Kadife
Osmanlıca yazılışı : قطيفه
Kadife Arapça kökenlidir. Sözlüklerdeki anlamları: “ ipek, yün ya da pamuktan dokunmuş, bir yüzü çok kısa, ince ve sık tüylerle kaplı, parlak ve yumuşak bir kumaş” şekillerindedir. Mecazi manada ise yumuşak kalpli anlamındadır.” Kadife eldiven içinde çelik bilek “
Özellikle Osmanlı döneminde kemha ile beraber en çok kullanılan kumaştır. Arapçada saçaklı, tüylü, 'hav'lı anlamına gelen kataif kelimesinin çoğulundan türeyen bir kelimedir. Kadife İngilizcesi, velvet olan hafif parlak, yumuşak, havlı ve güzel bir kumaş türüdür.
“Çözgüsü ipek, atkısı ipek (bazen de pamuktan) olan, havlı bir kumaş çeşididir. Atkısında k laptan bulunana telli kadife denirdi. Kadife tekniği. Oldukça eskilere dayanan karmaşık bir dokuma tekniğidir. Kadifenin havı, çözgülerin arasına atılan fazla çözgü iplerinin ön yüze çıkarılıp, aynı seviyede kesilmesiyle yapılır. “ [1]
Kadife Selçuklularda çatma-ı kadife-i pelengi adıyla bilinmekte yek renk. kadife, münakkaş kadife (desenli), kadife, müzehhep (gümüş ve altın telli), benekli kadife gibi türlerinin olduğu anlaşılmaktadır. Kadifelerin Bursa'dan sonra Bilecik, Aydos, Karaman gibi merkezlerde dokunduğu Üsküdar'da çatma kadifelerin ise meşhur olduğu ortaya çıkmaktadır. Kadifeden kaftan, cepken, şalvar, entari gibi giysiler yapıldığı, bohça, kese, yastık, kitap kılıfı, terlik, başlık gibi eşyalar da yapıldığı bilinmektedir.
Kadifeden kesesi,
Kahveden gelir sesi.
Oturmuş kumar oynar,
Ah ciğerimin, köşesi.
Osmanlı devrinde çadırların önlerindeki gölgeliklerin yani çetrlerin veya sultanın açık havada oturduğu yerlere taşınan gölgeliklerinin altın sırmalarla süslendiği ve atlas kadifeden yapıldığı bilinmektedir. [2]
Çetr-i ikbalin ola kevnü mekana saye -bân
Sâyesinde kainat asude ta ruz-ı hesap Nefi
Senin çadırının gölgesi yeryüzünde ikbalinin gölgeliği olsun. Çadırının gölgesinde kaniat mahşere kadar asude günlerinin sayısını tutsun.
Eski devrilerde gümüşlü ve altınlı Venedik ve Cenova kadifelerinin de meşhur olduğu ortaya çıkar. Bursa'da dokunan ipekli kadifelerin Avrupa'da çok ilgi gördüğü, çeşitli Avrupa müzelerindeki örneklerinden anlaşılır. Avrupa'da dokumacılık bir sanayi halinde gelişince Türk kadifeciliğine büyük bir darbe vurmuş tur.
Bursalı mısın kadifeli gelin çaydan mı geçtin
Yanakların al al olmuş konyak mı içtin
İçtiğimiz konyak mezemiz kaymak
Sen kimin yarisin yavrum her yanın oynak Bursa Türküleri
Gadifenin endazesi mecide
Gara Aptil gayıp gitti gecede
Gara Fatma sana olsun mücide Manisa Türküleri
Kumaştan işlikte kadife yelek
Beylere düşmemiş boyalı konak
Dilerim dayım da sağlığına dilek
Gurbanlar olurum Cerci Dayıma
Güzel gelinlerin harcı dayıma Emirdağ Türküleri
Abalı ile Dibalı Üryani ile Kabalı
Eski Edebiyatta Giysiler 1 Arakiye Arşın Atlas
Eski Edebiyatta Giysiler Aba Aseli Abani
Eski Edebiyatta Giysiler Ahmediye Alaca Asumani
Eski Edebiyatta Giysiler 4 Basma Beledi Biniş Cübbe
Eski Edebiyatta Giysiler Canfes Çatma Çuha
Eski Edebiyatta Giysiler Çitari ve Diba
Eski Edebiyatta Giysiler Futa-Harir ve İhram
Eski Edebiyatta Giysiler Came Damen Pirahen
Divan Şiirinde Saray Giysileri Diba Canfes Kemha Seraser Zerbaft
Kemha Kumaş ve Eski Şiirde Hanedan Kıyafetleri
KAYNAKÇA
[1] NİHAT ÖZTOPRAK, Divan Şiirinde Giyim Kuşam Üzerine Bir Deneme, Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi 4, İstanbul 2010, 103-154.
[2] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/cetr-cader-nedir-beyitlerde-golgelik-ve-cadir/85412