Cadu Nedir
Osmanlıca yazılışı câdû : جادو
Farsça kökenli bir kelime olan cadû; sihirbaz, büyücü, bağıcı, afsuncu ve dilimize geçmiş hali ile cadı demektir. Hilal NAYİR ‘ın tespiti ile cadının anlamı: Geceleri dolaşarak insanlara kötülük ettiğine in anılan hortlak, Huysuz. çirkin. ihtiyar kadın. Çok güzel göz." (TDK, 2005: 341). "Huysuz ve çirkin kocakarı. (Geniş anlamda) büyücü.'' (Tuğlacı. 1971: 382). 2. Gu1yabani, hortlak, karakoncolos, vampir, anlamlarına gelmektedir. [1]
Cadu, daha ziyade kadın büyücü, fitneci, sihirbaz kadın gibi tasavvur edilmektedir. Divan edebiyatında ve halk edebiyatında cadu, saç telleriyle sihir ve büyü yapan, insanı büyüleyen, cazibeli, oynak bir güzel görünümüne de girebilen bir büyücüdür.
Divan şairleri caduyu farklı hayal etmişler, şiirlerinde Cadu’nun en çok bakışları, saçları, zülüfleri, kaşları ve gözlerin yaptıkları tesirleri üzerinde imgeler kurmuşlardır. Onların hayallerinde cadu insanı büyüleyen bir güzelliğe bürünebilir. Bu tasavvurlar divan şiirinin güzelleri ile benzeşir. Büyüleyici, güzelliğe sahip olan güzeller ile cadılar arasında alakalar kurulur. Hatta cadu ve güzel aynı tesirleri uyandırır. Cadu, zaten büyüleyen, oynak hafifmeşrep bir kadın şeklinde görünür. Divan şiirinde sevgilin gözü, saçları, kaşları, kirpikleri, gamzeleri caduya benzetilmektedir. Sevgili bir cadı değilse bile sevgilinin saçları, gözleri, gamzeleri aşığı büyüler.
Halk edebiyatındaki masallarda çok geçen cadı tasavvuru ile Divan şiirindeki Cadu tasavvuru bazı açılardan çok farklıdır. Halk edebiyatında cadı, süpürge ile uçan, küplere binip gezen, çirkin, yaşlı, kötü kalpli, kılık ve varlık değiştiren, hatta kahramanlara da kılık ve varlık değiştirten, kötülük yapan yaşlı bir fitneci kadın şeklindedir.
Cadu ve Sevgili İlişkisi
Fakat divan şiiri bu açıdan elbette ki çok zengin bir muhayyileye sahip olmuştur. Divan şirinde Cadu tahayyülünden hareketle sevgilin özellikleri betimlenmeye çalışılmış, cadu tasavvurundan hareketle sevgilin güz, saçları, bakışları, beni, tüyleri, ve gamzesi gibi uzuvlarının âşıkta uyandırdığı izlenimleri izah etmek için kullanılmıştır. Aşık sevgilisi karşısında büyülenir. Sevgili cadı değildir ama aşığı cadı gibi tesirlere maruz bırakan, aşığı büyüleyecek olan fenleri iyi bilen bir güzeldir.
Cilve-i hüsnün fırıp-i gamze-i cadu fenin
Bayezıd’ı Brehmen, Cibril-i Harut eylesin Nedim
Senin o güzel cilvelerin, ok gibi kaşların ve kirpiklerin ile o cadu – büyüleyici - bakışların – Beyazıt Bestami’yi bir Brehmen, Cebraili’-i de Harut - Babil Kuyusuna hapsedilen büyüyü öğreten melek - eylesin. (Harut ve Marut Nedir Beyitlerde Hikaye ve Efsaneleri)
Bağlanır zülfine diller nice cadusun sen
Harem i Kabe’yi dam eyleyen ahusun sen Naili
( Saçların sihir yaptığına ve avlanması yasak olan Mekke ahusuna işaret ediliyor)
Akıbet gönlüm esir itdün o gisulara sen
Hey ne cadusun ki ateş bağladın mûlara sen Nedim
Cadu, sihir ilmini bilen biridir. O yüzden Cad’u fen tabiri ile de kullanılır. Gamze, göz ve saçlar özellikle bu fenni iyi bilen mazmunlar dır. Aşığı büyüler, , saç tellerine bağlar, hareketsiz bırakır hatta öldürüp büyücülüğü öğreten Harut ve Marut’un kuyusuna benzeyen gamzeye gömer .[2]
Safha bir lahzada Harutistan oldı yine
Turfa efsan okudu bu kalem- cadu – fen Nedim
Sana yine bir anda öyle bir hal oldu ki sanki sihirbaz bir büyü yaptı da senin sayfana Harutistanın sihirleri gelip kondu.
Gözleri cadulayıp kıldı bu aklumu esir
Zülfi silsilesine bağladı inanmadı K.Burhaneddin
Gözleri büyüyle aklımu esir etti; saçının zincirine bağladı, inanmadı.
Kemend-i züfiine bend oldu bir nice cadu
Zamane sihri ile pür-fesad olur giderek Erzurumlu Zihni
Zülfünün kemendine nice cadu bağlanmış, Gör ki zamane giderek fesat dolacak
Sevgiliye Benzetilmeyen Cadu
Divan şairleri Cadu’yu sevgiliye benzetmedikleri zaman Cadu’yu küplere binen, Ay’ı yay gibi gererek ok atan, alev kusan ejderhaları kamçı gibi kullanan, suya batmayan, ateşte yanmayan, bir sihirbaz olarak düşünmektedirler
Cadu gözin çü fitneye binip atar hadeng
Sihr ile ay olur yayı kamçısı ejderha Şeyhi
Bana Zail-i felek çektirdi ol muy-miyan cevrin
Görün bir tar-i muyu nice ejder etmiş ol cadu Fuzuli
İhtiyar felek bana o kıl gibi ince belinin eziyetini çektirdi; görün, o cadı siyah bir kılı nasıl ejderhaya çevirmiş "
Cadu Kalem ( Sihirli kalem- Büyüleyici şiir )
Divan şairlerinin caduyu sadece güzele, gözlerine, saçlarına, gamzelere değil kalemlerine de benzetmekte oldukları görülür. Şairler kendi şairliklerinin gücünü, söz ustalıklarını büyüleyici ifadeler bulduklarını izah etmek için kalemlerini caduların sihirlerine benzetmişlerdir.
Kahramanım nlze vü şemşlre çekmem ihtiyac
Hame-i cildu-zeban ti"g u sinanımdır benim Nefi
"Kahramanım mızrak ve kılıca ihtiyaç duymam; cadı dilli kalem benim kılıcım ve mızrağım dır."
Hem süvar-ı mihbere oldukta cadu-yu kalem
Söz değildür midhatinde sihr ile efsun bulur Sabit
Caduya benzeyen kalemim mürekkep okkasından küplere binince kalem olmaktan çıkarak laf değil sihir ve büyü yapmaya başlar
Ne sihr etdin yine sözde hezar ahsente ey
Nef'l Senin gibi acep olur mu bir cildu-yı efsun-ger Nefi
"Ey Nefi sen nasıl böyle sihirli sözler söyledin aferim sana. Ama senin gibi bir söz büyücüsüne bunlar şaşılacak bir şey değil.
İLGİLİ BAŞLIKLARIMIZ VE LİNKLERİ
Babil Babil Kuyusu Harut ve Marut
Harut ve Marut Nedir Beyitlerde Hikaye ve Efsaneleri
Mühr-ü Süleyman Nedir Hz Süleyman’ın Hatem Yüzüğü
Câdû Nedir Cadı Göz Şiirlerimizde Büyü ve Sevgili
Badem Göz - Badem Muskası - Bağlama Nedir.
Efsun : Divan Şiirinde Sihir, Büyü
Mağribi Mağribli Mağrib Efsuncu Defineci
Hırz Nedir Şiirimizde Nefsi Koruma Muskası
KAYNAKÇA
[1] Hilal NA YİR, DiVAN ŞİİRiNDE CADI, https://turkoloji.cu.edu.tr/mine_mengi_sempozyum/
[2] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/harut-ve-marut-nedir-beyitlerde-hikaye-ve/108817