Beydaba Kelile ve Dimne Hakkında Bilgiler ve Fabl Örnekleri

29.04.2015
 

Yazıda “Beydaba Ve Kellie Dimne  ” ve fabl hakkında bilgiler, fablların tarihçesi fablların özellikleri, fablların ders bölümü, fablların yapısı, fablların tarihi serüveni,  fabllar hakkında bilgiler, özeti,  konusu, ana fikri,   olay örgüsü,  yazarı,  “Beydaba Ve Kellie Dimne ” hakkında bilgiler “Beydaba Ve Kellie Dimne  “ şahıs kadrosu   “ Beydaba Ve Kellie Dimne  “   adlı eserden alıntılar yer alır.  Eser hakkında yorumlar,   anlatım tekniği, yazarın bakış açısı, çevrildiği diller, eser ve yazarın eseri arasındaki ilgiler, eserle yazarın biyografisi arasındaki alakalar incelenmiştir.
 
İÇİNDEKİLER 
 
 
İLK FABLLAR

Doğu ve dünya edebiyatında Fabl türünün membaını oluşturan ilk kitap Pançentantradır. Bu Hint asıllı kelime Penç: beş, tantra: kitap = beş kitap anlamına gelmektedir. Hint Edebiyatının mahsulü olan bu eser Hint Edebiyatında ortaya çıkan fabl türünün yazıya geçirilmiş ilk örneklerindendir.[1]  MÖ 1200–500 yılları arasındaki devir ilk fabl verilerinin oluşmaya başladığı devir olarak kabul edilir. Vedik ve Rigveda dönemleri olarak adlandırılan bu devirlerde ilkel fablların üretildiğine dair işaretler bulunur.

 MÖ 5. yy da yaşamış olan ve öğretilerini yayan Buda’nın vaizlerini fabllar şeklinde aktardığı ve konuşmaları ile öğretilerini fabllardan yararlanarak yaptığı bilinmektedir. Hintli Kaşyapa fablların ilk müellifi olarak gösterilir ve Kaşyapa  Fablları kitap haline getiren ilk kişidir.  [2] Fabllar MÖ 241 yılında Seylan’a götürülmüş bu eserdeki fabllardan yüz tane kadarı Seylan dili ile yazılmış, MS. 50 yıllarında Seylanlıların yazdığı bu nüsha bir Seylanlı tarafından İskenderiye kütüphanesine götürülmüştür.[3] Buda’dan bir kaç yüzyıl sonra yaşayan ve Hintlilerin Kaşayapa'dan sonraki ikinci fabl müellifi olan Vıshnuşarman 'da kitabını siyasi amaçlar için yazmıştır.

 Kaşyapa'nın yazdığı nüsha ve Vishnuşarman’ın yazdığı   Pançatantra kitaplarının orijinalleri kayıptır. ( BKZ Beydaba Vıshnu Şarman Kelile ve Dimne Pançatantra ve Fabl)  Doç Dr,  Kemal Çağdaş,  Ezop masalları adı verilen Yunanlılara ait olduğu iddia edilen fablların Pancentantar ve Kaşyapa’nın Seylan diline çevrilen nüshalarındaki yüz kadar fabldan geldiğini iddia eder. [4]Adı geçen eserde Seylan Fabllarının Kybisse” adlı bir Yunalı tarafından tercüme edildiğini, İskenderiye Kütüphanesinin kurucusu olan Yunanlı Demetrius, Phalerus tarafından toplanan fablların “ Ezop Masalları” adıyla tanındığını ifade eder.[5]

Pançatantra Masalları (M.S 100–300) ile  Kelille ve Dîmne  (M.S 300) Hindistan’da yazılmıştır. Brahman filozofu Vishnuşarman’ın Sanskritçe yazdığı Pançatantra (beş kitap ) adlı bu eserlerden alıntılanan fabllar, VI. yüzyılda Pehlevi diline, VIII. yüzyılda İbn-i Mukaffa tarafından Arapçaya daha sonra İbraniceye, Yunancaya, Latinceye(1270), Fransızcaya (1644) vb çevrilmiş Farsçadan Türkçeye Kelile ve Dimne adıyla ve Kul Mesut ve tarafından aktarılmıştır.

Hem insanların, hem de hayvanların yer aldığı ve zaman zaman hikâyeler arasında felsefi mısraların serpiştirildiği bu masalların, bütünüyle yetişkinlere hitap ettiği söylenebilir. Vıhsnu Şarman ‘ın Pancentantra kitabı eğitmeni olduğu prenslere öğüt, ahlak, hayat, yöneticilik, adalet, erdem vb duygularını ve eğitimin vermek amaçlı olarak yazılmıştır.

Pançentantara’nın  sonradan da  Kelile ve Dimne  olarak yeniden Beydaba tarafından düzenlendiği düşünülmektedir. En eski düzenleme Tantrâkhyâyika adını taşır. Bunun ikinci bir şekli de Pançatantra adını taşımakta ve Hindistan'da yaygın bir halk kitabı olarak sayısız varyantı bulunmaktadır. Berzeveyh ya da Burzöe ilk beş bölümü Pançatantra'dan çevirdikten sonra esere diğer Hint masallarını da katmıştır.  Sonradan eklenen bu üçünün kaynağının Mahâbhârata olduğu anlaşılmıştır.[6]

Vısnu Şarman'ın bu kitabının Beydaba’nın Kellie ve Dimne olarak yeniden ilaveler yaparak da yazdığı, İbni Mukaffa tarafından bu adla çevrilince Latin dillerine de yazarı Beydaba ve eseri Kellie Diimne olarak taşındığı sanılmaktadır. Beydaba’nın   Kelile ve Dimne ‘si ile Vısnu Şarman’ın Pançentara’sı arasında bazı belirgin farklar olmasına rağmen Beydaba’nın Kellie ve Dinmeyi yazarken Pançentantra kitabından çok etkilendiği görülmektedir. Pançetantara’nın elliden fazla dilde bilinen iki yüz farklı versiyonu olduğu kaydedilmektedir [7] ( BKZ Beydaba Vıshnu Şarman Kelile ve Dimne Pançatantra ve Fabl )

Kellie ve Dimne adlı eser ise M.Ö. 1 yüzyıl civarında yaşadığı düşünülen Beydeba tarafından kaleme alınmış fabl tarzında hikâyeler barındıran bir hikâye kitabıdır. Beydeba'nın bu eseri Depşelem isimli bir Hint hükümdarı zamanında yazıldığı hükümdara bir tür nasihat niteliğinde olduğu öne sürülmektedir. Beydaba’nın yazdığı bu eser büyük ihtimalle, Kaşyapa ve Vısnuşarman’ın eserlerinden yapılmış alıntılardan ve fabllardan oluşmaktadır.

Beydeba’nın hayatı hakkında yeterli bilgi mevcut değildir. Gerçek ismi ve ırkı üzerine birçok farklı görüş ortaya atılmış olsa da, tarihçilerin çoğu adı Ketku olan bir Türk olduğu kanısındadır. Bakü’de doğup, sonraları Hindistan’a göç ettiği rivayet edilir.

Rivayetlere göre İskender'in atadığı valinin yerine geçen  Fur'un oğlu Debşelim hükümdar olduktan sonra halkına zulüm etmeye başlamış, zamanın ünlü bilgini Beydeba, Debşelim'in huzuruna çıkıp onu uyarınca Beydaba hükümdara bir tür nasihat niteliğinde olan bu eserini yazmıştır[8]

Orijinal  Kelile ve Dimne  ’nin  Beydeba'nın bu eseri Depşelem isimli bir Hint hükümdarına  bir tür nasihat  için yazıldığı düşünülen  Kelile ve Dimne`deki hikâyeler siyasetten erdeme kadar birçok farklı konuyu ele almıştır. Sanskritçe yazılmış olan eser ilk önce Pehlevice'ye, sonra Pehlevice'den Arapça'ya ve daha sonraları Arapça'dan Farsça'ya çevrilmiştir.[9]

Hint fabllarının diğer ünlü bir derlemesi İ.S. 300 yılında, büyük olasılıkla Sanskritçe yazılmış Bidpai’dir. Bu türde dünyanın en büyük ustası olarak tanınan Jean De La Fontaine , öykülerinin çoğunu Ezop’tan ve Phaedrus’tan alıp kendi şiir diline çevirmiştir. ( BKZ Jean De La Fontaine Ve Fablları Örnekleri - )

Fabl masalları, kulaktan kulağa yayılarak sözlü anlatım döneminin edebiyat ürünleri olarak insanlık tarihinde yerini almış ve basit, kolay, ahlak ilkelerini öğretme işlevini yüklenmişlerdir. Hatta ünlü bir Latin şairi Pehedre (Fedr) fabl için, "Bu masallar insanların kusurlarını düzeltmek için anlatılmalı ve yazılmalıdır," demiştir. La Fontaine'nin kitabındaki fabllardan 18 tanesi Beydeba'nın Kelile ve Dimne eserindeki hikâyelerinden alınmıştır[10]

Eserde bulunan hikâyelerde siyaset, erdem ve eğitim gibi birçok farklı konu işlenmiştir. Bu eser zalimliği ile tanınan Hükümdar Depşelem’e dolaylı bir nasihat niteliğindedir diyebiliriz. Eser adını ilk bölümündeki Hikâyelerin kahramanı olan iki çakaldan almıştır; “doğruluğu ve dürüstlüğü” simgeleyen “K” ile “ Kelile"yanlışlığı ve yalanı” simgeleyen “Dimne”. Beydeba, hiç kuşkusuz, Hint edebiyatında eşsiz bir yere ve öneme sahiptir.

Eserde; yurt yönetimi felsefe ve eğitim ile ilgili sorunlar dolaylı olarak tartışma ve eleştirme konusu yapılmaktadır. Birinci bölümdeki fablların kahramanlarından olan iki çakaldan Kelile, açık sözlülüğün ve doğruluğun, Dimne ise yalan ve iftiranın sembolüdür. Beydaba, zulmü ile tanınmış olan Debleşem’i, hayvan hikâyeleri aracılığıyla uyarmak ve ona doğru yolu göstermek istemiştir. Kelile ve Dimne 6.yy sonlarında Pehlevi ve Süryani dillerine, 8. yy başlarında da Arapçaya çevrilmiş, sonraki yüzyıllarda ise öteki doğu ve batı dillerine tercüme edilmiştir.[11]

 Kelile ve Dimne’nin Türkçeye ilk çevirisi 13. ve 14. yy.larda yaşadığı sanılan tasavvuf şairlerinden Hoca Mesut Gülşehri tarafından yazılmıştır. Daha sonra Kul Mesut’un ve diğer yazarların çevrisi izlemiş, çeşitli yazarlar tarafından Türkçeye çevrilmiştir.

Tüm dünyada büyük yankıları ve etkileri olan bu eser MEB tarafından  YÜZ TEMEL ESER LİSTESİNE  alınmış, okurlara ve öğrencilere  okunması için tavsiye edilmiştir


KELLİE DİMNE HAKKINDA

Hikâyeler iç içe girmiş çerçeve hikâyelerden oluşmakta tıpkı  Pança-Tantra kitabında olduğu gibi eser  beş bölüm­le bir girişten  oluşmaktadır.  Beş ayrı bölü beş ayrı kitap özelliği taşır.  Her bölümde bir çerçeve hikâye, onun içinde de  diğer hikâyeler bulunur. Her hikâyenin sonunda manzum bir ders bölümü bulunmaktadır.

Kelile ve Dimne bölümleri:

I. Bölüm: Dostluğun bozuluşu. Kahramanlar: Kral Aslan, müşaviri boğa ve nedimleri iki çakal. Doğu dillerine çevrilir­ken esere bu çakalların adı verilmiş: “Kelile ve Dimne”
II. Bölüm: Nasıl dost kazanılacağı hakkında
III. Bölüm: Savaş ve barış
IV. Bölüm: Kazandıklarımızın kaybı
V. Bölüm: Tedbirsizlik hakkında


KELİLE DİMNE DEN  ÖRNEKLER


Bir zamanlar Basra'da ormanla kuşatılmış bir ada vardı. Ada değil sanki bir cenneti burası. Yemyeşil ağaçlar... Berrak sular... Kuşlar... Çiçekler... Birbirinden güzel canlılar yaşardı, ormanda. İçlerinde birisi vardı ki, oldukça değişikti. Keskin dişleri vardı. Güçlü pençesi...

Çok çevikti. Kaplandı bu. Gücü sayesinde ormanın kralı olmuştu. Suçluları hemen cezalandırırdı. Haksızlığı önlerdi. Yoksullara yardım ederdi.

Hayvanlar onu hem seviyorlar hem de korkuyorlardı. Kaplanın mini minnacık bir de yavrusu vardı. Gözü gibi koruyordu onu. Ormanın yönetimini ölünce ona bırakacaktı. Yönetime ilişkin bilgilerle donatmıştı onu. Haklı ile haksızı nasıl ayırt edeceğini öğretmişti. Suçlunun nasıl belirleneceğini... Nasıl cezalandırılacağını... Haklıya hakkının ne şekilde verileceğini... Toplum yararın çalışanın hangi biçimde ödüllendirileceğini...

Her ölümlü gibi Kaplan da göçüp gitti bu dünyadan. Yavru henüz büyümemişti. Babası sağlığında onu ormanın yönetimine getirmemişti. Bu durum, ormanda karışıklığa yol açtı. Vahşi hayvanlar birbirlerine girdiler. Herkes liderlik peşindeydi. Büyük kavgalar oldu. Birçok hayvan birbirini hırpaladı. Bazıları öldü. Sonuçta galip çıkan aslan oldu. Dev pençeleriyle herkese korku verdi. Hiçkimse karşısına çıkamadı. Yavru Kaplan çaresizdi. Bir süre ortalıkta görünmedi.

Kimsenin olmadığı ıssız yerlerde gezindi. Epeyi bir zaman başıboş, serseri gibi dolaştı. Sonunda pençesi kuvvetlenmişti. Oldukça güçlenmiş, dişleri de keskinleşmişti.

Gitti, yaşlı kaplanlara danıştı. Arslan’a karşı bir harekete girişmek istiyordu. Yaşlılar deneyimlerini anlattılar... Onu yüreklendirdiler... Fakat herhangi bir eyleme giriştiğinde onu destekleyemeyeceklerini söylediler. Yavru Kaplan, Arslan 'a bizzat kendisi gitti. Aslan, iyi kalpli biriydi. Kaplan'ı sarayına aldı. Yakınında bir görev verdi. Her defasında ona güvendiğini belirtiyordu. Günler böyle geçip giderken... İlginç bir olay oldu. Hava sıcak mı sıcaktı. Bunalmıştı herkes. Uzak bir yerde görülmesi gereken bir iş çıktı. Arslan sarayda düşünceli düşünceli geziyordu. "Bu görevi kime verebilirim? Kim bunun üstesinden gelebilir?" diye koşuşturuyordu.

Kaplan içeri girdi.
— Sizi bu düşünceye düşüren nedir? Diye sordu. Arslan,
— Hava çok sıcak olduğu için kimse görev istemiyor, dedi.
Kaplan,
— Havanın sıcak olması göreve koşmaya engel değildir, dedi; izniniz olursa bu işe ben gitmek istiyorum.
Arslan çok şaşırdı.
"Nasıl olur" diye düşündü. Kimse gitmek istemezken... Gerçi kaplana güveniyordu. Onun bu işi başaracağına da inanıyordu.
— Beni çok sevindirdin, dedi.
Kaplan hemen davrandı. Yanına birkaç asker de alarak yola çıktı.
Havada ateş sıcaklığı vardı. Güneş yeryüzünü ateş yalımı gibi yakıyordu.
Epeyi yol aldılar. Artık yürümek imkânsızlaşmıştı.
Kaplanın yanındakiler daha fazla dayanamayacaklarını söylediler. Biri atıldı,
— Şurada, serin bir yerde dinlensek dönüp gitsek arslanın ne haberi olacak? Diyecek oldu.

Kaplan kestirip attı:
— Sizler dayanamıyorsanız geri dönün. Ben tek başıma devam ederim. Padişahımızın bize güvendiğini biliyoruz. Bu güvene layık olmalıyım.
Kaplanın bu sözleri Arslanın kulağına gitti. Sevincine diyecek yoktu. Kaplan’a o olaydan sonra önemli görevler verdi. En yakınına aldı. Hayatı boyunca çok güvendi.


Sabırlı Yılan

Vaktiyle bir yılan yaşlanmış, kurbağa avlayamaz olmuş­tu. Öteden beri kurbağa dışında bir şey yemeyen hayvan, açlıktan neredeyse ölecek bir duruma gelmişti. Kurbağa eti ve kurbağa kanı. Bundan başka hiçbir şey yılanın iştahını çek­miyordu. Günlerce düşündü taşındı. Bir çare bulmak için açlığına, bin bir türlü plan kurdu aklınca. Sonunda kurnaz kurnaz gülümsedi. Aklına ilginç bir fikir gelmşti. “En çıkar yol bu.” diye düşündü. Kalkıp kurbağalar padişahının huzuruna vardı. Önce yılanı görünce ürktü padişah.
– Korkmayınız efendim, dedi yılan, benden size zarar gelmez. Kurbağaların hükümdarı şaşırdı.
Nasıl olurdu, ezeli düşmanıydı yılan onların.
– Ben, dedi, artık yaşlandım, geri kalan ömrümü size hiz­met ederek geçirmek istiyorum.
Herkes şaşkınlık içindeydi. Yılan:
– Hayret ettiniz farkındayım. Fakat size öykümü anlatın­ca bana hak vereceksiniz.
Günün birinde bir kurbağanın peşine düşmüştüm. Amansız bir şekilde izlerken, kaybettim onu. Dervişin evine gir­mişti. Ben de arkasından içeri daldım. Ağzıma yumuşak bir şey dokundu. Hemen ısırdım meğer dervişin küçük çocuğu­nun ayağı olmasın mı! Adam beni fark etti. Kaçmaya çalışır­ken etkili bir tılsım yaparak yakaladı. “Sana…” dedi “Aklını başına getirecek bir ceza vereceğim. Bundan böyle, kurbağa­lara binek olarak hizmet edeceksin. Eğer kaytarırsan, tekrar sihir yaparak yakalar, bu kez öldürürüm seni.” Ben de bunun üzerine derhâl buraya geldim. Artık emrinizdeyim. Nereye is­terseniz oraya taşırım sizi.
Yılanın bu kurnaz öyküsüne kurbağalar kandı. Zavallı padişah, bundan böyle nereye giderse yılanla gider oldu. Bir anda çabucak gezmeleri çok sevindirmişti onları. Yılan bir şey yemiyordu bu sırada. İyice zayıflamıştı. Padişah:
-Yahu açlıktan ölecek bir duruma geldin. Niçin bir şey yemiyorsun, diye sordu.
Yılan kendisini açındırarak:
-Efendimiz, dedi, kurbağadan başka bir şey yiyemem ben. Dervişe, sizin hizmetinizde olacağıma dair söz verdim. Bu durumda kurbağa da avlayamıyorum. Yapacağım bir şey yok.
Kurbağaların padişahı yılana acıdı:
– Ölmek üzerek olan kurbağaları sana vereceğim, dedi. Ve o günden sonra sadece ölmek üzere olanları değil, sağlıklı kur­bağalardan da birer ikişer armağan etmeye başladı yılana.

Fabl, Ezop masalları, Kellie Dimne  hakkında genel bilgiler için   İlgili Linkler

  1. Beydaba Vıshnu Şarman Kelile ve Dimne Pancentantra ve Fabl
  2. Beydaba ve Kellie Dimne Hakkında Bilgiler ve Fabl Örnekleri
  3. DÜRÜSTLÜK SINAVI - Fabl örneği- Kellıe ve Dinme- Beydaba-
  4. KUL MESUD İLE KELİLİE VE DİMNE'Sİ
  5. Ezop ve Hayvan Masalları
  6. Ezop Masalları
  7. Pancetantra Kitabı ve Fabllarından Örnekler
  8. Jean De La Fontaine Ve Fabllar
  9. Fabl Nedir Tarihçesi ve Özellikleri
  10. La Fontaine Fablları
  11. Beydaba ve Kellie Dimne Hakkında Bilgiler ve Fabl Örnekleri
  12. Fabl Örneği - AÇ GÖZLÜ ÇAKAL - Pancentantra'dan
  13. DÜRÜSTLÜK SINAVI - Fabl örneği- Kellıe ve Dinme- Beydaba-
  14. AYI İLE İKİ ARKADAŞ - Krılov Fabllarından –
  15. ŞEYTAN ve HANCI - Fabl Örneği- La Fontaıne’den
  16. ŞEYTAN ve HANCI - Fabl Örneği- La Fontaıne’den

 

KAYNAKÇA

0

0

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar