Efsun : Divan Şiirinde Sihir, Büyü

31.10.2015



Efsun Nedir, Tanımı Sözlük Anlamları

Osmanlıca yazılışı: efsun - efsûn : افسون

Fa afsūn , fisūn أفسون/فسون büyü, sihir  Fa afsūdan, afsāy- أفسودن, أفساى büyülemek, Fa afsāne  sözcükleri köken olarak efsun ve efsane ile ilgili sözcüklerdir.[1]

Efsun sözcüğü Farsçadaki Afsun ve  veya fisūn أفسون/فسون  "büyü, sihir" sözcüğünden Türkçeye geçmiştir.

Efsun, Farsça kökenli bir kelimedir.  Sözlüklerde:   “Sihir, büyü,  Sihirbazların tuzağı. Hile ile yapılan kötü işler üfürük[2] , üfürükçülerin okuduğu dua,  sihirbazların yaptığı göz boyaması, göz bağcılığı, anlamlarına gelir.  İngilizce deki karşılığı “ charm, magic  “kelimeleridir.

 

Efsun Füsun, sihir, büyü

Efsun ve büyü  insanların doğaüstü, parapsikolojik  veya mistik yöntemlerle olayları, nesneleri, insanları, hayvanları etkileyebildiğini öne süren uygulamalar ve  bu inanışlar çerçevesinde oluşan kültürüler birikimdir. Bu büyüler ve sihirler iyi amaçlar veya kötü amaçlar için de yapılmış, bu inançlar çerçevesinde oldukça  geniş bir kültürle birikim doğmuştur.

Efsun, Eskiden  üfürükçülerin insanlara veya hayvanlara tesir etmek maksadıyla yaptıkları bir çeşit büyü olarak kabul edilmiş, efsunlanmış hayvanların ve insanların istemleri dışında  davrandıkları ve efsunlandıkları yönde davranışlara yönlendirilebildiklerine inanılmıştır. Efsunculuk  doğaüstü güçlerle, doğanın etkilenebileceği inancından doğmuş eski devrilerde  bunlara daha çok inanılmıştır.  Örneğin  toprağa dökülen efsunlu suyun yağmur yağdıracağı,  bir gencin  efsunlandığında  önceden istemediği bir kıza âşık olabileceği, eşini sevmeyen kocaların eşlerine bağlanabileceği, efsun yapılan yılan, böcek, akrep ve çıyanın insanı sokmadığı veya yılan sokan birisinin efsunlanınca  ağrısının geçip zehrinin tesirini kaybedebileceğine vb inanılmıştır.  ( Gerçekten de   yılanın veya akrepin soktuğu insanları  -bu türden bir dua ile olsa gerek - iyileştiren   insanlar vardır. ( Hatay Dörtyol Yılancı Macit - )

Büyü yapan kişiye Efsuncu denmiştir.  Efsuncular  büyülü sözler söyleyen, yazılar yazan, veya hareketler yapan, büyülü semboller çizip, büyülü araçlar – değnek, asa, kase, su, ayna vb – kullanan,  kan veya hayvan yağı kullanarak, bebeklere vb, iğneler saplayarak, hatta kaşları veya gözleri ile  sihirler ve büyüler yapabilen _ Medusa gibi-  kişilerdir.  Büyüler, ak büyü ve kara büyü  şeklinde iyi veya kötü niyetle yapılır.  

İslam dünyasında büyücülükle ilgili işlere  İlm-el Havass  denmiş,  İslam edebiyatında büyü ve sihir ile ilgili olarak sihir, tılsım, gözbağcılık, rukye, nazar, cifr, ifha, simya, nücum, kehanet, falcılık, düğümcülük gibi kavramlar türemiştir. ( bkz Cifr ve Cifr ilmi ( Gaibi Bilmek İlmi ) İslam edebiyatında  Harut ve Marut  adlı meleklerin insanlara büyüyü öğretttikler,- karı-kocayı ayırmaya yarayan sihirler- bunun üzerine Harut ve Marut’un cezalandırılarak babil Kuyusuna hapsedildiklerine inanılır. (Harut ve Marut Nedir Beyitlerde Hikaye ve Efsaneleri - BABİL VE BABİL KUYUSU)

Efsunlanmış kişilere büyü işlemeyeceği, kurşun işlemeyeceği vb türünden söylenceler, definelerin efsunla korunduğuna dair inanışlar,  eski edebiyatta bu işlerle görevli olduğu düşünülen Harut ve Marut melekleri,  sihir, büyü vb  divan şiirimize geniş bir malzeme sunmaktadır.

Ne efsunkâr imişsin âh ey didar-ı hürriyet
Esir-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esâretten    Namık Kemal

Divan şiirinde efsun kelimesi ile  eş anlamlı olarak kullanılan pek çok kelime vardır. Gamze-i cadu, cadu- fen, efsunkâr, gamze-i câdû-fen vb. Divan şiirinde sihir ve büyü  daha çok sevgilinin vasıflarında ortaya çıkan şeyler olarak tasavvur edilir.  Sevgili Harut ve Marut’ tan daha maharetli bir büyücüdür.  Gözleri bakışları, işveleri, nazları saçları, gamzeleri aşığı büyüler. Özellikle gamze Harut ve Marut’un hapsedildiği  Babil kuyusu gibidir. Bütün sihirler  ve füsunlar sevgilinin vasıflarına toplanmış gibidir.  Sevgili, cadılık ilminde Harut ve Marut’u saçının telleri ile  kuyuda asabilecek kadar mahirdir. Sevgilinin kaşı saçı, hattı, kirpiği, gözü karadır. Kara ise kesrettir. Sevgilin gözü cadu dur ve cadılık ilmi bilir. İşveleri nazları aşığı büyüler ve öldürür. Kaşı, kirpiği gözü ile büyüleyip aşığı gamzesine  gömer.

Safha bir lahzada Harutistan oldı yine
Turfa efsan okudu bu kalem- cadu – fen       Nedim
Sana yine bir anda  öyle bir  hal oldu ki   sanki sihirbaz bir büyü yaptı da sayfana  Harutistanın sihirleri gelip  kondu.


Cilve-i hüsnün firîb-i gamze-i câdû-fenin
Bâyezîdi Birhemen Cibrîli Hârût eylesin     (Nâ’ilî, )
(Senin güzelliğinin cilvesi Bâyezîd’i Berhemen, sihirbaz gamzenin aldatıcılığı Cebrail’i Hârût eylesin.)

Merdüm-i dîdeme bilmem ne füsûn etti felek
Eşkimi kıldı füzûn giryemi hûn etti felek

Şîrler dahi pençe-i kahrımdan olurken lerzân
Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek           Yavuz Sultan Selim

Şöyle bî huş u harab eyledi efsane-i gam
Aklımıza başımıza gelmeue efsunlar ile         Nefi

Güzel tasvir edersin hatt u hali dilberi amma
Fusun u fitneye geldikte ey Bihzad neylersin?    Bahai 

 İLGİLİ BAŞLIKLARIMIZ VE LİNKLERİ

KAYNAKÇA 

  • [1] https://www.etimolojiturkce.com/kelime/efsun
  • [2] https://www.luggat.com/efsun/1/1#:~:text=efsun%20%2F%20efs%C3%BBn

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar