Refik Halit Cer Hocası Adlı Öyküsü Konusu Özeti

22.11.2019

 

 

 

Garaz adlı öykü Refik Halit  Karay’ın 1919 yılında ilk baskısı yapılan Memleket Hikayeleri' adlı öykü dosyası içindeki 18 hikâyeden biridir.

Refik Halit’ in Memleket Hikayeleri' Anadolu köyleri ve kasabaları ile Osmanlının son demlerindeki köylü kasabalı, kentli ahali hakkında çok değerli bilgiler veren dokümanlar olmaktadır. Refik Halit’in bu öyküleri Osmanlı Devletinin 1910 yıllardaki ahvalini hemen her yönden ortaya koymaktadır.

Örneğin  Şeftali Bahçeler , Boz Eşek  ,  Sarı Bal ,  Şaka adlı öykülerinde Osmanlı devrinin son günlerindeki taşrada yaşayan memurların hayatı anlatılmaktadır. İlginç olanı ise   Osmanlının çöküş döneminde bile memurların  içki içip eğlence ile vakit geçirebilecek kadar  ekonomik düzeylerini iyi olarak anlatılmış olmasıdır.  Osmanlı memurları  her gün alem yapabilmekte çengi oynatıp, içkiler içebilmektedir.  

Yazar Boz Eşek  adlı öyküsünde ise köylülerin kendilerine yetebilen ekonomik sistemi sürdürebildikleri, adet, anane, gelenek ve ahlaki değerlerini koruduklarını ama Kasabalarda çürümenin başladığını kadılık sisteminin de iyice yozlaştığını ortaya koymaktadır kasabalardaki kadıların adaleti nasıl dağıttıklarını ve nasıl davranıp, ne şekilde kararlar verdiklerini ortaya koymaktadır.   Boz Eşek  ve Yatır Osmanlı ulaması ve kadılık sistemindeki düzensizlikleri ve ideal olması gereken yapının perde arkasında gözüken çürümüşlüklerini ortaya koyması yönlerinde önemlidir.  Garaz  adlı öyküde ise İstanbul’a giden bir Hacıağa’nın şımaran kızının İstanbul’daki sonradan görme yaşantısından sonra tekrar kasabaya dönmek zorunda kalmaları, iflas eden babasına duyduğu kini, yumurtadan çıkanın kabuğunu beğenmemesi konusu işlenmiştir.

Cer Hocası adlı öykü İstanbul’da tutunamayan okumuş,  saygın bir aileden de gelen ama işsizlik, güçsüzlük hatta açlık çekmekten usanan Asım adlı bir gencin  kendisine Cer hocası ve medrese mezunu süsü verip geçimini köylülerin sırtına yıkması konu edinilmiştir.

Osmanlı’da Cer Hocalığı medrese öğrencilerinin ( suhte)  medresede öğrendikleri bilgileri pratik yapmak, bilgilerini pekiştirmek için  günümüzde staj yapmaya benzer bir şekilde kasaba ve köylere gitmeleri, buralarda hem pratik yapmayı öğrenip hem de halk tarafından iaşelerinin temin edildiği bir sistemdi.  

Yazar bu öyküsünde mülkiye mezunu olmakla birlikte işsiz kalan Asım’ın medrese öğrencileri arasına karışıp  köylü ve kasabalıların sırtından geçimini sağlamaya çalışmasını konu edinmiştir.

KONUSU

Öyküde, para kazanmak için köy köy dolaşıp, halka vaaz veren Asım'ın başından geçenler anlatılır.

ÖZETİ

Asım aslında mülkiye mezunu, iyi bir aileden gelen bir gençtir. Mezun olduktan sonra bulduğu torpiller sayesinde Milli Eğitim Bakanlığında bir memuriyet bulmuş ama meşrutiyet ilan edilince Saraya bağlı olmakla suçlanıp açığa alınmıştır.   İstanbul’da bu nedenle iş bulamayan, işsiz, güçsüz parasız, hatta aç kalan Asım, Anadolu’da daha kolay geçinebileceğini düşünerek kirli bir handa yaşayan müezzin Osman, Ahmet ve Feyzi'nin yanına gider.

Tek çare onlar ile Cer mollalığına çıkmak böylece staj yapan medrese öğrencisi kisvesi altında vaazlar verip halkın sırtından geçinmek kalmıştır.  Cer hocaları köylerde vaazlar verip, Kur-an okuyup namazlar kıldırıp, İmam efendiye ve köylüye hizmet edip onlardan ihsan görmektedirler.

Asım ve arkadaşları ertesi gün Cer’e çıkarlar amaçları köyleri dolaşarak beş on mecidiye toplamaktır. Yolda Asım hastalanır ve rastladıkları bir köyde imamın evinde kalmaya mecbur olur. İmam, Asım iyileşince hemen gitmesini ister. Asım iyileşince yola koyulur.

Fakat Asım her gittiği köyde yoksulluk içinde yaşayan halkın ve imamların tepkileri ile yüzleşmektedir. Ekmeğinin elinde alınacağını hisseden her köy imamı cer hocalarına iyi davranmamakta, kâh halkı onlara karşı kışkırtmakta kâh da aç bırakarak köylerden gitmelerini sağlamaktadır.

Asım en son geldiği Pınarlı köyünde bir yalan uydurarak herkesin baş tacı olur.

Başka bir köyde çember sakallı biri vaaz verip, namaz kıldırmasını ister. Asım kabul eder. Bir zaman sonra o köye Asım'ı imam yaparlar.  Fakat bir gece imamın küçük oğlu Asım'ı kahveden çağırır ve babasına götürür. İmam, Asım’a çok hasta olduğunu, altı çocuğu ve iki karısı olduğunu, eğer buradan gitmezse açlıktan öleceklerini anlatır.

 Meğer  ahali  Asım'ı bu hasta imamın yerine atamışlardır. Bunun üzerine Asım  sabah erkenden kalkıp cübbesini giyer ve İstanbul'a doğru yola çıkar.

KARAY Refik Halit, Memleket Hikâyeleri, İnkılâp Kitabevi, 1995

Refik Halit Karay Hayatı Edebi Kişiliği Eserleri

Memleket Hikayeleri'nden Özetler Refik Halit Karay

Gurbet Hikayeleri Hakkında Eskici Hikayesi Özeti Refik Halit Karay

EDEBİYATIMIZIN ÜSTADLARINDAN REFİK HALİT KARAY

SÜRGÜN Romanı Özeti ve Refik Halit Karay Hakkında

Refik Halit Karay Yatık Emine Hikayesi İnceleme Özet ve Metni

Refik Halit Karay Şeftali Bahçeleri Öyküsü ve Özeti

Gurbet Hikayeleri Hakkında Eskici Hikayesi Özeti Refik Halit Karay

Refik Halit Gurbet Hikayeleri Testi Öyküsü ve Özeti

Refik Halit'in Gurbet Hikayeleri Analizi ve Yara Öyküsü Özeti

Gurbet Hikayeleri Antikacı Öyküsü Konusu Özeti ve Refik Halit

Refik Halit Gurbet Hikayeleri Dişçi Öyküsü Metni ve Öykü Hakkında Düşünceler

Refik Halit Gurbet Hikayeleri Öyküleri Özetleri ve Metinlerine Bağlantılar

 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar