22.09.2015
Destan DâstanDâsitan-
Kelime anlamı olarak kısa hikâye, masal anlamına da gelen, meşhur hikâye, terennüm ( sözlü olarak anlatma) teganni ( melodik anlatma) etme anlamlarındaki bir kelimedir. Arapçada "esatir. ", Batı'da "myth". Destanın kelime anlamından hikâye ile masal karışımı, yayılmış ve meşhur olmuş, sözlü ve melodik olarak anlatılan bir tür olması kelime anlamlarının hepsiyle ilgilidir.
Destan kavramı ile hikâye ve menkıbeler bir birine karışmış, destanlara hikâye hikâyelere destan, menkıbelere de destan denilebilmiştir. Bu yazının temel amacı bu kavram ve anlam karmaşasını da gidermek olacaktır.
Destan kelimesinin anlamı Türk edebiyatında oldukça genişlemiş, pek çok kavramı karşılar hale gelmiştir. Hepsine destan dendiği halde konu, yapı ve teknik yönlerden birbirlerinden oldukça farklı türlerin hepsine destan denmesi anlam ayrımlarını güçleştirir
A: Doğal ve Tarihi Destanlar:
Milletlerin tarihini derinden etkileyen büyük felaketleri ve olayları konu edinen destanlardır. Bu tür destanlar da vakalar, kişiler ve konular millidir. Vakalar milletlerin tarihinde meydana gelen, savaş göç, doğal felaketler, milletin oluşmasını sağlayan büyük hadiseler; konu milletlerin hayatlarında meydana gelen büyük olaylar, kişiler ise bu büyük ve önemli hadiselerde topluma önderlik yapan kişilerdir. Türklerin Alp Er Tunga Destanı, Ergenekon Destanı', Şu Destanı, Göç Destan , İslami Oğuz Destanı , Battal Gazi Destanı , Saltukname, Manas Destanı , Almanların Nibelungen, Rusların Igor, Romalıların Romus ve Romulus, Yunanlıların Odesa ve İlyada Destanı , İranlıların Demirci Gavei, Finlilerin Klavela, Hintlilerin Ramayana, destanları vb bu şekildedir. Bu destanların ortaya çıkışı tarihi olaylara dayanır ve milletlerin hayatlarındaki önemli dönüm noktaları üzerinde oluşmuştur. Kahramanları ise toplumları için önderlik yapan, tarihi dayanakları da olan kişilerdir.
Doğal destanların bazıları hem tarihi olaylarla, hem de dini İnançlarla ilgilidir. Bu tip destanların içeriklerinde olağanüstü bazı unsurlar da bulunur. ( Üç günde konuşmaya başlamak, ağacın içine düşen ışıktan genç bir kadının çıkması, yedi başlı canavarı öldürmek, kayaların göç göç diye konuşmaya başlaması, tılsımların şehri koruması vb) Fakat doğal destanlardaki olagan üstü unsurlar ortadan kaldırıldığında geriye tarih ve milletlerin başlarından geçen çok büyük olayların izleri kalmaktadır.
Doğal destanların özel anlatıcılar tarafından manzume şeklinde ve ilahi gibi melodik bir tavırla anlatıldığına dair çok sayıda işaret vardır. Örneğin Manas Destanı Manasçı adı verilen destancılar tarafından bu şekilde anlatılır. [1] ( bkzManas Destanı Bölümleri Özeti ve Manzum Kısımları)
Dede Korkut hikâyelerindeki anlatım dilinin tamamen bu şekilde bir anlatıcının ifade özelliklerini taşır. Köroğlu ve diğer halk hikâyelerinin de canlı dilde anlatıldığı bilinen bir gerçektir. ( BKZ Dede Korkut Hikayeleri Hakkında Özellikleri) Destanların manzumeye yatkın sahip olması halk hikâyelerinin manzum nesir olması bu görüşü destekleyen işaretlerdir.
Doğal destanların bazıları o milletin büyük bir şair tarafından bir araya getirilerek manzum olarak yazılır. Şehname, (Firdevsi) İlyada ve Odesya , (Homeros,) Ramayana, (Valmiki) Klavela ( Lonro ) tarafından bu şekilde yazılmışlardır.
1. Mitolojik Destanlar ( Mitos, Mit,)
Mitoloji, Yunanca mythos ( duyulan masal - hikâye ) ve logos ( loji- söz bilimi ) kelimelerinden türemiştir. [2] Mitolojiler toplumsal nitelikli olmalarına rağmen tarihi olaylara dayanmayan, din inanç, efsaneler ve hayali efsanevi kahramanlarla ilişkili destanlardır. Mitoslar “ Çok tanrılı dinlerin tanrılar ve evrenin meydana gelişi ile ilgili oluşturduğu efsanelerdir. ( BKZ Mitos Nedir Mit Din ve Efsane Alakaları )
“ Bu destanlardaki olayların kişilerin ve konuların tarihle bağı yoktur veya varsa da çok zayıf ve bağları hayalidir. Konular, kişiler ve olaylar hayali olduğu gibi din ve inançla ilgili efsanelere dayanırlar. Mitoslar eski ulusların inandıkları tanrıların, kahramanların, devlerin ve perilerin hayat ve serüvenlerinden bahseder. Mitosların içinde çok eskiden gerçekten yaşamış ama hem unutulmuş hem de tarihle bağını tamamen kaybetmiş kahramanların öyküleri de vardır. Mitoslar “tabiat olaylarını ve tabi varlıkları kişilik verme suretiyle anlatan metinlerdir” ( E. A Gardner) ( BKZEsatir Nedir Mitoloji Mit Efsane İlişkisi )
Mısırlıların ve Mezopotamyalıların kuş , kedi, boğa, aslan vb başlı, insan gövdeli, tanrı tasavvurları, Yunanlıların Afrodit, Zeus, Ares, Medusa, Eros, gibi ölümsüz insanlar şekillerindeki tanrı tasavvurları ve onlarla ilgili oluşan mitosları, Türk edebiyatındaki Altay Türkleri Yaratılış Destanı ve Uygur Türeyiş Destanı , Sümerlerin Gılgamış, İranlıların Ehrimen destanları bu tip destanlara örnektir. ( BKZ Dünya Edebiyatında Başlıca Mitolojiler)
C.Destansı Halk Hikâyeleri:
Bazı destanlar, destandan ziyade hikaye özelliği taşır. Bu tip anlatılar aslında destan değil, destan ile halk hikâyesi arasında kalmış diyebileceğimiz hikâyelerdir. Bu tip destanlar aslında üç kısımda toplana bilir: a) Dini, b) Kişisel Kahramanlık c) Kişisel aş
a)Kahramanlık konulu olanlar:
Kahramanları tam olarak toplumsal bir amaç için hareket etmedikleri gibi daha ziyade kişisel, aşk, intikam, isyan, eşkıyalık, kahramanlık vb gayeleri için hareket ederler. Destanlardaki gibi bazı olağan üstü olaylara ve özelliklere de dayanırlar. Tek gözlü devi öldürmek, Azrail’le savaşmak, atın gölden çıkması, rüyada bade içmek, sihirli nesneler veya varlıklar tarafından korunmak, kurtarılmak veya onların sayesinde dünyaya gelmek atın kanatlarının görülmemesi gibi.… Bu tip destanların kahramanları millet, devlet veya toplum için savaşmaz. Tarihle bağları olsa bile amaçları daha ziyade kişiseldir. Köroğlu Hikâyesi, Dede Korkut Hikâyeleri, Vilhem Tell, Robin Hood vb tarzındaki anlatılar destansı Halk hikâyeleridir.
1. b) Dini Destansı Hikâyeler:
( Bkz Tüm Yönleri İle Menakıpnameler) Menkıbe kelimesinin çoğulu Menakıptır. Din büyüklerinin ya da tarihe geçmiş ünlü kimselerin hayatları etrafında oluşmuş, destansı ve masalsı olayları atıra imiş gibi anlatan hikâyelerdir. Menkıbelerin Kahramanlarının çoğu gerçekte yaşayan ama hayatları ve kişilikleri destansı hale dönüştürülmüş menkıbevi kahramanlardır.[3] Menkıbeler efsaneye daha yakın halk hikâyeleri ve destanlarına daha uzak türlerdir. ( BKZ Menkıbe Nedir Divan Edebiyatında Menkıbevi Şahsiyetler)
Menkıbelerin üslup özellikleri de destanlardan ayrılır. Çünkü menkıbeler daha ziyade efsane niteliğinde ve uzunluğunda anı türünün anlatım özelliklerine sahip kısa hikâye şeklinde hatta kıssa özelliklerine sahiptir. Fakat kimi menkıbeler destansı mahiyetlere de büründürülüp anlatılmış, hatta destana dönüşmüştür. Örneğin Battal Gazi Destanı, Saltukname, Ebu Müslim Destanı, gelişerek ve anı anlatımlı özelliğini yitirerek destana dönüşmüş menkıbelerdir. ( BKZ Menakıpname Nedir Tüm Özellikleri )
Menkıbelerin Kahramanları gerçek, iddia edilen anlatıların pek çoğu hayalidir. “ Şeyh uçmaz müridi uçurur” sözünün kasıt manasına uygun anlatılar olan menkıbeler din büyükleri, şeyhler, evliyalar, dervişler veya tamamen hayali kişiler de olabilmektedir. Bu tip destanlarda amaç, din, mezhep, tarikat, şeyh veya dervişlerin ne denli ulu olduklarını kabul ettirmek, dinin, tarikatın, mezhebin, şeyhin vb propagandasını yapmak saygınlığını kabul ettirmek vb dir. Menkıbelerin bazıları gerçeği de yansıtabileceği gibi, temel amaca hizmet gayeli olağanüstü hadislerle de süslenmiş olabilmektedir. Gazavat- ı Ali Merhur Şahın Müslüman Olması Destanı, Gazavat-ı Ali Der Memleket-i Sind Hakkında ve Özeti, Gazavatı Bahri Umman ve Sandık Destanı ve Özeti, HZ ALİ CENKNAMELERİ, Kirdeci Alî Kesik Baş Destanı, Maktel-i Hüseyin ve Kerbala Destanı ( 14. yy), Yemame Savaşı ve Hz Ali'nin Yemame Cengi Destanı, Hazreti Ali Kan Kalesi Cengi Özeti, Ahmet Eflaki Dede’nin, Menakıb'ul Arif'in Hamzaname, gibi veliler ve evliyalar ile ilgili olarak anlatılan menkıbeler ve velayetnameler bu tip destanlar arasında görülebilir.
Menkıbelerin destan ve diğer destansı türlerden ayrılan diğer bir özelliği ise bazılarının ismi bilinen kişilerin kitabı halinde yazıya geçirilmiş olmalarıdır. Örneğin Otman Baba Velâyetnamesi, Kesik Baş Destanı ( Kirdeci Ali) ,Uzun Firdevsi ‘nin Hacı Bektaş Menakıpnamesi, Piri Baba Velâyetnamesi gibi ( BKZ Gaza ve Gazavataname Nedir)
Destan Denilen Manzum Türler
Halk ve divan şiirinde destan adı verilen manzumeler ve çeşitleri de vardır. Divan Edebiyatında “aruz vezni ile yazılmış olan manzum hikâyelere destan adı verilmiştir.” [4] Divan şairlerinin aşk, dini, menkıbevi, doğal destan veya kahramanlık konulu her anlatıya ( destan- hikaye- kıssa- menkıbe ) destan dedikleri anlaşılmaktadır. Örneğin FUZULİ Leyla ile Mecnun Mesnevisindeki anlatıya destan demiştir. Kirdeci Ali, yazdığı Geyik Güvercin ve Kesik baş menkıbelerine, Şeyh Galip Hüsn- ü Aşk adlı eserinde Muhabbetoğulları adlı Arap kabilesinde geçen olayları” Dasitan- ı Ben-i Muhabbet “ baslığı altında yazmıştır. [5]Hatta divan edebiyatı şair ve tarihçilerinin kimi tarihi eserlere “Ahmedi ve Dasitan-ı Tevarih-i Mülûk-i Âl-i Osman” adlı eserinde de olduğu gibi destan adını verdikleri görülmektedir. ( BKZ Destan NedirTürleri Hikaye Menkıbe Efsane İlişkisi)
Divan şairleri destanı mesnevilerin konusu olabilecek hikâye ve anlatılar olarak düşünmüşler ve mesnevilerini destan olarak adlandırmışlardır.
Lütf ile dediler ey sühan senç
Faş eyle cihana bir civan genç
Leyla Mecnun Acemde çoktur
Etrakde ol fesane yoktur
Takrire getir bu destanı
Kıl taze bu eski bustanı [6]
O halde divan şairleri hikâye, destan, kıssa, menkıbe şeklindeki her anlatıya destan demektedir. O halde çeşidi ve türü ne olursa olsun hikâyemsi masalsı veya destansı her manzum veya nesir anlatıya destan demişlerdir.
Halk Edebiyatında da destan adı verilen manzumeler vardır. Destan adı verilen manzumelerin hece ölçüsü ile dörtlükler halinde yazıldığı konularının, savaş, sefer, fetih, din ve devlet uluları adına yazılmış övgü, sosyal konulara yöneltilen hiciv, taşlama, kimi gülünç olayları anlatma, deprem, sel felaketi, diğer doğal afetler, ölüm, facia konuları gibi çok geniş bir konu yelpazesine sahiptir.
Koşma düzeninde yazılan ve destan adı verilen bu manzumelerin belli bir nazım şekli ve konu bütünlüğünün olmadığı dikkati çeker. Halk şairlerinin destan adını verdiği manzumelerin tek ortak yanı, övülen, hicvedilen veya ağıtı yakılan bir facianın abartılı olarak ifade edilmesidir. Halk şairleri tarafından yazılan Kedi Köpek Destanı, Fare destanı, Hayvanlar Destanı, Bağdat Destanı, Destanların diğer bir ortak yanı da diğer halk şiiri türlerine göre daha uzun olabilmesidir. Bazı destanların on beş yirmi dörtlüğe kadar uzanabildiği buna delil olabilir.
Gel vahş u tuyuru beyan edelim
Gör neler halk etmiş Bari Taala
Her birin ismiyle ayan edelim
Ayn-i ibret ile eyle temaşa
Ayıya hor bakma ateştir özü
Gerçek kurdun dahi soğuktur yüzü
Gergedan bir hayvan onun boynuzu
Zehir nuş eyliyen canlara şifa Âşık Ömer
İslami Dönem destanları İlgili Linkler
· Manas Destanı Hakkında Çalışmalar Analizler ve Anlatıcıları
Battal Gazi Destanı Hakkında Özeti ve Rivayetleri
İslami Oğuz Destanı ve Tam metni
· Saltukname ve Saltuk Buğra Han ( Destanı ve Hayatı )
· Dede Korkut Hikayeleri ve Özellikleri
· Dânişmendnâme ve Nüshaları Hakkında Bilgiler
· İslami Oğuz Destanı ve Tam metni
· Cengiz Han Destanları Hakkında Bilgiler Varyantları ve Özetleri
KAYNAKÇA
[1] Şahamettin Kuzucular , https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/manas-destani-hakkinda-calismalar-analizler-ve-anlaticilari/74062
[2] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/mit-nedir-mitoloji-turleri/101869
[3] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/menkibe-nedir-divan-edebiyatinda-menkibevi-sahsiyetler/75201
[4] Tahir’ül Mevlevi, Edebiyat Lüğati, Enderun yayınları, İst. 1973, shf 34
[5] Tahir’ül Mevlevi, Edebiyat Lüğati, Enderun yayınları, İst. 1973, shf 34
[6] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/fuzuli-leyla-ile-mecnun-mesnevisi/76623
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın