Refik Halit Karay’ın Komşu Namusu Öyküsü Hakkında ve özeti

14.11.2019

 
 
 
Komşu Namusu adlı öykü Refik Halit Karay’ın 1919 yılında ilk baskısı yapılan Memleket Hikâyeleri adlı öykü dosyası içindeki 18 hikâyeden biridir.
 
Refik Halit,  "Kirpi" müstear ismiyle, İttihat ve Terakki Fırkası'nı yerden yere vuran yazılar yayılmamış bu yazılarını "Kirpinin Dedikleri" adıyla bir kitapta toplamış bu nedenle de, Mahmud Şevket Paşa'nın katlinden hemen sonra Sinop'a sürülmüştü. (1913
 
Kendisini” Olana, olacağa , olmuşa “ muhalif bir yazar olarak ifade eden Refik Halit, üç yıl  Sinop’ta  kalmış daha sonra da Çorum, Ankara’ ve Bilecik 'te sürgüde yaşamıştı.  ( Refik Halit Karay Hayatı Edebi Kişiliği Eserleri )
 
Fakat yazıları Ziya Göklap’in Yeni Mecmua adlı dergisinde çıkıyor, Ziya Gökalp ise dostu Refik Halit’in sürgünden kurtulmasına çalışıyordu. Nihayetinde. İttihat ve Terakki’nin desteği ile çıkan Türk Yurdu adlı dergide çıkan meşhur  “  Boz Eşek” adlı öyküsü “ve Ziya Gökalp’in çabaları sonucunda sürgünden kurtularak İstanbul’a dönebilmiş ve Komşu Namusu adlı eserinde sürgünden dönüşü sonrasında 1918 yılında Erenköy’de iken yazmıştı.
 
Refik Halit’in sürgünde iken Anadolu halkı, ve Anadolu insanlarının hayatlarından değişik manzaralar sunan bu öyküleri 1919 yılında Memleket Hikayeleri adı ile yayımlanmış ve bu eser edebiyatımızda Memleketçilik akımının doğmasına da vesile olmuştu.
 
 
Lakin muhalif olmayı kendine şiar edinen yazar bu defa da  Milli Mücadele’ye muhalif olacak  Damat Ferit sempatizanı, İngiliz mandasını isteyen bir gazeteci ve yazar olarak Yüz Ellilikler Listesi”nin içine alınacak İzmir Yunan İşgalinden. İstanbul'da  düşman işgalinden kurutulur kurtulmaz 1924 de Beyrut’a kaçmak zorunda kalacaktı.(  Refik Halit Karay Hayatı Edebi Kişiliği Eserleri )
 
Refik Halid  devrindek dostlarının tarifi ile tam bir hayat adamı olmuş,  muhalif ama eğlenceyi seven,  güzel kadınlara düşkün, bohem bir hayat yaşamaktan hoşlanan bir adamdı. Derin bir gözlem gücüne sahip olan Refik Halit,   Komşu Namusu adlı öyküsünde dedi kodu konusunu işleyen bir vakayı ele almış, kendiişlerine güçlerine bakmayıp, komşularının rutin işlerini izleyerek kendi ürettikleri vehimlerle dedikodular üreten insanların hallerini konu edinmiştir.
 
Öykülerini muhalif ruhunun sevkiyatıyla ders çıkartılacak olaylardan seçen Refik Halit, bu öykülerinde dolaylı ve perde arkasından eleştiri yapmış ama bu eleştirinin vakanın kendisinden çıkartılmasına özel önem vermiştir.  Refik Halit öz geçmişini öykülerine katan bir öykücü değildir. O hep kendi dışındaki insanlara bakmış bu insanların ibret verici hallerini ve olaylarını sayfalarına taşımıştır.
 
Memleket Hikayeleri 1913- ve 1919 yılları arasındaki Anadolu’nun ekonomik koşullarını, devlet işlerini, memurların ibret verici hayatlarını, kokuşan ve çöküşe geçen düzenin iç yüzünü,   devrin sosyal hayatını, köylerin kasabaların durumlarını, taşranın ve  İstanbul’un profilin büyük bir ustalıkla çizmiştir.
 
Onun bu öykülerinde memurların halkın, yerel yöneticilerin, din adamlarının, bölgesel zenginler ve tacirlerin ahlak din ve görevleri ile çelişen tutumları dile getirilmiş, rüşvet, riyakarlık, devre has eğlenceler,, gündelik lüzumsuzluklar aktarılmıştır.
 
 
KOMŞU NAMUSU:
 
 
Şakir Efendi ile memur adayı Osman Efendi, Eyüp’de memur olarak çalışan ama kendiişlerinden ziyade onun bunun açığını yakalayıp dedi kodu üretmekle uğraşan iki tiptir.
Öykü Eyüp’teki işyerlerinde Hamidiye köyünden gelen kayıt memuru Mümtaz Efendi, Şakir Efendi ve hulefadan Osman Bey’in dedikoduları ile başlar.
 
Şakir ve Osman Efendiler,  Baki Efendi ile komşudur.  Şakir ve Osman Efendiler her gün komşuları Baki Efendi’nin balkonunu ve karısını dikizlemektedirler. Bu iki kafadar önemli bir şey keşfetmişlerdir. Baki Efendi’nin karısı kocası evde iken balkona kırmızı mendil asmakta ama Kocası evde ise bu defa da  Beyza mendil asmaktadır.
 
Bu iki kafadarın varsayımına göre balkona asılan mendiller Baki Efendinin karısının gizli aşığına verdiği gizli bir mesaj olmaktadır.   Eğer asılan mendil beyaz ise "Baki Efendi evde yok",kırmızı ise " Baki Efendi evde”  demek" olduğuna kesinkes inanmışlardır ve her gün bunu konuşup takip etmeye başlamışlardır.
 
Bu durum hiç hoşlarına gitmemiş komşularının namusunun kendi namusları olduğu için mahallenin de namusunu kurtarmak için harekete geçmeye karar verirler.
 
Bunun üzerine Osman Efendi'yle Şakir Efendi, bir akşam Baki Efendi'yi meyhaneye davet ederek durumu  ona da anlatırlar..Yemekte iken  konuyu Baki Efendi’nin karısına da getirip “ karısının eve adam aldığını” söylerler .
 
Bunun üzerine üçü de meyhaneden çıkıp Baki Efendi'nin evinin karşısında oturan Şakir Efendi'nin evine giderler ve Baki Efendi’nin evini gözlemeye başlarlar. Birkaç saat sonra Baki Efendi’nin evine bir adam girer. Baki Efendi de  karısını o adam ile basmak için evine doğru koşturur.
 
Osman ve Şakir Efendi ertesi gün olayın aslını öğrendiklerinde beklemedikleri bir sonuçla karşılaşırlar.
 
 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar