Bale Tiyatrosu Dansı ve Tarihçesi

06.05.2013

 

Tiyatro, bir sahnede, seyirciler önünde oyuncuların sergilemesi amacıyla hazırlanmış gösteridir. Genel olarak temsil edilen eser anlamında da kullanılır.

Bale müzikli tiyatro türlerinden birisidir.  Müzikli tiyatrolarda konunun bir bölümü veya tamamı bestelenmiş olabildiği gibi dans ve koro eşliğinde de oynanabilir.  Müzikli tiyatrolar “opera, operet, komedi müzikal, bale, revü ve skeç” gibi bölümlere ayrılır.

Müzikli tiyatroların bir türü olan Bale, sözleri müzikle bestelenip sahnede özel ve kendine özgü bir dans ile canlandırılan bir oyundur.  Bu bakımdan Bale, belli figürlere, adım atışlara dayalı danslı ve müzikli gösteri ve tiyatro türüdür. Bale dans, müzik, resim, şiir, dekor ve şarkının uyumu ile oluşan bir dans ve oyun türüdür.

Bale;  mimik, müzik, duygu ve dekorlar eşliğinde yapılan tiyatro gösterisi olarak tanımlanabilir. Balenin asıl unsurunu bale dansı denilen dans türü oluşturur. Bale sözcüğünün anlamı zaten dans anlamına gelmektedir.  Bale İtalyanca "dans" anlamına gelen "ballo" ya da "balletto" sözcüğünden türetilmiştir.[1]

Müzikli, dansın daha çok öne çıktığı, daha çok lirik ve dram arası bir temada oynanan oyunlardan biridir. Bale de diğer müzikli tiyatrolara nazaran estetiğe ve görselliğe daha çok önem verilir.

Bale, kuralları belli akademik dans (danse d’école) tekniğinin, başka sanatsal öğelerle de birleştirilerek bir sahne gösterisi oluşturacak biçimde sunulmasıdır. Bale terimi, bu akademik dans tekniği için de kullanılır. Bir gösteri sanatı olarak genellikle müzik eşliğinde, dekor ve sahne giysileriyle sunulan, son derece titiz bir danstır. Bir bale, dans, müzik ve tasarımla dramatik bir öykü anlatabilir ya da hiç bir öykü olmadan yalnızca müziğin dans aracılığıyla bir yorumu biçiminde sunulabilir. [2]

Bale uzun yıllar süren bir eğitimle ve çok küçük yaşlardan itibaren özel okullarda veya özel dersler de öğrenilen akademik bir dans eğitimi sonucunda öğrenilebilir.  Erkek dansçılara "balet –  kadın dansçılarına ise balerin adı verilir.  Erkek dansıyla balet denemesi sadece Türkiye'ye mahsus bir kullanımdır. Dünyanı diğer ülkelerinde erkek sanatçılara bale dansçısı denir - " Balede tayt, mayo ve "tütü" denilen özel etek ve bunun gibi giysiler kullanılır. Bale terminolojisinde ayakların tam parmak ucunda durmasını sağlayan ayakkabıya "point" ya da "puant" denir. [3]Bale yapılmadan önce esneme hareketleri mutlaka yapılmalıdır; yoksa ısınılmadan hareketler yapıldığı için kaslar yırtılabilir ya da vücudun bir yeri incinebilir.

Bale eğitimi çok zor ve uzun bir süreçten geçer. Özellikle küçük yaşlarından itibaren küçük kızların öğrenebildiği, uzun sürede disiplinli ve özverili bir çalışma sonucu öğrenebilmek mümkün olmaktadır. Bale dans tekniği, akademik kurallar içerisinde başka sanat kurallarını da içerecek şekilde  bileştirilerek oluşmuş, bir gösteri ve dans sanatıdır. Müzik eşliğinde özel kostümler, dekorlar ve sahne giysileri ile sunulan kıvrak ve çok zarif, el, ayak, kol, bacak ve vücut hareketleri ile disiplinli ve son derece titiz bir eğitim sonucu oluşan figürlerle sunulan görsel bir sanattır.

Bale edinilmiş bu hareketlerle dramatik bir olayı dans, müzik ve bu figürlerle anlatma sanatı olarak düşünülmüş bu yönüyle de bir tiyatro türü olarak da şekillenmiştir.  Bale hiçbir öyküyü anlatmadan sadece müzik eşliğinde de yapılabilir.  Eskilerde Rönesans’tan beri dans, müzik ve dekorlarla dramatik olayları anlatma sanatı ve bir tiyatro türü olarak şekillenen bala günümüzde danstan başka konusu ve amacı olmayan özel bir dans türü olarak, dansın dışında konusu olmayan bir dans olarak kabul görmeye de başlamıştır. “ Bale sanatı Diaglilev zamanındakinden çok daha karmaşıklaşmış ve çeşitlenmiştir. Danse d’école’e her tür dans üslubu girmiş, öteki sanatlarla bale arasında çeşitli ilişkiler oluşmuştur.   “  [4]  

Bir saray gösterisi olarak şekillenen bale, üvertür, giriş ve büyük bale adlarında üç bölümden oluşan bir tiyatro temsiliydi. Bu tiyatroda dramatik bir öykü dans ve müzik eşliğinde anlatılırdı. [5] Saray balesi tarihe karışınca danslı dram örneklerine yeni yorumlar getirilmiş dans  türü olarak da kendine yer bulmayı başarmıştır.

Romantizm akımı ile bale yeniden canlanmış, romantizmin etkisi ile bale yeni yorumlar kazanmıştır. Ayakuçları ile havalanıyormuş izlenimi veren figürler 19 yy ilk başlarında oluşmaya başladı.

Bale, estetik duygu kazandırmayı, sanat dallarına ilgi duymayı, davranış ve hareket disiplini kazanmayı, duygu ve ifade etmenin yollarını öğreten bir dans türüdür. Bale eğitimine en erken dört en geç on iki yaşından itibaren başlanır.

 

Tarihçesi

Bale ilk olarak İtalya'da Rönesans döneminden görülmektedir. Ortaçağ ve Rönesans tiyatro gösterilerinde ve geleneksel halk gösterilerindeki dans adımları bugünkü balenin temellerini oluşturur. O zamanlarda koreografik bir düzeni olmayan bale Dominic de Piacenza ve Antonio Cornazzo'nun ilk koreografik kompozisyon denemeleri ve adımlara isim vermeleriyle gelişmiş bu noktada Fransızlar çok etkilenmiş ve bunun sonucunda bugünkü balenin ilk tohumları 1581'de Catherine de Medici'nin "Beaujoyeux" adlı Le Ballet Comique de la Reine tarafından sahnelenen gösterisiyle atılmıştır.[6]

Fransa'da IV. Henry tarafından desteklenen bale tüm Avrupa'ya, oradan da 16. ve 17. yüzyılın sonlarında da Danimarka ve İsveç'e kadar yayılmıştır. Balenin altın çağı kendisi de iyi bir dansçı olan XIV. Louis döneminde başlamıştır. Bu döneme kadar halk tarafından dans edilirken bir kez profesyonel dansçılar kostüm maske ve peruklar kullanarak dans etmeye başlamışlardır. 18. yüzyılda bale tamamen kendini opera sanatından soyutlayarak özgür bir sanat formuna kavuşmuştur. Bunun da tohumları George Noverre trafından atılmış ve bugün sahnede gördüğümüz bale sanatı onun koyduğu kurallar üzerine kurulmuştur.[7]

18.yüzyılın ikinci yarısında Rusya'ya ulaşan bale St.Petersburg'da Petipa ve Saint-Leon ile hayat bularak gelişmiş ve bugün hala sahnelenen Uyuyan Güzel, Fındıkkıran ve Kuğu Gölü gibi tanınmış eserler buradan tüm dünyaya yayılmıştır.

 

BALE TARİHİ

Fransız Balesi

Bale, Rönesans saray gösterilerinden ve bunları izleyen Fransız ballet de cour’undan gelişti. Genellikle ilkçağ teması üzerinde müzik eşliğinde şiir okuma, dans, mim, ve şarkıyı çok zengin dekor ve giysilerle birleştiren bu oyunları kral ailesi üyeleri ve soylular sarayda kendileri oynarlardı. 17. yüzyılda görülen gerileme yıllarının ardından dansa çok meraklı olan Fransa kralı XVI. Louis (1638-1715), “dansı yeniden kusursuzluğa kavuşturmak” amacıyla 1661’de Kraliyet Dans Akademisi’ni kurdu. Aynı yıl, dansların perde aralarına serpiştirildiği, sözleri Moliére’in, müziği Jean Baptiste Lully’nin olan ilk comédie-ballet sunuldu. Bu olay Lully’nin opera-ballet’ler yazmasına ve bunlar için gerekli profesyonel dansçıları eğitmek amacıyla Kraliyet Müzik Akademisi’ne (ya da Opera) bağlı bir okul kurulmasına yol açtı.[8]

18.yüzyıl sonu ve 19. yüzyıl başlarında sanayi, toplum, siyaset ve sanat alanlarında görülen devrimler, balede büyük değişikliklere yola açtı. Özelilikle Fransa’da bale eğitiminde benimsenen üslup ancien régime’in (eski Rejim) ve o dönemdeki sosyete danslarının etkisinden çıktı. 19. yüzyıl başlarının sahne dansı, romantik balenin temsilcileri Marie Taglioni (1804-84) ve Fanny Elssler (1810-84) ile yepyeni bir sanat yönü kazandı. Ayak parmaklarının üzerinde dengeli duruş demek olan Pointe’ın dans terimleri arasına katılmasıyla balerin, kusursuz bir sahne kişisi durumuna geldi.[9]

 

Rus İmparatorluk Balesi

1738’de Çariçe Anna İoannovna’nın Fransız dans eğitmeni Jean-Baptist Lande’ye aristokratların çocukları için Petersburg’da bir dans okulu açma izni vermesiyle başlamıştır.

Bu okulda yirmi beş yıl görev alan Didelot Klasik Fransız ve Rus folklor temalarını işleyerek, dikkatlice hazırlanmış masalımsı baleleri karışık hazırlanmış sahnelerde sunmuş ve performansları büyük tiyatro oyunlarına çevirmiştir. Puşkin’in eserlerini ilk defa baleye uyarlayan da Didelot’tur.

Marius Petipa’nın İmparatorluk Balesi’ndeki 56 yıllık kariyeri boyunca altmıştan fazla balenin koreografisini gerçekleştirmiş ve her yeni sezon açılışı için orijinal baleler tasarlamıştır.

1917 Ekim Devriminden sonra Rus Balesi sekteye uğramasına rağmen, Petersburg Balesi, daha zarif ve klasik gelenekleri ile Rudolph Nureyev, Natalia Makarova, Mikhail Barişnikov gibi yetenekleri yetiştirmeye devam etmiştir.[10]

Marinski Tiyatrosu ve Bolşoy tiyatrosu hala Rus Balesinin adını unutulmazlar arasında yazdırtmaktadır.

TÜRKİYE DE BALE

Cumhuriyetin ilanından sonra güzel sanatların eğitimin başlatılabilmesi için Ankara’da Devlet Konservatuarı kurulmuş, konservatuarın bale yi de içermesi, hemen mümkün olmamıştır.

Ülkemizde bale eğitimin sağlanabilmesi için yurt dışından bale hocaları getirilmiş ilk bale kursu İstanbul'da Yeşilköy Ninette de Valois öncülüğünde kurulmuştur. Daha sonra Yeşilköy Bale Okulu, Ankara Devlet Konservatuarı'nın Bale bölümü haline gelmiştir.

Sanatçı öğretmen Molly Lake, günümüz Türk Balesi’nin temelini oluşturan Meriç Sümen, Sait Sökmen, Gülcan Tunççekiç, Evinç Sunal, Rengin Taş ve diğer sanatçılar bu okuldan yetişmiştir. Ankara Devlet Konservatuarı'nda sahnelenen ilk baleler "El Amor Brujo" ve "Coppelia"dır.[11]

İLGİLİ YAZILARIMIZ

 

KAYNAKÇA

  • [1] https://tr.wikipedia.org/wiki/Bale
  • [2] edebiyadvesanatakademisi.com/edebiyad/94-muzikli_tiyatro__opera_operet_bale_pandomim_skec.html
  • [3] https://www.edebiyadvesanatakademisi.com/edebiyad/94-muzikli_tiyatro__opera_operet_bale_pandomim_skec.html
  • [4] https://dogulumuzik.com/?sayfaid=28
  • [5] Meydan Laureusse, Milliyet Yayınları, Bale Maddesi,
  • [6] https://tr.wikipedia.org/wiki/Bale
  • [7] https://tr.wikipedia.org/wiki/Bale
  • [8] Meydan Laureusse, Milliyet Yayınları, Bale Maddesi,
  • [9] Meydan Laureusse, Milliyet Yayınları, Bale Maddesi,
  • [10] Meydan Laureusse, Milliyet Yayınları, Bale Maddesi,
  • [11] https://www.balelin.com/yazi_turkiyede_bale.html

 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar