26.05.2015
Öksüz Dede, 16. Yy. da yaşadığı bilinen yeniçeri ve Mağrip ocağı denilen asker kökenli ozanlarımızdan biridir. Öksüz Âşık veya Öksüz Dede olarak da bilinmektedir. Fuat Köprülü; Öksüz Âşık ve Öksüz Dede mahlaslarını kullanan saz şairlerinin aynı kişi olduğunu belirtip asıl adının da Ali olduğunu ileri sürer. Nihat Sami Banarlı, Altı Ok Mecmuasının 22 sayısında [1]biraz daha ileriye giderek "Öksüz, Öksüz Dede, Öksüz Âşık'ın asıl adı Ali'dir" diyerek Öksüz Dede’nin beş tane şiirini de yayınlamıştır. [2]
16.yy. 'da yaşamış olan diğer pek çok aşığımızın hayatları hakkında çok şey bilenememiş maalesef şiirlerinin çok büyük çoğunluğu da günümüze ulaşmamıştır. Öksüz Dede ‘de bu âşıklarımızdan biridir. Şiirlerinde Öksüz Dede mahlası kullanmış olan Öksüz Dede hakkında elimize ulaşan pek bir bilgi yoktur hayatı ve yaşadığı çağ hakkında çıkartılan bilgilerin hepsi de şiirlerinden çıkarılmaktadır.
Şiirlerinden anlaşıldığı kadarı ile yeniçeri bir ozan olduğu devşirme olarak geldiği, Tuna boylarında ve İran sınırlarında seferlere katıldığı ortaya çıkmaktadır.[3]
Eksik değil yaylasının savaşı
Leş ile doludur gölü Tuna'nın
Öksüz Aşık bunu böyle dedi mi
Selamlamış Belgrad'ı Budin'i
Almış bir ovayı akar kademi
Serhadlere uğrar yolu Tuna'nın.
Deyişinden Tuna kıyılarında savaşlara şahit olduğu veya katıldığı, Belgrad ve Budin’e kadar gittiği ve asker kökenli olduğu anlaşılmaktadır
III. Murad döneminde yaşadığı sanılmakta olan şairin şiirleri kahramanlık konuludur. Öksüz Dede’nin 1557-1590 arası Osmanlı-İran savaşlarında, Ferhad Paşa'nın İran Şehzadesi Haydar Mirza'yı rehine olarak İstanbul'a getirmesini anlatmasından, Öksüz Dede'nin 16. yüzyılın ikinci yarısında ve III. Murat’ın devrinde yaşadığı sonucunu ortaya çıkarmaktadır.
"Sultan Murad'ın aslanı
Acem'i tuttun mu geldin
Kestin davanın arasın
Ahd aman ettin mi geldin?"
İran Şehzadesi Haydar Mirza'nın rehin alınmasıyla ilgili olarak yazmış olduğu koşma ile Öksüz Dede’nin Özdemir oğlu Osman Paşa, Ferhat Paşa ve Lala Mustafa Paşa ile birlikte Azerbaycan, Gürcistan Kars ve Gence seferleri ve savaşlarına katılmış olabileceği de ihtimal dâhilindedir.
Öksüz Dede'nin elimize ulaşan bir kaç şiirine bakıldığında sıradan bir âşık olmadığı, oldukça başarılı deyişlerinin olduğu, ortaya çıkar. Âşık Ömer’i tesiri altında bıraktığı, özgün deyişleri olduğu, kafiye dizmede söz söylemede benzetmeler ve tasvirlerde başarılı olduğu kolay ve güzel söylediği belli olmaktadır. Kıvrak deyişleri ve ince zekâlı bir şair olduğu, zoru kolay söylemeyi başardığı bellidir. Öksüz Dede’nin oldukça özgün söyleyişleri olduğu ve 16 yy. ın sonlarında 17. yy. başlarında yaşamış ozanların en güçlülerinden biri hatta ilki olduğu söylenebilir.
Şiirlerinde kullandığı merdane eda, o devir ordu ve donanma şairlerinde görülen genel bir özellik olmasına rağmen, aşk ve tabiat konulu şiirlerinde benzetme ve özgün deyişleri ile kendine özgü bir aşık olmaktadır. Şiirlerine kuvvetli bir lirizm hâkim olan Öksüz Dede’nin dili de çok akıcıdır.
16.yy. da yaşadığı kesin olan Öksüz Dede ile Öksüz Âşık’ın aynı kişi veya ayrı ayrı ozanlar olduklarına dair görüşler de vardır. Öksüz Âşık adlı şair büyük ihtimalle 17. Yy da yaşamıştır. Fakat bu iki aşığın şiirleri birbirlerine karışmış olduğundan hangi Şiirin Öksüz Dede’ye veya Öksüz Aşığa ait oldukları anlaşılamamaktadır.
TECNİS
Bu garip gönlümün nesin sorarsın
Her dem yar elinden yaralı sine
Yar merhem etmezse unulmaz yaram
Ölür de giderim yaralı sine
Bu kadar âşıklar gelür yareli
Anlar da hep yar elinden yareli
Değmeyince unulamaz yar eli
Tatlı merhem sürsün yarelisine
Sinem şerha şerha yaraladığın
Yar kendi bilmez mi yaraladığın
Sarmayınca kendi yaraladığın
Kim karışır anın yaralısına
Öksüz'ü kayd ü ben olmuş bendine
Bend olmuşum ben de senin bendine
N'ola sual etse bir de kendine
Yaran nerde dese yâr Ali'sine [4]
Önemli Halk Ozanlarımız ( İlgilendiğiniz isme tıklayınız )
Kayıkçı Kul Mustafa , Katib , Erzurumlu Emrah , Erzurumlu Aşık Sümmani , Divriğili Deli Derviş Feryadi , Aşık Yemini Derviş Muhammet ( Malatya- Arguvan) , Aşık Ferrahi , Kağızmanlı Hıfzı , Musa Merdanoğlu , Posoflu Aşık Müdami , Deliktaşlı Ruhsati , Âşık Şenlik, Ercişli Emrah , Âşık Ardanuçlu Efkari, Şarkışlalı Talibi Çoşkun , Kaygusuz Abdal , Kul Himmet Üstadım , Arapgirli Aşık Fehmi Gür, Tokatlı Nuri , Dadaloğlu , Karacaoğlan …
KAYNAKÇA
[1] Doğumunun 100. yılında: Nihad Sami Banarlı : hayatı, ..https://books.google.com.tr/books?isbn=9757618489
[2] Doğumunun 100. yılında: Nihad Sami Banarlı : hayatı, ..https://books.google.com.tr/books?isbn=9757618489
[3] https://aop.eogrenme.anadolu.edu.tr/eKitap/EDB210U.pdf
[4] https://aop.eogrenme.anadolu.edu.tr/eKitap/EDB210U.pdf
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın