Görsel : https://tr.pinterest.com/pin/606719381031558960/ daki resimden fotoğraf olarak çekildi.
Fahte Nedir Şiirlerimizde Fahte ve Üveyik
Osmanlıca yazılışı : fâhte : فاخته
Osmanlıca yazılışı üveyik : اويكك
Fahte : فاخته sözcüğünün eski lüğatlerdeki anlamları : “ üveyik اويكك kuşu, yabani güvercin, Türk müziğinin büyük usullerinden biri “ şeklinde tarif edilir.
Fahte Farsça kökenli bir kelimedir. Fahte üveyik kelimesinin Farsça ve eski dildeki karşılığıdır. Üveyik, ise yabani güvercindir. "Çağırdı fâhte 'gû gû' ki gör emr-i Süleymânı" (Namusi, XV. yy.)[1]
Fahte aynı zamanda Türk Musikisinde bir terimdir. “Türk musikisi usullerinden biridir. Büyük usul yirmi zamanlı ve on üç vuruşludur. Bir sofyan ile iki yürük semai ve yine bir sofyan usulünün birleşmesinden meydana gelmiş olup 20/4’lük ikinci mertebesi kullanılmıştır. Fahte, ayrıca zincir usulünün terkibinde yer alan ikinci usuldür. Daha çok peşrev ve bestelerde kullanılan bu usulle az da olsa bazı kâr ve ilâhilerin ölçüldüğü görülmektedir. “[2]
Fahte, güzel sesli yabani güvercin anlamı ile şairlerimizin şiirlerine konu olmuştur. Fahte veya üveyik bülbül kadar yer almasa da güzel sesi, güzel görünümü, kanat sesleri, güzel uçuşları, havada takla atarak dönmeleri, haberci kuşlardan biri olmaları, sevgiliye name götürmeleri, saba yeli ile birlikte yârin kokusunu getirmeleri vb özellikleri ile divan ve halk şiirimizde karşımıza çıkmaktadır.[3]
Edebiyatımızda Üveyik ile serviler arasında bir bağ kurulmuştur. Gül ile bülbül arasındaki bağ gibi Fahte ile Servi arasında da bağlar vardır. Fahtelerin hep servilere konmaları şairlerin hayalinde çeşitli tasavvurların oluşmasına zemin hazırlamıştır. Gülün bülbüle, pervanelerin ateşe meylettikleri gibi Fahtelerin de serviye meylettikleri hayal edilmektedir.
“Üveyik, daima sık yapraklı ağaçlara, servi bulamazsa söğüt ve kavaklara konar. Serviye ve sık dallı kavaklara konma nedeni ise avcılardan ve alıcı kuşlardan kaçınmaktır. Kavakların olduğu yerde yılan da bulunur. Çünkü yılan da kuşların yuvalarındaki yavruları yemek istemektedir. “[4]
Kimi şairler şiirlerinde kumrulardan söz ederlerken aslında fahteden de söz etmiş olurlar. ( Bkz Kumru) Zaten kumrular da bir çeşit yabani güvercin, yani fahtedir. Kumru güvercin ve fahtelerin boyunlarında halkaya benzer renkli bir gerdanlığın olması, bu kuşların seslerinin güzel olması, çift çift gezmeleri, servilerin başlarında ötmeleri, sabahleyin erkenden hep birlikte ötmeye başlamaları karşı cinslerine karşı çok alakalı olmaları, hep birlikte durmaları ve uçmaları vb şiirimize geçen unsurları arasındadır. Şairlerimiz fahte yerine kebuter ve kumrudan da sık sık söz etmişlerdir.
Fahte çün kim elinde büyümüştür servin
Üstüne medh okuyup olsa hevadarı ne var. Mesihi
Tâc-ı ikbâl ile her serkeşe rif‘at gelmez
Fâhte olsa hümâ serve saâdet gelmez (Neş’et).
Çemen etfalinün uyhuların uçurdı yine
Subhdem gulgule-i fâhte gülbânk-i hezâr Baki
Ey fahte çık serve ki sana demek olmaz
Bülbül gibi şurideliğin vakti değildir. Naili Kadim
Mürg-i dili Baki’yi görün fahte- âsâ
Efgan eder ol serv-i hıramanın ucundan Baki
Bülbül dedi ki fahteye sözü uzatma
Gül nahli benim serv-i hıraman senin olsun. Sabr-i Şakir.
Sen bana gelmek baîd ü ben sana varmak muhâl
Kim hümâ inmez yere konmaz kebûter Kâ‘be’ye Necâti
Sanma kim bülbül-i dil fâhte-veş lâhzada bir
Geh gülistâna vara/ geh kona bâdâmlara Tâcî-zâde Ca’fer Çelebi,
Beççe-i fahte-veş zâdesi tavk ile doğar.
Görse fermânını hâb içre zen-i âbisten. Nedim
Baki nice bir fâhte-veş bâğ-ı belâda
Nâlân olam ol serv-i hırâmânın elinden Baki
“Ey Baki! O salınan servi boylu güzel yüzünden bela bahçesinde kumru gibi daha ne vakte kadar inleyip duracağım”
Gulgulünden bülbülün çâk-i girâban etti gül
Kumrunun zârîliğinden serv ser – gerdandır. Ahmet Paşa
Gördüm segirdir ol ala gözlü geyik gibi
Düştüm saçı tuzağına bön üveyik gibi Tatavlalı Mahremi .
Kumru, güvercin ve Üveyik halk ve çağdaş şiirimizde de sık sık kullanılan bir malzemedir. ( Konu Hakkında Geniş Bilgi Ali Esat Bozyiğit “Halk şiirimizde güvercin” 1977 TFA sayı. 33 )
Boz kanatlı üveyikler üstünden uçar.
Ardahandan Edirneye
Edirneden Ardahana kadar. Cahit Kulebi
Güvercin uçuvurdi
Kanadın açıverdi. Anonim Türkü
Güvercin bakışlı sessizlik bile.
Çınlıyor bir sonsuz devam vehmiyle. A.Hamdi Tanpınar
Kuşlar ile İlgili Konu Başlıklarımız ve Linkleri Aşağıdadır.
Anka Zümrüd-ü Anka Simurg Mazmunu Beyitlerle
Huffaş Yarasa Vatvât Şebpere Murg u İsa Nedir
Simurg Zümrüd ü Anka Beyitlerde Özellikleri
Hûn-ı Kebûter Nedir Güvercin Kanı
Kebûter ve Kebk Nedir Şiirimizde Güvercin
Kaknûs Nedir ve Edebiyatımızda Müsikâr Kuşu
Muhabere Nedir Güvercinle Haberleşme Ulak Tatarî Posta Menzil
Kara Fazlı ve Gül ile Bülbül Mesnevisi
Hüdhüd Nedir İbibik ve Hz Süleyman’ın Ulağı
DERVİŞ ŞEMSEDDİN VE DİH MURG MESNEVİSİ
Fahte Nedir Eski Şiirde Üveyik
KAYNAKÇA
[1] Büyük Larousse, Gelişim Yayınları 2-cilt:7
[2] DİA, “Fahte “ cilt: 12; sayfa: 100
[3] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/kebuter-ve-kebk-nedir-siirimizde-guvercin/132873
[4] A. Talat Onay, Eski Edebiyatımızda Mazmunlar, MEB, Shf. 226