Fatih Sultan Mehmed’in kaftanı. Bursa Çatma, altın işlemeli
Seraser
Ser- a- ser kelime olarak baştanbaşa, büsbütün anlamına gelen Farsça ser kelimesinden türemiştir. Bu kelime Osmanlı saraylarının altın veya gümüş telle dokunmuş en kıymetli kumaşına da ad olmuştur. “Çözgüsünde ipek, atkısında altın alaşımlı gümüş veya doğrudan doğruya gümüş tel kullanılarak dokunan kumaştır”
Yine girmiş o meh zerrîn kumâşa
Ser-â-ser bakanuñ gözi kamaşa Gelibolulu Sun’î (1486- 1534) Hayatı..
Kaynaklar, Seraser kumaşının yapımı şu şekilde açıklar:” Desen, çözgü tellerine alttan düz olarak bağlı, takviye atkılarıyla dokunur. Motifler, altın alaşımlı telin sarı ipeğe, gümüş telin ise fildişi renk ipeğe sarılması ile dokunur. Çözgüsü ipek olabileceği gibi, atkısı altın alaşımlı gümüş veya altın tel kullanılarak da dokunan çok pahalı bir kumaştır. Seraser, metal telle, kemha ise kılaptanla dokunurdu.” [1]
Seraser kumaşlar, atlas ve kemhalarla birlikte Osmanlı devrinin en pahalı kumaşları olmuş, bu kumaşlar içerisinde ise en pahalısı ve görkemlisi ise seraser olmuştur. Seraser kumaşlar sadece saray atölyelerinde dokunmuş, halkın bu dokumaları dokuması ve giymesi kesinlikle yasaklanmış, 18 yy dan sonra da bu kumaşların dokunması saray da da durdurulmuştur. Osmanlı saray tezgâhlarında dokunan bu kumaşlar seraser başının kontrolünde üretilmiş üretilen bu kumaşlara hazine damgası vurularak sınırlı sayıda üretilmiştir. ( bkz Divan Şiirinde Saray Giysileri Diba Canfes Kemha Seraser Zerbaft )
Seraser kumaşlar sade desenli olmakla beraber kumaşta kullanılan altın ve gümüş telleri ile görkemli bir görünüm veren tören ve hilat kaftanları ile hediyelik eşyalar ve yastık yüzü yapılan bir kumaştır. “Bu kumaş, İstanbul' da hükümet kontrolünde, sınırlı sayıdaki tezgâhlarda fermanlar ışığında dokunmuştur. İstanbul serasert, düz seraser-I müzehhep gibi çeşitleri vardır”. [2] Divan şairlerinin şiirlerinden anlaşıldığına göre seraser kumaşlara incilerin dizilmesi âdeti de vardı. (Abalı ile Dibalı Üryani ile Kabalı)
Seraser kelimesi divan şiirinde karşımıza sık sık çıkar. Bu kumaş gurur ve gösterişin sembolü olarak kullanılmış, Şairler bu pahalı hanedan giysilerini sevgililerinin üzerine giydirmişler, seraser kelimesini hem kumaş adı, hem de baştanbaşa gelen anlamı ile tevriyeli kullanmışlar, doğadaki çeşitli nesneleri, ırmakları, gölleri, manzaraları vb seraser kumaşın serilmesine vb benzetmişlerdir. Seraser bazen aşığın dert ve ıstıraptan oluşan yaralarına da benzetilmiştir.
Seraser kumaşlar şairlerin dilinde dağ üstü bağ olarak da karşımıza çıkabilir. Divan şairleri dağ ve bağ kelimelerini mecazi ve gerçek anlamlarıyla, yahut da hem mecaz hem de gerçek anlamlarını kast edecek şekillerde hem de cinaslı olarak kullanmışlardır. Dağ üstü bağ divan şiirimizde belli başlı kalıp sözlerden biridir. ( bkz Dağ Üstü Bağ Mazmunu Yara Sarmak Yaraya Kabuk Olmak Mecazı)
Açılmış penbeden güller seraser cismi dağ ancak
Bihamdillah gamınla aşıka dağ üstü bağ ancak Necati
Gerden-i billura ben bir bağ olaydum keşki
Simsiyah yanup seraser dağ olaydum keşki Fenni . [3]
Serâser âlemi yakdın nola lâlîn kabâlarla
Şafakdan arz-ı ruhsâr eylemiş mihr-i cihânsın sen Ulvî,
Bikr-i Manîdir serâser sûret-i Meryemleri
Öyle bir büthânenin şimdi gönül nâkûsudur Şeyh Galip
( Meryem’in resimleri baştan başa Mânî’nin eşsiz eserleridir, gönül şimdi öyle bir kilisenin çanıdır.)
Hârim-i aşk-ı rûşen kılmaIa çok âteş ister çok
Surâhi-veş serâser şu’ledir şem’-i şeb-i mînâ Şeyh Galip
Ey seraser âleme Sultan Süleyman'ım baba,
Tende Canım, Canımın içinde cananım baba,
Bayezîd'ine kıyar mısın benim canım baba
Bigünahım, Hak bilür, devletlü sultanım baba. Şehzade Beyazıd
Şeh levendâne şikest eyledi tarf-ı külehin
Göğsinün düğmelerin çözdi serâser sünbül Baki
Nifak âteşleri yaktı serâser mülk-i İslâm’ı
Bizi biz kendimiz ettik perîşân yâ Resûlallah Dağıstanlı Dehri
Cihânı tutdı nazmumla serâser şöhret ü şânı
Egerçi hutbeden tarh etdiler Sultân 'Osmânı. Nefi
İLGİLİ LİNKLER
Eski Edebiyatta Giysiler Aba Aseli Abani
Eski Edebiyatta Giysiler Ahmediye Alaca Asumani
Eski Edebiyatta Giysiler 4 Basma Beledi Biniş Cübbe
Eski Edebiyatta Giysiler Canfes Çatma Çuha
Eski Edebiyatta Giysiler Çitari ve Diba
Eski Edebiyatta Giysiler Futa-Harir ve İhram
KAYNAKÇA
[1] Fikri SALMAN, https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/turk-kumaslari-ve-alfabetik-adlari-fikri-salman/78124
[2] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/divan-siirinde-saray-giysileri-diba-canfes-kemha-seraser-zerbaft/85576
[3] FİKRET ALTAY , KAFTANLAR - TOPKAPI SARAYI MÜZESi, 5. s.16