Koca Rağıp Paşa Hayatı ve Edebi Kişiliği

04.08.2013
 

Koca Mehmed Ragıp Paşa HAYATI

 

Koca Ragıp Paşa, (d. 1698, İstanbul– ö. 1763, İstanbul) - Osmanlı Veziriazamı, diplomat, Divan Şairi, kütüphaneci ve çevirmeni. 18.YÜZYIL Osmanlı DİVAN EDEBİYATI şiirinin en önemli temsilcilerinden biri olan şair aynı zamanda III. Osman ve III. Mustafa saltanatında 11 Ocak 1757 - 8 Nisan 1763 tarihleri arasında altı yıl iki ay yirmi sekiz gün sadrazamlık yapmıştır. Birçok kaynak doğum tarihini 1698 gösterirken, Prof. Dr. Mine Mengi Eski Türk Edebiyatı Tarihi adlı eserinde, 1699 olarak göstermektedir.[1]



1698 yılında İSTANBUL)'da doğdu. Asıl adı Mehmed’dir. Ragıb Paşa  defterhane kâtiplerinden Mustafa Şevki Efendi`nin oğludur. [2]Küçük yaşta Arapça ve Farscayı iyi düzeyde öğrenmiş, zamanına göre oldukça iyi bir eğitim almıştır. Bağdat defterdarlığı, Sadaret mektupçuluğu gibi memurluklarda bulundu. İran`dan alınan toprakların tahriri göreviyle Revan (Erivan) beylerbeyi Arifi Ahmed Paşa`nın mektupçuluğuna atandı (1724).  Bilim, edebiyat ve idare işlerinde gösterdiği başarı, Bağdat Valisi Ahmet Paşa'nın takdirini kazanarak vali ye yazdığı kaside karşılığında para ile mükafatlandırıldı.[3]

Abdullah ve Hekimoğlu Ali paşaların hizmetinde bulundu. İstanbul`a döndükten çok kısa bir süre sonra tımar yazımı için reisülküttab vekili olarak Hemedan`a gönderildi (1729). Ertesi yıl Bağdat Defterdarı oldu. Bu sırada, sürmekte olan Osmanlı -İran Savaşı`yla ilgili görüşmelere birkaç kez delege olarak katıldı.   1734’te İstanbul’a döndü ve maliye tezkireciliğine atandı. Ertesi yıldan başlayarak bir süre ordu defterdarlığı, yeniden reisülküttap vekilliği ve cizye muhasebeciliği yaptı.[4] 1737`de sadaret mektupçuluğuna getirildi. 1739`da imzalanan Belgrad Antlaşması`nın Osmanlılar lehine hükümler içermesinde etkisi oldu. Bu başarısı üzerine 1741`de reisülküttablığa, 1744`te de vezirlik rütbesiyle Mısır beylerbeyliğine atandı. 1750`de Sayda, 1755`te de Halep beylerbeyliğine getirildi. 1757`de Şam beylerbeyliğine atanmasından birkaç gün sonra bir fermanla İstanbul`a çağrılarak sadrazamlığa atandı (Ocak 1757) ve ölünceye değin bu görevde kaldı. [5]

Bu başarısı üzerine 1740'ta Reisülküttaplığa (bugünkü Dışişleri Bakanlığı), 1743'te vezirlik rütbesi ile Mısır valiliğine atandı. 1748’de Kubbe veziri olarak İstanbul’a çağrıld; Aydın'muhasıllığı ile görevlendirildi. Sayda (1750), ÇRakka, Halep (1755) valiliklerinde bulundu. Bir okuma tutkunu olan Koca Ragıp Paşa, valiliklerinde bulunduğu yerlerden yazma eserler topladı. [6]

1757 yılı Ocak ayında Osmanlı padişahı III. Osman'ın sadrazamı olarak sadarete geldi. Sultan Üçüncü Mustafa zamanında da sadrazamlığa devam etti. 1753 yılında III. Mustafa'nın dul kız kardeşi Saliha Sultan ile evlendi. Vilayetlerde asayişin korunması, maliyenin düzeltilmesi, askerin disiplinli eğitimi, savaş gemileri yapımı, Laleli Camii inşası, Koca Ragıp Paşa sadrazamlığı sırasında gerçekleşti. Avrupa Devletleri arasındaki Yedi Yıl Savaşı sırasında Osmanlı Devleti’ni savaşın dışında tuttu.[7]

III. Mustafa’nın İstanbul’da başlattığı imar hareketine katıldı ve Koska’da (Laleli) kütüphane, çeşme, mektep yaptırdı. Kendi servetini kültür yatırımlarına harcamak istiyordu[8]Daha önce vali olarak bulunduğu yerlerde yaptığı gibi İstanbul kütüphanelerinden de yazma eserler topladı[2]. Bilim adamlarının övgü ile bahsettiği bir kütüphane yarattı [9]Evinde de bir kütüphanesi ve kütüphanecisi bulunan Koca Ragıb Paşa tüm servetini bu yolda harcadığından öldüğünde borcu dahi çıkmıştır.


KOCA RAGIP PAŞA İLE HAŞMET VE FITNAT HANIM



Şair Haşmet  ile KOCA RAGIP PAŞA'nın yakınlığının sözü çok edilmiştir. Bu yakınlığın derecesini belirlemek, sınırını çizmek için elimizde Haşmet'in manzumeleri, Ragıp-Haşmet ikilisi arasında oluştuğu öne sürülen fıkralar  ve bir de çeşitli biyografik kaynaklar vardır. Haşmet 'in Divan'ındaki 228 Gazelin 14'ü Ragıp'm gazellerine nazire olarak kaleme alınmıştır. 



Gerek çağının, gerek daha öncesinin kimi şairlerine yazılmış nazire gazelleri arasında bu sayının başta gelişi, Haşmet 'in, KOCA RAGIP PAŞA'nın sanatına ve kişiliğine ayrı bir değer ve önem vermiş olduğunu ortaya koymaktadır. Haşmet'in, nazire gazellerinden başka, Ragıp Paşa için yazılmış üç manzumesi daha vardır. Bunların biri kaside, biri terkib-i bend şekillerinde övgü ve yakınma; üçüncüsü ise Divan'da "Be-nâm'-i Râgıb Mehmed Pâşâ" başlığını taşıyan "muammâ" manzumeleridir.mKaside: Sadrazam olduğu tarihte (1 Mart 1757), Paşa'ya sunulan  " târihi mutazammın" Kaside olup 46 beyitliktir,  " tevf îk" redifini  taşımaktadır. Şair ile Paşa arasında oluşan fıkralar da onların hem şakadan, nükteden hoşlanan mizaçlarını, hem de yakın arkadaşlıklarını ortaya koyan belgeler olarak özel bir önem taşır. [10]

Bu fıkralardan birisi şu şekildedir.

Koca Ragıp Paşa şair Haşmet'le görüşürken, sadrazamlığın ağır yükünden şikâyet ederek demiş ki: 
- Haşmet oğlum, artık ihtiyarladım, siyasî, idarî bin bir iş var. Düşünüyorum, istifa etsem de şöyle beni yormayacak bir vazife bulsam, sırtımı dayayıp rahat etsem diyorum. 
Zarif,hazırcevap şair ciddî bir tavır alarak şu cevabı vermiş : 
- Paşam, gece gündüz, bir dakika bile yerinizden kımıldamaksızın para  almak isterseniz, kendi dairenizin imamlığını deruhte ediniz. [11]

Şair Haşmet gençlik çağlarında Koca Ragıp Paşa'nın himayesini kazanmıştır. Koca Râgıb Paşa ile ne zaman ve nasıl tanıştığı malum değildir. Aralarında geçen fıkralara bakarsak, Koca Râgıb Paşa Şair Haşme t’i 9 yaşından itibaren tanımış; onun zekâsını ve nükteci kişiliğini sezerek yanına almıştır. Haşmet’in Râgıb Paşa’nın meclislerinde bulunduğu, dostluğunu kazandığı ve konağına teklifsizce girip çıktığı anlaşılmaktadır. [12]

Şair Fitnat'iın küçük hacimli Divan'ında da Koca Ragıp Paşa'ya karşı duyduğu saygı ve yakınlığı belirten manzumeler yer almıştır.[13] Bunlardan biri, Paşa'nın sadrazam oluşu dolayısiyle yazılmış bir "târih" (Târîh-i Vezâret-i Mehmed Pâşâ), biri O'nun "kendin gösterir" redifli gazeline nazire olarak kaleme aldığı bir gazel ve bir de "Muammâ"dır.[14]

Devlet adamlığını ve edebi kişiliği ni bir arada yürüten Koca Ragıp Paşa, üç dilde şiirler yazdı. Şiirleri hikmet (felsefe) ağırlıklı idi. 18. yüzyıl Divan Şiirinin beli başlı temsilcileri arasında yer aldı. Yaşarken Şiirlerini  toplayamamış ancak ölümünden sonra (1836, 1859) şiirleri düzenli bir divan halinde toplanmıştır. Koca Ragıp Paşa'nın günümüze kadar gelen ve İstanbul kütüphanelerinin bazılarında asılları bulunan diğer eserleri ise “Münşead Mecmua”, “Tahrik ve Tevfik” (I. Mahmut ile Nadir Şah arasındaki yazışmaları ve elçiler arasındaki görüşmeleri içerir), “Safinat al Ragıp” (Arapça muhezarat kitabı) 'tır.[15]

Devlet yönetiminde daha rahat hareket olanağı bulan Ragıb Paşa, dışta barışçı bir politika izlerken, içte yeni düzenlemeler yaptı. Özellikle de mali konularda yeni uygulamalar başlatarak bütçe gelirlerini artırıcı önlemler aldı. Yahudi sarrafların ekonomideki gücünü azaltmaya çalıştı. Kapatılan Humbarahane`nin yerine askeri okulların açılması ve teknik öğretimin başlatılması onun sadrazamlığı döneminde gerçekleştirildi. Avusturya, Rusya ve İran`a karşı tutarlı bir politika izleyen Ragıb Paşa, Yedi Yıl Savaşı (1756-63) sırasında Prusya kralı II. Friedricn ile iyi ilişkiler kurdu.  yazma kitaplar topladı.ı[16]

Sadrâzam son zamanlarda idrar darlığından (prostat'tan) rahatsız olup işlere bakamadığından, Tevkiî Hâmid Hamza Paşa 8 Ramazan 1176 - 23 Mart 1763'te kaymakam tâyin olunmuştur; fakat Koca Ragıp Paşa iyi olamayarak 24 Ramazan (8 Nisan) da vefat edip Koska'da yaptırmış olduğu kütüphanesinin yanına defnedilerek yerine Nişancı Hâmid Hamza Paşa vezir-i âzam olur. [17]



1763 yılında ölen Koca Ragıp Paşa, İstanbul Koska’da kendi adını taşıyan kütüphanenin yanında gömülüdür.Koca Ragıp Paşa'nın Saliha Sultan'dan evvelki zevcesinden Lebibe ve Naile isimlerinde iki kızı ve Penbe isminde bir torunu vardı, zevcesinin adı Nebile'dir[18]

 

 


EDEBİ KİŞİLİĞİ



Râgıp Paşa, başarılı bir devlet adamı ve devrinin önde gelen bilgin kişilerinden olmasının yanı sıra,  NEDİM ve Şeyh Galip'ten sonra 18.YÜZYILın en önde gelen şairidir. Bilim çalışmalarını desteklemiş ve kütüphane kurdurmuş olması, Hat Sanatı ve hattatlığının yanı sıra , kitaba, okumaya düşkünlüğü onun kültür adamı olduğunun göstergesidir. 18. yüzyılda NABİ'nin açmış olduğu Hikemi Tarzını devam ettiren en önemli şairdir. NABİ yolunda yürümekle birlikte kendine özgü bîr Üslup yaratabilmiştir. Şiirleri didaktik ve ahlâkî içeriklidir. Eserleri lirik edalı değildir. Halk arasında Râgıp Paşa'ın ününü sağlayan mısra-ı berceste örneği olan dizeleridir. Bu dizeler halk arasında atasözleri gibi dilden dile dolaşmıştır. [19] Şiirlerinde ağırbaşlı bir devlet adamı ve bilge kişiliğin izleri hakimdir. Çağının modası olan Sebk-i Hindi ’ye fazla rağbet göstermeyen paşanın eserleri, düşünceyi mazmunlar ardına gizlemek yerine doğrudan doğruya söylemeyi tercih eden bir anlayışın ürünüdür. Bu tip beyitlerine örnek verecek olursak :

Nâdir bulunur tıynet-i kâmilde kusûr
Kem mâyeden eyler ne ki eylerse zuhûr

&
Turfa dükkân-ı hikemdir bu köhen tâk-ı felek
Ne ararsan bulunur derde devâdan gayrı

&
Miyân-ı güft u gûyda bed-meniş îhâm eder kubhın
Şecâat arz ederken merd-i kıbtî sirkatin söyler.
( Alçak adam sohbet arasında kabahatini açığa vurur. Çingene yiğitlik arz edeyim derken hırsızlığını söyler.) 

Sağlam, güzel ve  Hikemi Tarz şiirler yazan Paşa, Kasidede NEFİ,‘nin, Gazelde NABİ‘nin yolunu izlemiştir.“NABİ mektebi” olarak adlandırılan, görgü, bilgi ve düşünce unsurlarını didaktik bir yaklaşımla hikmet oluşturmak üzere aktarma amaçlı şiirler yazma geleneği­nin, kendine has üslubuyla XVIII. yüzyıldaki en büyük temsilcisidir. Olaylara hikmet gözüyle bakan Râgıb Paşa, bunları tasannudan uzak güçlü, sade ve pü­rüzsüz bir dille ifade etmeyi başarmıştır.  Bilime ve edebiyata büyük kıymet veren ve kendisi de önemli bir şair olan Paşa, Laleli’de halkın yararlanması için bir kütüphane yaptırmıştır. Onun kitaba edebiyat şiire ve şairlere olan düşkünlüğü devrinin ileri gelen şairleri ile dostluklar kurmasını da sağlamıştır.  Paşa, Fıtnat ve Haşmet arasında bu vesile ile kıymetli bir dostluk oluştuğu haklarında oluşan fıkralara da yansımaktadır.[20] Nitekim bu dostlukların neticesinde Fıtnat Hanım ve Haşmet'in Koca Ragıp Paşa ile muhabbetlerini ortaya koyan şiirler yazmalarına vesile olmuştur. Bu üç şairin bu dostlukları adına oluşan fıkralardan birisi de şudur: [21]



Osmanlı Tarihçisi Hammer, Koca Ragıp Paşa'nın kişiliği hakkında şunları yazmaktadır. "Ragıb Paşa bir general değildi; kalemi gibi kılıcı yoktu; her ikisini de maharetle kullanmasını bilen kâmil bir sadr-ı âzam değildi; hele hiç de kâmil bir insan olmamakla beraber Ragıb Paşa büyük Osmanlı devletinin büyük sadr-ı âzamı olarak tarihte yer tutmuştur." [22]

Şair Haşmet, Koca Ragıp Paşa ile birlikte gezinirlerken Şair Fitnat Hanımı hizmetçisiyle birlikte giderken görürler. O sırada kocakarı soğuğu( berdelacuz) olduğu için hava çok soğuktur. Şair Haşmet, Koca Ragıp Paşa'ya, önlerinde yürüyen Fitnat Hanım’ ı kastetmezmiş gibi

“Şu kocakarı yüzünden ortalık çok soğudu” der.

Fitnat Hanım bu lafın altında kalmaz. Kocakarı soğuğunun arkasından gelecek öküz fırtınasını kasteder gibi yaparak taşı gediğine kondurur:

“Merak etmeyin efendim arkasından öküz gelir” der.[23]

İmar işlerinde de titiz bir yol izleyen Ragıb Paşa`nın Laleli`deki kültür sitesine bir sıbyan mektebi yaptırmıştır. Bu mektebin müştemilatı personel evi, banisi ve kızının açık türbeleri ve haziresi, dışta bir sebil çeşmesi, avlu içinde bir çeşme ve tuvaletlerden oluşmuştur. Ayrıca  türbeler ve hazireler de  yaptırmış İstanbul’a güzide mimari eserler de kazandırmıştır.  Aynı zamanda hattaf olan Paşa'nın sülüs ve nesih yazıları ile yazdığı hat yazıları çok meşhurdur. Kaynaklar onun çok hoş sohbet ve nüktedan bir kişiliğe sahip olduğundan söz ederler.

ESERLERİ: 

DİVANI


Koca Mehmet Ragıp Paşa’nın bir Divanı vardır. Dîvanı Müstakimzade S.Sadeddin tarafından şiirleri bir araya getirilerek devlet adamıyken yaptığı yazışmaları not ettiği Münşeat adlı eseri birlikte, 1837 yılında Mısır'da basılmıştır.

 

Tahkik ve Tevfik

Tahkik ve Tevfik adlı eseri ise Osmanlı İran ilikilerin kou edinen bir eseridir.  Sefînetü-r Râgıb, Aruz Risâlesi ve  Mecmua-i Ragıb gibi eserleri natoloji niteliği taşıyan  ve çeşitli şiirlerinin içinde yer aldığı küçük hacimli eserleridir. Tahkîk ve Tevfîk Osmanlı-lran münasebetleri üzerine görüş, gözlem ve belgeleri de barındırmaktadır.

Mecmua-i Ragıb

Mecmua-i Ragıb isimli eseri, üç dilde yazılmış mensur ve manzum edebî yazılarından oluşmaktadır. (8) Mecmua-i Râgıb vı Defmetü’l-metâlib adlı bu eseri, Arapça olarak Mısırda bulunan  Bulak’ matbaasında basılmıştır 1839.

 

Malta us Sâdeyn

Ragıp Paşa boş vakitlerinde Abdürrezzak Semerkandî'nin Malta us Sâdeyn isimli 704'ten 854 hicret senesine kadar olan Farsça İran Moğolları tarihinin dörtte bir kısmını ve yine Mirhond'un Ravzatu's-Safa'sıran bir kısmını Türkçeye çevirmiş ise de her ikisini de tamamlayamamıştır. (8)   Abdürrezzak Semerkandî’nin Farsça tarihinin tercümesi. Olan bu eser Moğol Hanı Ebû-Said Bahadır ile Timur‘un ilk devirlerinden bahseder.

 

Aruz Risalesi

Aruz ismindeki risalesi, aruzun kavaidinden bahseder. Tahkik ve Tetkik  adlı eserinde ise Sünnî, Şiî mezheplerini birbirine yaklaştırmak için münazaalı bir takım meseleleri halletmek üzere yazılmıştır.


Telhlılt

[Mensur, resmî yazıları, mektupları, belgeler]
 

Koca Ragıp Paşa Şiirleri



KAYNAKÇA 

 

  • [1] Prof. Dr. Mine Mangi Eski Türk Edebiyatı Tarihi, Akç.ağ Yayınları, Ankara, 1977
  • [2] Sadrazam Koca Mehmet Ragıp Paşa’nın Yaşamı, İmmimarlık Sitesi
  • [3] ŞEDIT YÜKSEL,KOCA RAGIP PAŞA'NIN SANATINDA ve YAŞANTISINDA HAŞMET'ÎN ve FİTNAT'IN YERLERİ, https://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/12/840)
  • [4] PROF. DR. BEYHAN Kesik, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/koca-ragib-pasa
  • [5] Sadrazam Koca Mehmet Ragıp Paşa’nın Yaşamı, İmmimarlık Sitesi
  • [6]https://tr.wikipedia.org/wiki/Koca_Mehmed_Rağıp paşa
  • [7] PROF. DR. BEYHAN Kesik, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/koca-ragib-pasa
  • [8] Sadrazam Koca Mehmet Ragıp Paşa’nın Yaşamı, İmmimarlık Sitesi
  • [9] Sadrazam Koca Mehmet Ragıp Paşa’nın Yaşamı, İmmimarlık Sitesi
  • [10] ŞEDIT YÜKSEL,KOCA RAGIP PAŞA'NIN SANATINDA ve YAŞANTISINDA HAŞMET'ÎN ve FİTNAT'IN YERLERİ, https://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/12/840)
  • [11] ŞEDIT YÜKSEL,KOCA RAGIP PAŞA'NIN SANATINDA ve YAŞANTISINDA HAŞMET'ÎN ve FİTNAT'IN YERLERİ, https://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/12/840)
  • [12] ŞAHAMETTİN KUZUCULAR,ŞAİR HAŞMET ( 18 . YY ) HAYATI EDEBİ KİŞİLİĞİ,https://www.edebiyatvesanatakademisi.com/Arama.aspx?id=31984  
  • [13] Adsız, H.Nihal, “Koca Râgıp Paşa, Haşmet ve Fıtnat Hanım Arasında Şakalar”, Çınaraltı Mecmuası, Sayı:3, İstanbul 1941,
  • [14] ŞEDIT YÜKSEL,KOCA RAGIP PAŞA'NIN SANATINDA ve YAŞANTISINDA HAŞMET'ÎN ve FİTNAT'IN YERLERİ, https://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/12/840)
  • [15] Sadrazam Koca Mehmet Ragıp Paşa’nın Yaşamı, İmmimarlık Sitesi
  • [16] Sadrazam Koca Mehmet Ragıp Paşa’nın Yaşamı, İmmimarlık Sitesi
  • [17]https://osmanliyiz.blogcu.com/koca-ragip-pasa-ragip-mehmet-pasa
  • [18] https://osmanliyiz.blogcu.com/koca-ragip-pasa-ragip-mehmet-pasa/744865
  • [19] Prof. Dr. Mine Mangi Eski Türk Edebiyatı Tarihi, Akç.ağ Yayınları, Ankara, 1977
  • [20] Adsız, H.Nihal, “Koca Râgıp Paşa, Haşmet ve Fıtnat Hanım Arasında Şakalar”, Çınaraltı Mecmuası, Sayı:3, İstanbul 1941,
  • [21] ŞAHAMETTİN KUZUCULAR,ŞAİR HAŞMET ( 18 . YY ) HAYATI EDEBİ KİŞİLİĞİ,https://www.edebiyatvesanatakademisi.com/Arama.aspx?id=31984  
  • [22] https://osmanliyiz.blogcu.com/koca-ragip-pasa-ragip-mehmet-pasa/744865
  • [23] Adsız, H.Nihal, “Koca Râgıp Paşa, Haşmet ve Fıtnat Hanım Arasında Şakalar”, Çınaraltı Mecmuası, Sayı:3, İstanbul 1941,

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar