11.06.2015
AFYON İÇMEK MAZMUNU
Aslı, Efyun olan afyon, haşhaştan elde edilen narkotik bir maddedir. Haşhaşın donmuş sütü olan Afyon veya efyun içmek divan şiirinde sık kullanılan bir mazmundur.
Afyon, haşhaş tohumlarının çizilmesiyle sızan, içinde morfin ve kodein gibi uyuşturucu maddeler bulunan, [1]süte benzer özsuyunun toplanmasıyla elde edilen uyuşturucu bir maddedir. Eski devirlerde haşhaş ve afyon kullanımının oldukça yaygın olduğu ortaya çıkmaktadır. Öyle ki kalenderi dervişlerinin pek çoğunun afyon içtiği, üzerlerinde mutlaka, esrar veya afyon kesesinin bulunduğu ,[2] diğer pek çok tarikatlar ve dervişlerinin hatta divan şairlerinin de pek çoğunun afyon içtiği anlaşılmaktadır. ( bkz Kalenderilik Felsefesi Fikriyatı ve Yaşama Biçimleri- KALENDERİLİKTE İSLAMİYET DIŞINDAKİ ETKİLER )
Erenler! Tâlib-i esrâra bizden çok niyâz eylen
Şarâb-ı aşkın a’lâsın içen abdâla aşk olsun Âgehi
Erenler! Esrar içip dalga geçen abdâllara bizden selam söyleyin, aşk şarabının a’lâsını içerek mest olmuş varsa afiyet olsun yerine aşk olsun diyelim”[3]
Âşık ki sûz-ı aşk ile uryân olup gezer
Abdâldur ki âlemi hayrân olup gezer Bâki
Gel içegör u cür’adan
Kaldır perdeyi aradan
Eski şiirde afyon şaraba katılan, sarhoşların sızmasını sağlayan “ afyona şarap attım” darbı meselini oluşturan, mercimek veya nohut büyüklüğünde yutulan keyif verici bir madde olarak anlatılır. Şarab’ı bırakarak afyona başlamak dalgadan kaçarken girdaba düşmeye benzetilmiş, eski şiirde sık sık beng ve bade, afyon ile şarap karşılaştırılması yapılmış, Saki nameler de bunlardan söz edilmiş, hatta Fuzuli’nin Beng ü Bade [4]eserin de de olduğu gibi müstakil olarak yazılmış mesnevilerin konusu dahi olmuştur. Kimi şairler ise şarabın afyondan üstün olduğu konusunu işlemişlerdir.
Ak sülümen ve süblime yutmak gibi ileri derecelere de varan afyon yutmakla ilgi yazılmış şiirlere göre ramazan aylarında afyon macunu yutarak yatmak gibi adetlerin de olduğunu göstermektedir. [5]
Badeye afyon kodu kendi eliyle sakisi
Devrini seyr eyleye bu bezm-i hilafı adenin ( Sa’di )
Eskiden afyon iki üç katlı kağıtlara sarılıp yutulur kağıtlar eridikçe kat kat keyif verir buna da kefenleme derlemiş.
Ramazanda sarıp afyona kefen
Mideni mürdeye etme medfen ( Nabi)
Afyon sarıp içmek ise eski şiirde Habb-ı müzehheb olarak adlandırılmıştır. ( Altınlanla süslü uyku) Günümüzde altın vuruş deyimi de buradan gelmiş olmalıdır. Divan şairlerinin pek çoğu afyonu şaraba üstün tutmuştur. Afyon bir kutuda saklanır ve içilirmiş.
Olanlar mübtela –yı keyf-i halin arttırı dağın
Ki afyon harların gün gün gıdası artar eksilmez ( Seyyid VEHBİ)
Beytinde de görüldüğü gibi afyonun diğer bir tabiri de gıdadır.
Görüp esrâr-ı hatt u hokkâ-i la’lin ferâh buldum
Bakup ruhsârına hayrân olup seyr-i bahâr itdüm Nev’î G 303/4
Esrar sarhoşlarına eskiler ‘hayran’ demiş olduklarından esrar, afyon ve hayran betilerde bir arada kullanılmıştır. Beng, bade, cura, curadan, hayran, okka, hokka, kutu, enfiye, habb gibi unsurlar afyon ile birlikte kullanılmıştır. ( BKZ : KABAK ÇEKMEK ) BENG -ESRAR- İÇMEK ) Huşber, kabak, habb- ı müzehhep, gam, gıda, gubar ise afyonun benzetildiği benzetmeler olarak kullanılmıştır. ( Bkz: Fuzuli Beng ü Bade Hakkında ve Özeti- )
Kendinden geçdi belâ güşteleri hande ile
Meğer esrâr-ı gamın anları hayrân etdi Emrî
Esrâr-ı muhabbetün ki hayrânlarıyuz
Gülzâr-ı gamun murg-ı hoş-elhânlarıyuz Râmî Ru
Afyon-ı hâl gerçi ki rûhun gıdasıdur
Elmâs-ı rîze-i müje göz tûtiyâsıdur Şeyh Gâlib
Seng-i efyûn-ı gamuñ hey niçe keyfiyyet olur
‘Âşık-ı haste-dilüñ mevtine hoş ‘illet olur Ravzi Hayatı ve Edebi Yönü ( Edincik- 16. Yy )
İLGİLİ LİNKLERİMİZ
KAYNAKÇA
[1] Abdulkadir ERKAL, DİVAN ŞİİRİNDEAFYON ve ESRAR, https://turkoloji.cu.edu.tr/ESKI%20TURK%20%20EDEBIYATI/A.%20ERKAL-DIVAN
[2] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/kalenderilik-felsefesi-fikriyati-ve-yasama-bicimleri/74054
[3] Abdulkadir ERKAL, DİVAN ŞİİRİNDEAFYON ve ESRAR, https://turkoloji.cu.edu.tr/ESKI%20TURK%20%20EDEBIYATI/A.%20ERKAL-DIVAN
[4] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/fuzuli-beng-u-bade-hakkinda-ozeti/76640
[5] M. Talat Onay, Edebiyatımızda Mazmunlar, MEB, İstanbul 1996, shf 83
0
0
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın