Tercanlı Aşık Daimi Hayatı Şairliği

27.05.2011

Tercanlı Aşık Daimi Hayatı Şairliği

 

Aşık Daimi 

Doğumu İstanbul d.1932 – ölümü İstanbul 17 Nisan 1983

Âşık Daimi; “  Daimi Baba”, “Tercanlı Daimi” gibi adlarla anılan aşığın asıl adı İsmail Aydın’dır. Âşık Daimi Alevi - Bektaşi kültürü içinde yetişmiş olan her iki dedesi de âşık olan 20. Yüzyıl âşık edebiyatımızın en güçlü ozanlarından biridir.

Daimi’nin Ailesi

Ailesi Erzincan iline bağlı Tercan ilçesinden ilk önce  Sivas-Kangal'a bağlı Alibeyköy’e göçmüş daha sonra ise   İstanbul’a gelmiş olan Ali Babaoğulları sülalesine bağlıdır. Ali Babaoğulları sülalesi İmam Rıza’nın soyundan gelmektedir ve Erzincan ve Sivas yörelerinde bu aileye Alibabaoğulları denmektedir. [1]  Âşık Daimi’nin babası Musa, esasında bir Alevi dedesidir ve pek çok çok alevi dedesi gibi o da kendi soyunu Alevilerin kutsal on iki imamlarından biri olan İmam Rıza (770-818)’ya bağlamıştır. Daimi’nin anne ve babası amca çocuklarıdır ve Daimi’nin anne adı ise Selvi anadır. [2]

Âşık Daimi’nin babası Musa Dede, Birinci Dünya Savaşı yıllarında İstanbul'a göç etmiş olduğu için Âşık Daimi’de 1932 yılında İstanbul’da doğmuştur. Âşık Daimi, Musa Dede ile Selvi’den doğma yedi çocuklu ailenin üçüncü çocuğudur.  ( Bkz: Aydın Orhan, Yadigâr (1999). Âşık Daimî Hayatı ve Eserleri. İstanbul: Can Yay.- EMİNE NUR ATA, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/daimi-ismail-aydin )

Çocukluk Gençlik Yılları ve Saz Şairliği

Daimi’nin ailesi İkinci Dünya Savaşı yıllarında İstanbul’dan tekrara Erzincan’a döner. Aile ilk önce Tercan’a bağlı Çayırlı ilçesinin Karahüseyin köyüne yerleşmiştir.  ( Kara Hüseyin köyü, Tercan’a bağlı iken daha sonra Çayırlı İlçe olunca, Çayırlı İlçesine bağlanmıştır. )

Daimi dört beş yaşlarındayken ailesi Tercan’a, Daimi yedi yaşında iken de ailesi Sivas'ın Kangal İlçesine göç eder. Ancak II. Dünya savaşı sıralarında ailesi tekrar Tercan'a göç etmiştir. Âşık Daimi daha sonra ustası olacak olan Davut Sulari ile aynı ilçeden Tercan’ın Çayırlı ilçesinde iken karşılaşır.  Âşık Daimi’de Davut Sulari gibi Dede ocağından gelen bir ailenin çocuğudur. Davut Sulari ile tanışık olmaları da işte bu sebeptendir.[3]

 Asıl adı İsmail Aydın olan Âşık Daimi’ nin çocukluk ve genlik yılları Tercan da geçer.  Tercan da iken cem ayinlerinde çalınan sazlardan söylenen deyişlerden etkilenerek âşıklığa heves ettiği muhakkaktır. Her iki dedesinin de saz şairi olmasının etkisiyle ilk derslerini dedesi olan Âşık Dursun Dede'den alır. Anılarından öğrendiğimize göre Âşık Daimi'yi dedesinden önce etkileyen iki halk ozanı olmuştur. Bunlardan birisi Potik Dede, diğeri, ise Eyüp Dede'dir.[4]

Ailesi ocak olan ve Alevi dedelerinin geldi bir soydan yetişen Âşık Daimi’nin ilk hocaları Potik ve Eyüp Dedeler olmasına rağmen. Dede sülalesinden gelen Daimi’nin saz çalması ve şiirler söylemeye erken yaşta başlaması esasında geleneklerden gelen kutsi bir görevdir. Bu yüzden de bunları erken yaşta öğrenmiş, hatta geleneklerden gelen bir mecburiyet içinde öğretilmiştir. 

Geleneklerden aldığı bu eğitimle beraber, Kendisi gibi Ocaktan gelen hatta Dede olmak vazifesini de taşıyan Davut Sulari onun asıl ustasıdır.  Âşık Daimi, Davut Sulari  ’nin yanına çırak olarak verilmiş kaynakların ifadesine göre de yaklaşık iki buçuk sene [5]ona çıraklık ederek âşıklık konusunda gerekli dersleri almıştır. Böylece küçük yaşta bağlama çalmayı ve âşıklık geleneğini Davud Sulari’nin çırağı olarak ilerletmeye başlar. [6] 


Bu nedenle Âşık Daimi'nin asıl ustası  Âşık Davut Sulari  olmaktadır.  Yaklaşık 10 yaşında Davut Sulari’  nin yanında çıraklığa başlayan Daimi, 2.5 yıl kadar onunla birlikte dolaşmıştır. Bu süreçte âşıklık geleneğini çok daha yakından öğrenmiş, şiire ve türküye ilişkin bilgisini pekiştirmiştir. Daimi ile birlikte yöre yöre dolaşarak gezgin halk ozanları geleneğini de iyice anlamış olur. Bu gezintileri esnasında çağdaşı olan çok sayıda ozanla tanışmak, tanışmak ve onlardan feyz almak olanağını bulmuş olmalıdır.[7] Bununla birlikte Âşık Daimi'nin  Aşık Veysel Davut Sulari , Ali İzzet Özkan , Aşık Dursun Ceylani ile tanıştığını biliyoruz. Âşık Beyani,  Mahzuni Şerif ,Ekberi ondan yaşça küçük olduğu halde Âşık Daimi'nin beğendiği halk ozanlarıdır.

Âşık Daimi pir elinden bade içiriğini söyleyen badeli âşıklarımızdan birisidir. O da ustası Davut Sulari gibi rüyasında bade içerek mest-i elestlere karışan bir halk ozanıdır. ( bkz Bade Nedir Divan ve Halk Şiirinde Bade İçmek )

1948 yılında "Bir seher vaktinde indim bağlara" dizesiyle başlayan ilk şiiriyle, TRT tarafından açılan sınavı kazanarak TRT belgeli halk sanatçısı olur. İstanbul radyosunda sözleşmeli sanatçı olarak çalışırken aynı zamanda bir saz evi açmış, bu saz evinde çok sayıda öğrenciye saz ve âşıklık dersi vermiştir.


Âşık Daimi,1951 yılında sevdiği aşık olup şiirler yazdığı Gülsüm Hanım’la evlenir. Bu evlilikten iki kızı ile iki oğlu dünyaya gelir. 1953 yılında bir halk konseri için geldiği İstanbul’da Behçet Kemal Çağlar’la ilk Radyo Programını yapmıştır.

 Askere gitmeden önce bir trafik kazasında babasını kaybeder. 28 yaşındayken askere alınır ve askerlik görevini 1960 yılında Isparta da tamamlar. [8] Bu olaydan sonra çocuklarının da eğitimini düşündüğü için Erzincan merkezine taşınır.

Özellikle bu yıllar, yörede duyulduğu ve sevildiği dönemdir. Aynı zamanda kendisinin de âşıklık geleneğini pekiştirmesini sağlamıştır.  Erzincan’da iki yıl kaldıktan sonra İstanbul'a yerleşirler. 1962’den sonra yeniden İstanbul'a dönen Daimi ölümüne dek orada yaşamış, 1963 yılında İstanbul Radyosu’na sözleşmeli sanatçı olarak girmeyi sınavı kazanarak başarmıştır.  1964 yılından öldüğü tarih olan 1983 yılında kadar muntazam olarak her yıl Hacı Bektaşi Veli'yi anma toplantılarına katılmıştır.[9]

14.04.1983 Perşembe akşamı,  rahatsızlanmış “ aynı gün İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne kaldırılmış ve burada üç gün yoğun bakımda kaldıktan sonra Pazar’ı Pazartesi’ne bağlayan (17.04.1983) gece 51 yaşındayken”  vefat etmiştir. Mezarı, İstanbul, Karacaahmet türbesi yanındadır. [10]

Âşıklık Yönleri

Önceleri usta malı türküler söyleyen Âşık Daimi daha sonra kendi deyişlerine ağırlık verdi
İstanbul'a gelmeden önce Alevilik inancına ve kırsal kesimin zevkine uygun deyişler söyleyen Âşık Daimi Kente göçtükten sonra şiirlerinde kentli konulara sosyal sorunları ele alan deyişlere yönelmiştir. Halkı dolandıran kişilerden, geri kalmışlıklardan Doğunun sorunlarından, köylülerin yoksulluğundan yurt dışında yaşayan göçmen Türklerin çektiği hasretlikten söz eden şiirlere ağırlık vermeye başlar.

Yurt içi ve yurt dışı çok sayıda konsere katılan sanatçının dokuz yüzden fazla şiir yazmış olduğu sanılmaktadır.


 Özellikle yaşamının son 20 yılında birçok genç ozanı etkilemiştir. Uzun yıllar birçok sanatçı ve ozana bağlama dersleri vermiştir. Türkiye ve Avrupa’nın çeşitli kentlerinde konserler vermiş, onlarca kaset ve plak doldurmuştur. Şiirlerinde sevgi, doğa ve her türden ayrımcılığı eleştiren, insan öğesini öne çıkaran konuları işlemiştir. Kızı Yadigâr Aydın Orhan tarafından hazırlanan Daimi’nin tüm şiirleri ve deyişlerinin toplandığı kitap "Âşık Daimi, Hayatı ve Eserleri" (1999) adıyla yayınlanmıştır.

Çok sayıda plak ve kaseti bulunan sanatçının çok sayıda radyo programı olmuştur. Âşık Daimi’nin hayatı hakkında : “ Süleyman Zaman  CAN Derinliklerin Ozanı Âşık Daimi Yaşamı, Felsefesi ve Şiirleri (ADİL ALİ ATALAY) YAYINLARI adlı bir eser yazılmış, Kızı Yadigar Aydın Orhan tarafından hazırlanan Daimi’nin tüm şiirleri/türkülerinin toplandığı kitap, Aşık Daimi, Hayatı ve Eserler (1999) adıyla yayımlanmıştır.

Ağlama

Ne ağlarsın benim zülfü siyahım
Bu da gelir bu da geçer ağlama
Göklere erişti figanım ahım
Bu da gelir bu da geçer ağlama

Bir gülün çevresi dikendir hardır
Bülbül har elinden ah ile zardır
Ne olsa da kışın sonu bahardır
Bu da gelir bu da geçer ağlama

Daimi’yem her can ermez bu sırra
Gerçek kamil olan yeter onura

Yusuf sabır ile vardı Mısır’a
Bu da gelir bu da geçer ağlama

 

ŞİİRLERİ İÇİN TIKLAYIN

Demedim Mi Güzel Aşık

Yarim Senden Ayrılalı

Ne Ağlarsın Benim Zülfü Siyahım

Eşrefoğlu Al Haberi

Derdim Eyvallah Eyvallah

 Önemli Halk Ozanlarımız ( İlgilendiğiniz isme tıklayınız )

Kayıkçı Kul Mustafa  Katib , Erzurumlu Emrah  Erzurumlu Aşık Sümmani  ,  Divriğili Deli Derviş Feryadi ,  Aşık Yemini Derviş Muhammet ( Malatya- Arguvan) ,  Aşık Ferrahi ,  Kağızmanlı Hıfzı  ,  Musa Merdanoğlu  ,  Posoflu Aşık Müdami  Deliktaşlı Ruhsati , Âşık Zülali,  Âşık Şenlik,  Ercişli Emrah  ,  Âşık Ardanuçlu Efkari, Şarkışlalı Âşık  Şarkışlalı Talibi Çoşkun ,  Kaygusuz Abdal  ,  Kul Himmet Üstadım , Arapgirli Aşık Fehmi Gür Tokatlı Nuri 

Kaynakça 

[1] Yadigar Aydın Orhan,Aşık Daimi, Hayatı ve Eserler (1999)

[2] Ali İhsan Öztürk, Aşık Daimi, https://www.ihsanozturk.com/halk-muzik.asp?id=398, son erişm, 6-6-2012

[3] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/davut-sulari-hayati-ve-sairligi/74011

[4] EMİNE NUR ATA, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/daimi-ismail-aydin- Aydın Orhan, Yadigar (1999). Âşık Daimî Hayatı ve Eserleri. İstanbul: Can Yay.

[5] Aydın Orhan, Yadigar (1999). Âşık Daimî Hayatı ve Eserleri. İstanbul: Can Yay.

[6] Anonim, Aşık Daimi, https://www.alevinet.com/asik-daimi/ son erişm, 6-6-2013

[7]https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/davut-sulari-hayati-ve-sairligi/74011

[8] SÜLEYMAN ZAMAN, Aşık Daimî'nin ölümünün 32.Yılı anma etkinliği konuşması,Datça Bülent Ecevit Kültür Merkezi, 17 Nisan 2015,

[9] SÜLEYMAN ZAMAN, Aşık Daimî'nin ölümünün 32.Yılı anma etkinliği konuşması,Datça Bülent Ecevit Kültür Merkezi, 17 Nisan 2015,

[10]https://www.uludivan.de/A%26%23351%3B%26%23305%3Bk-Daimi.htm son erişim, 6-02-2022

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar