Yenişehirli Avni Divanı ve Edebi Kişiliği

08.11.2014

 

EDEBİ KİŞİLİĞİ

 

Yenişehirli Avni, divan şiirinin inceliklerine vakıf söylemek istediklerini rahat, kolay ve başarılı bir şekilde söylemeyi başarabilmiş bir şairdir. Gazel ve rubaide oldukça başarılı olmuştur. Onun hayatı hakkında en geniş bilgi Saadetlin Nüzhet Ergun’un Türk Şâirleri eserindedir. Kayınpederi vasıtasıyla Mevlevi tarikatına intisap etmiş olması dolayısıyla şiirlerinde vahdet-i vücut görüşü hâkimdir.[1] Avnî Bey, ölümünün ardından divanının yayınlanması ile edebiyat çevresince tanındı ve ünü büyüdü. [2]

Muallim Naci, Avnî için “zübdetü’l-ahkâb”  yani (son zamanların en seçkini, özü) sıfatını yakıştırarak, onu Osmanlı şâirlerinin içinde en fazıl sahibi olarak göstermektedir.[3]

Yenişehirli Avni ‘de  Nefi  ’nin şâirâne mübâlağalı üslubundan izler gözükür. Nedim ’in şuhane,  rindane ve zevkperest edâsını,  Nabi nin hikmetli söz söyleme hünerini, Naili Kadim’nin akıcı ifâdesini,  Şeyh Galip ’in özlülüğünü ve derinliğini çok def’a fazlasıyle bulmak mümkündür denilebilir.  “  [4]Avni’nin zaman zaman önemli divan şairlerine taş çıkaracak düzeyde güzel beyitler yazdığı görülür.

Sanman kim taleb-i devlet-i cah etmeğe geldik
Biz âleme bir yar için ah etmeğe geldik

Bu dünyaya zannetmeyin ki makam, mevki, para bu dünyadan bir şeyler koparmak için gelmedik,“biz aleme bir yâr için ah etmeğe geldik.

Bin safsata bir mısra-ı bercesteye değmez!
İndimde esatir-i Felâtûn hezeyandır.

Yüzlerce, işe yaramaz sözün bir araya gelmesiyle hasıl olmuş felsefeler bizim bir mısra-ı bercestemiz ile bir teraziye bile konamaz.( Bir mısra-i bercesteye değmez. )

Ziyâ Paşa, Avnî’nin Sa’dî ve Hâfız’ı okuduğunu, onun Dîvân-ı Kebîr’i ve Mesnevî’yi elinden düşürmediğini yazar.

19 Yüzyıl Divan Edebiyatında yetişmiş olan   Avni klâsik Türk Edebiyatı temsilcilerinden Mevlevîliği benimsemiş, alçak gönüllü bir şairdir. Yenişehirli Avni, eski geleneğe bağlı olmakla beraber eski edebiyatın çağın gerekleri doğrultusunda değiştirilmesi gerektiğine inanan, bu nedenle de yeni bir söyleyiş arayışında olan bir şairdir. Yazdığı eserlerinde yazılarına fazla özen göstermeyen bir şair görüntüsü vermektedir. Buna rağmen 19 yy ilk yarısında Divan şiiri taraftarı olan ve divan şiirini temsil eden son şairlerden biri olarak rağbet gördüğü, yazılarında özentisiz bir görünüm arz ettiği halde şiirleri ve eserleri ile takdir gördüğü söylenebilir. Avni’nin özentisiz bir şair olmasına rağmen iyi bir şair olduğu kabul edilmiştir. [5] Türkçe şiirleri yanında Farisi şiirleri de başarılıdır. Mütevazı bir hayat yaşamış layık olduğu yeri alamamıştır. On dokuzuncu asırda batı şiirine özenen şairler, divan şiirine ve divan şairlerine gereken önemi vermemişler ve cephe almışlardır. Bu kutuplaşma içinde Yenişehirli Avni, eski şiirimizi devam ettirenler grubunda olup,   Encümen-i Şuara ( Şairler Encümeni ) şairleri arasında yer almıştır.[6]

Avni, Divan şiiri taraftarı bir şair olmakla beraber  Leskofçalı Galip   gibi içten içe edebiyatta yenileşmeye taraftar olan en azından yenileşme hareketlerine cevval bir tutumla karşı çıkan bir şair değildir. Hatta onun bazı açılardan edebiyatta yenileşme çabalarına katkıda bulunduğunu kabul etmek de gerekecektir. Avni Beyin şiirleri, şekil ve muhteva bakımından ele alındığında, yeniye ait birtakım unsurların yer yer bu şiirlere sindiği görülür. Onun yeniliklere açık oluşunu kabul eden Dr. Lokman Turan bu konuya şöyle bir açıklama getirmektedir. “ Bir örnekle sınırlı kalsa da, Kaside der-medh-i Sami Paşa isimli manzumesinde Avni Beyin mesnevi kafiyesine göre kaside yazması bir yenilik olmaktan ziyade gelenekten sapmalar konusunda ele alınabilecek bir meseledir. Aynı Beyin “Kaside der-medh-i Sami Paşa” isimli kasidesi, yukarıda belirtilen kaside nazım şeklinin kafıye örgüsüne göre, bir kaside sayılamaz… Fakat, başlığının “Kaside der-medh-i Samı Paşa” olmasına bakılırsa, Prof. Haluk İpekten’ in “Kasidelerin başına memduhun adının ve unvanının yazılması usuldendir.” ifadesine göre de, bu şiir, mesnevı değil, kasidedir… Avni Beyin şiirlerinde muhteva bakımından da bazı yenilikler dikkat çeker…”[7]

 

ESERLERİ

Türkçe Divan: 

Yenişehirli Avni Bey DivanI,  ilk kez 1890 yılında  damadı tarafından Osmanlıca olarak basılmıştır. Yenişehirli Avni Bey, Mahmut Bey Matbaası, 1890, daha sonra yapılan baskısında ise Orijinalin kaynağı: Princeton Üniversitesi Dijital ortama da  aktarılmış olarak  17 Ağu 2009 yılında da yeniden basılır.

Avnî, Divan şiirinin son temsilcilerinden biridir. Hacimli divanının yanında mesnevileri ile de dikkatleri üzerine çekmiş Namık kemal üzerinde de tesirleri olmuş, 19 yy da divan şiiri tarzında yazan ve en son divan teşkil eden şairlerden birisi olarak dikkat çekmiştir.  Ani Divanı, Divan şiirinin yazılan en son divanlarından biridir. Buna rağmen Avni’nin Divanı oldukça hacimlidir.

Avni divanı, 1306 da Damadı Şevki Bey tarafından İstanbul’da  bastırılmıştır. Bu baskıda bir çok yanlışlıklar vardır. Avnî Bey şiirlerinin neşrinden ısrarla kaçınmış olduğu için divanı onun ölümünden sonra toparlanmış ve damadı Şevki Bey tarafından düzenlenerek  bastırılmıştır. [8]

Avni’nin bütün şiirlerini içinde topladığı sanılan Divan oldukça hacimli olup  divanı üç bin beyitten fazladır. M.Kayahan Özgül , Avni divanı hakkında bir çalışma yapmış, divanının günümüz Türkçesi ile yayımlamıştır. Divanında bir divanda bulunması gereken nazım şekillerinin hemen hepsinin kullanılmıştır.

ŞİİRLERİNDEN SEÇMELER [9]

BERCESTELERİ

Çıkmış kimi eflâke kimi yerlere geçmiş
Arzîn ü semâvât benî Âdem içindir

Biz cûy-î hurûşân-ı beyâbân-ı firakız
Taşlarla döğündüklerimiz bir yem içindir

Her dem ki biz Allah deyip secde-güzârız
Dîdârına mahrem olacak bir dem içindir

Avnî bana lâzım mı tesellâ-yı zamâne
Zîrâ ki dil ü cân u vücûdum gam içindir

BİLE REDİFLİ GAZEL

Gelmesün kam-ı dilüi’i lafz-ı temennaya bile
Suret-İ lafza degül mevrid-i ma’naya bile

Reşk o ser-germ-i mey mey-kede-i vahdete kim
Etmeye ‘atf-ı nazar nfu-İ tecellaya bile

Kasdun azade-i mekr olmak ise dünyada
İ’timad eyleme her karda MevHiya bile

Hased ol haste-i mtistağnı-mizac-ı dile kim
İltifat itmedi enfiis-ı Mesihaya bile

Nice ta’bir ideyüm ol mehi kim ruhsarı
in’ikas itmedi ayine-i rti’yaya bile

Bir mehüii berk-i tecellasına talibdür dil
Ki zuhfu eylemedi dide-i Mı1saya bile

Yüz süren hiik-i der-i Hazret-i Mevlanaya
Ser-fiini itmeye gerdun-ı mu’al\aya bile [10]

( Lokman Turan, II. cilt, Erz. 1998 (Basılmamış Doktora Tezi 3211-14.)


MEVLÂNÂ İÇİN NA’T [11]

( Prof. Dr. Mehmed ÇAVUŞOĞLU, BİR MEVLEVÎ ŞÂİR: NA’TI,akademik.semazen.net/article )


Bârgâh-ı âsuman mı kubbe-i hadrâ mıdır
Yâ fezâ-yı lâmekânda çetr-i ev-ednâ mıdır

Şeş cihetden rûz u şeb Kerrûbiyan eyler tavâf
Mescid-i Aksâ mıdır yâ Kâbe-i Ulyâ mıdır

Sâhasında rûşenâ kandîller mi berk uran
Yâ nücûm-ı âsumân-ı âlem-i mânâ mıdır

Gülşen-i vahdet mi etrâfında yâ huld-i berîn
Anda her bir nahl-i rûh-efzûn bir Tûbâ mıdır

...........

Zu1mat-ı cihiin içinde pinMndur
Endişesi bahr-ı ab-ı hayvandur [12]
(Lokman Turan, , II. cilt, Erz. 1998 (Basılmamış Doktora Tezi 3211-14.)

Yenişehirli Avni Şiirleri

 

KAYNAKÇA 

 

  • [1] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/yenisehirli-avni-hayati-edebi-yonu/74150

  • [2] A. ERKAL: Yenişehirli Avnî’nin Mir’ât-ı Cünûn İsimli Eseri,A.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi Sayı 39, Erzurum 2009 )

  • [3] A. ERKAL: Yenişehirli Avnî’nin Mir’ât-ı Cünûn İsimli Eseri,A.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi Sayı 39, Erzurum 2009 )

  • [4] Prof. Dr. Mehmet ÇAVUŞOĞLU, BİR MEVLEVÎ ŞAİR: YENİŞEHİRLİ AVNİ BEY VE MEVLÂNA İÇİN NA’TI,akademik.semazen.net/article

  • [5] Şahamettin Kuzucular, Yenişehirli Avni Hayatı Edebi Yönü , https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/yenisehirli-avni-hayati-edebi-yonu/74150

  • [6] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/encumen-i-suara-ve-tanzimat-siirinin-olusumu/74504

  • [7] Dr. Lokman TURAN, DİvAN ŞiiRİNİN SON ŞAİRLERİNDEN YENİşEHİRLİAVNİ BEy’DE GELENEKTEN MODERNE DOGRU AÇILAN KAPıLAR, AÜTAED, Erzurum, 2000

  • [8] Merhum Avnî Bey Divanı, Bastıran Şevki Bey, İstanbul 1306 (1888), Mahmut Bey Matbaası, 175 s

  • [9]

  • [10] Lokman Turan, Yenişehirli Ayni Bey Diyanı’nı Tahlili (Tenkitli Metin) Encümen-i Şuara ve Batı Tesirinde Gelişen Türk Edebiyatına Geçiş, II. cilt, Erz. 1998 (Basılmamış Doktora Tezi 3211-14.)

  • [11] Prof. Dr. Mehmed ÇAVUŞOĞLU, BİR MEVLEVÎ ŞÂİR: YENİŞEHİRLİ AVNÎ BEY VE MEVLÂNÂ İÇİN NA’TI,akademik.semazen.net/articl

  • [12] Lokman Turan, Yenişehirli Ayni Bey Diyanı’nı Tahlili (Tenkitli Metin) Encümen-i Şuara ve Batı Tesirinde Gelişen Türk Edebiyatına Geçiş, II. cilt, Erz. 1998 (Basılmamış Doktora Tezi 3211-14.)

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar