Ebubekir Hâzım Tepeyran Hayatı ve Yazarlığı

05.04.2013

 

Ebubekir Hâzım Tepeyran

 

Ebubekir Hâzım Tepeyran (1864-1947), Türk devlet adamı hikâyeci, romancı, şair, vali

 

Türk edebiyatında ikinci gerçekçi köy romanı olan Küçük Paşa’nın yazarı,  Yazar Oktay Akbal'ın dedesi, Niğde Milletvekili ve devlet adamıdır.

 

1864 yılında Niğde'nin Yenice Mahallesi'nde dünyaya gelen Ebubekir Hâzım Tepeyran’ın babası, Niğdeli Murat Paşa soyundan gelen Niğde Tahrirat Müdürü olan Niğdeli Bekir Beyzade Hasan Efendi, annesi ise Muhsine Hanım’dır. [1] Paşa yetiştiren bir aileye mensup olan Tepeyran’ın sülalesi Niğde'de cami, hamam ve çeşme gibi hayrat yaptıran köklü bir ailedir. Niğde’de halkın "Tepeyran" dediği Yenice Mahallesi'ndeki "Tepeviran" semtinde doğduğu için bu ismi soyadı olarak almıştır. [2]

 

Babasının görevi nedeniyle gittikleri Isparta ve Antalya’da öğrenim gördükten sonra babasının yeniden Niğde’de görev alması üzerine ortaöğrenimini 1879’da Niğde Rüştiyesinde tamamlamış, Arapça, Farsça, Fransızcayı özel hocalardan ders görerek öğrenmiştir. [3] Tahsil hayatından sonra bir süre Tahrirat Kaleminde görev yapmıştır.[4] Niğde’deki görevi sırasında Tahrirat Kalemi birinci kâtipliğine kadar yükseldi. Aynı zamanda rüştiyede yazı öğretmenliği yaptı. Daha sonra asliye mahkemesi zabıt kâtipliğine getirildi; sorgu, hukuk ve ceza dairelerinde çalıştı. Bu sıralarda teyzesinin kızı ile evlenmişti.

 

Niğde’ye teftişe gelen Konya valisi Müşir Mehmet Sait Paşa ile tanıştıktan sonra hayatında pek çok şey değişmeye başladı. Müşir Mehmet Sait Paşa’nın daveti ile 1882 yılında Konya’ya gitti. Konya Maarif Meclisi Kâtibi olarak görev yaparken Vilayet Gazetesi’nde de yazarlık yaptı. Konya'da Mehmet Sait Paşa tarafından korunup kollanmıştı. Gazel ve mesnevi tarzındaki ilk şiirleri Konya Vilayet Gazetesi'nde yayımlandı. [5]

 

Sonradan Konya Valisi olan Abdurrahman Nurettin Paşa’ ile de çok sıkı dostluk bağları kurmayı başarmıştı. Ayrıca KONYA ’da iken Fransızcayı bu dilde şiirler yazmaya başlayacak kadar iyi düzeyde öğrendi. Bu yıllarda kolera salgını çıkmıştı. Kolera salgınında eşini, bir yaşındaki oğlunu ve yeni doğmuş olan kızını da kaybetmişti.  [6] Abdurrahman Nurettin Paşa’ nın  Kastamonu’ya  tayin olması üzerine 1885’te onunla birlikte Kastamonu’ya gitti. 1886 ‘da Kastamonu vilayeti Mektubi Mümeyyizliği’ne atanan Ebubekir Hâzım,  altı yıl boyunca bir yandan Vilayet gazetesinde yazarlık yaparken diğer yandan da Kastamonu İdadi Mektebinde öğretmenlik yaptı.[7]

 

Abdurrahman Nurettin Paşa’nın  İZMİR ’e atanması üzerine 21 Kasım 1891'de İzmir’de Mektupçu Kalemi mümeyyizi oldu ve vilayet gazetesinde yazıları çıkmaya başlamıştı. İki yıl İzmir’de kalan Tepeyran bu yıllarda HALİT ZİYA UŞAKLIGİL ile tanıştı ve onun yardımıyla Fransızcasını ilerletti.

1893’te EDİRNE  valisi olan Abdurrahman Paşa’nın yanında vali muavini olarak çalıştı. Paşa Edirne Valiliğinden ayrıldıktan sonra da görevini sürdürdü ve başarılı çalışmaları nedeniyle Dedeağaç Mutasarrıflığına atandı. 2 yıl sürdürdüğü mutasarrıflık görevi sırasında astronomi ile uğraştığı, Paris’ten kitap ve gazete getirttiği, Jön Türkler ’den olduğu gibi iddialarla padişah II. Abdülhamit’e jurnallendi ve görevden alındı.

 

İstanbul’a dönüp kendine iftira atıldığını kanıtlayan Hazım Bey, 45 gün sonra Musul Valisi olarak atandı. Musul’da iki buçuk yıl kaldı. Yeni bir şikâyet ve suçlama nedeni ile Şura-yı Devlet azalığıyla İstanbul'a çağrıldı. Daha sonra Manastır (1903) ve Bağdat (1906) valiliklerinde bulundu. İsteği üzerine önce Sivas, kısa bir süre sonra da Ankara Valiliği'ne getirildi. Başarısı üzerine altı ay sonra İstanbul Şehreminliğiyle görevlendirildi (1909). 1910'da Hicaz, 1911'de Beyrut ve bir yıl sonra Halep Valisi oldu. Beyrut’ta vali iken İtalyanlar Osmanlı Devleti'ne savaş açmış ve Beyrut bombalanmıştı. Beyrut'ta sıkıyönetim ilan ederek karışıklıkları önledi. Bu olay üzerine Paris'teki Kâinat Tarihi Akademisi tarafından madalya ile ödüllendirildi.

 

Mütareke dönemi sırasında ve1918'de Bursa Valisi oldu. 1920'de Ali Rıza Paşa hükümetinin dâhiliye nazırı olarak görev yaptı. Dâhiliye nazırı görevinde iken Kuvay’ı Milliye'ye yardım ettiği gerekçesiyle işgal ordusunun baskısıyla Harp Divanı'nda idama mahkûm edildi. Ancak ve son anda kurtularak; cezası kürek mahkûmiyetine çevrildi (1920).

 

Tevfik Paşa'nın sadrazamlığı döneminde askeri temyiz kararı bozunca, gizlice Anadolu'ya ve  Ankara'ya geçti (1921). Ankara hükümeti tarafından Sivas (Mayıs 1921) ve Trabzon Valiliği (Ağustos 1921) yaptı. Ayrıca Tahkik ve Tetkik Heyeti Başkanı olarak görev aldı.

 

Cumhuriyet döneminde ve 1923-27 ve 1939-41 yılları arasında Niğde Milletvekili olarak TBMM ‘de bulundu. 5 Haziran 1947'de 83 yaşında iken hayat veda etti. İstanbul Erenköy Sahrayıcedit Mezarlığı'na defnedildi.

 

EDEBİ KİŞİLİĞİ

 

Türkçe, Fransızca şiir, anı, öykü kitapları yayınladı. İlk eseri Eski Şeyler (1910) adını taşıyan hikâye kitabında "Feride", "Model Sami", "Mozole", "Nasıl Anlatmalı", "Fırtına" adlı beş uzun hikâye ile "Topçu" adlı kısa hikâye yer alır. Bu hikâyeler, II. Meşrutiyet'ten önceki meslek hayatında yaşadığı ve gördüğü olaylara dayanmaktadır.

 

 Tek romanı Küçük Paşa (1910) Türk yazınında önemli bir yer edinmiştir.  Küçük Paşa adlı romanı edebiyat tarihimiz açısından Nabizade Nazım'ın Karabibik romanından sonra köyü ve köylüyü yazınımıza sokan ikinci roman olarak yer almıştır. Tepeyran,  Küçük Paşa (1910) adlı romanının önsözünde roman hakkında şu açıklamaları yapmıştır. "Bu eser, bir hikâye diye okunursa sanat bakımından yeterli görülmez; Anadolu üzerine çizgiler, diye bakılınca da doğrusu çok eksiği bulunur. Konu dışında ettiğim sözlerle hikayenin akışı aksıyor; yalnız şurası var ki ben o sözleri romanı süslemek için söylemedim; üstelik, bu romanı, daha çok, onlara dokunmuş olmak için yazdım. Gerçeği görmekten çekinmemeliyiz, doğru sözlere kulaklarımızı tıkarsak kendimizi aldatmış oluruz, yaramızın nerede olduğunu bilirsek sağaltması kolaylaşır."

 

Küçük Paşa romanı Manastır, Musul, Edirne, Bağdat, Sivas, Ankara, Beyrut, Bursa gibi Anadolu’nun pek çok yerini dolaşan Tepeyran’ın Anadolu coğrafyasının durumunu gözler önüne sermek amacıyla yazdığı bir romanıdır. Teknik yönlerden bazı hatalar taşıyan Küçük Paşa köy ve köylüleri anlatan ilk romanlardan birisi olarak köylülerin âdetleri ve yaşayışına dair gerçekçi izlenimler sunmuştur.

 

 

 

Ebubekir Hâzım Tepeyran Eserleri

Roman

  • Küçük Paşa (1910)

Hikâye

  • Eski Şeyler (1910)

Şiir

  • Les Fleurs Dégénérés 1. cilt (1931)
  • Kar Çiçekleri (1932)

Anı

  • Ebubekir Hazım Tepeyran-Hatıraları (1944; 2. bs., Faruk Ilıkan, 1998)
  • Zalimane Bir İdam Hükmü (1946)
  • Belgelerle Kurtuluş Savaşı Anıları (Haz. Sadi Borak, 1982)

Diğer

İdarî-İctimaî Sanihat (1915)

ROMANCILAR İLE İLGİLİ BAŞLIKLAR VE LİNKLERİ

KAYNAKÇA

 

[1] Nurşen Gök, Ebubekir Hazım Tepeyran’ın Memleket İdaresine Dair Önerileri, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları Dergisi, Cilt:26, Sayı:42, 2007

[2] DR. NECATİ TONGA, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/tepeyran-ebubekir-hazim

[3] Pirimoğlu, Ayla (1988). Ebubekir Hâzım Tepeyran Hayatı-Eserleri, Yayımlanmamış Yüksek Lisans tezi, Erzurum: Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

[4] Pirimoğlu, Ayla (1988). Ebubekir Hâzım Tepeyran Hayatı-Eserleri, Yayımlanmamış Yüksek Lisans tezi, Erzurum: Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

[5] Ebubekir Hâzım Tepeyran, Yasamoykusu.com web sitesi, Erişim Tarihi:16.04.2011

[6] DR. NECATİ TONGA, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/tepeyran-ebubekir-hazim

[7] Nurşen Gök, Ebubekir Hazım Tepeyran’ın Memleket İdaresine Dair Önerileri, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları Dergisi, Cilt:26, Sayı:42, 2007

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar