Abdullah Cevdet Karlıdağ ( Meşrutiyet Dönemi)

03.06.2015



 

 

Abdullah Cevdet Karlıdağ (9 Eylül 1869; Arapgir, Malatya - 29 Kasım 1932, İstanbul), Kürt asıllı  siyasetçi, düşünür, göz hekimi, şair ve çevirmen.

 

  1. Meşrutiyet döneminde  sonran İttihat ve Terakki’ye dönüşecek olan  İttihâd-ı Osmani Cemiyetini kuran beş tıbbiyeliden birisi Türkiye’nin ilk kadın ve işçi hakları savunucularından Tıp, felsefe, sosyoloji, siyaset alanlarında yetmişten fazla eserin yazarı veya çevirmenidir.

 

Arapgirli tabur imamı Hacı Ömer Vasfi Bey'in oğludur.   9 Eylül 1869 günü Arapgir'de dünyaya geldi. Öğrenimine Hozat’ta başlayarak  “Hozat ve Arapkir’deki ilköğrenim yıllarından sonra, Mamuret-el-Aziz Askeri Rüştiyesi ’ne kaydoldu.[1] (Elazığ Askeri Ortaokulu)  ve sonrasında  Kuleli Askeri Lisesi'nden de mezun olarak Askeri Tıbbiye ‘ye girdi.

 

Okul yıllarında iken yazdığı şiirlerini Abdülhak Hamid'in isteğiyle    kitap haline getirdi. [2] İlk şiirlerinde Namık Kemal, Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamid ve Halit Ziya'nın etkileri görüldü. [3]

Tıbbiye ’de iken  doğa bilimlerinden etkilendi ve mekanik materyalist görüşleri benimsemeye başladı. 1889’da sonradan İttihat ve Terakki’ye dönüşecek olan İttihad-i Osmani Cemiyeti adlı  örgütü kurdu.  Bu cemiyet 1908 Devrimi’ne yol açtı ve 1918’e kadar devlet yönetimine egemen oldu.   Bu tip siyasal faaliyetleri nedeniyle  birkaç kez tutuklandı, bir süre okuldan uzaklaştırıldı buna rağmen 1894’te tıp öğrenimini tamamlayarak, göz hekimi oldu.[4]

 

Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde göreve başladı.  [5] Dr. Diran Acemyan’ın asistanı olarak Haydarpaşa hasta hanesinde göz doktoru yardımcılığına tayin edildi. Prens Sabahattin’in düşüncelerini destekleyen Abdullah Cevdet genç Türklerin ancak sosyolojiyi iyi anlayarak kültürel dönüşümü gerçekleştirebileceklerini savunuyordu. , Geçici görevle Diyarbakır’a gittiğinde  İttihat ve Terakki’nin Diyarbakır şubesini kurdu. Bu kentte İttihat-i Osmani cemiyetinin gelişmesi için çalıştı. Ziya Gökalp’in de bulunduğu pek çok kimseyi cemiyete üye kaydetti. Ziya Gökalp’in intihar girişimine  müdahale eden ve  kurtaran kişi oldu. [6]

 

Abdullah Cevdet ,  “biyolojik materyalist görüşlerden hareketle toplumsal gelişmeyi sağlayarak “seçkin” bir topluluğun oluşturulması gerektiğini düşünmeye başlamıştı. Onun bu düşüncelerinden çok etkilenen Ziya Gökalp’in de  örgüte girmesini sağladı.[7] Bu örgüt  Ziya Gökalp’in  Baytar Mektebine girmesine ve İstanbul’daki İttihat ve terakki faaliyetlerine dâhil olmasına vesile olacaktı.

 

1895'te Diyarbakır’dan  İstanbul’a döndüğünde tutuklandı ve Trablusgarp Merkez Hastanesi'nin göz hekimliğine tayin edildi.  Fakat gizli  cemiyet çalışmalarına orada da devam ettiği anlaşılınca  otuz üç arkadaşıyla birlikte Erbâb-ı fesâddan (bozgunculardan) tutuklandı. Hapsedildikten dört ay sonra Fizan'a sürgün edildi. Bu yıllarda Ahmet Rıza ve Mizancı Murad’ın Paris’te  neşrettikleri; Mizan, Meşveret ve Mechveret Supplement Français adlı dergilere imzasız ve “Bir Kürt” takma adıyla yazılar gönderdi. [8] Fizan’a   sürgün edildiğini    öğrenince, önce Tunus'a oradan 1897 yılında Fransa'ya geçti.

Bu sırada Jön Türkler bölünmeye başlamış,   Mizancı Murad Bey, Saray ile anlaşmışken  Ahmet Rıza Bey  muhalefete devam ediyordu. Abdullah Cevdet Paris’te muhalif grubuna katıldı. Aralık 1897’de,Cenevre’ye geçerek Jön Türker’in merkezi yayın organı Osmanlı gazetesini Türkçe ve Fransızca çıkarmaya başladı. [9] Aynı dönemde Meşveret, Mechveret, Supplement Français, Kanun-ı Esası, Sada-yı Millet ve Kürdistan dergilerinde de yazılar yazıyordu. [10] Mısır’da çıkan Kânun-i esasi, Romanya’da yayınlanan Sadâ-yı millet, Cenevre ve Londra’da yayınlanan Kürdistan dergilerinde bir Kürt takma adıyla yazılar gönderiyordu.[11]

 

Bu yıllarda çeviriler de yapmaya başladı. Schiller’in Giyom Tell , Vittorio Alfieri’nin, "Della Tirannide"adlı kitabını Türkçe ’ye çevirdi.   Cenevre’de  "Kahriyat " adlı  şiir kitabını yayımladı. [12] Abdülhamit’in  siyasi yazılar yazmaması ve İstanbul’a dönmemesi koşuluyla kendisini Viyana elçilik doktorluğuna atama önerisini kabul etti. 1899’da Viyana sefareti tabipliğine tayin edildi. İlk zamanlarda maaşını  İttihat ve Terakki’ye gönderdi.  Daha sonra bundan vazgeçtiği için arkadaşlarıyla arası açıldı. 1903’te büyükelçi Mahmut Nedim Paşa’yı tokatlaması yüzünden Avusturya’dan sınır dışı edildi. [13] Cenevre’ye  tekrar dönmek ve örgütün yayın organı Osmanlı gazetesini çıkarmaya devam etmek zorunda kaldı.

 

1904’te Cenevre’de  İçtihat  basımevini ve dergisini kurdu.   1904 yılından öldüğü 1932 yılına kadar İçtihat dergisi ve onun adını çağrıştıran Cehd, İşhâd, İştihâd, Âlem, Eski İçtihad isimleri altında Cenevre, Mısır ve İstanbul’da bu dergiyi yayımlamayı sürdürdü. [14]

 

Osmanlı hükümetinin baskısı sonucu İsviçre hükümeti kendisini sınır dışı etti.  1905 Basımevini Kahire’ye taşıdı. Kahire’de iken  Âdem-i Merkeziyet Cemiyeti'nin üyesi oldu. Mısır’da  iken Dozy’nin Essai Sur L’histoire de L’islâmisme adlı kitabını Târih-i İslâmiyet adıyla tercüme etti.  Bu tercümesi ile dindar insanların duygularını rencide ettiği  için din düşmanı olarak anılmaya başladı.

 

1906’da başlayan meşrutiyet talebini de dile getiren Erzurum ayaklanmasını destekleyen yazılar yazdı. Meşrutiyet ilan edildiğinde  bir süre daha Mısır’da kaldı.

 

1910’da İstanbul’a dönerek matbaasını  ve İçtihat Evi’ni kurdu. ". İçtihat dergisini 24. sayıdan itibaren çıkarmayı sürdürdü. İttihat ve Terakki cemiyeti ileri gelenleriyle arası açık olduğundan Cağaloğlu’ndaki evi aydınların sık sık gelip gittikleri, tartıştıkları bir mekân haline geldi  bu durum ölümüne kadar devam etti.

 

Meşrutiyet yıllarında bu defa  İttihat ve Terakki yönetimine cephe aldı. , 1914’te  dergisinin yayınını durdurmak zorunda kaldı.  Damat Ferit Paşa tarafından Sıhhiye Genel Müdürlüğü’ne atandı.  Fahişelere genelev vesikası verilmesi uygulamasını başlattı.  Halktan gelen tepki üzerine  görevinden alındı.

 

Bu defa da  İngiliz Muhipler Cemiyeti’nin kuruluşunda  rol alıp ve Kürt Teali Cemiyeti’nde [15]]de çalışmaya başladı. İşgal yıllarındaki İngiliz yanlısı  oldu.  Kürt milliyetçisi örgütlerde yer aldı. [16] Vilâyât-ı Sitte’nin muhtariyeti (bağımsızlığı) için çalıştı. Cumhuriyet döneminde  “devlet hizmetinde ömür boyu görev almama” kararı verildi.  1 Mart 1922 tarihli 144. sayısında yeni bir din olarak Bahâîliğin kabul edilmesini tavsiye etti.[17]Neslimizi ıslah etmek, kuvvetlendirmek (ıstıfâ’ya tâbi tutmak) için Avrupa’dan ve Amerika’dan damızlık erkek getirmek gerekir” şeklindeki yazısı da büyük yankı buldu.  

29 Kasım 1932’de İstanbul’da kalp krizinden hayatını kaybetti. [18] Dinsiz olarak kabul edildiğinden Ayasofya Camii’ne getirilen cenazesi sahipsiz kaldı.  Birkaç belediye görevlisi tarafından Merkez Efendi Mezarlığı’na gömüldü. [19]

 

KAYNAKÇA 

 

[1] Hüseyin Akar, Abdullah Cevdet, https://www.akarhuseyin.com/?page_id=514

[2] Hüseyin Akar, Abdullah Cevdet, https://www.akarhuseyin.com/?page_id=514

[3] Abdullah Cevdet (Karlıdağ) , Kenthaber.com Arapgir-Malatya İz bırakanlar Sayfası, Erişim tarihi: 20.07.2011

[4] Hüseyin Akar, Abdullah Cevdet, https://www.akarhuseyin.com/?page_id=514

[5] Hüseyin Akar, Abdullah Cevdet, https://www.akarhuseyin.com/?page_id=514

[6] Zeki Arıkan, Dr. Abdullah Cevdet, Radikal gazetesi, 26.02.2006

[7]ŞAHAMETTİN KUZUCULAR, ZİYA GÖKALP HAYATI VE ESERLERİ, https://edebiyatvesanatakademisi.com/Arama.aspx?id=35088

[8] Osmanlı Tarihi Ansiklopedisi, Abdullah Cevdet Maddesi,

[9] Jön Türklerin Siyâsi Fikirleri 1895-1908 (Şerif Mardin, Ankara-1964); sh. 162

[10] Hüseyin Akar, Abdullah Cevdet, https://www.akarhuseyin.com/?page_id=514

[11] Osmanlı Tarihi Ansiklopedisi, Abdullah Cevdet Maddesi,

[12] Mustafa Gündüz, Ömrü Ateş Bir Şairin Feryâdı’: Abdullah Cevdet'in Şiirlerinde Sosyolojik Temalar, Mavi Yeşil Dergisi

[13] Sosyoloji.com.tr sitesi Abdullah Cevdet Sayfası, Erişim tarihi:20.07.2011

[14] Oğuzhan Saygılı, Abdullah Cevdet’in Doğru Anlaşılabilmesine Doğru

[15] Hüseyin Akar, Abdullah Cevdet, https://www.akarhuseyin.com/?page_id=514

[16] Hüseyin Akar, Abdullah Cevdet, https://www.akarhuseyin.com/?page_id=514

[17] Osmanlı Tarihi Ansiklopedisi, Abdullah Cevdet Maddesi,

[18] Bir Siyasal Düşünür Olarak Dr. Abdullah Cevdet ve Dönemi (M. Şükrü Hanioğlu, İstanbul-1981

[19] Yazarmezar.com sitesi Abdullah Cevdet sayfası, Erişim tarihi:20.07.2011

 Üye olarak ESA şairi ve yazarı olabilir, yazılara katkıda bulunabilirsiniz.

 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar