Haldun Taner Konçinalar Konusu Özeti Analizi

21.12.2019
 
 
 
Yazıda “Haldun Taner  Konçinalar ”  hakkında bilgiler, özeti,   konusu, ana fikri, kahramanları, olay örgüsü,   yazarı,  “Haldun Taner  Konçinalar  ” hakkında bilgiler “  , “Haldun Taner  Konçinalar  “   adlı eserden alıntılar yer alır.  Eser hakkında yorumlar,   anlatım tekniği, yazarın bakış açısı, tekniği, romanın türü, çevrildiği diller, eserin basım yılı, basım hikâyesi, yazar ve eseri arasındaki, eserle yazarın biyografisi arasındaki alakalar incelenmiştir.
 
Konçinalar adlı öykü kitabı Haldun Taner ’in içinde 13 öyküsünün yer aldığı ve ilk baskısı 1967’de yapılan bir kitabı ve bu kitabının içindeki Konçinalar adlı öyküsünün de ismidir.
 
KONU BAŞLIKLARI
  • Konçinalar Öykü Kitabı ve Konçinalar Öyküsü
  • Konçinalar Öyküsü İçeriği ve Tekniği Hakkında
  • Konçinalar’ın  Yazım Tekniği ve Haldun Taner’in Öykücülüğü
  • Konçinalardan  Öyküsünden Alıntılar
  • KONÇİNALAR  ÖZETİ
 
Konçinalar Öykü Kitabı ve Konçinalar Öyküsü
 
Bu eser Haldun Taner’in  Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu   ve On İkiye Bir Var adlı öykü kitaplarının birleştirilerek yayımlanmış bir hali olmaktadır. Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu adlı öykü kitabının ilk baskısı içindeki dokuz öykü ile birlikte 1953  yılında yapılmıştı. [1] Sait Faik Hikâye Armağanı’nı da kazanan  On İkiye Bir Var adlı öykü kitabı ise içindeki toplam yedi öyküsü ile 1955 yılında basılmıştı. [2] Konçinalar adlı öykü kitabı ise bu iki öykü kitaplarından seçilmiş 12 öykünün içine Konçinalar adlı öyküsü eklenerek Konçinalar adıyla Varlık Yayınları tarafından basılmıştı. Konçinalar adlı öyküsü ise müstakil olarak 1953 yılında yazılmış ve bir dergide yayınlanmıştı.[3] [4]
 
Konçinalar Öyküsü İçeriği ve Tekniği Hakkında
Konçinalar oyun kâğıtlarında ikiliden altılıya kadar olan kâğıtlara denmektedir.  Yazar bu öyküsünde İskambil kartlarının renk ve türleri üzerinden insanlık dünyasını anlatmış;  As, Papaz, Kız, Vale ve onludan ikiliye kadar Karo, Kupa, Maça ve Sinek türleri üzerinden insanlık âlemini ve toplumsal sınıflandırmalar ile insanlar arasında oluşan kast sistemini ve adaletsizliği eleştirmiştir.
As, Papaz, Kız, Vale toplumsal katmanların en üstlerini ifade ederken 6 lı dan 2 liye kadar olanlar ise Konçinalar yani toplumun en alt katmanlarını yığınları ifade etmektedir.  Kupa ile Karo, iyileri; Maça ile Sinek ise kötüleri temsil etmektedir.
 
Konçinalar’ın  Yazım Tekniği ve Haldun Taner’in Öykücülüğü
 
Hemen her bir oyununda ve öyküsünde konuları farklı, özgün ve deneysel bir yöntemle ele alan Halkdun TANER, Türk edebiyatının en çok teknik geliştiren, en çok yöntem oluşturan, her bir eserinde farklı ve özgün bir yol bulan bir yazarıdır. Edebiyatımızın en yaratıcı yazarlarından birisi olan Haldun Taner bu özelliği ile çok farklı ve çok özgün metotlar üretmiş, bu öyküsünde ise insanlığı iskambil kâğıtları üzerinden anlatmıştır.  
Haldun Taner, iskambil kâğıtlarını sembol olarak kullanıp, insanlık âlemindeki kast sistemini, toplumsal eşitsizlikleri,  sosyal çarpıklıkları biraz da alaycı bir dille ele almış, adaletsizliğin, toplumsal sınıf farklarının olmadığı eşitlikçi bir dünya özlemini dile getirmiştir.
Öykü teknik olarak bir durum, kesit öykücülüğü şeklindedir. Başı ve sonu olan bir vaka düzenine dayanmaz. Öykü de belli edilen mekânlardan birisi İstanbul’dur.  Öykünün kişileri de çoğunlukla İstanbullu olmaktadır. Öykü  birinci tekil bakış açısı ile anlatılmıştır.  Öyküde iç monolog  ve iç diyalog ağır basar
 
Konçinalardan  Öyküsünden Alıntılar
 
 “ Maçalar bir Ermeni ailesidir. Gedikpaşa’da oturuyorlar.”
“Alt basamak olmasa üstler kime, neye öğünecek? “
 “ Karamaça beyinde meşum bir şeyler sezilir. Onun sarayında herhalde birtakım karanlık dalavereler dönüyor.”
 “ İspati beyini ben bir Bizans prensine benzetirim.”
 
 “Bakmayın, Maça kızının adı edebiyata kötü geçmiş. Onun kendisine yorulan uğursuz kadın, çok biliniş dul, yuva yıkan vamp-dişi vasıfları ile ilişiği yoktur. İftira, tevatür, hele bizim klâsik Tekel takımlarındaki Maça kızının, İspati kızınınki gibi numaradan değil, gerçekten masum yüzüne bakınca, bana büsbütün hak vereceksiniz.”
 
 
 KONÇİNALAR  ÖZETİ
 
Eserde İskambil kâğıtlarını kişileşerek toplumsal katmanların sembolleri haline gelmişlerdir.  En çok sevilen kart olan The Joly Jocker uçuk kaçık,  cambaz ve sihirbaz bir kişidir. Çünkü bu kart oyuna girdiğinde hep neşe kazandırır.
 
Beyler yani 'As' lar ise destelerin en itibarlı kartlarıdır.  Her biri kendi sınıfınınm kralları olan bu beyler nefret edilecek kartlardır. Yazar asla  As yani kral olmayacağını bildiğinden  As’lardan nefret eder. Karamaca As’ında zaten uğursuzluk vardır. Bu  As zindanlarında kelle uçuran, pis işler çeviren bir kraldır. İspati beyi ise Bizans Kralı gibidir. Bizans oyunlarının hepsi bu beyden çıkmıştır.   Nedense Kupa As’ı birazcık sempatik durur. Kupa As’ı Osmanlı hanedanı gibi durur. Karo beyi Selçuklu sultanı olmalıdır. Asil, kibar ve sevimli bir sultan gibi durur.
 
Yazarın favori kartı kırmızı kupa kızıdır. Kupa kızı; beyaz tenli, balıketli bir hanımdır.  Liseyi bitirememiş ama dikiş nakış bilen masum ev kızı gibidir. Evin işlerini yapan koca bekleyen bir kızdır. Kupa kızı kadınlar eşi ve çocuklarına düşkün kadınlar olurlar.  Kupa kızının babası olan Kupa Papazı ve Kupa Kızı’nın erkek kardeşi Kupa Valesi de mülayim insanlardır.  Zaten Kupa papazı da olgun ve sohbet seven bir adamdır.
 
İspati kızı sakin, masum gibi gözüken ama içten pazarlıklı, kötü niyetli biridir. Çok temiz gibi gözüken ahlaksız sürtüktür. Maçaoğlu ise ablasından da sarhoş, kumarbaz bitirim kötü niyetli biridir. Maça Papazı ise onların en beteridir.
Karolar ise asil ve soylu bir ailedir. Karo Papazı hariciyeden emekli kibar bir beyefendidir.  Kızları  Kupa kızını  hanımcık büyütmüşlerdir.. Kupa Kızı İngiliz Filolojisi'nde yıllardır derler de görmüş Kupa Oğlanı da kız kardeşi gibi güzel yetiştirilse de şımartılmış birisidir.
 
Maçalar bir Ermeni ailesi efradıdır. Bu aile İstanbul’da Gedikpaşa'da oturur. Maça Pederi çok koyu katolik  bir Ermenidir. Oğlu ise tuhafiye işleten iş adamıdır. Maça kızı ise esmer kara gözlü kıza benzer.  Çok tutucu ve sofudur.
Dokuzlular önemli oyunlara katılmayı başarırlar. Bu budala dokuzlular mabeyincilere veya uşaklara çok benzerler. Sekizli ve yedililer ya bir bahçıvan yamağı ya da bostan bekçisidir.  
 
Konçinalar ise en kötü oyunda bile hiçbir işe yaramazlar. Varoluşlarının sebebi, öbür kâğıtlara merdiven veya basamak olmaktır.  Konçinalar kölelerle, sokaklarda yatıp kalkan en sıradan insanlardır.
Yazar, destelerin içindeki bu katmanlardan derebeyliklerden sınıflandırmalardan ve adaletsizlikten nefret etmektedir.  Lakin deste içinde demokrasiyi sağlayacak paryalar ile beyleri aynı sınıfa dolduracak bir oyun  kurulmamıştır..
 
 
 
[3] Ayşe Eda GÜNDOĞDU, HALDUN TANER’İN KONÇİNALAR ADLI ÖYKÜSÜNÜN BİÇEMBİLİMSEL AÇIDAN İNCELENMESİ, DIYAMAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ DERGİSİ, Yıl : 5 Sayı : 8 Ocak 2012
[4] Gürel, Z. (1991). Haldun Taner’in Keşanlı Ali Destanı Üzerine. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 6, 307-323.

0

0

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar