Orhan Şaik Gökyay Hayatı Edebi Kişiliği Eserleri

12.09.2011
https://farm1.static.flickr.com/44/174379335_ffb69c9e45.jpg

Orhan Şaik Gökyay,

(d. 16 Temmuz 1902 İnebolu; ö. 2 Aralık 1994). Edebiyat tarihi ve dil araştırmacısı, şair, öğretmen.

16 Temmuz 1902 tarihinde İnebolu'da dünyaya geldi. 93 Harbi’nden sonra Filibe’nin Çırpan ilçesine bağlı Uysal köyünden Anadolu’ya göç eden bir ailenin beş çocuğundan birisidir. Babası Edebiyat öğretmeni olan Mehmet Cevdet Efendi, annesi Şefika Hanım’dır. Ailesi tarihe 93 Harbi olarak geçen Plevne Savunmasının kaybedilmesinden sonra 1293(1876)Bulgaristan’ın Filibe yöresinden Türkiye’ye göç etmiş olan Rumeli göçmeni olan bir Türk ailesidir

Asıl adı Hüseyin Vehbi’dir. Hüseyin Vehbi yedi kardeşi olan geniş bir aile çerçevesi içinde büyümüştür  Hamdullah Suphi Tanrıöver ’in Milli Eğitim Bakanlığı sırasında ‘her öğrencinin bir Türk adı almasıyla”  ilgili genelgesi uyarınca adını "Orhan" olarak değiştirmiş.[1][2]Soyadı kanunu ile birlikte de soyadını Gökyay olarak kabul etmiştir. Balıkesir’de olduğu sırada ise Şaik ismini de alan yazar, yazılarında Orhan Şaik ismini kullanmıştır. Nüfus kaydına Hüseyin Vehbi Şaik Gökyay olarak geçmiştir

İlköğretimine Kastamonu'da başlamış, İdadinin dokuzuncu sınıfında okurken, ailesinin maddi sıkıntıya düşmesi sebebiyle öğrenimine ara vermek zorunda kalmıştır. Orhan Şaik yetişme çağlarında babasının bağlı olduğu Şeyh Merdan Efendi tekkesine de devam ederek dini terbiyesini bu tekkeden almıştır.

Kâtip olarak özel idarede çalışmaya başladıktan sonra edebiyatla ilgilenmeye başlar.  Ortaokul sıralarında Aydın Sultanisi ‘ne devam eder. Bu yıllarda abaisi Aydın’da bulunmaktadır ve onun yanına gider. Fakat ailesinin mali sıkıntılarının artması üzerine okulu 9. sınıfta bırakmak zorunda kalır. Kastamonu Özel İdaresi’nde kâtip olarak çalışmaya başlar.[3] Kastamonu yıllarında Kastamonu’yu tanımak, folklorunu adet ve geleneklerini öğrenme fırsatını bulur.

Bu gözlemlerini daha sonra eserlerine yansıtacak ve malzeme olarak kullanacaktır.  Üstelik Kastamonu da kaldığı yıllarda İlk şiirini de yayımlar.  Yayımlanan ilk şiiri Kastamonu'daki Açıksöz gazetesinde 1922 yılında çıkmış olan  “Annemin Mezarında” adını taşıyan bu şiirini kardeşi Kenan’a atfetmiştir.[4]

 İzmir’in işgaline duyduğu üzüntü ile yazdığı “İzmir Rüyası” adlı ikinci şiirini edebiyat öğretmeni Vasfi Bey’e ithaf eder. Kurtuluş Savaşı yıllarında İstanbul'dan Ankara’ya geçenler arasındadır. Kastamonu’dan geçtiği sırada ünlü şair Mehmet Akif Ersoy ile de görüşme ve tanışma fırsatı bulur. İlk şiirlerini Mehmet Akif Ersoy ’a göstermiş ve  onun beğenisini kazanmıştır. Ankara’ya gelen Orhan Şaik Gökyay Ankara Darülmuallimi’nin (öğretmen okulu) son sınıfına kaydolur. Eğitim yapma fırsatını tekrar elde eder etmez. Ankara Darülmuallimi(Öğretmen Okulu ) ‘ne girmiş, bu okulu bitirerek 1922 yılında çok sevdiği öğretmenlik mesleğine başlamıştır.

Ankara Darülmuallimin’i çok iyi derece ile bitirdikten sonra aynı yıl öğretmenliğe başlar. 1922 yılından itibaren Giresun’un Piraziz nahiyesinde, Samsun ve Balıkesir 'de daha sonra bir yıl da Samsun’da öğretmenlik yaptıktan sonra Balıkesir’e tayin edilir. Balıkesir 'de görev yaptığı sırada şair Edremitli Ruhi Naci’nin (Sağdıç) desteğiyle Çağlayan isminde bir edebiyat dergisi çıkarmaya başlamıştır. Bu dergide ve takma isimle yazı ve şiirlerini yayımlamaya başlar.  1924-1926 yılları arasında çıkan 15 günlük bu dergide Mehmet Akif Ersoy,  Tokadizade Şekip ve Hasan Basri (Çantay) gibi devrin önemli şair ve yazarlarının da eserlerini yayınlar. [5]  ( İSMAİL E. ERÜNSAL, https://islamansiklopedisi.org.tr/gokyay-orhan-saik  ) 1927 tarihinde önce Kastamonu İdadisinin son sınıfına kaydolarak bu okuldan mezun olur. Ardından hem İstanbul Darülfünunu Edebiyat Fakültesi’ne hem Yüksek Öğretmen Okulu’na kaydolarak öğrenimini her iki okulda birden sürdürmeye başlamıştır. Edebiyat Fakültesi’ndeki hocası  Fuad Köprülü  'dür.  Fuad Köprülü ‘den çok etkilenmiş ve edebiyat araştırmalarına da merak sarmaya başlamıştır.  Bu okulda iken Almancasını da ilerletmeye başlamıştır. 

O.Şaik Gökyay 15 Ekim 1930’da Edebiyat Fakültesini bitirmiş ve 29.3.1931’de Kastamonu Lisesi Edebiyat öğretmeni olarak görevine başlamıştır. Bu yıldan sonra artık bir edebiyat öğretmenidir. Kastamonu, Malatya, Edirne, Ankara, Eskişehir ve Bursa'da edebiyat öğretmenliği yapar.  "Bu Vatan Kimin" adlı en meşhur şiirini Bursa'da iken yazmış, bu şiir oldukça ses getirmiştir. Edebiyatçı ve şair olarak bu şiiri ile önemli bir ölçüde ün kazanmıştır.

Edirne'de görev yaptığı sırada kendisi gibi öğretmenlik yapan Ferhunde Sarıoğlu ile evlenir. Lakin çiftin bu evliliklerinden çocukları olmamıştır.[6]1938 yılında Dede Korkut Hikâyelerini yayınlar  Edebiyat tarihimizi açısından son derece önemli bir eser yayımlamış olmasından dolayı Bu eser ile “Dede Korkut’un torunu” unvanını almıştır.

Öğretmenlik yaşamına 1939’dan itibaren Ankara’da, yeni kurulan Musiki Muallim Mektebi’nde (Ankara Devlet Konservatuarı) öğretmen ve müdür olarak devam eder. Bu sıralarda Konservatuar Marşı’nı yazmıştır. En önemli araştırmalarından birisi olan “ Kabusname ” ilk defa 1944’te yayımlanır.

1944 yılında konservatuar müdürü iken okul arkadaşı Hüseyin Nihal Atsız’ı evinde misafir etmesi üzerine “Irkçılık-Turancılık davası" nedeniyle görevine son verilir ve, tutuklanarak İstanbul’a gönderilir.  Bu tutuklanma sonrasında hapishanede işkence de görmüştür.[7] On bir ay süren tutukluluk ve yargılanma sürecinin ardından beraat edip yeniden öğretmenlik mesleğine geri iade edilir.  Galatasaray Lisesi’nde öğretmenlik (1947-1951), Londra kültür ataşeliği ve öğrenci müfettişliği (1951-1954), İstanbul (Çapa) Eğitim Enstitüsü’nde öğretmenlik (1954-1959) görevlerinde bulunmuştur.

1957’de “ Katip Çelebi Hayatı, Şahsiyeti, Eserleri” adlı kitabını yayımlayan Gökyay, büyük önem verdiği  Katip Çelebi  ’nin eserleri üzerinde çalışmalarını onun "Tuhfetü'l-Kibar fi Esfari'l-Bihar" ile "Mizanü'l-Hakk fi ihtiyari'l-Ahakk" adlı eserlerini bugünün Türkçesi ile yayınlamıştır.

1959-62 yılları arasında Londra Üniversitesi School of Oriental and African Studies’te Türk Dili ve Edebiyatı okutmanı olarak çalışmış, 1967 yılında eski görevine dönerek aynı yıl yaş haddinden emekliye ayrılmıştır. 1962'de Türkiye'ye döndükten sonra Çapa Eğitim Enstitüsündeki görevine tekrar başlar.[8] 1967 yılında yaş haddinden emekli olur.

Emeklilik Yılları 

Gökyay, emekli olduktan sonra da eğitimcilikten kopmamıştır. 81 yaşında tekrar mesleğine dönmüş; eski görev yeri olan Çapa Eğitim Enstitüsü’nde, Marmara ve Mimar Sinan Üniversitelerinde ders vermiştir.

 

Yazılarını Türk Dili, Nesil, Türk Folklor Araştırmaları, Çağrı, Oluş, Ülkü, Türk Folkloru, Musiki Mecmuası, Türk Dili, Tarih ve Toplum, gibi dergilerde eleştiriler yayınlamış,  eleştirilerini 1982’de “Destursuz Bağa Girenler” adlı bir kitapta toplamıştır. [9]ABD’deki Princeton Üniversitesi, 1984’te iki ciltlik bir eser hazırlayarak ona ilk bilim armağanını sunmuştur. 1988’de Türklük Bilgisi Araştırmaları Dergisi’nin 6. ve 7. sayıları ‘Gökyay' a Armağan’ olarak çıkar. 1989’da İstanbul Üniversitesi tarafından kendisine fahri doktorluk diploması verilir.. [10] 1991’de Devlet Sanatçısı unvanı ile ödüllendirilmiştir. Değerli kitaplardan oluşan kütüphanesini 1984’te kurulan Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Kütüphanesi’ne bağışlamıştır.

ALDIĞI ÖDÜLLER

Orhan Şaik Gökyay bugüne kadar (1994)çeşitli dallarda ödül kazanmıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın’’Anıtkabir Senaryosu Yarışması’’birincilik ödülünü 1972’de,yine aynı Bakanlığın’’Türk Kültür ve Sanatı Hizmet Ödülü’nü 1981 yılında almıştır. Ayıca 1982 yılında ‘’İhsan Hınçer Türk Folkloruna Hizmet Ödülü’ne layık görülmüş ve 1988’de Türk Yazarlar Birliği’nin ‘’Türk Kültürüne Hizmet Ödülü’’nü kazanmıştır.[11]

Prof. Dr. Günay Kut, onun eserlerini “şiirleri, makaleleri, telif kitapları ve çevrileri” olarak dört bölümde incelemiştir. Bu çalışma, 1989’da yayımlanır. Yetmiş yılık öğretmenlik hayatında binlerce öğrenci yetiştiren Orhan Şaik Gökyay, 2 Aralık 1994 tarihinde vefat etti ve cenazesi ertesi gün Üsküdar'daki Nakkaştepe Mezarlığı'nda toprağa verilmiştir.

“Bu Vatan Kimin” şiiri ile hafızalarda yer etmiş vatansever bir şairdir. Edebiyat alanında şairliğinden çok eleştirmenliği ve araştırmacılığı ile öne çıktı. Dil konusunda yaptığı en önemli çalışma Dede Korkut hikâyelerini sadeleştirmesidir. Yetmiş yıl boyunca öğretmenlik yaptı, binlerce öğrenci yetiştirdi.

Bestesi Arif Sami Toker’e ait olan ve Türk Müziği’nin klasikleri arasında sayılan “Çıksam Şu Dağların Yücelerine” şarkısının güftesinin yazarıdır.

Yaşamı boyunca yalnızca beş şiirini Türkçe ve İngilizce olarak 1976’da yayımlamış olan şairin şiirleri ölümünden sonra “Bu Vatan Kimin” adı altında kitaplaştırılmıştır.(1994).

EDEBİ KİŞİLİĞİ

Arapça, Farsça, Almanca, İngilizce dillerini bilmekten ve güçlü edebiyatçılıktan gelen bir salahiyetle, edebiyat ve dil vadilerinde yayınlanan eserlerdeki yanlışları ve hataları bulmakta ve eleştirmekte eşsiz bir ustalık gösteren O. Şaik Gökyay'ı sadece bir şair ve ya eleştirmen olarak görmek yanlış olacaktır. Osmanlıcadan günümüz Türkçesine çevirdiği, ,  Dede Korkut Hikayeleri , Kabusname ve Katip Çelebi’den yaptığı çeviri ve incelemeleri ile Fahri doktorluk unvanını layıkıyla hak eden bir araştırmacı, şair, yazar, eleştirmen ve bilim adamıdır.

Bilgi seviyesi ve eleştirilerindeki kabiliyetiyle Edebiyat Prof.larının gözünü korkutan şair bir ara Prof. Dr. Nihat Sami Banarlı ile beraber çalışmışlar hatta birbirlerine dargın ve kırgın kalmışlardır. [12]Bilim bahanesiyle Türk diline yapılan her türlü haksızlığın karşısında durmuş olan şairin hayatı boyunca Türk dilini ve kültürünü geliştirmek için çaba sarf ettiği söylenebilir.

Orhan Şaik Gökyay şairlikten ziyade değerli bir araştırmacı dilci ve eleştirmendir. Türk diline ve edebiyatına çok önemli katkıları olan bu değerli ve çalışkan şairin şiirleri kadar edebiyat tarihimize yaptığı çok önemli araştırma, inceleme ve tercümeleri olmuştur. Tercümeleri Osmanlıcadan günümüz Türkçesine yaptığı çeviriler şeklindedir. Türk diline ve kültürüne çok saygısı olan şairin : "Türk kültürüne, gelenek, göreneklerine ve her türlü millî değerlerine karşı en küçük bir aşağılamaya tahammülü yoktu. Bunlarla âdeta kedinin fare ile oynaması gibi oynar, alaya alır ve sonra belgeleriyle, örnekleriyle gerçekleri öğretirdi." [13]

Şâir; lirik, epik, ince duygulu, keskin manalı şiirler yazmıştır. Vatan sevgisi, millî duygu ve idealler, sanatının hâkim temasını teşkil etmiştir.

Orhan Şaik Gökyay’ın 61 şiiri biliniyor. Bunlardan 21’i aruz, 29’u hece vezniyle yazılmış. Diğer 11 şiiri serbest olarak kaleme alınmış. Üç şiirini “Nalân”, “Birisi” ve “Meserret” takma adlarıyla yazmış, Nalan ve Meserret adıyla yazdığı şiirleri kendine ithaf etmiş. On şiirinde “Gökyay”, bir şiirinde “Şaik”, iki şiirinde de “Meçhul” mahlâsını kullanmıştır. Diğerlerinde bir mahlas bulunmamaktadır.[14]

Orhan Şaik Göyay’ın en kıymetli eseri 1938 yılında basılan "Dede Korkut"tur.  Dede Korkut üzerinde dört kez kitap hâklinde çalışmalar yapmış 1973’te bastırdığı Dedem Korkutun Kitabı adlı çalışması bu çalışmalarının en olgunu olmuştur. Dede Korkut’ta adı geçen kişiler, dil ve üslup, motifler, töreler; devlet, kabile, kavim ve kişi adlarına da yer vermiştir. O. Şaik Gökyay’ın Dede Korkut adlı kitabı hakkında yapıldığı çalışmalar Edebiyat tarihimiz açsından en önemli çalışmalarının başında gelir.

Kâtip Çelebi üzerine yaptığı çalışmalar da edebiyatımız açısından çok önemli çalışmalar olmaktadır. Kâtip Çelebi konusunda ise toplamda altı kitap yayımlamıştır. Kâtip Çelebi hakkında yaptığı araştırmalar Tuhfetü'l-Kibar fi Esfari'l-Bihar ile Mizanü'l-Hakk fi ihtiyari'l-Ahakk adlı eserlerini bugünün Türkçesi ile yayınlamış olması edebiyatımıza yaptığı diğer önemli katkılardır.

Mercimek Ahmet’in Kabusname adlı eseri üzerinde yaptığı çalışma da oldukça mühimdir. Emir Unsurü'I-Meali Keykavus'un 1082 yılında, oğlu Giylanşah için "Nasihat-name" türünde yazılmış bu eser, gerek dili, gerek toplumun değer yargılarını belirtmesi bakımından önem taşımaktadır.

Orhan Şaik Gökyay’ın ilk şiirleri Kastamonu’da iken Açıksöz isimli gazetede yayımlanmıştır. Daha sonraki yazı ve şiirleri Balıkesir’de yayımladığı Çağlayan Işık, İzmir'e Doğru, Yarın, Oluş, Çığır, Galatasaray Dergisi, Türkiyat Mecmuası, Atsız Mecmua, Orhun, Yücel, Ülkü, Çağrı, Doğu, Türk Yurdu, Hisar, Türk Dili, Belleten, Güzel Sanatlar Mecmuası, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, Çevren, Musiki Mecmuası, Milli Kültür, Gergedan, Türk Folklor Araştırmaları, Türk Folkloru, Gösteri, Osmanlı Araştırmaları, Tarih ve Toplum, Tarih Enstitüsü Dergisi, Kaynaklar, Folklor ve Etnografya Araştırmaları gibi çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlanmıştır. ( PROF. DR. ABDULLAH ŞENGÜL, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/orhan-saik-gokyay ) Orhan Şaik’in ilk şiirleri aruz ölçüsü ile yazışmıştır. Daha sonra ise hece ölçüsü ve geleneksel şiire yönelmiş en başarılı şiirleri de bu tarzda yazdığı şiirleri olmuştur.” Bu Vatan Kimin? “ Adlı şiiri ile şöhret bulan Orhan Şaik Gökyay’ın şiirleri ölümünden sonra bu şiirin adı ile bir arada toplanmıştır. 1994. Şiirlerinde vatan sevgisi, cumhuriyet, kahramanlık, tarih, tabiat ve beşeri konular işlemiştir.

70 yıllık öğretmenliğinin en güzel yıllarını, savaş yıllarında geçirdiği Piraziz’deki (Giresun) öğretmenliği olduğunu söyleyen Gökyay’ın, Hüseyin Nihâl Atsız’ı da bir müddet kendi hanesinde misafir etmiş bu yüzden de tutuklanmıştır. Yazılarından da anlaşılacağı gibi Türkçü düşünceleri ağır basan bir şairdir. Onun bu yönüne şiir ve yazılarında da rastlamak mümkündür. “Destursuz Bağa Girenler" ve "Dûçent name"adlı eserlerinde 1936-1982 yılları arasında yazdığı 47 eleştiri yazısı yer almaktadır.

, Orhan Şaik Gökyay, Orhan Seyfi Orhon ,  Yusuf Ziya Ortaç ,  Faruk Nafiz Çamlıbel H ve  Mehmet Akif Ersoy idi. Sonra bunlara  Necip Fazıl Kısakürek,  Ahmet Kutsi Tecer ,  Arif Nihat Asya ,  Zeki Ömer Defne  ,  Mustafa Seyit Sutüven ,  Yahya Kemal ve  Ahmet Haşim gibi önemli şairlerimiz ile çağdaştır.

ESERLERİ [16]

Dede Korkut,Arkadaş Basımevi,İstanbul,1938

Bugünkü dilde Dede Korkut Masalları,A.Halit Kitabevi,İstanbul,1939

Devlet Konservatuvarı Tarihçesi,Maarfi Basımevi,Ankara,1941

Kabusname(Mercimek Ahmet),Yeniden gözden geçiren:O.Şaik Gökyay,Maarif Matbaası,İstanbul,1994; 2.bas.(1966),3.bas.(1974)

Katip Çelebi;Hayatı,Şahsiyet ve Eserleri,TTK Basımevi,Ankara,1957

Zekerriyazade,Ferah Cebre Fetihnamesi;Açıklamalarla hazırlayan:O.Şaik Gökyay,Hilal Matbaacılık,İstanbul,1975

Bugünkü Dille Dede Korkut,Remzi Kitabevi,İstanbul,1964

Düçent-name:Doğan Kardeşler Matb.,İstanbul,1964

Katip Çelebi’den Seçmeler,Milli Eğitim Bas.,İstanbul,1964

Ahmet Rasim,Eşkal-i Zaman, Hazırlayan:O.Şaik Gökyay,Milli Eğitim Bas.,İstanbul,1969

Katip Çelebi,Mizanü’l-Hakk fi İhtiyar’l Ahankk(En Doğruyu Sevmek İçin Hak Terazisi),Milli Eğitim Bas.,1972,Kervan Yay,1980

Dede Korkud’un Kitabı,Milli Eğitim Bas.,İstanbul,1973

Katip Çelebi,Tuhfetü’l-Kibar fi Esfari’l-Bihar(Deniz Savaşları Hakkında Büyüklere Armağan),Açıklamalarda Yayına Haz.:O.Şaik Gökyay,Milli Eğitim Basımevi,İstanbul,1973;Kervan Yay., 1980

Dede Korkut Hikayeleri,Milli Eğitim Basımevi,1976,Kervan Yay.,1980;Dergah,1985

Bir Kaç Şiir(İngilizcede çevrileri ile birlikte),Hilal Matb.,1976,İstanbul,

Gelibolulu Mustafa Ali,Mevaidü-nefais fi Kevaidi’l Mecalis(Görgü ve Toplum Kuralları Üzerinde Ziyafet Sofraları),Hazırlayan:O.Şaik Gökyay,2 cilt,Kervan Yay., İst., 1978

Destursuz Bağa Girenler,Dergah Yay.,İstanbul-1982

Katip Çelebi(Yaşamı,Kişiliği ve Yapıtlarından Seçmeler), Türkiye İş Bank. Kültür Yay.,Ankara,1982

Gelibolulu Mustafa Ali,Halatu’l-Kahire Mine’l-Adati’z-Zahire,Sadeleştiren:O.Şaik Gökyay,Kültür ve Turizm Bak.Yay.,Ankara,1984

Katip Çelebi,Kültür ve Turizm Bak., Yay.,Ankara,1986

Molla Lütfi, Kültür ve Turizm Bak., Yay.,Ankara,1987

 

 https://edebiyatvesanatakademisi.com/category/orhan-saik-gokyay-siirleri/474

 

FAYDALANILAN KAYNAKLAR

[1]Dr.Günay KUT,Orhan Şaik Gökyay,Kültür Bakanlığı Yay., Türk Büyükleri Dizisi,Ankara,1989 )

[2]Dr.Günay KUT,Orhan Şaik Gökyay,Kültür Bakanlığı Yay., Türk Büyükleri Dizisi,Ankara,1989 )

[3] Kutlu Özen O. Şaik Gökyay,  https://www.kutluozen.com/default.asp son erişim -12*23*2012

[4] Kutlu Özen O. Şaik Gökyay,  https://www.kutluozen.com/default.asp son erişim -12*23*2012

[5] https://tr.wikipedia.org/wiki/Orhan_şaik - gökyay )

[6] https://tr.wikipedia.org/wiki/Orhan_şaik - gökyay )

[7] Nuri Bingöl, “Bir Yürek Şairi Orhan Şaik Gökyay “Sayhadergi.com, 25.02.2008

[8] https://www.iletisim.com.tr/kişi/orhan-şaik-gökyay ) son erişim -12*23*2012

[9] ttp://tr.wikipedia.org/wiki/Orhan_şaik - gökyay ) son erişim -12*23*2012

[10] Kutlu Özen, Orhan Şaik Gökyay Hocamızı Da Yitirdik,https://www.kutluozen.com/)

[11] Kutlu Özen, Orhan Şaik Gökyay Hocamızı Da Yitirdik,https://www.kutluozen.com/)

[12] https://yenisafak.com.tr/arsiv/2002/ocak/19/kultur.html ). son erişim -12*23*2012

[13] Ahmet Özdemir,ORHAN ŞAİK GÖKYAY, .ufukotesi.com/yazigoster.) son erişim -12*23*2012

[14] Ahmet Özdemir,ORHAN ŞAİK GÖKYAY, .ufukotesi.com/yazigoster.) son erişim -12*23*2012

[15] https://yenisafak.com.tr/arsiv/2002/ocak/19/kultur.htm son erişim -12*23*2012

[16] Kutlu Özen, Orhan Şaik Gökyay Hocamızı Da Yitirdik,https://www.kutluozen.comson erişim -12*23*2012

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar

Esa

Esa

2 years ago

Orhan Şaik Gökyay Hakkında Kaynakça    Kaynakça   Alpay Kabacalı, Kültürümüzden İnsan Adaları, İstanbul 1995, s. 13-17. Birol Emil, “Son Büyük Hoca da Gitti, Orhan Şaik Gökyay”, Türk Edebiyatı, sy. 255, İstanbul 1995, s. 77-80. Erünsal, İsmail E. (1996). “Orhan Şaik Gökyay”. İslâm Ansiklopedisi. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları. C.14. s.144-146. Gönül A. Tekin, “Orhan Şaik Gökyay”, a.e., XXII/133 (1995), s. 38-39. Gültekin Koç, Orhan Şaik Gökyay (lisans tezi, 1973), AÜ DTCF. Günay Kut, “Orhan Şaik Gökyay”, a.e., VI (1984), s. I-IX. Günay Kut Orhan Şaik Gökyay, Ankara 1989. Günay Kut “Hocam Orhan Şaik Gökyay’la Hasbihal”, TT, XXII/133 (1995), s. 34-37. Kut, Günay (1982). "Orhan Şaik Gökyay". Journal of Turkish Studies-Türklük Bilgisi Araştırmaları (Orhan Şaik Gökyay Armağanı) (Yayına Hazırlayan: Şinasi Tekin-Gönül Alpay Tekin). Volume: VI. s. I-IX. Kut, Günay (1989). Orhan Şaik Gökyay. Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları. Kurtuluş Kayalı, “Kültürel Erozyona Tepki ya da Orhan Şaik Gökyay’ın Entellektüel Olarak Önemi”, Folklor/Edebiyat, I/2, İstanbul 1995, s. 60-65. Maden, Said (1984). "Orhan Şaik Gökyay'ın Şiir Dünyası". Journal of Turkish Studies-Türklük Bilgisi Araştırmaları (Orhan Şaik Gökyay Armağanı). S. VII. s. XVII-XX. Mahmud Şakiroğlu, “Dede Korkud’un Torunu, Kâtib Çelebi’nin Evlâdı Orhan Şaik Gökyay’ın Ardından: Tarih Metni Neşri ve Araştırmaları Hakkında”, TT, III/15 (1995), s. 42-45. Necdet Sakaoğlu, “Durağı Cennetin Söz Bahçeleri Olsun...”, a.e., XXIII/136 (1995), s. 5-8. Necdet Öztürk, “Orhan Şaik Gökyay: Hayatı ve Eserleri”, TDA, sy. 94 (1995), s. 27-45. Prof.Dr.Günay KUT,Orhan Şaik Gökyay,Kültür Bakanlığı Yay., Türk Büyükleri Dizisi,Ankara,1989 ) Orhan Şaik Gökyay, Seçme Makaleler 1: Eski, Yeni ve Ötesi, İstanbul 1995, s. 25-39. Ülkü Öztürk, Orhan Şaik Gökyay’ın Ozanlığı (lisans tezi, 1980), AÜ DTCF. Ülkü Öztürk,  “Orhan Şaik Gökyay’ın Bibliyografyası”, TUBA, VI (1984), s. X-XVII. Sait Maden, “Orhan Şaik Gökyay’ın Şiir Dünyası”, TUBA, VI (1984), s. XVIII-XX. ŞAHAMETTİN KUZUCULAR,ORHAN ŞAİK GÖKYAY HAYATI EDEBİ KİŞİLİĞİ ESERLERİ, https://edebiyatvesanatakademisi.com/Arama.aspx?id=38553  “Gökyay”, TA, XVII, 510. “Gökyay”, TDEA, III, 355-356.