Uzun Firdevsi ve Süleymanname

20.12.2014



UZUN FİRDEVSİ

Firdevsi ((d.857/1453- Edincik (Aydıncık ) ö.922’den sonra/1517’den sonra)

 Uzun Firdevsi ,  Süleyman-name adlı  eserinin 75. cüzünün önsözünde hayatı ve eserleri hakkında verdiği bilgiler olmaktadır.  Kendi anlattıklarına göre  “Soyu Alâaddîn Keykûbâd dönemine kadar uzanır. Dedesinin atası Gâzî Genek Bey, Sultân Alaaddîn Selçukî’nin hizmetindeyken Bilecik fethi sırasında Osmân Gâzî’ye intisap etmiş (1299), kendisine Sultânöyüğü (Eskişehir) dirlik olarak verilmiştir. Gâzî Genek Bey burada bir cami ve hamam yaptırmıştır. Oğlu, Gelibolu sancak beyi İlyâs Bey’dir. Onun oğlu Hızır Bey, I. Murâd devrinde dedesinin zeameti Sultânöyüğü’ne sancak beyi olmuş, oğlu Bâzârlu Bey Yıldırım Bâyezîd’in yanında yer almış ve kahramanlıklar göstermiş, onun oğlu Hâcî Genek Bey İstanbul’un fethinde bulunmuş, gösterdiği yararlılıklar karşısında Edincik (Aydıncık) kendisine zeamet olarak verilmiştir. Genek Bey’in oğlu Firdevsî, burada doğmuştur.” [1] [2]

LATİFİ VE TEZKİRETÜ'Ş ŞUARA  adlı eserinde onu  Bursalı olarak göstermiş diğer kaynaklarda bu bilgileri teyid etmiştir. Bu bilgilerin  tahsilini Bursa’da yapmasından kaynaklanmış olduğu tahmin edilmektedir. [3] Beyânî, Hasan Çelebi ve  Gelibolulu Ali   tezkirelerinde, onun  çok eser yazdığını ama şiirlerinin pek de değerli olmadığını ifade etmiştir.  Kendi ifadesinden de anlaşıldığına göre Firdevsî  ailesine  zeamet olarak verilen Edincik ( Aydıncık) de doğmuş, Çocukluğu, gençliği ve yetişkinliği dâhil, hayatının önemli bir kısmını Balıkesir’de geçiren yazar,  tahsilini Bursa’da yapmış, Manisa, Balıkesir ve İstanbul’da  bulunmuştur.

Ölüm tarihi ve yeri kesin olarak bilinmemekle birlikte H. 918 (M.1512) yılında İstanbul’da yaşadığı eserlerinden anlaşılmaktadır. Tezkirecilerin II. Bayezid’e  sunduğu Süleymanname’sinin çok uzun olduğundan dolayı  II. Bayezid’in  80. cüzünden sonrasını yaktırdığı, Uzun Firdevs’inin de  buna kızarak İran’a gittiği ve orada öldüğüne dair verdikleri bilgilere rağmen  şairin 1512 yılına kadar İstanbul’da yaşıyor olduğu [4] ortaya çıkmaktadır.

ESERLERİ

SÜLEYMANNAME

 Uzun Firdevsi ’nin sayıları kırka ulaşan hatta  daha da aşan  sayıda eserleri vardır.  Kendisi de bu sayıyı vermektedir. En meşhur eseri  ise Süleymanname'dir.  Firdevsî,  bu eserini  Fatih Sultan Mehmet adına Balıkesir’de yazmaya başlamış,  Fatih Sultan Mehmet’in ölümünden sonra II. Bâyezîd’in isteğiyle yazmaya devam etmiş ve eseri ona ithaf etmiştir. [5]  Atâ Çatıkkaş’a göre Firdevsî, Avni Fatih Sultan Mehmet zamanında 1-5. ciltleri, II. Bâyezîd zamanında 6-80. ciltleri,  Yavuz Sultan Selim zamanında 81. cildi yazmıştır.

“Süleymân-nâme, kaleme alındığı zamana kadar Anadolu’da kendi türünün kapsam ve içerik yönünden en hacimli eseridir”. Süleymânnâme, konu itibariyle Hz.  Hz Süleyman devrinin menkıbelerine dayanmaktadır. ( bkz  Hâtem ve Hz Süleyman’ın Yüzüğü- Hüdhüd Nedir İbibik ve Hz Süleyman’ın Ulağı- )   Süleymânnâme-i Kebir’ kendisinin de kabul ettiği gibi en önemli eseridir.  Bu eserin yarıdan fazlasını teşkil eden nesir bölümleri çok sade halk söyleyişine yakın ve  Dede Korkut Hikayele’ndeki Türkçeyi hatırlatan bir lisanla yazılmıştır.[6] Dede Korkut Hikayele ’dakigibi tekrarlar, kısa cümleler, fiiller dikkati çekmektedir.

Firdevsi bu eserini, Târîh-i Beyzavî, Târîh-i Taberî, Târîh-i İbn Kesîr gibi kitaplardan Tevrat ve İncil'deki peygamber kıssalarından ve halk arasında dolaşan rivayetlerden istifâde ederek yazmıştır. Fîrdevsî’nin  Süleymânnâme’de yer verdiği konular: Doğu mitolojisi, Peygamber kıssaları, din, tasavvuf, geometri, nücûm, satranç taktikler vb. dir. Firdevsî, “ elli dört senesini sarf ettiği en büyük ve en önemli eseri Süleymânnâme’yi yazarken, rastladığı her bilgiyi ve ayrıntıyı değerlendirmiş ve yazılarında kullanmaya gayret etmiştir.” [7]

Eserin ilk beş cildi ortada yoktur. Cilt sayısı hakkında kaynaklarda verilen sayılar değişiklik gösterir. Latîfî ve Gelibolulu Âlî eserin 360 cilt olduğunda birleşirler. Kınalızâde Hasan Çelebi, Beyânî ve Şemseddin Sâmi eserin 380 cüz olduğunu, Kâtip Çelebi ise 330 cilt olduğunu söylerler. Bursalı Mehmed Tahir Efendi ise 360 cilttir der.[8]  Firdevsi’nin ifâdesine göre  bu eser 366 cilt, 1830 meclis olarak planlanmış, ama uhtelif kütüphanelerde 81 cildi bulunan eserin  diğer ciltlerine ulaşılamamıştır.

Manzum-mensur karışık yazılan  Süleymanname, tarih, şecere, felsefe, geometri,   ahlâk, felsefe, hendese, ilm-i nücum ve tıp gibi bilimlerin yanı sıra Hz. Süleyman'la ilgili efsaneleşmiş hayat hikâyesini, peygamber kıssalarını bir araya toplayan bir  eserdir. Eserin elde olan   nüshası 81. Cüzden ibarettir. Fakat Uzun Firdevsi  bu eserinin sebeb-i telif kısmında eserinin 99 cilt [9]olduğunu belirtmiştir.  Eserin muhtasar nüshaları İÜ. Ktp., TY, nr. 75, Millet Ktp., Tarih Blm., nr. 316'da bulunmaktadır.

Süleymânnâme’nin 42. Cildi Yard. Doç. Dr. Hamdi GÜLEÇ trafından incelenmiş,  “Efrâsiyâb-ı Türk ile Hz. Süleymân’ın cengi” bölümünde eski Türk destanlarınayer verilmiştir. Bu cildinde ,  “Efrâsiyâb-ı Türk”diye anılan Alp Er Tunga’nın Süleymân peygamber karşısındaki mücadelesini anlatılmaktadır.  “Eserin bir başka bölümünde Efrâsiyâb-ı Türk Acem ülkesini fethetmiş, İran şahı Keykubad ve Rüstem-i Zal’ı korkutmuş ve onun gücüne cevap veremeyen cihân pehlivanı olarak tanıtılır. Bir başka bölümünde ise Efrâsiyâb-ı Türk gücüne ve zenginliğine erişilemeyen ve dünyayı fethetmek isteyen bir cihangirdir.”[10]

Süleymân-nâme üzerinde  sekiz doktora tezi altı tane de yüksek lisans tezi hazırlanmıştır. 42. Cildi Yard. Doç. Dr. Hamdi GÜLEÇ tarafından incelenmiş, Asuman Akay, Süleymânnâme’nin 44. cildinin metin ve fiilleri üzerine bir inceleme yapmış,(Akay 1990) İsmet Parmaksızoğlu da Fîrdevsî’nin Kutb-nâme isimli eserini Türkçe harflerle bastırmıştır. (1980) Ata Çatıkka, Süleymânnâme’nin 72. cildinin gramer ve sentaks incelemesini yapmıştır. (Çatıkkaş 1978) AKSOY, Mustafa (2000),

Uzun Firdevsî’nin Süleymân-nâme’sindeki DestanUnsurları Giriş-İnceleme, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler EnstitüsüTürk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı (Yayımlanmamış Doktora Tezi),İzmir. GENÇ, Gülnaz (1995), Firdevsî-i Rûmî-Süleymân-nâme [XXV ve XXVI. ciltler] Giriş, Metin, Sözlük, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul Firdevsi ve Süleymanname hakkında yapılmış dikkate değer diğer çalışmalardır.

[1] DOÇ. DR. FATMA BÜYÜKKARCI YILMAZ, FİRDEVSÎ, Şerefüddîn Mûsâ, Uzun Firdevsî, Firdevsî-i Rûmî, Firdevsî-i Tavîl, Türk Firdevsî, https://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/

[2] Sezer ÖZYAŞAMIŞ ŞAKAR, FİRDEVSÎ-İ RÛMÎ ve TERCEME-İ CÂMEŞÛY-NÂME, https://www.turkishstudies.net/Makaleler

[3] DOÇ. DR. FATMA BÜYÜKKARCI YILMAZ, FİRDEVSÎ, Şerefüddîn Mûsâ, Uzun Firdevsî, Firdevsî-i Rûmî, Firdevsî-i Tavîl, Türk Firdevsî, https://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/

[4] OLGUN, İbrahim-PARMAKSIZOĞLU, İsmet (1980), Kutb-nâme, Ankara.

[5] DOÇ. DR. FATMA BÜYÜKKARCI YILMAZ, FİRDEVSÎ, Şerefüddîn Mûsâ, Uzun Firdevsî, Firdevsî-i Rûmî, Firdevsî-i Tavîl, Türk Firdevsî, https://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/

[6] Yard. Doç. Dr. Hamdi GÜLEÇ, Süleymânnâme’de Eski Türk Destanlarına Ait Unsurlar, Dil-Üslûp ve Motifler, bilig, Kış / 2006, sayı 36, shf. 244

[7] Araş. Gör. Ahmet TANYILDIZ, UZUN FİRDEVSÎ VE “MÜNÂZARA-İ SEYF Ü KALEM”İ, TÜBAR-XXII-/2007-,https://www.tubar.com.tr/TUBAR%20DOSYA/pdf/20

[8] DOÇ. DR. FATMA BÜYÜKKARCI YILMAZ, FİRDEVSÎ, Şerefüddîn Mûsâ, Uzun Firdevsî, Firdevsî-i Rûmî, Firdevsî-i Tavîl, Türk Firdevsî, https://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/

[9] Sezer ÖZYAŞAMIŞ ŞAKAR, Firdevsî-i Rûmî’nin Süleymannâme Yazmasının (81. cilt, 28 yk.) Bilimsel

Yayını ve Üzerinde Dil İncelemeleri (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Mimar Sinan Üniversitesi,

Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 2003, s. 19

[10] Yard. Doç. Dr. Hamdi GÜLEÇ, Süleymânnâme’de Eski Türk Destanlarına Ait Unsurlar, Dil-Üslûp ve Motifler, bilig, Kış / 2006, sayı 36, shf. 244

 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar