18.10.2015
Dram
Yunanca: dráma: eylem, oyun, trajedi
Yun dráō : eylemek, icra etmek
Fransızca: drame: tiyatro oyunu
Dram kelimesi “ drama “eylem, oyun, trajedi, icra etmek “ anlamına gelem Yunanca kökenli bir terimdir. Kelime, dilimize Fransızcadan ve tiyatro oyunu anlamı ile girmiştir.
Dram veya drame kelimesi orta çağlarda tiyatro çeşidi eserler anlamında kullanılırken 18. Yy dan itibaren hayatı acı ve tatlı yönleri ile ele alan ciddi, gerçekçi oyunlar anlamı ile kullanılmaya başlanır.
Dram Nedir
Terim ve kelime olarak “ hayatı acıklı ve gülünç yönleriyle ele alan tiyatro eserleri “ için kullanılır. Bu tarif, tragedyaların tamamen acıklı, hüzünlü ciddi konular işlemiş olmaları, Komedya Komedilerin ise sadece gülünç konulara yer vermeleri üzerine dramın teknik ve içerik yönünü ortaya koyan bir tarif olarak benimsenmiştir. Dram trajedinin sıkı kurallarını, komedinin de sıradanlığı ve sadece komik olayları ele alışına tepki olarak ortaya çıkan bir tiyatro türü olmuştur. ( bkzTiyatronun Ortaya Çıkışı ve Gelişimi )
Dram’ın Özellikleri
Trajedilerin tamamen yüksek zümreye hitap etmesi tamamen seçkin olaylar, konular, kişiler kostümler duygulara yer vermesi, olayların içinde masalsı mitolojik unsurları ( tanrı- tanrıça, topik varlıklar ) barındırması nedeni ile dramlar orta tabakaya hitap eden, gündelik hayata dair konuları işleyen, özel hayatta şahit olunan çatışmalara yer veren bir tiyatro olarak belirginleşir. Dramlar, kaynağı destan, mit ve efsaneler olan; dinsel ve siyasi mesajlar içeren [1] sadece soyluların zevkine yönelen tragedyaların aksine orta tabakayı hedef kitle olarak gören bir oyun olmuştur.
Komedi, hayatın yalnız gülünç; trajediler ise yalnız acıklı yönlerini konu edindiklerinden dram yaşamı acılı, sevinçli, üzüntülü, seçkin ya da sıradan ve iyi ve kötü yönleri ile bir bütün olarak ele almış; hayatın kendisini sahnede canlandırmak amacına yönelmiştir.
Dramlar iyi estetik ve faydalı olanı bir arada tutmaya çalışır. Toplumun ahlaki değerlerini göz ardı etmeden, topluma etik mesajlar vermeye çalışır. Dramlar, topluma hizmeti, sosyal hayata katkıyı hedeflediği için halkın anlayabileceği bir dile ve konulara meyleder.
Dramlar hayatı hem gülünç hem de acıklı yanları ile aldığından komedi ve trajedilerin birleşimi gibidir.
TARİHÇESİ
16 yy. a kadar tiyatro oyunları Tragedya ve komedya olarak sınıflanmış 16. Yy da İngiliz yazar Shakespeare ile birlikte dram türü şekillenmeye başlamıştır. Trajedilerin üç birlik kuralını ( yer- zaman- konu ) hiçe saymış, sahnede öldürme, zehirleme, cinayet, intikam, kin İhtiras, ihanet ölüm, facia gibi[2] trajedinin kurallarını hiçe sayan konulara da yer vermişti. Sadece soylu kişilere yer vermediği gibi sıradan insanlar da oyunlarda yer alamaya başlamıştı. Kısaca William Shakespeare pek çok yönden tragedyaların kalıp özelliklerini iki asır öncesinden zaten yıkı vermişti.
Fransız filozofu Diderot’un ( 1713-1784 ) uzun trajediler karşı çıkması Baumarcais gibi bazı yazarların da bu görüşe destek vermeleri sonrasında mitolojik, fantastik, olağandışı konular yerine gündelik hayata yönelen konulara yer verilmeye başlanmış, Diderot bu tip oyunlara dram adını vermişti.
İspanyol sanatçı Lope de Vega da bu türe özgü eserler yazmıştır. Johann Wolfgang Goethe “Modern dram ‘isteklere’, eski trajedi ‘zorunluluklara’ dayalıdır.” Düşüncesi ile dram türünün özelliklerine dair ilk teorik ayrımları ortaya koymuştur. Ama dram türünün teorik şekillenmesi ve romantik dram çeşidinin ortaya çıkarılması Hugo’ya aittir. Cromwell önsözü olarak edebiyat tarihine geçen bu önsöz yazarın aynı adlı tiyatro eserinden de önemli hale gelmiş, bu önsöz o güne kadar üç birlik kuralı ile oynanan tragedyalarının alternatifi olan drama türünün ortaya çıkışını ilan ettiği gibi klasik edebiyat anlayışının karşısına romantizmi diken bir anlayışın da manifestosu olmuştu.[3]
r Victor Hugo, Cromwell Öönsözünde: “Dramın özelliği gerçektir Doğada olan her şey sanatta da vardır.” sözleriyle dram türünün sınırlarını belirleyerek Tragedya ve Komedyalardan ayrılan yönlerini belirlemiştir. Fransız Dram yazarı Racine ise Corneille adlı eserinde Hugo’nun görüşlerini realiteye dökmüş dram tarzının tüm sınırları belirginleşmiştir.
Dram, romantizm, realizm, sembolizm gibi sanat akımlarının içinde varlığını devam ettirmiş trajediler önemini yitirirken dramlar git gide çok önem kazanmıştır.
Dramın özellikleri:
Dram trajedilerin Üç Birlik Kuralına uymaz ( konu- yer- zaman) Perde, sahne, zaman sınırlandırması olmaz.
Konusunu gündelik hayattan, tarihten veya yaşanması mümkün doğal olay ve konulardan alır.
Hem gülünç hem de ciddi, acıklı trajik konulara hayatta olduğu gibi yer verir. Olaylar tarihten de gündelik hayattan da alınabilir.
Çirkin olaylara da seçkin konu ve kişilere de yer verir. Kişileri olayları, konuları, iyi kötü, seçkin edebi, asil veya sıradan olarak sınıflandırmaz. Sıradan veya elit kesimden kişilere de yer verebilir.
Her türlü güzel veya çirkin olay cinayet, ölüm, intikam, seyircinin gözü önünde canlandırılır.
Önemli Dram yazarları
William Shakespeare (1564–1616), Lope de Vega (1562–1635): , İspanyol , Herder (1744–1803), Schiller (1759 – 1805) Goethe (1749–1832), Alman Victor Hugo (1802–1885) Diderot (1713 -1784) Racine; Fransız
İLGİLİ YAZILARIMIZ VE LİNKLERİ
TiyatroTragedyalardan Dramlara Kadar Tarihi
Tragedya Trajedi Nedir ve Özellikleri
TiyatroTragedyalardan Dramlara Kadar Tarihi
İnceleme Tetkik Tahlil Yazıları Roman Şiir Tiyatro İnceleme Planı
Müzikli Tiyatro Opera Operet Bale Revü Skeç
Dramatize Etmek ve Dramaturg Nedir.
Dramaturji Nedir Tüm Yönleriyle Dramaturg
KAYNAKÇA
[1] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/tragedya-trajedi-nedir-ve-ozellikleri/75748
[2] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/tiyatrotragedyalardan-dramlara-kadar-tarihi/77411
[3] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/cromwell-onsozu-icerigi-wictor-hugo/110312
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın