Sevgi Soysal Edebi Kişiliği ve Eserleri

25.10.2012

 


Sevgi Soysal

 

Sevgi Soysal (d. 30 Eylül 1936, İstanbul - ö. 22 Kasım 1976, İstanbul) Türk kadın romancı – yazar, çevirmen, programcı

 

 Biyografisi

 

Aslen Selanikli mimar-bürokrat bir babayla Alman bir annenin altı çocuğundan üçüncüsü olarak İstanbul’da dünyaya geldi Kızlık adı ve soyadı Sevgi Yenen’dir. [1] Babası Selanik göçmeni mimar Mithat Yenen, annesi ise Alman asıllı Annelise Rupp'’tur. [2]

 

1947 yılında Mimar Kemal İlkokulu'nu 1952’de Ankara Kız Lisesini bitirdi. 1953'te Ankara Üniversitesi, Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi'nde Arkeoloji eğitimine başladı. Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesinden [3] mezun oldu.

 

1955 yılında şair ve çevirmen Özdemir Nutku ile evlenen yazar [4]1956 yılında Şair ve çevirmen Özdemir Nutku ile birlikte Almanya'ya gitti. Bu yıllarda Almanya’da Göttingen Üniversitesi’nde arkeoloji ve  tiyatro derslerini izledi. 1958’de Türkiye’ye döndü. Özdemir Nutku ve Sevgi Soysal’ın evliliklerinden Korkut adını verdikleri bir oğulları dünyaya gelmişti.[5] Edebiyatçı eşi ile birlikte edebiyata atılan Sevgi Yener ( Soysal) Edebiyat dünyasına 1960'da yayınlan bir öyküsü ile atıldı.  İlk hikâye: kitabı ise 1962'de yayımlanan Tutkulu Perçem adlı eseri olmuştu. [6] 1960 ile 1961 tarihleri arasında Ankara’da Alman Kültür Merkezi ve İrtibat Bürosu’nda ve  Ankara  Radyosu’nda çalıştı. Bu dönemde, toplum karşısında bocalayan bireylerin tedirginlikleri ile bocalamalarını dile getiren ‘‘yeni gerçeklik’’ akımından izler taşıyan öykü ve yazılar yazmaya başlamıştı. Yazarın bu dönemdeki yazıları dönemin popüler dergileri olan "Dost", "Yelken", "Ataç", "Yeditepe" ve "Değişim" gibi sanat dergilerinde yayımlanmaya başlamıştı. [7]  Prof. Dr. Özdemir Nutku ile evli olduğu günlerde, Sevgi Nutku imzasını kullanıyordu. Bu yıllarda Özdemir Nutku ile yolları ayrılarak boşanmışlardı.

 

1961yılında tiyatro oyunculuğuna da merak sarmıştı. Ankara Meydan Sahnesi’nde Haldun Dormen’in yönettiği "Zafer Madalyası" adlı  oyunda tek kadın rolünü oynayarak oyuncu olarak da dikkatleri üzerine çekmişti. . İlk öykü kitabı olan ” Tutkulu Perçem” , adlı eseri de  1962 yılında yayımlandı. Bu eser ile öykücü olarak tanınmaya başlamıştı.

 

 "Zafer Madalyası" oyununda tanıştığı Başar Sabuncu ile 1965 yılında evlenerek Özdemir Nutku’ dan sonraki ikinci evliliğini yapmış oldu. Bu tarihten sonraki yazılarında Sevgi Sabuncu adını kullanmaya başlamıştı. [8]( bkz Tiyatrocu ve Yönetmen Başar Sabuncu Hayatı ve Çalışmaları )

 

Aynı yıl TRT’de program uzmanı olarak çalışmaya başladı. 1965-1971 arasında Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nda (TRT) program uzmanı olarak çalışmaya başlamış bu yıllar arasında edebiyat ile ilgisini de yoğunlaştırmıştı. 1965-1969 yılları arasında "Papirüs" ve "Yeni Dergi “’de hikâyelerini yayımlamayı sürdürmekteydi. [9]  1969'da yarım bıraktığı Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesi'nin Arkeoloji Bölümü'nü tezini de vererek mezun olup arkeoloji diplomasını aldı. Teyzesi Rosel’in kişiliğinden ve hayat hikâyesinden esinlenerek yazmış olduğu birbirine bağlı  hikâyelerden: oluşan "Tante Rosa" adlı eserini bu yıllarda tamamladı. Öyküleriyle yeni bir tarza yönelmiş, ağırlıklı olarak kadın sorunu ile  1960 sonrasında yaşanan sosyal ve siyasal olayları ele alan öyküler yazıyordu.

 

Edebiyata hikâyeleri ile atılan Sevgi Soysal 1969 yılından sonra roman türünde eserler vermeye başlamıştı. Kadın-erkek ilişkisi ve evlilik temasını işlediği ilk romanı olan "Yürümek" adlı romanı yayılmanmış üstelik yayımlandıktan sonra TRT Sanat Ödülleri Yarışması Başarı Ödülü’nü kazanmıştı.[10] İlk eserlerinde görülen bireysel konuları aşarak toplumsal konulara yönelmesi Yürümek adlı eseri ile gerçekleşti.  Bu romanı 1970'de TRT Sanat Ödülleri Yarışması’nda başarı ödülü aldı. Evlilik kurumu ve kadın-erkek ilişkilerinden söz ettiği bu kitap müstehcen bulunarak toplatıldı. Yürümek o yıllarda özellikle gençler arasında büyük ilgi görmüştü.

 

12 Mart dönemi, Sevgi Soysal’ın hayatı ve romancılığı üzerinde derin izler bırakan bir dönem oldu.  TRT den başarı ödülü alan romanı olan Yürümek,  12 Mart döneminde müstehcenlik içerdiği gerekçesiyle toplatılmış üstelik 1972'de kominizim propagandası yaptığı için tutuklanmıştı. Bu yıllarda ikinci eşi olan Başar Sabuncu’dan da ayrılmıştı. Bir yıl hapse mahkûm edildi. Cezaevi yılları onun hayatında yeni bir dönemeç açacak burada iken son eşi olan Mümtaz Soysal ile tanışacaktı.

Sevgi Soysal, tutuklanmasının sonrasında TRT’deki görevinden de ayrılmak zorunda kalmıştı. Anayasa profesörü Mümtaz Soysal’la, Soysal’ın komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle tutuklu kaldığı Mamak Cezaevinde evlendi. Siyasal nedenlerle tekrar tutuklandı ve sekiz ay Yıldırım Bölge’de, iki buçuk ay da sürgüne gönderildiği Adana’da mahkûm olarak yaşadı.[11]

 

Cezaevinde yazdığı “YENİŞEHİR’DE BİR ÖĞLE VAKTİ ” adlı romanıyla 1974 yılında Orhan Kemal Roman Armağanı’nı kazandı. Mümtaz Soysal dışarı çıktı, bu kez kendisi yine tutuklanmıştı. [12] Bu evliliğinde iki kızı oldu. Kızları “Defne” Aralık 1973’te, “Funda “ ise Mart 1975’te doğdu. Adana’da sürgünde bulunan bir kadının başından geçen olaylar etrafında 12 Mart’ı eleştirdiği romanı “Şafak”, 1975’te yayımlandı. Bu dönemde Anka Haber Ajansı ve Sosyalist Kültür Derneğinin kuruluşunda rol aldı. Politika gazetesinde tefrika edilen cezaevi anıları “Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu” başlığıyla kitaplaştırıldı (1976). Bir ara eserlerinde Sevgi Sabuncu müstear adını kullandı. Tenta Rosa adlı kitabını da bu müstear ad ile yayınladı. [13]

 

Yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle 1975 sonbaharında bir göğsü alındı. Hastalık izlenimlerini ve 12 Mart sonrası değişimi anlatan öykülerini topladığı “Barış Adlı Çocuk”, 1976’da yayımlandı. Eylül 1976’da bir ameliyat daha geçirdi ve tedavi için eşiyle birlikte Londra’ya gitti. Kısa yaşamına üç öykü, dört roman, bir anı sığdıran Sevgi Soysal, kitaplarının yanı sıra Yeni Ortam ve Politika gazetelerinde de köşe yazıları yazdı. Bu yazılar Bakmak isimli kitapta toplandı. Son romanı Hoş Geldin Ölüm adlı eserini tamamlayamadan 22 Kasım 1976’da İstanbul Mecidiyeköy'de özel bir klinikte henüz 40 yaşında iken öldü. 24 Kasım'da Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.

 

 

 

EDEBİ KİŞİLİĞİ VE ESERLERİNİN KONULARI

 

Özdemir Nutku, Başar Sabuncu ve Mümtaz Soysal'la evlendiği için başından üç evlilik geçmişti. İl eserlerinde ferdi konulara değinirken daha sonra siyasal ve toplumsal konulara yönelmiş, öğreticiliğe kalkışmadan, sosyal ve siyasi konuları sorgulamaktan geri durmayan alaycı bir anlatımı tercih etmiştir. Üslubundaki alaycı ve sorgulayıcı özellikler ve eserlerindeki sosyalist düşünceleri yüzünden birçok kez tutuklanmış ve hapislerde kalmıştı.

 

Gerçekçi toplumcu öykü ve romanlar yazan Sevgi Soysal, öykü ve romanlarının yanı sıra röportajlar ve çeviriler yapmış, Yeni Ortam ve Politika gazetelerinde günlük köşe yazıları da yazmıştır. “Soysal, bir yazar için hikâye ve romanın büyük bir uğraş ve kültür gerektirdiği düşüncesindedir. Aile ve toplum yapısı bilinmeden iyi bir romanın yazılamayacağı inancındadır. Bu nedenle eserlerinde gözleme dayalı olarak bireyin ve toplumun açmazlarını anlatmaya çalışır.” [14]

 

Eserlerinde “kadının özgürlüğü” kavramı ile “bilimsel sosyalizm” başlıca konular olarak seçilmiştir. Kadınların psikolojik ve sosyal  sorunlarını ele almayı seven yazar pek çok eserinde feminist bir yaklaşımla kadınların sorunlarını gündeme taşımaya çalışmıştır. Kadın sorunlarını ele alırken de cinsellik ve müstehcenlik de dahil olmak üzere cesaretli bir çıkış içine girmiştir. “ Soysal eğitilmiş ve bilinçli kadının kendi geleceği ile ilgili daha doğru kararlar alabileceğini düşünür. O, toplumda, cinsiyet ayırımının ortadan kaldırılmasına çalışır;”  [15]

 

Onun önemli çalışmalarından birisi teyzesini hayatından esinlenerek anlattığı bir roman olan Tenta Rosadır. “ Tante Rosa, bir kadın. 12 öyküden oluşan bir hayat. Kimine göre deli, kimine göre utanmaz kimine göre de kurallarını kendi koyduğu hayata bile uyum sağlamakta zorlanan biri. Rosa, Tante (Alm. teyze) bile değilken daha, önce sirkte çalışmak istiyor, sonra evleniyor, sonra terk ediyor, sonra çeşitli işlerde çalışıyor ve en sonunda ölüyor.  Bir vazonun içindeki külleri, iki Siyam kedisinin oyuncağı oluyor. Prenses Rosa ne zaman Tante Rosa oluyor? “  [16]Bu kitap çok tepki toplamış ve yankı ve uyandırmıştı. Bunun iki önemli sebebi vardı.  “  Birincisi Rosa'nın çocukları ve kocasını terk etmesi ikincisi de fahişe olmak istemesidir. “

 

 Soysalın eserlerinin ana konularından diğeri ise  Bilimsel sosyalizmdir.  “1960 ve 70’li yıllarda bilimsel sosyalizm, bir aydın ve öğrenci hareketi olarak algılanmış ve gerçekten de aydınlar ve üniversite öğrencileri tarafından temsil edilmiştir. Oysa bilimsel sosyalizmin dayandığı temel eksen işçi ve halk hareketi olmasıdır. İşçi sınıfının eylemlerinde geniş halk kitlelerinin aktif olarak bulunmadığı bir hareket, tam bilimsel sosyalist bir yaklaşım kabul edilemez. Yazar bunu romanlarında özellikle vurgular ve idealize ettiği kahramanlar hep işçi sınıfının temsilcisi olarak gördüğü kahramanlardır”[17]

Kadınlık ve kadınların sorunlarını edebi anlamda ilk işleyen yazarlardan birisi olarak da dikkatleri üzerine çekmiştir. Edebiyatımızda feminizmi savunan ilk yazarlardan birisi olduğu da çok sonra farkına varılmıştır. Bir Öğle Vakti isimli romanında, bir öğle vakti Ankara'da, bir kavak ağacının devrilmesinden yola çıkarak çeşitli insan tiplerini ele almıştır.

 

Yenişehir’de Bir Öğle Vakti Soysal’ın gerçekçi bir üslûpla kaleme aldığı bir romanıdır. Eser “ 1970’li yılların başlangıcındaki Türkiye’nin tarihsel-toplumsal koşullarını kavramamızda bize önemli çıkış noktaları sağlayacak niteliktedir. Sevgi Soysal, biraz da toplumcu bir söylemle, alt sınıftan insanların bireysel olarak yoksulluktan kurtulmalarının mümkün olmadığı mesajını vermektedir. “[18] Yazar bu eseri ile Orhan Kemal Roman Ödülünü almıştı.[19]

 

Yenişehir'de Bir Öğle Vakti, Şafak, Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu, Barış Adlı Bir Çocuk adlı eserlerinde 70’li yılları anlatmıştı. Yenişehir'de Bir Öğle Vakti isimli romanında, bir öğle vakti Ankara'da, bir kavak ağacının devrilmesinden yola çıkarak düzeni değiştirmek isteyenlerle düzenin altında kalan çeşitli insan tiplemelerini ele almıştı.

 

Yeni Ortam ve Politika gazetelerine yazdığı yazılar, Bakmak (1977) adlı kitapta toplandı

 

Eserleri

  • Tutkulu Perçem
  • Tante Rosa
  • Yürümek
  • Yenişehir´de Bir Öğle Vakti
  • Barış Adlı Çocuk
  • Şafak
  • Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu
  • Bakmak
  • Hoş Geldin Ölüm

ROMANCILAR İLE İLGİLİ BAŞLIKLAR VE LİNKLERİ

Kaynakça

 

[1] https://tr.wikipedia.org/wiki/Sevgi_Soysal

[2] DOÇ. DR. SEVAL ŞAHİN, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/soysal-sevgi

[3] Dr Aslan Tekin Edebiyatımızda İsimler, Elips Yayınları, Ank. 2005, shf 486

[4] PROF. DR. ÖZDEMİR NUTKU HAYATI VE TİYATROCULUĞU, https://edebiyatvesanatakademisi.com/Arama.aspx?id=41678

[5] https://tr.wikipedia.org/wiki/Sevgi_Soysal

[6] PROF. DR. ÖZDEMİR NUTKU HAYATI VE TİYATROCULUĞU, https://edebiyatvesanatakademisi.com/Arama.aspx?id=41678

[7] https://tr.wikipedia.org/wiki/Sevgi_Soysal

[8]  Tiyatrocu ve Yönetmen Başar Sabuncu Hayatı ve Çalışmaları , https://edebiyatvesanatakademisi.com/

[9] DOÇ. DR. SEVAL ŞAHİN, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/soysal-sevgi

[10] https://tr.wikipedia.org/wiki/Sevgi_Soysal

[11] DOÇ. DR. SEVAL ŞAHİN, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/soysal-sevgi

[12] https://www.biyografi.net/kisiayrinti.asp?kisiid=2885 son erişim 11-12-2012

[13] Anonim Sevgi Soysal, İletişim Yayınları web sitesi, son erişim 11-12-2012

[14] Anonim Sevgi Soysal, İletişim Yayınları web sitesi, son erişim 11-12-2012

[15] Anonim Sevgi Soysal, İletişim Yayınları web sitesi, son erişim 11-12-2012

[16] Anonim Sevgi Soysal, İletişim Yayınları web sitesi, son erişim 11-12-2012

[17] Anonim Sevgi Soysal, İletişim Yayınları web sitesi, son erişim 11-12-2012

[18] Anonim Sevgi Soysal, İletişim Yayınları web sitesi, son erişim 11-12-2012

[19] Aşk, Arkadaşlık, Dostluk, Şiirler son erişim 11-12-

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar