman olan eserde Osman Gaziden İkinci Mustafa Hana kadar olan padişahların hayatları anlatılmaktadır. 4) Hadikat-ül-Vüzera: Eserde ilk Osmanlı vezirinden başlayarak Rami Mehmed Paşaya kadar 108 sadrazamın hayatı anlatılmaktadır. Hadiketül-Vezüra, İstanbul: Cerîde-i Havâdis Matbaası, (Osmanlıca) 5) [9] Telhis-in-Nesayih, 6) Ahlak-ı Ahmedi, 7) Hulasat-ül-Ahlak, 8) Ahmed-ül-asar fi Tercemeti Meşarık-ıl-Envar, 9) Simar-ül-Esmar, 10) Hadis-i Erbain Şerhi, 11) Mehasin-ül-Edeb Telhisi. ( bkz  Osmanzade Ta'ib Divanı ve Diğer Eserleri )

Osmanzade Taib   Şiirleri

·         Gerçi etmez dil metâ-ı razını ifşâyâ meyi

·         HİCİV : Çıktı ateş pahasına odun

·         HİCVİYE Etme ahvâl-i halkı istifsâr

·         O tıfl-ı nâz-perverdin cefâsı artar eksilmez

·         Kaside Aceb mi ba'd-ez-in teshîr edersem mülk-i irfânı

·         Yandı dil sûziş-i tâb-ı ruh-ı yâr ile bu şeb

·         Sevâd-ı çeşm-i mestinkimdeler bir dâğ-ı hasrettir

·         Hayâl etmem lebin ol çeşme giryân olduğum yerdir

 

KAYNAKÇA

 

[1] Büyük Larousse, ,  Osmanzade Ahmet Taip Maddesi, C17, Shf., 8950

[2] https://tr.wikipedia.org/wiki/Merzifonlu_Kara_Mustafa_Pa%C5%9Fa#cite_ref-5

[3] Büyük Larousse, ,  Osmanzade Ahmet Taip Maddesi, C17, Shf., 8950

[4] Rehber Ansiklopedisi, Osmanzade Tayyip Maddesi,

[5] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/nedim-hayati-ve-edebi-kisiligi/75985

[6] Rehber Ansiklopedisi, Osmanzade Tayyip Maddesi,

[7]  Büyük Larousse, ,  Osmanzade Ahmet Taip Maddesi, C17, Shf., 8950

[8] Büyük Larousse, ,  Osmanzade Ahmet Taip Maddesi, C17, Shf., 8950

[9] https://tr.wikipedia.org/wiki/Merzifonlu_Kara_Mustafa_Pa%C5%9Fa#cite_note-5

 

Edebiyat Dil bilim, Kültür, Folklor, Geleneksel ve Güzel Sanatlarla ilgili, Tez, yazı, İnceleme, ve Araştırmalarınız bize başvurarak bu sitede Paylaşabilirsiniz.

 BAŞVURU İÇİN : ESA, İLETİŞİM  veya s_kuzucular@hotmail.com

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da