( Pancetantra- AÜ DTCF çevirisinden yorumlanarak yazılmıştır.)
Çakalın biri bir gün çok acıkmış çıkmış. Yiyecek bir şey arıyor ama bir türlü bir artık yiyecek veya leş kalıntısı göremiyormuş. Derken bir ineğin arka bacakları arasında sallanan süt kesesini görmüş. İneğin yumuşak memeleri iştahını iyice kabartmış. Et parçası sallandıkça çakalın iştahını kabartıyor, ağzını sulandırıyormuş. Bu et parçasının düşeceğini düşünerek ineği izlemeye başlamış. İneğin peşinden ineğin memelerini gözleye gözleye ve umut içinde dolaşıp duruyormuş. Aslan’ın peşine takılıp onun artıklarından kalanları kapmaya kalkmaktansa bu kolay ve semiz avın yere düşmesini beklemeyi uygun bulmuş. Ama ineğin memeleri de bir türlü düşmek bilmiyor aksine inek otladıkça süt kesesi daha da dolduğundan memeleri irileşiyor irileştikçe çakalın git gide daha da acıkan çakalın aklını başından alıyormuş.
Otlanan ineğin peşinde dolaşa dolaşa akşam olmuş. Akşam olunca inek bir yere uzanıp yatmış. İnek kalkınca memesinin yattığı yerde kalacağına vehmeden çakalın sevinci ve umudu bir kez daha artmış. Fakat inek sabaha kadar yerinden kalkmamış çakal da sabaha kadar kalkmasını beklemiş.
Sabah olunca inek yerinden kalkmış ama açlıktan ölmek üzere olan çakalın umutları suya düşmüş. Çünkü memeler yere düşmemiş. Sabrı taşan çakal el çabukluğu ile ineğin memelerini kapıp kaçırmaya karar vermiş. Bu işe yeltenir yeltenmez de ineğin sert tekmesini yiyerek cansız bir şekilde yere serilmiş.
İLGİLİ LİNKLERİMİZ.