Bîmâr
Osmanlıca yazılışı: bîmâr : يمار
Bimâr Farsça kökenlidir ve eski dilde luğat anlamıyla hasta, sayrı demektir.
Divan edebiyatında âşık bir aşk hastasıdır. Bundan başka sevgilinin gözü, gamzesi, saçı işvesi, aşığı hasta eder. Bu nedenle şiirlerimizde bimâr, aşığı temsil etmektedir. Âşık, sevgilisine duyduğu hasretten hasta ve sayrı olur. Sevgilinin varlığı dahi aşığı hasta, melül ve sayrı etmeye yeter. “ Hastaları arayıp-sorma âdeti ile âşık-maşuk yan yana getirilir. Aşığın hastalığının asıl nedeni sevgilinin ayrılığıdır. Âşık bu yüzden bir hasta gibi geceleri ağlayıp inleyerek sabahlar.”
Divan şiirinde hasta genellikle yara ile birlikte anılır. Hasta daha ziyade sevda ve aşk hastasıdır. Derdine hekimler ve Lokman Hekim bile çare bulamaz. ( bkz Asklepios Kimdir SağlıkTanrısı Asclepius ve Lokman Hekim) Zaten, aşığın derdine çare olacak fiziki tedaviyi aşığın kendisi de istemez. Hatta âşıklar dertlerinden memnundur ve deva da istemezler. Bu dert ve hastalık sevgiliden gelmektedir. Ve âşıklar sevgilinin verdiği ezaya, cefaya, derde ve dağa zaten- meftun- düşkündürler. Dertlerinin devası sevgilinin gülmesi, gelmesi, yüz vermesi vb. dir. Aşık sevgilisi için hasta olmasından memnun olmakla birlikte , sevgili yanında olmadığı niçin, gülmediği, bakmadığı, halini sormadığı için üzüntü içindedir.
Aşık, aşk derdini Eyüp’ün dertleri ile kıyaslar. Dertleri Eyyup Peygamber 'in çektikleri yanında hiç kalır. Dertlerinden şikâyet etseler bile dertlerinin deva bulmasını istemezler. Çünkü dertlerinin deva bulması demek aşkların bitmesi demektir. Çektikleri her tür eziyete rağmen bu dertlerinden memnundurlar ve devayı istemezler.
Divan şiirindeki bimâr genel olarak tasavvufi manadaki bir hastadır Tasavvufi aman ile hasta olan hastaların yaralarının üstü, dağ ve kabuk bağlamış, Hz Eyyüp sabrına vakıf, sevgilisinin açtığı yaralardan şikâyet etmeyen ilahi cezbeye tutulmuş, bundan dolayı hasta olan bir hastadır. ( bkz Eyyup Peygamber Hz Eyüp Kıssaları)
Kamu bîmârına cânân devâ-yı derd eder ihsân
Niçin kılmaz bana dermân beni bîmâr sanmaz mı? Fuzuli
Sahbâ-yı lebin çeşm-i füsûkâra mı mahsûs
Feyz-i dem-i Îsâ iki bîmâra mı mahsus Şeyh Galip
Harâb-ı der ü gam oldu derûn-ı bîmârım
O gamzeler bu söze tercemânım olsa gerek Şeyh Galip [1]
Ben derd·i dilden iñlerin ol şādumān olur
Zīrā ṭabībe nāle·i bīmār ẖōş gelür [2] Necati Bey
Cefāya ṣabr iden irer vefāy
Ki bīmār olana tīmār iderler Necati Bey
Ey ṣaçı bīmār yanın beklemekden dil-şikest
Ey gözi aẖşma ḳarşu uyumaḳdan nā-tüvān Necati
Çeşm-i mestün ne siyehkâr idügin ben bilüre
Çekmişem derdini bîmâr idügin ben bilürem Semerkândî-i Âmidî Âgâh
Eylesün la’ lini dermân dil-i bîmâra meded
Dûstlar işte ben öldüm baña bir çâre meded / Baki'nin Şiirleri
Çeşm-i bîmârı süzülmüş ‘acabâ haste midir
Yohsa şâhîn gibi sayd almag içün beste midir Sünbülzade Vehbi Şiirleri
Gözüni süzme bîmâr öldürürsin
Saçın çözme giriftar öldürürsin Ahmet Paşa Şiirleri
Nâle-i bîmâra döndi bülbülün âvâzesi
Pür-kesel âlem aceb mi goncenün hamyâzesi Şeyhülislam Yahya Şiirleri
‘Ayn-ı ‘ömrüm benüm ol nergis-i bîmâra fedâ
Mîmi hem dâyire-i nakş-ı fem-i yâra fedâ
Râsı olsun o kemân-ebrû-yı dil-dâra fedâ
Dâl u lâm-ı dil iki turre-i tarrâra fedâ EMRÎ ( D. Edirne?, Ö. Edirne 1575 )
Eylesün la’lini dermân dil-i bîmâra meded
Dûstlar işte ben öldüm baña bir çâre meded Baki'nin Şiirleri
Bîmâram itmedüñ baña tîmârı tabîb (50/1)
Vay ol kişiye kim ola bîmâr u hem garîb Ahmedi Şiirleri
Gamuñ dâru’ş-şifâsında firâkuñ şerbetin içüp
Tabîbüm kim helâk oldı dil-i bîmârdan gayrı Ravzi Hayatı ve Edebi Yönü ( Edincik- 16. Yy )
İLGİLİ BAŞLIKLARIMIZ VE LİNKLERİ
Divan Şiirinde Aşk ve Beşeri Sevgili
Mecusi Nedir Ateşe Tapanlar ve Divan Şiirinde Aşığın Gönlü
Rakîp Nedir Divan Şiirinde Aşık Rakibİ ve Sevgili
Doktor Tabip Şiirlerde Hasta Aşık Sevgili
Câdû Nedir Cadı Göz Şiirlerimizde Büyü ve Sevgili
Ağyar Nedir Divan Şiirinde Rakip
Lokman Hekim Kimdir Efsaneleri ve Şiirlerde Lokman Hekim
Hatay Asi Nehri ve Lokman Hekim Efsanesi
Misis Köprüsü ve Lokman Hekim Efsanesi
Kaynakça
[1] Şiirin devamı edebiyatvesanatakademisi.com/Siirler/Detay/o-tifl-i-n-z-1
[2] Şiirin tamamı debiyatvesanatakademisi.com/Siirler/Detay/gulsenden-ise-si-a-dil-d-r-s-gelur-18328.aspx