Ferhâr Güzeller Mabedi

03.02.2016

 

Ferhâr

Türkistan’da Hıta ile Kaşgar arasında güzelleri ve puta tapan insanları, güzel sanatlar ile uğraşan   sanatçıları   ile  ünlü bir şehirdir. Ferhâr şehir eski edebiyatçıların düşünme biçimlerinde doğu Türkistan’daki putperestlerin yaşadığı bir şehirdir.( bkz  Nâfe ve Nâfe-i Tatar Nedir ( Misk- Amber- Hıta- Hoten -Çiğil -Yağma )  Bu şehirde büthaneler ve puta tapanların yaptıkları büyük bir ibadethane de vardır.  ( bkz Büt Büthane Nedir Şiirlerimizde Put Senem Senema )  Bu ibadet hanenin içinde ise özenle seçilmiş putperest güzeller vardır. Bu mabedin keşişleri Ferhar şehrine uğrayan yolcuları mabede davet etmekte, istedikleri güzel ile yatmalarına ve sevişmelerine izin vermektedirler. Bu güzeller ile birlikte olanlar ve bu güzellerle birlikte olmayı sürdürmek isteyenler ise putperest yapılmaktadır.[1]

Bu mabetteki güzeller olağanüstü güzelliklere sahip güzeller olmaktadırlar. Divan şairlerinin hayal ve bilgi dünyasında Türkistan ve Çin de bu tip iki şehir ve iki mabet bulunur.  ( bkz Divan Şiirinde Çin Ülkesi ) Ferhar şehri ve mabedi dışındaki diğer şehir ve mabedi ise Halluh şehrinde bulunmaktadır.

Halluh – Hoten ve Nevşad, adları divan şiirlerinde sık sık geçen meşhur Türkistan şehirleridir.  Halluh ve Neşad,  misk kokusu, ahuları ile meşhur olan Hoten ile birlikte aynı bölgelerde bulunan ve eski şiirimizde adı sık sık geçen Kunduz eyaletinin Belh şehri yakınlarında Hoten ile birlikte aynı bölgede yer alan şehirlerdir. “( bkz Halluh ( Ferhar : Güzeller Mabedi ) Hoten ve Nevşâd Şehirleri )

A.Talat Onay,  Burhan-ı Katı tercümesinden alıntı yaparak  “ Türkistan ‘da Kaşğar ile  Hıta arasında  bir şehirdir ki halkı hüsn-ü sabâhat ile uğraşır .“ ibaresini koymuştur.  A. Talat Onay,  Tuhfe-i Vehbi’den alıntı yaparak yaptığı açıklamada ise “ bu şehirde nefislerini putların hizmetine vakfeden yetmiş kadar güzel varmış, bunlardan biri öldüğü zaman  yerine  nazirini koyarlarmış.  Bu puthaneye bir kafir gelirse rahipler o kızları göstererek   istediğini beğenmesini teklif edermiş . O kişi de hangisine meyl ederse  o kızı seçip  onunla halvete ( görüşmeye) girip  visaline nail olurmuş[2]diye de bir açıklama yapmıştır.

A.T. Onay “ Ferhar kelimesinin  Sansksiritçe  Veyhara kelimesinden gelen bir kelime olduğunu, Ferhar kelimesinin Budistler tarafından   “ Budistlerin Mabedi” anlamında kullanıldığını da ifade eder. Ferhar şehrindeki mabedin tasviri ile de birkaç not düşmüş olur. “ Budistlerin Mabetlerinin  resimler, nakışlar ve tasvirlerle benzediğini “ de  notlarına eklemiştir. [3] Doğal olarak bu mabetlerin içlerinde ve dışlarında Buda’nın heykelleri de bulunmaktadır. Şu halde  güzel kadınların heykellerinin ve resimlerinin de bulunduğu bu şehre  “ Büt-i Ferhar “  ‘da denmiştir.

Edebiyatımızda Ferhar, işte bu güzelleri ve  putperest hanesi ile meşhur ve makbul tutulmuştur. Bu şehre gelenler  bu şehirdeki mabede girmekte,  mabed’de hizmet eden “ yetmiş güzel kızdan birisine tutulmakta   kızların güzelliğine kapılanlar o şehre ve Budizm’e bağlanmaktadır.” [4]

Eski devrin kaynaklarına göre Türkistan da adı Ferhar olan ve yukarıdaki  Ferhar şehrindeki mabede benzer mabedi olan  iki şehir daha bulunmaktadır. Ferhar şehrindeki gibi güzeller güzellerinin mabede girenlere ikram edildiği diğer şehirler ise Halluh ve Nevşad şehirlerinde bulunduğunu düşündükleri mabetlerdir.

Ne bülbül ü ne çihre-perest-i gül-i bâğ ol
Zâgâne yüri râhib-i Ferhâr-ı ferâğ ol                      Fehîm-i Kadîm

Deyr-i dil böyle sanem-hâne-i Ferhâr olmak
Hep senin ey büt-i nâzende hayâlindendir                     Nedîm

Musâdif olmadım Ferhâr u Çîn ü Sind ü Kabil’de
Siyeh hâl ü siyah mû böyle bir kâkül-perîşâne                     Sünbülzade  Vehbi

Hayali Bey  Ferhar ve Güzelleri için güzel bir muaşşaer yazmıştır.

----
Vuslatı hicrâna satdum aldılar ikrarumı
Deyr-i aşkın râhibiydüm kesdiler zünnârumı
Hâsılı asnâmdan pâk itdiler Ferhâr'umı.
Aldı bir şâh-ı cihân gönlüm ile esrârumı.           Hayali Bey

Büt- i Ferhar’a benzer bir püser  gördüm Sıfâhanda
Ruhun Şehname-i hüsn üzre  tesavir-i Acem sandım         Sünbülzade Vehbi

Eyledim ol büt-i nâzendeyi nâgah  hayal
Oldu kalbim yine  büt- hane-i ferhar gibi     Elmastraşzade Hilmi [5]

Niçük  Ferhâr iline yitti  Nevrûz 
Garîbler tig yörüp ber- derd ü ber-sûz   Mevlânâ LûtfÎ

Çünû ne servi der-Gatkar ne der-Keşmir
Çünû ne mâhî der-Kâşgâr ne der-Ferhâr        SEYYİD AZİM ŞİRVÂN [6]

Onun gibi ne Kaşgar’da ne de Keşmir’de bir selvi var. Ona benzer ne Kaşgar’da ne de Ferhar’da bir ay vardır.

 

İLGİLİ BAŞLIKLAR VE LİNKLERİMİZ

Kaynakça

 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar